Yerli üretim tedarik firmalarını globale açacak
PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER Tridi, talebe özel üretim hizmetleri sunan bir yeni nesil üretim tedarik platformu. 3D prototipleme, CNC işleme, sac metal şekillendirme, silikon kalıplama ve plastik enjeksiyon gibi endüstriyel üretim hizmetleri sunan tedarikçileri bir pazaryeri konseptinde tek çatı altında toplamış. Temelleri Perpa Ticaret Merkezi'nde atılmış olan platfomda bugün 200 civarı tedarikçi yer alıyor. Siparişlerin en doğru şekilde, en uygun üreticide üretilmesini sağlayan bir altyapıya sahip. 260 milyar dolarlık global üretim tedarik pazarından Türk tedarikçilerin de pay almasını hedeflediklerini ifade eden Tridi Kurucu Genel Müdürü Çınar Topaloğlu, "Türkiye'de pazar büyüklüğü tahmini olarak 2 milyar dolar. Üreticilerimizi globalde 260 milyar dolarlık pazardan iş alabilir hale getirerek, büyük bir ihracat hamlesi yaptığımıza inanıyoruz" diyor…
Tridi'nin kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
Tridi'nin temelleri, üretimden keyif alan, teknoloji geliştirmek isteyen mühendisler tarafından 2013 yılında Perpa Ticaret Merkezi'nde atıldı. 2014'te Tridi ismiyle markalaşıp ticarileştik. Ardından ilk üretim ve tasarım hizmetlerimizi vermeye başladık. Kurulduğumuz ilk yıllarda temel ilgi odağımız 3D yazıcılardı. 3D yazıcılar o yıllarda çok yeni, mühendisler açısından proje sürecinde işleri hızlandıran, yeni çözümler ortaya sunan bir konuydu. Bu yeniliğin kullanımını yaygınlaştırmak üzere yola koyulduk. Sektör paydaşlarımızı 3D yazıcıları ile tanıştırmaya başladık. Kurumsal müşteri portföyümüz genişledikçe daha büyük ve önemli bir ihtiyacın varlığını keşfederek, iş modelimizi pivot ederek üretim tedarikini dijitalleştiren bir platforma dönüştük. 3D yazıcı dikeyinde faaliyet gösteren bir şirketten yapay zeka teknolojileri geliştiren bir üretim teknoloji girişimine dönüştük. Şu anda 5 farklı üretim teknolojisinde 200'e yakın üreticiyle üretim hizmeti sağlıyor ve bu alanın dijitalleşmesi için sürekli yeni özellikler geliştiriyoruz.
Hangi sektörlerde, hangi hizmet veya ürünlerinizle öne çıkıyorsunuz?
Tridi, talebe özel üretim hizmetleri sunan bir üretim tedarik platformu. Uber'in ya da Türkiye'de Bitaksi'nin ulaşım alanındaki iş modelini endüstriyel alandaki üretim hizmetleri için yapıyoruz. Platformumuza kayıtlı 200'e yakın üretim tedarikçimizle, bu alandaki üretim sürecini yönetiyoruz. 5 ana üretim teknolojisiyle bu hizmeti sağlıyoruz. Bunlar, 3D baskı, CNC işleme, sac metal şekillendirme, silikon kalıplama ve plastik enjeksiyon kalıplama. Üretim yapan, ürün ve teknoloji geliştiren şirketlerin prototipten seri üretime uzanan üretim tedariklerini yönetiyoruz. Otomotiv, beyaz eşya, savunma ve havacılık, elektronik ve IOT, medikal gibi farklı endüstriyel sektörlere hizmet ediyoruz. Operasyonumuzu ise İTÜ ARI Teknokent içerisindeki merkezimizden yürütüyoruz. Geliştirdiğimiz yapay zeka destekli platformumuz ile, müşterilerimize dijitalden anlık fiyat teklifleri ve üretilebilirlik analizleri sunuyoruz. Aldığımız siparişlerin, en doğru şekilde, en uygun üreticide üretilmesini sağlıyoruz.
Platform olarak müşterilerinizin iş modellerini nasıl daha verimli hale getiriyorsunuz?
