Trump vergileri petrolü de vurdu

Petrol fiyatları, Trump vergileri ve küresel resesyon kaygılarıyla son dört yılın en düşük seviyesine geriledi. Geçen hafta 60 doların altını test eden Brent pertolde, gerilemenin sürmesi bekleniyor. Bu düşüşün Türkiye’nin cari açık ve enflasyonuna olumlu etki edeceği vurgulanıyor…
18.04.2025 11:46 GÜNCELLEME : 18.04.2025 11:46

HÜLYA GENÇ SERTKAYA / Tarife savaşları ve küresel resesyon kaygıları petrolü de vurdu. ABD Başkanı Donald Trump'ın 2 Nisan'da yeni gümrük tarifelerini açıklamasının ardından küresel resesyon endişeleriyle birlikte son dört yılın en düşük seviyesini gören petrol fiyatları, müzakere süreçleri ve yapılan karşı misillemelerle dalgalanmaya devam ediyor. Uzmanlara göre hafta içerisinde sert satışların ardından 60 doların altını test eden Brent petrolde, kısa vadede bir dengelenme çabası görülse de orta ve uzun vadede aşağı yönlü riskler daha ağır basıyor. Geçen hafta Brent petrolün varil fiyatı uluslararası piyasalarda 59,97 dolara kadar gerileyerek, Şubat 2021'den bu yana en düşük seviyesini gördü. Petrol fiyatları, Trump'ın yeni gümrük tarifelerini açıklamasının ardından 2 Nisan'dan itibaren yüzde 20 civarında değer kaybetti. Brent petrolün varili haberi yayına hazırladığımızda 63.70 dolardan işlem görüyordu. Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 60,72 dolar düzeyindeydi.

Küresel resesyon endişeleri ve ABD ile Çin arasında tırmanan ticaret savaşının petrol fiyatlarını baskılamaya devam ettiği bir dönemde, petrol fiyatlarının seyrini, yansımalarını ve Türkiye ekonomisine etkilerini haberleştirdik. Resesyon kaygıları ve gümrük tarifelerinin arttığı bir dönemde küresel petrol talebinde güçlü bir toparlanma ihtimalinin zayıf kalacağı, petrol fiyatlarında aşağı yönlü risklerin devam edeceği ifade ediliyor. Mayıs'ta gerçekleşecek OPEC+ toplantısından çıkacak kararın, petrol fiyatlarının yönü açısından kritik bir eşik niteliği taşıyabileceğine dikkat çekiliyor. Petrol fiyatlarındaki gerileme akaryakıt pompa fiyatlarına yansırken, Türkiye'nin cari açığı ve enflasyonuna da olumlu etki yapacağı ifade ediliyor.

PETROL FİYATLARINDA ZAYIF GÖRÜNÜM…

İntegral Yatırım Uzmanı Harun Demircan, petrol fiyatlarında son dönemde yaşanan düşüşün temelinde, tarife savaşlarıyla birlikte artan talep belirsizliği ve arz kaynaklı gelişmelerin yer aldığını vurguladı. Demircan, OPEC+'ın beklentilerin üzerinde bir kararla Mayıs ayında günlük petrol üretimini 411 bin varil artıracağını duyurmasının, Brent Petrol'de 75.00 seviyesinden itibaren satış baskısının belirgin şekilde artmasına neden olduğunu kaydetti. Bu gelişmenin ardından ABD'nin Çin'e yüzde 34 oranında ek vergi tarifesi uygulaması ve Çin'in aynı oranla karşılık vermesinin küresel talep görünümüne ilişkin endişeleri derinleştirerek fiyatlar üzerindeki baskıyı daha da artırdı. Demircan, iki ülke arasında gerilimin tırmanmasının, petrol fiyatlarının son dört yılın en düşük seviyelerini test etmesine yol açtığını kaydetti. Demircan, ", daralan talep ve artan arz fazlası endişeler, petrol fiyatlarında zayıf görünümü işaret ediyor" ifadelerini kullandı.

