PARA BORSA/ İDİL TARAKLI Borsa İstanbul geçen haftaya PPK faiz kararı ve Moody's'in Türkiye'nin kredi notuna dair açıklamalarına odaklanarak başladı. Tabi en önemli gündem maddesi ABD'de Donald Trump'ın yemin ederek Başkanlık görevini devralıp, ikinci dönemine başlamasıydı. Trump'ın yemin töreninde verdiği mesajlar önceki söylemlerden çok farklı değildi, gümrük tarifelerinin artırılması konusundaki ısrarının da devam ettiği dikkat çekti. Ancak bu artırımların kademeli olabileceğine dair açıklamalarının piyasada tedirginliği azalttığı görüldü.
Borsa İstanbul'un ise haftanın ilk işlem gününde teknik göstergelerde iyileşmelerin devam edip para girişi ve yüksek hacim ile 10 bin psikolojik direncinin üzerinde kapanması piyasaya moral oldu. Hafta ortasında TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) faiz kararını açıkladı. Beklendiği gibi MB politika faizini yüzde 47.5'ten yüzde 45'e indirirken, veri odaklı ve toplantı bazlı karar alınacağı mesajını tekrarladı. Ancak analistlerin 6 Mart toplantısından da 250 baz puan faiz indirimi beklentisini koruduğu görüldü. Faiz indirimlerinin temposunu koruyarak devam edebileceği yönündeki mesajların Borsa İstanbul'u, özellikle de banka hisselerini destekleyeceğini belirten borsa uzmanları, BIST -100 endeksi için mevcut durumda 14 bin civarında olan hedeflerin 15 bin civarına doğru yükselebileceğini öngörüyor.
Haberimizi hazırladığımız saatlerde açıklanmamış olan Moody's'in Türkiye'nin kredi notuna ilişkin kararının ise bu hafta Borsa İstanbul'da trendin belirlenmesinde etkili olması bekleniyor. Analistler, Moody's nezdinde "yatırım yapılabilir ülke" statüsünün 4 kademe altında ve "B1, pozitif" seviyesinde olan notumuzu bir kademe yükselterek "Ba3, durağan" şeklinde revize edeceğini düşünüyor. Borsa uzmanları, not görünümünün beklentilerin ötesinde "pozitif" olarak bırakılmasının TL varlıkları olumlu etkileyebileceğinin de altını çiziyor.
Öte yandan Trump'ın politikalarının altın fiyatlarında volatilite, petrol fiyatlarında ise aşağı yönlü baskı yaratacağını öngören analistler,
ancak Trump'ın iş dünyası ile arasının iyi olduğunu, borsayı ve istidamı önemsediğini kaydederek, borsaların şu aşamada Trump'ın piyasa dostu söylemlerini fiyatladığına dikkat çekiyor. Borsa İstanbul'un ise bu süreçte elbette ABD borsalarında yaşanacak yukarı ve aşağı yönlü volatiliteden etkilenebileceğini düşünen borsa uzmanları, eğer Trump söz verdiği gibi Rusya-Ukrayna savaşını bitirebilirse, bu iki ülkede iş yapan ya da ürün satan şirketlerin bundan pozitif etkilenebileceğini hatırlatıyor.
Beklentilere paralel Trump'un politikaları ile özellikle havacılık, ulaştırma, turizm, inşaat ve inşaat malzemesi sektörlerinin olumlu etkilenmesi bekleniyor.
Ancak piyasalarda yaşatacağı volatilitenin ve Türkiye'ye uygulayacağı olası tarifelerin, Borsa İstanbul'u olumsuz etkilemesinden de endişe ediliyor.
Analistler, bu kapsamda orta ve uzun vadede takip edilmek üzere 20 hissenin ön plana çıkabileceğini söylüyor.