Üretim tedariki dijitalleşmeye çok uygun ve operasyonel olarak manuel süreçleri içerisinde bulunduran bir alan. Müşterilerimiz için yeni tedarikçi bulma, teklif alma, üretime geçme, üretimi takip etme ve teslimat süreçlerinde çok fazla manuel durum olduğundan, bir verimsizlik söz konusuydu. Platformumuz sayesinde, üretim süreçlerinin dijitalleşmenin tüm kazanımlarıyla tek bir noktadan yönetilmesini sağlıyoruz. Müşterilerimiz üretilecek modellerini sisteme yükledikten sonra anında fiyat ve üretilebilirlik analizlerini; yazılım altyapımız sayesinde üretime geçilmeden önce modelde yapılacak iyileştirmeleri görebiliyor. Aynı ürün için farklı üretim teknolojilerinde maliyet karşılaştırılması yapabiliyor. Sipariş oluşturulduktan sonra, üretime hazır modeller en uygun üreticilere iş paketi olarak açılıyor ve üretim süreci başlıyor. Müşteri ise tüm süreci dijital platformumuzdan takip edebiliyor. Üretim sürecinin başlamasına kadarki süreçte ve üretimin devam ettiği operasyon sürecinde bir zaman kazandığını söyleyebiliriz.
Tridi'nin Türkiye ekonomisine katkısı nedir?
Türkiye, tecrübeli sanayisi sayesinde üretim sahasında müthiş bir potansiyele sahip. İhracat yapabilecek kabiliyetteki üreticilerimiz; satış, pazarlama ve lojistik operasyon süreçlerinden ötürü global pazarlara açılmakta güçlük çekiyor. Bu noktada kendimizi Türkiye'nin üretim gücünü tek bir noktada birleştirip, global pazarlara açan bir platform olarak konumlandırıyoruz. Global üretim tedarik pazarı 260 milyar dolar, Türkiye'de bu pazar büyüklüğü tahmini olarak 2 milyar dolar. Üreticilerimizi 260 milyar dolarlık pazardan iş alabilir hale getirerek, büyük bir ihracat hamlesi yaptığımıza inanıyoruz.
Bu yıl hangi sektörlere ve alanlara yoğunlaşacaksınız?
Bu yıl Türkiye'de genişlemek ve Avrupa pazarına giriş yapmak gündemlerimiz arasında yer alıyor. Türkiye'de ihracat yapan makina imalatçıları, endüstriyel otomasyon firmaları ve donanım girişimleri büyüme hedeflerimizin olduğu alanlar. Uzun süredir varlık gösterdiğimiz otomotiv, robotik, beyaz eşya, savunma gibi sektörlerde de büyüme göstermeyi hedefliyoruz.
Yakın zamanda planladığınız yeni yatırımlarınızı bizimle paylaşır mısınız?
2021 yılının Ağustos ayında Türkiye pazarında büyüme için kullanmayı hedeflediğimiz bir yatırım turunu kapattık. 2021 yılında 3 kat büyüme yakaladık ve yatırımın rüzgarıyla bu seneki hedefimiz 5 kat büyüme. Haziran ayında başlayacak şekilde yurtdışı açılımı için yeni bir yatırım turuna hazırlanıyoruz. Kaynaklarımızı büyüme ve teknoloji geliştirme odağında kullanıyoruz. 2022'de de yapay zeka ve büyüme odaklı pazarlama, en önemsediğimiz konular arasında yer almaya devam edecek.
Yurt içinde Tridi için öncelikli pazarlar hangileri? Bununla birlikte global pazarlara ilişkin planlamalarınız var mı?
İş modeli değişimi öncesinde, 3D Baskı hizmeti ile prototipleme işleri yapıyorduk. Pivot sonrası ilk amacımız 3D Baskı dışındaki hizmet satışını artırıp, platformdaki tüm servislerde pazara erişmek idi. Bunu başardığımıza inanıyoruz. 2022 yılı için ise, CNC işleme, Sac Metal Şekillendirme, Silikon Kalıplama ve Plastik Enjeksiyon hizmetlerine odaklanmış durumdayız. Global pazardan da bu alandaki işleri almayı hedefliyoruz. Türkiye metal işleme konusunda oldukça kabiliyetli çok fazla üreticiye sahip. Bir üretim merkezine dönüşeceksek şayet, yol bu güzergahtan geçiyor diyebiliriz.
Türkiye'de üretim tedarik zincirindeki yenilikler neler? Dijital dönüşümün bu alana katkısından da bahseder misiniz?
