“TCMB rezervleri dikkat çekici bir artış eğiliminde”

Türk bankacılık sektörünün 2024’te tüm zorluklara rağmen reel sektörü desteklemeye ve yatırımları finanse etmeye devam ettiğini belirten BankPozitif Kredi ve Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork: “TCMB rezervleri dikkat çekici bir artış eğiliminde”
19.02.2025 10:51 GÜNCELLEME : 19.02.2025 10:51

ÜRÜN DİRİER/ BankPozitif Kredi ve Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork, Türk bankacılık sektörünün 2024'te tüm zorluklara rağmen reel sektörü desteklemeye ve yatırımları finanse etmeye devam ettiğini belirterek, "Yeni ekonomik programın kazanımlarını elde ettiğimiz; cari açıkta önemli azalmanın olduğu, risk priminin düştüğü, gri listeden çıktığımız, dezenflasyonun başladığı, TCMB rezervlerinin rekor kırdığı ve tüm derecelendirme kuruluşlarının not artırdığı bir yılı geride bıraktık. Türk bankacılık sektörü olarak sorumluluklarımızı yerine getirdiğimiz bir sene oldu ve sektörümüz 30 trilyon liralık büyüklüğe ulaştı. Yeni yılda da güçlü pozisyonda kalmaya devam edeceğimize inanıyorum" dedi.

Yeni yılda Türkiye'ye ciddi bir sermaye akışının olacağına inandığını ifade eden Dr. Erkan Kork, "Ülkemiz 10 ayda 8.5 milyar dolarlık yatırım çekti. Fintech alanında ise 191 milyon dolarlık yatırım büyüklüğüyle tüm zamanların rekoruna ulaştık. 2025 yılında ise bu rakamların çok daha üzerine çıkacağımıza inanıyorum. Türkiye, finans alanında önemli bir potansiyele sahip" diye konuştu.

BankPozitif Kredi ve Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork ile sektöre dair 2025 beklentilerini konuştuk…

BankPozitif için 2024'ün nasıl geçtiğini sormak isterim. Bu süreçte neler yaptınız, hedeflerinize ulaşabildiniz mi?

2024, Türkiye'nin yüzde 100 yerli ve milli sermayeye sahip bankası olarak bizim için durmadan çalıştığımız ve ülkemiz ekonomisine katkı sağladığımız bir yıl oldu. Severek okuduğum bir kitapta kendime örnek aldığım bir söz var; kitaptaki karakter, "Ben başlamazsam ancak durdurulabilirim" der ve nitekim başlayamadığı için tutunamadı. Durmak bize yakışmaz, bu yüzden ülkemizi hep birlikte geleceğe taşımak ve Türkiye'nin kalkınmasına destek olmak hedefiyle çalışıyoruz. BankPozitif Kredi ve Kalkınma Bankası, 26 yıl önce kurulan ve bugüne kadar ülkemiz ekonomisine 7,5 milyar doların üzerinde kredi sağlama başarısına imza atarak sektörde önemli bir aktör olmayı başaran büyük bir banka. Dijitalleşme temelleri üzerine kurulmuş ve bu yolda ilkleri başarmış. Geçen sene hedeflerimizin üzerinde bir performans sergiledik. Dördüncü çeyreğe ilişkin verileri henüz kamuoyuna duyurmadık fakat BankPozitif'in üçüncü çeyrek itibariyle elde ettiği rakamları açıklayabilirim; bankamız 2024 yılının üçüncü çeyreğinde 1 milyar 510 milyon TL aktif büyüklüğe ulaştı. Bu dönemde toplam özkaynak büyüklüğümüz ise 421 milyon TL olarak gerçekleşti. BankPozitif'in üçüncü çeyrek sonunda 345 milyon TL olarak gerçekleşen nakit kredi büyüklüğü de toplam aktifinin %23'ünü oluşturdu. Bu dönemde konsolide olmayan sermaye yeterlilik oranı %38,26 seviyesinde gerçekleşti. Yani bu rakam bankamızın sektör ortalamasının oldukça üzerinde güçlü sermaye yapımızı devam ettirdiğimizi gösteriyor. Geçen sene Türkiye ekonomisine karşı görevlerimizi yerine getirirken, hedeflerimize de emin adımlarla ilerlemeye devam ettik. Bu dönemde tüm imkânlarımızla başta reel sektör olmak üzere müşterilerimize destek olmayı sürdürdük. Özetle, 2024 bizim açımızdan iyi bir sene oldu.