"MERKEZ BANKASI'NA FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ALAN AÇILABİLİR"
Merkez Bankası'nın Ocak ayı toplantısında beklentilere paralel 250 baz puan indirim yaparak haftalık repo faizini yüzde 45 seviyesine çektiğini hatırlatan Ahlatcı Yatırım Hazine Müdürü Arda Coşar, Kurul'un sıkı para politikası ve veriye göre hareket etme mesajı verdiğini de söylüyor. Şimdi ocak ayı enflasyonunun aylık bazda yüksek gelmekle beraber baz etkisi ile yıllık enflasyonun yüzde 40'a yakın seviyelere gerileyebileceğini düşünen Coşar, "Şubat ve Mart ayında da baz etkisi ile yıllık bazda enflasyon gerilerse Mart ayında 250 baz puanlık faiz indirimi için Merkez Bankası'na alan açabilir. Burada borsa açısından önemli bir unsur aylık enflasyonun gerilemesi yani aylık bazda yüzde 2, yüzde 1.5 aşağısında aylık enflasyonun oluşması. Enflasyonun temel dinamiklerinde bir yavaşlama olması. Yıllık bazda baz etkisi ile gerilemesi yeterli değil, aylık bazda enflasyonda gözle görülür bir düzelmeye ihtiyaç var. Eğer bu gerçekleşirse borsaya özellikle bankalar öncülüğünde pozitif yansıyabilir. Bunun için Ocak ayı değil ama Şubat ve Mart enflasyon verilerine bakmak faydalı olacaktır" yorumunu yapıyor.
"HAREKETLİ BİR HAFTA OLABİLİR"
Bu hafta (27 Ocak haftası) FED ve Avrupa Merkez Bankası toplantıları olduğunu dile getiren Coşar, ayrıca Almanya ve Euro bölgesi büyüme, ABD dayanıklı tüketim malı siparişleri, ABD PCE enflasyonu ile Çin PMI verileri bulunduğunun altını çiziyor. Yurt içinde ise ticaret dengesi, kapasite kullanım oranı ve imalat güveni verileri bulunduğunu belirten Coşar, "Tabi ki küresel bazda en önemli haber akışı FED toplantısı. FED'in bu ayki toplantısında faizde değişiklik beklenmemekle beraber, karar metninde FED üyelerinin enflasyon, istihdam ve faiz oranı beklentilerinde bir değişiklik var mı? Gelecek aylarda faiz politikası nasıl şekilleneceğine dair mesajlar ve Başkan Powel'in konuşmaları ön planda olacaktır. Avrupa Merkez Bankası tarafında 0.25 puanlık faiz indirimi beklenmekle beraber, bundan sonraki toplantılarda para politikasının ne yöne evrileceğine dair mesajlar da ön planda olacaktır. Dolayısıyla hareketli bir hafta olabilir" diyor.
"BORSA İSTANBUL UYGUN SEVİYELERDE"
Endeksin aşağıda 9.500 ve yukarıda 10.200/300 bandında yatay denilebilecek bir bantta konsolide olduğunu da ifade eden Coşar, yukarı veya aşağı yönlü net bir hareket yerine zayıf bir seyir bulunduğuna dikkat çekiyor. Endeksin ivmelenmesi için 10.200/300 bandını yukarı yönlü aşması gerektiğini de kaydeden Coşar, şu değerlemeyi yapıyor: "Ancak şu anda böyle bir durum yok. Zaman içinde enflasyonda beklenen gerileme, akabinde enflasyonda gerilemeye bağlı olarak merkez bankasının faiz indirimlerine devam etmesi, olası not ve görünüm artışları endeksi destekleyebilir. 10.200/300 bandını aşarsa 11.200 seviyesi yani bir önceki zirve seviyesi tekrar hedeflenebilir. Sene içinde 13-14 binler görülmesi olası seviyeler. Ancak kısa vade için zayıf ve yatay bir seyir hakim. Diğer yandan Borsa İstanbul'a baktığımızda diğer gelişmekte olan ülkelere veya tarihsel çarpanlara baktığımızda fiyatın uygun seviyelerde olduğu orta ve uzun vadeli yatırımcılar açısından iyi yerlerde olduğu söylenebilir."