RESESYON KAYGISI

D Macro Research & LLC Kurucusu Dr. Tolga Dağlaroğlu, Brent ham petrol fiyatlarının dört yılın en düşük seviyesi olan 60 doların altına düşmesinde ABD ile Çin arasındaki tarife savaşları sonucunda global ekonominin resesyona gireceği korkusunun etkili olduğunu belirtti. 3. Göz Danışmanlık CEO'su Hikmet Baydar ise, resesyon kaygıları derinleştikçe, özellikle gümrük tarifelerinden dolayı serbest ticaretin sekteye uğraması halinde petrol ve emtia fiyatlarında aşağı yönlü baskıların daha da artma ihtimali olduğunu vurguladı. Baydar, "Önümüzdeki dönemde, geri adım atmalar, yumuşamalar, serbest ticaretin önündeki engellerin azaltılması gündeme gelirse o zaman petrol fiyatlarında toparlanma ihtimali artar. Resesyon kaygılarının ve gümrük tarifelerinin arttığı bir dönemde, arzın oluşması talebin çoğalması mümkün değil. Önümüzdeki süreçte petrol talebinin düşme ihtimali var. Global resesyon beklentileri nedeniyle petrolde uluslararası piyasalarda bir fiyat artışı öngörmüyoruz" dedi.

GÖZLER MAYIS'TAKİ OPEC+ TOPLANTISINDA

OPEC+ gurubunun aldığı kararların petrol fiyatlarını etkileyen en önemli etken konumunda olduğuna işaret eden İntegral Yatırım Uzmanı Demircan, "Ancak son süreçte yaşanan tarife savaşları fiyatlar üzerinde etkili olmuş durumda. Özellikle Çin ve ABD arasında tırmanan karşılıklı misillemeler, talep cephesinde ciddi belirsizlikler yaratıyor. Çin ekonomisi üzerindeki baskı sürdükçe, küresel petrol talebinde güçlü bir toparlanma ihtimali zayıf kalmaya devam edecektir. Bu süreçte arz tarafında OPEC+ ile ABD arasında yaşanacak gelişmeler izlenirken, talep beklentilerinin ise ABD-Çin arasında süren tarife savaşları doğrultusunda şekillenmesi beklenebilir. 5 Mayıs'ta ise gerçekleşecek OPEC+ toplantısından çıkacak karar, petrol fiyatlarının yönü açısından kritik bir eşik niteliği taşıyabilir" diye konuştu.

Dr. Dağlaroğlu, başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarının seyrinde ticaret savaşlarının nasıl bir gelişme göstereceğinin önemli olacağına dikkat çekti. Dağlaroğlu, "Uluslararası yatırım bankalarının analistlerinin hafta içinde yayınladıkları raporlarda, düşen petrol fiyatlarının ABD'deki üreticilerin yüz yüze oldukları yüksek çıkarma maliyeti ile üretim gerçekleştirilen firmalar için düşük olduğunu, Trump'ın yerel üretimi artırma vaadinin veya 'del, bebeğim, del' sloganının önüne geçebileceğini gördük" dedi.

ABD PETROL FİYATI TAHMİNİNİ AŞAĞI YÖNLÜ REVİZE ETTİ

Şimdi de ABD Enerji Enformasyon İdaresi'nin (EİA), 2025 Kısa Dönem Enerji Görünüm Raporu'na bir göz atalım. EIA'nın Nisan 2025 Kısa Dönem Enerji Görünüm Raporu'na göre, Brent petrolde bu yıl için öngörü 74,22 dolardan 67,87 dolara geriledi. Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün ortalama varil fiyatının ise 63,88 dolar seviyesinde olacağı öngörülüyor. Söz konusu rakam, geçen ay 70,68 dolar olarak hesaplanmıştı.

ABD'nin günlük ortalama ham petrol üretimin bu yıl yaklaşık 13 milyon 510 bin varil olarak gerçekleşmesi bekleniyor. EIA, geçen ayki raporda ABD'nin ham petrol üretimini 13 milyon 610 bin varil olarak tahmin etmişti. Geçen yılki üretim 13 milyon 210 bin ton varil kaydedilmişti.