Türk bankacılık sektörünün performansını da sormak isterim. Özellikle son dönemlerde çok zor bir süreçten geçti global ekonomiler. Bu süreçte Türk bankaları nasıl bir sınav verdi?

Türk bankacılık sektörü geçen sene tüm zorluklara rağmen reel sektörü desteklemeye ve yatırımları finanse etmeyi sürdürdü. 2024, ülkemiz için yeni ekonomik programın kazanımlarının elde edildiği; cari açıkta önemli azalmanın olduğu, risk priminin düştüğü, gri listeden çıktığımız, dezenflasyonun başladığı, TCMB rezervlerinin rekor kırdığı ve tüm derecelendirme kuruluşlarının not artırdığı bir yıl oldu. Türk bankacılık sektörü olarak sorumluluklarımızı fazlasıyla yerine getirdik. Sektörümüz 32,7 trilyon liralık bir büyüklüğe ulaştı. Sektörümüzün aktif toplamı ise bir önceki yıla göre 9.1 trilyon TL artış gösterdi. Bankacılık sektörünün net kârı 2024 yılında 659 milyar TL'ye yükseldi. Netice olarak bu yılın hem finansal hem de operasyonel göstergeler açısından oldukça başarılı bir yıl olduğunu söyleyebilirim.

Peki ya bu sene nasıl bir performans bekliyorsunuz? 2025 Türk bankaları için nasıl geçecek?

Sektörümüzün bu sene de güçlü pozisyonda kalmaya devam edeceğimize inanıyorum. Türk bankacılık sektörü sermaye gücünü ve bilanço sağlamlığını korumayı bildi. Bu performans 2025 yılında da devam edecektir. Fonlama maliyetlerindeki normalleşmeyle bilançoların da yavaş yavaş rahatlayacağı kanaatindeyim. Türk Lirası'ndaki güçlü reel değerlenmenin devam edeceğini düşünüyorum. Geçen yıl kredi büyüme tavanlarıyla sağlanan sıkı duruş, cari denge ve dış finansman ihtiyacında önemli bir iyileşme sağladı. Makro dengelerdeki pozitif seyir, döviz kurlarındaki stabilizasyon ve ülke risk primimizdeki düşüş, bir taraftan yabancı sermaye girişlerini desteklerken diğer taraftan da yurt içi yatırımcının TL tercihini kuvvetlendiriyor. Bununla birlikte TCMB rezervleri de dikkat çekici bir artış eğiliminde, 167 milyar dolar seviyelerine kadar yükseldiğine şahit olduk. Rezervlerin bir süre daha rekor seviyelerde seyretmeye devam etmesini bekliyorum. Enflasyondaki düşüş belirginleşene ve hedeflere yakınsayana kadar sıkı duruşun süreceğini düşünüyorum. Özellikle maliye politikasının da enflasyonla mücadeleye daha fazla destek vereceği bir 2025 göreceğiz. Bu sene TL kredi büyümesinin yüzde 30-35 oranında artmasını bekliyorum. TL mevduat büyümesi de bu artışa paralel belki bir tık üzerinde gerçekleşecektir. Özetle; ülkemizin makroekonomik göstergelerindeki iyileşmeler, Türk bankacılık sektörünün büyümesini destekleyecektir.

Fintech bankacılığı alanında hangi ürün ve hizmetleri müşterilerinize sunuyorsunuz?