Üretim tedarik zinciri dediğimizde, bu zincirin en tepesinde büyük müşterilerin olduğunu söyleyebiliriz. Bunların yanında müşterilerin en büyük alt yüklenicileri ve onların da bir alt yüklenicileri var. Zincirin en tepesindeki firmaların iç kaynak yönetim sistemlerinde, ERP kullanım oranı yukarıdan aşağıya doğru gün geçtikçe artıyor. Günümüzde içerideki üretim planlamaları ve tedarik takip süreçleri de dijital platformlar üzerinden yönetiliyor. Firmalar yalnızca üretim tedarik süreçleri için değil, genel tedarik süreçlerininin daha izlenebilir olması ve bir de şirket hafızası oluşturmak adına bu platformları kullanıyor. Bunlar üzerinden tedarikçilerinden fiyat bilgisi alıyor ve oradan iş açabiliyorlar. Biriktirdikleri işleri karşılaştırıp, diledikleri ile çalışabiliyorlar. Kısaca tedarik süreçlerindeki manuel işleri olabildiğince dijitale otomatize etmiş durumdalar. Üreticiler de gün geçtikçe içerideki üretim süreçlerini dijitalleştirme yönündeki çözümlere sıcak bakıyor. Bunların geçtiğimiz yıllara oranla arttığını görüyoruz. Türkiye olarak bu konuda iyi bir ilerleme kaydettiğimizi söyleyebilirim.
Pandemi sizin sektörünüzü nasıl etkiledi?
Post pandemide lojistik teknolojilerinde de bir artış yaşandı. İş süreçlerinde daha izlenebilir ve bütünsel lojistik yönetim modellerine şahit olduk. Yine paylaşım ekonomisinin lojistik süreçlerine girdiği, dolayısıyla artık daha verimli farklı lojistik taleplerinin aynı gönderiler içerisinde birleştirildiği ve verimlilik odaklı olduğu bir süreci izledik. Bunu sağlayan platformlar, farklı ülkelerdeki alıcı ve satıcıların birbirleriyle olan ilişkilerini kolaylaştırdı. Son yıllarda firmalar, sabit olarak belli ürünlerden üretip, stok yapmak yerine; ihtiyaç duyduğu anda ihtiyaç duyduğu kadar üretme trendi olan talebe özel üretime yönelmiş durumdalar. Firmalar, ürünlerle ilgili fiyatlarda belli anlaşmalar yapmayı ve ihtiyaç duydukça tasarımı yapılan ürünleri ürettirmeyi tercih ediyor. Eskiden ise süreç şöyleydi; firmalarda 1 yıllık tüketim öngörüsü vardı ve yılda ne kadarlık bir satış yapılacağı tahmin ediliyordu. Günümüzde üretim de daha pahalı olduğu için ve ürün çeşitliliği de arttığı için firmalar, bir şeyi üretip stoklamak yerine mümkün olan ürünler için talebe özel üretim anlaşmaları yapmayı uygun buluyor. Bu sayede platformumuzun kullanımı da artıyor. Müşteri de bir ürünü ürettirmek istediğinde öncesinde planlayıp, fiyatı ve zamanı belli olan bu sürecin daha doğru olduğunu düşünüyor.
Ar-Ge çalışmalarınızdan da bahseder misiniz?
Biz her yıl bütçemizin en az yüzde 25'ini Ar-Ge'ye ayırıyoruz ve bu alana önem veriyoruz. Platform modeline şöyle örnek verebiliriz; Yemeksepeti hiç restoranı olmadan tüm restoranları içerisinde bulunduruyor. Tridi olarak biz de hiç makinemiz olmadan Türkiye'nin en büyük üreticilerini platformumuz içerisinde bulunduruyoruz. Dolayısıyla yatırımlarımızı makine ve donanımlara değil, yazılımlara yapıyoruz. Biz, teknolojinin üretim tedarik sürecine dahil olduğu ve verimlilik sağladığı, fiyat teklifi oluşturmayı kolaylaştırdığı, üretici seçiminde zamandan kazandırdığı yapay zeka destekli teknolojiler geliştiriyoruz. Bunların geliştirilebilmesi için sizin çok iyi data toplama, data hazırlama ve sürekli öğrenme, sürekli kullanma altyapıları oluşturmanız gerekiyor. Bütün sistemlerimizi bulut tabanlı sisteme dönüştürüyoruz. Müşterilerimiz için bunları geliştirirken, üreticilerimiz için dijital çözümler sunuyoruz. Gelecekte imalat sektöründe, alıcılar ve satıcılar arasındaki ilişkileri kapsayan daha fazla yazılım teknolojisi geliştirmeye odaklanacağız. Önümüzdeki süreçte alacağımız yatırımlarla bütçemizi artırıp, daha fazla ürün geliştireceğimizi söyleyebiliriz.