"TRUMP BORSAYI ÖNEMSİYOR"
Geçtiğimiz hafta başında Donald Trump'ın imza atarak göreve başladığını da hatırlatan Coşar, seçim döneminde verdiği vaatler açısından hem borsa dostu vergilerin indirilmesi, regülasyonların azaltılması, petrol üretiminin yükseltilmesi ve satılması, teşvikler gibi borsa dostu vaatlere sahipken diğer yandan tarifelerin artırılması, göçmenlerin gönderilmesi gibi enflasyon beklentilerini etkileyecek ve volatiliteyi artıracak vaatlerin de söz konusu olduğunun altını çiziyor. Ayrıca Trump'ın iş dünyası ile arasının iyi olduğunu, borsayı ve istihdamı önemsediğini kaydeden Coşar, "Şu aşamada borsalar Trump'ın piyasa dostu söylemlerini fiyatlıyor. ABD borsalarının son FED toplantısından sonra yaşanan volatiliteye rağmen olumlu seyir ediyor ve zirveye yakın yerlerde işlem görüyor. Bu bir süre daha devam edebilir. Ancak enflasyon beklentilerini bozacak kararlara ve borsaların nispeten daha yüksek seviyelerde olmasından dolayı ABD borsaları açısından dikkat edilmesi gereken seviyelerdeyiz. Diğer açıdan tarifeler gelişmekte olan ülkeleri etkileyebilir. Ayrıca Trump'ın politikalarının altın fiyatlarında volatilite petrol fiyatlarında ise aşağı yönlü baskı yaratacağını düşünüyorum" diyor.
"BORSA İSTANBUL'DA VOLATİLİTEDEN ETKİLENEBİLİR"
Borsa İstanbul'un ise bu süreçte elbette ABD borsalarında yaşanacak yukarı ve aşağı yönlü volatiliteden etkilenebileceğini düşünen Coşar, uygulanacak tarifelerin şirket bazında da etkili olabileceğini söylüyor. Eğer Trump söz verdiği gibi Rusya-Ukrayna savaşını bitirebilirse Rusya ve Ukrayna bölgesinde iş yapan ya da ürün satan şirketlerin bundan pozitif etkilenebileceğini belirten Coşar, "Petrol fiyatlarının gerilemesi havacılık ve ulaştırma sektörünü, turizmi, Ukrayna'nın inşasına başlanması inşaat ve inşaat malzemesi sektörlerini olumlu etkileyebilir. Suriye'den çekilirse ve Suriye'de barış tam olarak tahsis edilirse yine başta inşaat ve ulaştırma olmak üzere bazı sektörlere pozitif yansıyabilir. ABD içinde üretim yapan şirketler de olumlu etkilenebilir. Çin'e uygulanacak tarifeler ise talep kaymasına sebep olup Türkiye'de en azından bazı şirketleri ön plana çıkarabilir. Öte yandan piyasalarda yaşatacağı volatilite ve Türkiye'ye de uygulayacağı olası tarifelerin ise olumsuz etkisi olacaktır" değerlemesini yapıyor.
"İNŞAAT, HAVACILIK, ULAŞTIRMA"
Coşar, Borsa İstanbul'da ise Trump'ın planladığı gibi savaşları bitirmesi halinde inşaat, havacılık ve ulaştırma sektörü, Rusya ve Ukrayna'da faaliyet gösteren, ABD de operasyonları olan şirketler, Çin'den kayabilecek talepte de bazı sanayi hisselerinin olumlu etkileyebileceğinin altını çiziyor.
"ÜLKER BİSKÜVİ'Yİ MODEL PORTFÖYÜMÜZE EKLEDİK"
Gedik Yatırım araştırma departmanı yetkilileri, Ülker Bisküvi'yi 3Ç24 finansal dönemindeki zayıf performansının ardından, güçlü sonuçlar beklediği 4Ç24 kar dönemi öncesinde model portföyüne eklediğini açıkladı. Geçen çeyreğe göre şirket finanslarında satış hacim büyümesi ve fiyatlama sayesinde satış gelirlerinde yüzde 35 büyüme ve FAVÖK marjında 131bp'lık artışla, FAVÖK'te yüzde 45 yükseliş öngördüğünü belirten Gedik Yatırım araştırma departmanı yetkilileri, hisseye yönelik olarak şu değerlemeyi yaptı: "Büyüme beklentilerimiz gerçekleştiği takdirde hisse 2024 beklentimize göre 4.5 FD/FAVÖK gibi iskontolu bir rasyoda işlem görecektir. Buna ek olarak, 2025 yılında Ülker Bisküvi döngüsel iş modeline sahip şirketler ile kıyaslandığında daha öngörülebilir bir iş modeline sahip olup, şirketin faaliyetlerinin en az enflasyona paralel büyümesi muhtemeldir. Bu bağlamda hisselerdeki FD/FAVÖK çarpan rasyosu 2025 beklentimize göre 3.5'a kadar düşmektedir. Hisse 2024 yılı başından beri BIST- 100'ün yüzde 11 üzerinde bir performans göstermesine rağmen, Haziran ayı sonundan itibaren endeksin yüzde 28 altında performans göstermiştir. Bu veriler ışığında hissedeki 'Endekse Paralel Getiri" tavsiyemizi de 'Endeksin Üzerinde Getiri'ye yükseltiyoruz."