EIA'nın Raporu'na göre, küresel petrol stoklarının bu yılın ikinci çeyreğinde yükseleceğine yönelik öngörülerin petrol fiyatlarını baskılaması bekleniyor. Stoklardaki artışta, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ ülkelerinin üretim kısıntılarını gevşetmelerinin, OPEC dışı ülkelerde üretimin artmasının ve petrol talebindeki büyümenin yavaşlamasının etkili olacağı değerlendiriliyor. Buna göre, küresel petrol stoklarının bu yılın ikinci çeyreğinde günlük ortalama 600 bin varil, ikinci yarısında ise günlük ortalama 700 bin varil yükseleceği tahmin ediliyor.

Küresel petrol arzının bu yıl günlük 104 milyon 100 bin varil, talebin ise 103 milyon 640 bin varil olması bekleniyor.

ENFLASYON VE CARİ AÇIĞA OLUMLU ETKİ

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD Başkanı Trump'ın gümrük tarife açıklamalarının ardından düşüşe geçen Brent petrol varil fiyatının enflasyon ve cari açık üzerinde olumlu etkilerinin olabileceğini vurguladı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Türkiye İnceleme Raporu Tanıtımı'nın ardından gazetecilerin, Brent petroldeki gelişmelere ilişkin sorularını yanıtlayan Bakan Şimşek, "Brent petrol 65 doların altında kalırsa yıl sonu enflasyonu, hedefin yaklaşık 1 ile 1.6 puan altında olur" ifadesini kullandı. Şimşek, petrol fiyatları bu seviyede devam ederse cari açığın da milli gelire oranla yüzde 1.5 seviyesinin altına düşebileceğini kaydetti.

"POMPA FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİM ENFLASYON İÇİN ÖNEMLİ"

Dr. Tolga Dağlarooğlu da, petrol fiyatlarındaki düşüşün, enflasyon ve ödemeler bilançosu açısından önem taşıdığının altını çizdi. Borsalardaki satış dalgasının ulaştığı seviye, durgunluk korkuları ile birlikte petrol piyasasının talepte keskin bir düşüşü fiyatladığını vurgulayan Dağlaroğlu, "Mevcut fiyat seviyeleri, bu yılın geri kalanında 1 milyon varil/gün civarında talebin azalması anlamına geliyor. Talep daralması göz önünde bulundurulduğunda bu talep darbesi anlamında petrol talebini yıllık bazda sabit kalması bekleniyor" dedi.

3. Göz Danışmanlık CEO'su Hikmet Baydar, petrol fiyatlarındaki düşüşün, Türkiye'nin net alıcı olması nedeniyle daha az bedel ödeyerek ürün almaya imkan tanıması açısından cari açığa faydası olacağını vurgulayarak, ancak, daha önce fiyat sabitleştirmesi yapılmışsa bu düşüşün satın alma maliyetini düşüremeyeceğini, cari fiyatlarla işlem yapılması durumunda cari açığa katkı yapacağını ifade etti. Baydar, "Petrol fiyatlarındaki düşüş Türkiye de pompa fiyatlarına ne kadar yansırsa o kadar enflasyonu düşürücü etki yapar. Tabi burada kurlar da önemli bir faktör. Dolar bazında fiyat düşerken dolar aynı oranda artarsa yurtiçi TL fiyat düşmeyebilir, hatta yükselebilir bile. O yüzden içeride pompa fiyatlarındaki değişim enflasyona etkisi anlamında önem arz ediyor. Konulan gümrük vergilerinin serbest piyasa ekonomisini zorlaması ve ticareti durma noktasına getirmesi, hammadde olan petrole olan talebi de sınırlayabilir. O yüzden resesyon korkularının olduğu bir dönemde talep kaynaklı bir enflasyonist baskıyı petrolde beklemiyoruz" diye konuştu.