Bankamız finansal teknolojiler alanında çok yüksel bir bilgi birikimine sahip. BankPozitif zaten dijitalleşme temelleri üzerine kurulmuş bir banka. Müşterilerimizin yüzde 100'ünü dijital kanallardan finanse ediyoruz. Geleneksel kanalları minimum seviyede tutarak, müşterileri banka şubesine kadar yormayan; şube gibi klasik kanalları kullanmayan yeni nesil bir banka. Tüketici talepleri, hız ve teknolojik gelişmeler finans sektörünü değişmeye zorluyor. Özellikle fintech tarafında bu değişimin etkilerini dikkat çekici bir şekilde hissediyoruz. Bugüne kadar BankPozitif olarak kullanıcı odaklı hizmet, hız, verimlilik ve güvenilirlik odağında yapılabilecek teknolojik yatırımlara ağırlık verdik. Geçen sene dijital varlık çözümleri alanında faaliyet gösteren fintech bankacılığı lideri Taurus SA ile stratejik bir iş birliği anlaşması imzaladık. İş birliği kapsamında bankamız, Taurus'un sunduğu Taurus-Protect dijital varlık saklama hizmeti ve Taurus-Explorer blockchain platform hizmetlerini finansal kuruluşların kullanımına sunabilecek. Anlaşma, kripto bankacılığı ve fintech bankacılığı çözümlerinin finansal sistemler alanında daha da güçlenmesini sağlayacak. Banka ayrıca, dijital varlıkların korunması, transferi ve yönetilmesini sağlama hedefiyle kripto ve fintech bankacılığı alanındaki öncü rolünü pekiştirmeyi amaçlıyor. Bu gelişmelerle birlikte, BankPozitif'in kripto bankacılığı alanındaki katkıları ve sektöre getireceği yenilikler, özellikle blok zincir teknolojisinin finansal kurumlar için daha erişilebilir hale getirilmesi ve dijital varlık çözümlerinin yaygınlaştırılması gibi alanlarda kamuoyuna duyurulacak. Ayrıca anlaşma, kripto bankacılığı ve fintech bankacılığı çözümlerinin finansal sistemlerdeki rolünün daha da güçlenmesini sağlayacak. Fintech bankacılığı alanındaki yatırımlarımıza ara vermeden devam edeceğiz. Bu sene bu alanda yeni sürprizlerimizin de olacağını söyleyebilirim.

Yeni tanıtılan yapay zeka modelleri hiç şüphesiz önümüzdeki süreçte büyük bir itici güç olacak. Siz bu alanda neler yapıyorsunuz?

Yapay zeka teknolojileri artık bambaşka bir noktaya doğru evriliyor. Fintech'in geleceğinde anahtar kelimenin yapay zeka olduğunu söylemek yanlış olmaz. Yapay zeka tabanlı uygulamalar şirketlerin elde ettikleri verileri çok daha iyi analiz ederek hizmetlerini iyileştirmelerine olanak sağlıyor. Aynı zamanda işlemlerin otomatikleştirilmesini mümkün kılarak verimliliklerini arttırmalarına destek oluyor. Bu durum bankacılıkta da daha iyi bir müşteri deneyimi sağlamak için bir fırsat. Biz de bu alanda önemli çalışmalar yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde üretken yapay zeka teknolojisi odağımızda olacak. Mevcut verileri analiz etmenin ötesinde, yeni veri üreterek yeni içerik ortaya koyabilen üretken yapay zekâ ile daha geniş bir müşteri tabanına daha yüksek kalitede hizmet sunabileceğiz. Bundan sonraki süreçte de yenilikçi teknolojilerle hizmetlerimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Akıllı ve özel içerikler ile müşteri deneyimini en üst noktaya taşıyacağız. BankPozitif, iş süreçlerinin etkin ve müşteri odaklı olarak tasarlandığı teknolojik altyapısı ve hizmet süreçleriyle faaliyetlerine ivme kazandırarak devam edecek. Yapay zeka, büyük veri ve bulut bilişim teknolojileri gibi alanlardaki gelişmeler hiç şüphesiz fintech şirketlerinin daha iyi hizmetler sunmasını sağlayacak. Bu durum beraberinde fintech şirketleri ile geleneksel bankalar arasındaki iş birliğini artıracak. Finans sektörü, fintech şirketleriyle birlikte dijitalleşme, müşteri odaklı hizmetler, daha iyi veri kullanımı ve daha hızlı inovasyon gibi alanlarda önemli bir dönüşüm yaşayacak. Bu dönüşüm hem sektöre katkı sağlayacak hem de müşteri konforunu çok daha üst seviyeye getirecek. Öte yandan veri analitiği ve yapay zeka teknolojilerini etkin kullanan Fintech'ler ödeme işlemlerini de iyileştiriyor. Müşteri davranışlarını analiz ederek riskleri tespit ediyor, kişiselleştirilmiş ödeme önerileri sunarak şirketlerin satış hacimlerini artırmalarına destek oluyor. Fintech'ler, ödeme geçmişlerini yönetmek, faturalandırmayı otomatikleştirmek, sanal kartlar oluşturmak, masrafları takip etmek gibi çeşitli ticari çözümler sunuyorlar. Bu sayede işletmelerin verimliliği artarken maliyetleri düşüyor. Bu mükemmel bir şey ve henüz yolun başındayız. Daha gidilecek çok yol var. Bu yolu heyecanla yürümeye devam edeceğiz.