"MAVİ GİYİM'DE TAVSİYEMİZ 'AL'"
Marbaş Menkul araştırma departmanı yetkilileri ise Mavi Giyim için tavsiyesini 138.40 TL hedef fiyat ile 'al' olarak açıkladı. Mavi Giyim'in değerlemesinde indirgenmiş nakit akımları (İNA) değerlemesinin kullanıldığını belirten Marbaş Menkul araştırma departmanı yetkilileri, yükseliş potansiyelini yüzde 85.3 olarak öngördüğünü de kaydetti.
2024 yılının ilk dokuz ayının, Mavi'nin zorlu makroekonomik koşullara rağmen güçlü marka konumunu ve operasyonel dayanıklılığını ortaya koyduğu bir dönem olduğunu belirten Marbaş Menkul araştırma departmanı yetkilileri,
Türkiye'de tüketici talebindeki yavaşlama, artan maliyetler ve enflasyonist baskılar gibi olumsuzluklar karşısında Mavi Giyim'in, esnek stratejileri ve müşteri odaklı yaklaşımıyla büyümesini sürdürmeyi başardığını söyledi. Şirketin yılın ilk dokuz ayında toplam gelirlerini yüzde 4 artırarak 27 milyar TL'ye ulaştığını da kaydederek, hisseye yönelik şu değerlendirmeyi yaptı: "Perakende ve çevrimiçi satışlarda büyüme kaydedilmiş, uluslararası pazarlardaki satışlar ise stabil bir seyir izlemiştir. Türkiye operasyonlarında, Mavi'nin pazar payını artırmaya devam ettiği görülmektedir. Üçüncü çeyrekte hacim bazında yüzde 3.6 büyüme elde edilmiş, bu başarı büyük ölçüde yeni mağaza açılışları ve çevrimiçi satış kanallarındaki genişlemelerle desteklenmiştir. Özellikle mavi.com üzerinden gerçekleşen satışlar, Türkiye çevrimiçi işindeki yüzde 9 büyümeye önemli katkı sağlamıştır. Toplamda, Mavi'nin aktif Kartuş müşteri sayısı 5.8 milyona ulaşmıştır.
Uluslararası pazarlarda ise büyüme, Kuzey Amerika ve ihracat pazarlarından sağlanmıştır. Bununla birlikte, Avrupa'daki bazı geçiş süreçleri ve uluslararası pazar dinamikleri nedeniyle gelirler sınırlı bir artış göstermiştir. Rusya operasyonlarında, mevcut 17 mağazayla faaliyetler sürdürülmekte olup, çatışma ortamının sona ermesi durumunda mağaza sayısının 50-60'a çıkarılması planlanmaktadır.
Mavi, yılın geri kalanında ve 2025 yılında karşılaşılabilecek ekonomik zorluklara karşı stratejik planlarını hazırlamaktadır. Yeni mağaza açılışları ve mevcut mağazaların genişletilmesi hedeflenmekte, yıl sonunda toplam 17 yeni mağaza açılışı ve 15 bin metrekarelik bir genişleme öngörülmektedir. Bunun yanında, Gürcistan, Mısır ve Balkanlar gibi yakın bölgelere yönelik üretim faaliyetlerini artırma planları değerlendirilmektedir.
2025'in ilk yarısında açıklanması planlanan orta vadeli strateji, Mavi'nin gelecekteki büyüme yolculuğunda önemli yer oluşturacaktır."