Mehmet ÖZDEMİR / Ahlatcı Yatırım Araştırma Analisti

"Petrol resesyon ve arz bolluğunun kıskacında"

Ticaret savaşlarında tansiyonun yükselmesi ve bu durumun küresel ekonomik aktivitede yaratabileceği hasar tahmin edilmeye çalışılırken, tüm dünyayı etkisi altına alabilecek bir resesyon ortamı ihtimali petrol piyasasında sert şekilde fiyatlanıyor. Hafta içerisinde sert satışların ardından 60 doların altını test eden Brent Petrol'de kısa vadede bir dengelenme çabası görülse de orta ve uzun vadede aşağı riskler daha ağır basıyor. Ülkelerin her geçen gün üzerine bir tuğla ördükleri tarife duvarları tedarik zincirinde kırılmaya yol açarken, petrol fiyatları resesyon beklentilerinin yanı sıra üretim rakamlarının artabileceği beklentileri ile de sert şekilde fiyatlanıyor. OPEC+ Mayıs ayında gerçekleştireceği üretim artışına sadık kalırken, günlük 411 bin varil ek üretim rakamına çıkmış olacak. Talebin zayıf ve arzın yükseldiği senaryoda kısa vadede 60-68 dolar arasında oynak seyredebilecek petrol fiyatları, 2026 sonuna kadar 60 dolar seviyesinin altındaki konumunu güçlendirebilir. Tarife müzakerelerinden anlaşmalar çıkması durumunda petrol fiyatlarında ciddi bir çöküş görmesek te Trump yönetiminin anti çevreci politikaları fosil yakıt üretim ve tüketimini desteklerken, önümüzdeki dönemde sondaj çalışmalarının artması ile daha düşük enerji fiyatları gündemimizde kalıcı olabilir.

Harun DEMİRCAN / İntegral Yatırım Uzmanı

"Gevşeme adımlarını destekleyici bir unsur olarak görülebilir"

Trump'ın göreve gelmesiyle birlikte başlayan tarife savaşları, küresel büyüme üzerinde baskı oluşturan önemli bir risk unsuru olarak öne çıkıyor. Bu ticaret gerilimlerinin yarattığı belirsizlik ortamı, küresel ölçekte büyüme hızının yavaşlamasına neden olurken; zayıflayan talep koşulları da ekonomiler üzerinde ek bir baskı unsuru haline geliyor. Bunun yanı sıra petrol fiyatlarında yaşanan düşüş, talep yönlü baskıyı artırırken, başta oyun kurucu merkez bankaları olmak üzere para politikasında gevşeme adımlarını destekleyici bir unsur olarak görülebilir. Gösterge niteliğindeki Brent petrolde değer kaybı hız kazanarak devam ediyor. 75.00 seviyesinden gelen satış baskısının etkisiyle zayıf görünüm derinleşirken, kritik destek olan 64.40 seviyesinin de kırılmasıyla fiyatlar son dört yılın en düşük seviyesine gerileyerek 58.40 seviyesini test etti. Aşağı yönlü hareketliliğin devam etmesi halinde 54.70 seviyesi destek bölgesi olarak takip edilebilir. Öte yandan kısa vadede olası tepki alımlarında 61.00 seviyesi önemli bir eşik. Bu seviyenin üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda, fiyatlamaların kısa ve orta vadede 61.00-64.40 bandında dalgalandığını görebiliriz. Ancak uzun vadeli görünümde, 64.40 seviyesi aşılmadıkça alımların güç kazanmasını beklemiyoruz.

Fesih AKTAŞ / Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası Başkanı

"Fiyatlardaki düşüş pompaya da yansıdı"