Peki fintech sektörü için yıl nasıl geçiyor, 2024'te hedefler tutturuldu mu?

Çok başarılı bir seneyi geride bıraktık. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi'nin hazırladığı Fintech Genel Görünüm Raporu'na göre; fintech alanında 194 milyon dolarlık yatırım büyüklüğüyle tüm zamanların rekoruna ulaştık. Fintech şirketlerinin 283'ü ödemeler, 120'si bankacılık teknolojileri, 107 tanesi Blok zinciri ve kripto varlık alanlarında faaliyet gösteriyor. Rakamlar ve elde edilen rekor fintechlere olan ilginin artarak devam edeceğini gösteriyor. Ülkemiz fintech açısından bakıldığında dinamik bir pazar. Türkiye'de 600'den fazla aktif finansal teknoloji şirketi bulunuyor. Bu şirketler müşterilerine ödeme işlemleri, yatırım, borç yönetimi, sanal bankacılık gibi birçok alanda hizmetler sunuyor. Böyle dinamik bir ülkede fintech yatırımlarının artması doğal bir gelişmedir. Yapılan bir araştırmaya göre; fintech pazarının yıllık ortalama yüzde 15 büyümesi bekleniyor. Her ne kadar küresel fintech yatırımları son birkaç yılın düşük performansını gösterse de pazar büyümeye ve gelişmeyi devam edecek. Türkiye özelinde ise faizlerin aşağı çekilmesiyle yatırım için uygun koşullar oluşacak. Sektörümüzün 2025 yılında da büyümeye ve rekorlarına devam edeceğine inanıyorum.

Dijitalleşme ve fintech tarafında kaslarınız oldukça güçlü. Türkiye, finansal teknoloji alanında yeni yatırımlar çekebilir mi?

Elbette yeni yatırımlar çekebiliriz. Bu sene başarı hikayeleri yazmaya devam ettiğimiz bir sene olacak. Türkiye'ye bu sene ciddi bir sermaye akışının olabileceğini düşünüyorum fintech alanında. Ülkemiz geçen sene 11 milyar doların üzerinde yatırım çekti. Fintech alanında ise 194 milyon dolarlık yatırım büyüklüğüyle tüm zamanların rekoruna ulaştık. 2025 yılında bu rakamların çok daha üzerine çıkacağımıza inanıyorum. Türkiye, finans alanında önemli bir potansiyele sahip. Ekonomimiz güçlü ve kararlı bir yönetimle parlak bir geleceğe doğru emin adımlarla ilerliyor. Ülkemizin genç ve teknolojiye uyum sağlamış nüfusu ve dijitalleşme adımları, ödeme sistemlerinde büyük bir potansiyel meydana getiriyor. Bu sebeple fintech yatırımlarının daha da artmasını bekliyorum. Düşük faiz oranları, borçlanma maliyetlerini düşürerek yatırımcıların daha kararlı adımlar atmasına imkan verecek. Son olarak fintech sektöründe şirket birleşmeleri ve satın almaların da 2025'te artacağını düşünüyorum. Özellikle yabancı yatırımcılar bu alanlardaki fırsatları değerlendirecektir.

BİZE ULAŞIN