"Aselsan'da beklentiler şirketin büyümeye devam edeceğini gösteriyor"
ASELSAN: Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü'ne göre 2023 yılında dünya savunma harcamaları yüzde 6.8 artarak 2.4 trilyon seviyesine yükseldi. Bununla beraber Türkiye savunma harcamalarında 15.8 milyar dolar ile dünyada 22. oldu. 2023 yılında NATO ülkelerinin savunma harcamaları yüzde 8.3 artarken, GSYH oranın yüzde 2'si kadar savunma harcaması yapılması hedef olarak belirlendi. Küresel ölçekte savunma harcamalarında artış trendi söz konusu. Türkiye'nin de önümüzdeki 5 yıl içinde çok katmanlı hava savunma sistemlerini içeren Çelik Kubbe gibi projeler ile savunma harcamalarını artırması bekleniyor. Bu kapsamda askeri alanlara yönelik radar, elektro optik, aviyonik gibi geniş bir yelpazede teknoloji ürünleri sunan Aselsan ayrıca sivil teknolojilere de hizmet vermekte olup siparişleri artıyor. Hasılat ve cironun da yıldan yıla artması bekleniyor. Önümüzdeki yıllarda artması beklenen ciro ve net kar beklentileri şirketin büyümeye devam edeceğini gösteriyor. Portföylere eklenmek yada ağırlık arttırılmak üzere değerlendirilebileceğini düşünüyoruz.
FORD OTOSAN: 2024 yılı tamamında üretim adedi 632 bin 456 adet olarak gerçekleşti ve yüzde 7 yükseldi. Türkiye tarafında üretim adedinde sınırlı bir azalma varken, Romanya tarafındaki üretim artışı toplam üretim sayısını destekledi. Yurt dışı satışlar yüzde 12 artarak 550 bin 577 adede ulaştı. Yurt içi satışlar da bir önceki seneden daha düşük ancak yakın seviyelerde gerçekleşti. Totale bakıldığında hem üretim hem satış adetleri yurt dışı kaynaklı olarak arttı. Finansal tarafta ise toplam satış gelirleri 2024 yılı tamamında bir önceki seneye göre yüzde 2 azalarak 404 milyar 666 milyon TL, FAVÖK yüzde 47 azalarak 32 milyar 292 milyon TL, net kar yüzde 38 azalarak 25 milyar 666 milyon TL olarak gerçekleşti. Hem FAVÖK hem net kar marjlarında geçen seneye göre ciddi bir düşüş söz konusu. Burada ihracat gelirlerinin payının artması, yıllık bazda azalan yurt içi satışlar, nispeten güçlü seyir eden TL, yeni modellerin üretime geçiş döneminin beklenenden uzun sürmesi gibi etmenler etkili oldu. Elektrifikasyona geçiş, yeni modellerin piyasaya sürülmesi, olası kar marjlarında iyileşme, kapasite arttırım beklentisi gelecek yıllarda şirketin gelirlerini ve kar marjlarını destekleyebilir. Şirket hisse fiyatı da makul seviyelerde. Portföylere eklenmek ya da ağırlık arttırılmak üzere değerlendirilebileceğini düşünüyoruz.
ÇİMSA: Çimsa klasik çimento üreticisi olma yolundan küresel bazda yapı malzemeleri şirketi olma yolunda ilerliyor ve yeni projeler geliştiriyor. Özellikle İrlanda yapı malzemeleri üreticisi Mannok firmasının satın alınması, yurt içinde devreye alınan ev alınması beklenen üretim tesisleri ve elektrik üretim tesisleri bunlara örnek verilebilir. Şirketin ABD yatırımları da devam ediyor. Çimsa'nın önümüzdeki yıllarda çimento şirketinden genel yapı malzemeleri üreten şirkete dönüşümü ve global bazda büyüme adımları şirketin büyüme şirketi olduğunu gösteriyor. Ayrıca gelecek yıllarda ihtiyaç duyulacak hazır beton ve çimento ihtiyacı düşünülürse, büyüme hikayesi arayan yatırımcılar için uygun bir alternatif. Öte yandan şirketin gelirleri 2024 ilk 9 ayda yüzde 7.7 azalarak 18 milyar 490 milyon TL, FAVÖK yüzde 14 artarak 3 milyar 898 milyon TL, net kar ise yüzde 74 artarak 3 milyar 305 milyon TL olarak gerçekleşti. Etkin maliyet yönetiminin şirketin kar marjlarını desteklediği dikkat çekiyor. Portföylere eklenmek ya da ağırlık arttırılmak üzere değerlendirilebileceğini düşünüyoruz.
Seranit, halka arz yolculuğuna başlıyor
Bilecik Organize Sanayi Bölgesi'nde 1992 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren Seranit Granit Seramik San. Tic. A.Ş, halka arz sürecine hazırlanıyor. Şirket, Sermaye Piyasası Kurulu'na (SPK) taslak izahname onayı için başvurusunu tamamladığını açıkladı.