ABD nin gümrük vergilerini artırması ve akabinde diğer ülkelerin aldığı karşı aksiyonlarla başlayan ekonomik dalgalanmadan ham petrol ve işlenmiş ürün olan benzin ve motorin de etkilendi. 9 Nisan itibarıyla ham petrolde 2021 yılının rakamlarına ulaşmış durumdayız. 58,40 usd/varili gören Brent tipi ham petrolün buralardan tepki görüp 70-72 USD aralığına ulaşması ihtimal dahilinde. ABD ve Çin ile AB ülkelerinin karşılıklı kararları ile OPEC+ ülkelerinin üretim kararları ana belirleyici unsur olacak. Şu anki tavırları üretimde kısma yapmayacakları yönünde olduğundan fiyatlar 58 USD'li rakamları görmüş durumda. Olası kısıntı kararında tepki yükselişi mutlak olur. Petrol fiyatlarındaki düşüşün pompaya yansıması oldu. İlk etapta benzinde 2,64 lira indirim yapıldı. Akabinde 2,24 lira da motorinde indirim gerçekleşti. Benzinin litre satış fiyatına 1 lira 35 kuruşluk yeni bir indirim daha geldi. Piyasalardaki hareketlilik ham petrolün 2021'li rakamlara gelmiş olmasına rağmen pompaya yansımasının bu ölçüde olmamasının ana nedeni ülkemizdeki döviz kurunun 2021'e göre çok yüksek seviyede olması.

Ali Arif AKTÜRK / Enerji Uzmanı

"Bazı petrol bölgelerinin üretimini etkiler"

Beklentim, petrol fiyatlarının 65 dolara yılın ikinci yarısında geleceği şeklindeydi. Daha da hızlı oldu. Önceki hafta ABD'den yeni bir uçak gemisi filosu Körfez'e, Hürmüz Boğazı'na doğru yola çıktı. Geçen hafta da İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu Trump'la görüştü. Çok yakın bir dönemde İran'a müdahale olabilir. Bu müdahalenin boyutu Hürmüz Boğazı'nı da etkilerse, bu sefer de petrol fiyatları yukarı çıkar. İran'a müdahale olmazsa, petrol fiyatlarında düşme eğilimi bir süre daha devam eder. Petrol fiyatlarındaki gerileme, bazı petrol bölgelerinin üretimini de etkiler. Örneğin Kanada'nın petrolü, bu fiyatlardan üretim maliyetini kurtarmaz. Orta Doğu'da üretimi kurtarır ama geliri azaltır. Eğer Trump bu vergilerde ısrar ederse, durgunluk bir iki yıl devam ederse, petrol fiyatları da düşük seyretmeye devam edecek. Türkiye'nin cari açığının en önemli nedeni enerji ithalatı. Türkiye yaklaşık 1 milyon varil günlük petrol ve ürünü tüketimi var. Dolayısıyla petrol fiyatlarındaki düşüşün cari açığa olumlu etkisi olur. Dünyadaki küresel durgunluktan dolayı, Türkiye de durgunluktan etkilenecek. Buna paralel petrol talebi de azalır. Trump ciddi bir buhrana doğru hem ABD'yi hem de küresel ekonomiye sürükler diye düşünüyorum.

Dr. Tolga DAĞLAROĞLU / D Macro Research & LLC Kurucusu

"ABD'deki sondaj faaliyetinde yavaşlamaya yol açabilir"

Piyasadaki hareketin, ABD'deki sondaj faaliyetlerinde ciddi bir yavaşlamaya yol açması olası. Baker Hughes verileri, petrol kulesi sayısının son bir haftada beş arttığını gösterse de, bu durum mevcut fiyat seviyelerinden açılan kuyu sayılarında önümüzdeki haftalarda azalma göstermesi olasıdır. Son Dallas Fed Enerji Anketi, ABD üreticilerinin yeni bir kuyuyu karlı bir şekilde açabilmeleri için ortalama 65 dolar/varil civarında bir fiyatın oluşması gerektiğini vurguluyor. 60 doların biraz üzerindeki spot WTI fiyatına kıyasla, vadeli islemler piyasasinda fiyatlar ise 60 doların altında bir seyir göstermektedir. Spot ve vadeli işlem piyasasında oluşan fiyatlara baktığımızda ABD'de sondajda faaliyetlerinde tersine bir dönüş olması durumunda bunun arz tarafinda uzun süreli bir problem yaratmayacağı düşünülüyor. Dolayısıyla petrol arz ve talebinin dengeli olması nedeniyle bu seviyeler olası görülüyor.

BİZE ULAŞIN