Bugün 700 dönümlük bir alanda iki üretim tesisi ve 14 milyon metre kare üretim kapasitesiyle faaliyet gösteren Seranit 8 mağazası, 85 yurt içi bayisi, 40 ülkede 55 satış noktası ve 3.000'den fazla müşteri portföyüne sahip.
Halka arz sürecinin şirket için önemli bir kilometre taşı olduğunu belirten Seranit Genel Müdürü Fatih Kıvanç, "Teknik üstünlüğümüz, yenilikçi yapımız ve güçlü üretim kapasitemizle şirketimizin halka arzla birlikte değerinin daha da artacağına inanıyoruz. Hedefimiz, 2025 yılında halka arz sürecimizi tamamlamak. Sürdürülebilir büyüme yolculuğumuzdaki bu önemli kilometre taşı, yeni pazarlara açılma, üretim kapasitesini artırma ve teknolojik yenilikleri hızlandırma imkânı sunacak. Gelecek stratejimizi, sürdürülebilir büyüme ve inovasyon odaklı yatırımlarla üretim kapasitesini artırmak, Ar-Ge projeleriyle verimlilik ve modernizasyon sağlamak üzerine şekillendirdik. Ayrıca, Vanucci markamız için yeni bir fabrika yatırımı planlayarak üretim altyapımızı da genişletmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda güçlü üretim altyapısıyla, Seranit'in sektördeki öncü konumunu daha da pekiştireceğiz" dedi.
Seranit'in halka arz başvurusu kapsamında SPK'ya sunulan taslak izahnamenin, SPK'nın onayının ardından resmi internet sitesi www.seranit.com.tr ve aracılık hizmeti sağlayacak olan Halk Yatırım Menkul Değerler Anonim Şirketi'nin internet sitesi www.halkyatirim.com.tr adresinde yayımlanacağını da dile getiren Kıvanç, "Halka arz işlemleri, "sabit fiyatla talep toplama" yöntemiyle Halk Yatırım liderliğindeki bir konsorsiyum tarafından gerçekleştirilecek" bilgisini verdi.
'Borsa İstanbul'da getiri potansiyeli yüksek"
Yapı Kredi Yatırım, Borsa İstanbul (BİST) için mevcut tarihsel zirvelerin oldukça altında değerlemelerin uzun vade için alım fırsatı sunduğunu açıkladı. Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Yılmaz Arısoy, 2025'te ana yatırım hikâyesinin dezenflasyon ve TCMB'nin faiz indirimleri olacağını belirterek, "Banka, sigorta, telekom ve GYO gibi faize duyarlı, defansif ve TL'den faydalanan sektörler yılın ilk yarısında ön planda olabilir. Endeks için 12 aylık hedef yaklaşık yüzde 50 artış potansiyeli sunan 14.500 seviyeleri. 2025'te başta bankalar olmak üzere 2024'e oranla daha başarılı finansal tablolar bekliyoruz. Bunun da enflasyondaki düşüşle birlikte yılın ikinci yarısından itibaren görünür olacağını düşünüyoruz. Türkiye'nin 2025 makro verilerine yönelik de yüzde 3.2'lik bir büyüme ile yılsonu TÜFE'nin de yüzde 27.8'e gerilemesini bekliyoruz" dedi.
Küresel piyasalar da ise ABD Başkanı Donald Trump'ın özellikle tarifeler olmak üzere izleyeceği politikaların yakından takip edileceğini de kaydeden Arısoy, Yapı Kredi araştırma ekibiyle merkez bankalarının faiz indirimlerinin de süreceğini beklediklerini söyledi. Küresel hisse piyasalarında, özellikle DXY ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin ilk çeyrekte zirve yaptıktan sonra riskli varlıklarda yaşanabilecek büyük bir düzeltmenin bir dip alım fırsatı yaratabileceğini de dile getiren Arısoy, Yapı Kredi araştırma ekibi olarak emtia için daha iyi bir yıl öngördüklerini ve altının varlık sınıfları arasındaki güçlü görünümünü koruduğunu ifade etti.
Para politikasının yeni yılda mali politikalarla da destekleneceğini düşündüklerini söyleyen Arısoy, konuya yönelik şu değerlemeyi yaptı: "Enflasyonu düşürme çabalarının amaçlanan sonuçları vermesini ve nihayetinde BİST'in tüm yıl getirisini desteklemesini bekliyoruz, ancak yükselişin inişli çıkışlı olması kuvvetle muhtemel. Faiz indirimlerin zamanlaması, hızı ve büyüklüğü endeksin görünümünün ana belirleyicisi olacak. Türkiye'nin MSCI'daki ağırlığı 2022'deki yüzde 0.2'lerden şu an için yüzde 0.8'lere yükseldi. Değerlemeler fırsatlar sunuyor ancak sabır gerektiriyor. Yapı Kredi Yatırım olarak güncellediğimiz model portföyümüzde fiyatlama güçleri sayesinde yüksek enflasyon döneminde gelir ve marjlarını yüksek oranda koruyabilen, finansalları yüksek faiz ve değerli TL'den faydalanan, net işletme sermaye ihtiyacı ve borçluluğu düşük olan şirketlerin hisselerini tercih ediyoruz."
Yapı Kredi Yatırım'ın model portföyü:
*Bim Birleşik Mağazalar
*Türk Hava Yolları
*Ag Anadolu Grubu Holding
*Aksa Enerji
*Mavi Giyim
*Vakıflar Bankası
*Garanti BBVA
*Tab Gıda Sanayi
*Türkiye Sınai Kalkınma Bankası
*Turkcell
"Dünyada ilk 5'e girmek istiyoruz"
Türk mobilya sektörünün son 10 yılda büyük bir başarı hikayesi yazdığını vurgulayan MOSFED (Mobilya Dernekleri Federasyonu) Başkanı Ahmet Güleç, dünya mobilya ihracatından binde 3 pay alırken, bugün bu oran yüzde 2 seviyelerine çıkmış durumda. 213 ülkeye ihracat yapıyoruz ve verdiğimiz dış ticaret fazlasıyla Türkiye ekonomisine ciddi katkı sunuyoruz." dedi.
Güleç, 2030 yılına kadar ihracatı 12 milyar dolar seviyesine çıkarmayı ve dünya sıralamasında ilk 5'e girmeyi istediklerini de vurguladı.
Sektörde yerlilik oranının yüzde 80 olduğunu bildiren Güleç, yerlilik oranıyla sektörün her yıl 4 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğini, son 10 yılda dış ticaret fazlasının 40 milyar doları aştığını söyledi. Türk mobilya sektörünün 12 milyar dolarlık üretim hacmiyle bütün mobilya gruplarında üretim yapan dünyadaki dört ülkeden biri olduğunu da dile getiren Güleç, "Türkiye olarak sadece dünyanın önemli mobilya üreticilerinden biri değiliz, aynı zamanda önemli organizasyonunu da yapıyoruz. Geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiğimiz (21-25 Ocak) fuarımızda hem İstanbul Fuar Merkezi hem de TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde 250 bin metrekare alanda bine yakın katılımcı ve 3 bin marka yer aldı. Fuarda yalnızca şık, estetik mobilyaları değil, aynı zamanda işlevsel, yenilikçi ve dünya pazarlarına yön verecek olan teknolojiyi de sunduk. Bu yıl fuarda ABD, Almanya, İngiltere, İtalya, Çin, Kazakistan, Singapur ve Rusya gibi ülkelerden firmalarda yer aldı" diye konuştu.
Güleç, "Türk mobilya sektörü artık yalnızca üretim kapasitesiyle değil, inovasyon gücü, tasarım kalitesi ve güçlü işbirliği kültürüyle de dünya ticaretinde dikkat çekiyor. 2024'te kilogram başına ihracat değeri 3.57 dolara yükseldi, hedefimiz 6 dolar seviyesine çıkmak. Hedefimiz dünyada 1 milyar tüketicinin Türk mobilyası kullanması" dedi.
Türk mobilya sektörü olarak 4.5 milyar doları aşkın ihracat yaptıklarını kilogram bazında fiyatlarının artığını da kaydeden Güleç bu yıl 5 milyar dolar olarak hedeflediğimiz Türkiye mobilya sektörü ihracatının yaklaşık 3 milyar dolarının bağlantılarını da bu fuarda yaptıklarını söyledi.
Hem ihracatı artırıp hem de daha fazla üretip daha fazla satacaklarını da kaydeden Güleç son çıkan istihdam desteklerinin içinde mobilya sektörünün de bulunduğunu hatırlatarak "İstihdamımızı da kaybetmemiz gerekiyor. Bu nedenle istihdam desteğinin önemli olduğuna inanıyoruz." açıklamasını yaptı.
BORSA ŞİRKETLERİNDE NELER OLDU?
DÖRT ŞİRKETİN HALKA ARZINA ONAY: Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) geçen hafta Vişne Madencilik Üretim Sanayi ve Ticaret AŞ, Seranit Granit Seramik Sanayi ve Ticaret AŞ, Enda Enerji Holding AŞ, ve Birleşim Grup Enerji Yatırımları AŞ'nin halka arzına onay verdi.
ADRA GYO: Adra Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı 4Ç24 de yıllık bazda yüzde 233 artış ile 656 milyon TL net kar açıkladı. 2024 yılında brüt kar 390 milyon TL olarak bildirildi. Brüt kar marjı yüzde 67.3 oldu. 4Ç'de şirket 122 milyon TL FAVÖK açıkladı ve önceki çeyreğe göre yüzde 4 düşüş kaydedildi. Bu dönemde şirketin FAVÖK marjı da yüzde 57.8 olarak gerçekleşti.
AKFEN YENİLENEBİLİR ENERJİ: Akfen Yenilenebilir Enerji, Denizli Hibrit GES Projesi'nin 4.5 MW'lık kısmın ticari enerji üretimini başlattığını açıkladı. Şirketin toplam kurulu gücü 707.5 MW'a ulaşırken, yıl sonunda 887 MW kapasite hedefliyor. Öte yandan Akfen Yenilenebilir Enerji, YEKA RES-2024 yarışmaları kapsamında toplam 1110 MW gücünde rüzgar enerji projeleri için başvuru yaptığını duyurdu. Başvurular, bağlı ortaklıklar tarafından Edirne RES (410 MW), Balkaya RES (340 MW), Sergen RES (200 MW) ve Yellice RES (160 MW) projeleri için gerçekleştirildi.
ASELSAN: Aselsan, STM ile deniz platformlarına yönelik radar, elektronik harp, elektro-optik, haberleşme, seyrüsefer ve silah sistemlerinin tedariki için toplam 36.7 milyon euro tutarında bir sözleşme imzaladığını bildirdi. Teslimatlar 2025-2028 yılları arasında gerçekleştirilecek.
LİLA KAĞIT: Lila Kağıt, 4Ç24 finansal sonuçlarını 13 Şubat tarihinde açıklayacağını duyurdu.
MİA TEKNOLOJİ: Mia Teknoloji, 13 milyon TL bütçeli "Mikro Mobilite Araçlar için IoT ve API Altyapısı Geliştirilmesi'' isimli yazılım projesinin onaylandığını, ilgili projenin 18 ay içerisinde tamamlanmasının planladığını açıkladı.
ODAŞ ELEKTRİK: Odaş Elektrik, Antimuan fiyatlarının son 1 yılda 4 kat artarak ton başına 45 bin dolara ulaştığını duyurdu. Şirket, 2015 yılında 1 milyon dolar karşılığında bünyesine kattığı Antimuan madeni sahasını üretim faaliyetlerine devam ettiğini belirterek 2025 yılında Antimuan üretimini maksimum seviyeye çıkararak yaklaşık 12 milyon dolar FAVÖK katkısı hedeflediğini açıkladı.
TAV HAVA LİMANLARI: Fitch Ratings, TAV Havalimanları'nın ve ihraç ettiği yurt dışı tahvil için belirlenen kredi derecelendirme notu olan BB+ (durağan görünüm) kredi notunu teyit etti. Öte yandan Tav Havalimanları, 4Ç24 finansal sonuçlarını 18 Şubat tarihinde açıklayacağını duyurdu. Ek olarak şirket, Kuveyt Sivil Havacılık İdaresi tarafından düzenlenen, Kuveyt Uluslararası Havalimanı Terminal 4 işletme ve bakım hizmeti ihalesine teklif sunduğunu duyurdu.
TÜRK TRAKTÖR: Türk Traktör, kayıtlı sermaye tavanını yüzde 700 artırarak 250 milyon TL'den 2 milyar TL'ye çıkarmak için SPK'ye başvuruda bulunduğunu bildirdi.
TÜPRAŞ: Tüpraş, 4Ç24 finansal sonuçlarını 17 Şubat tarihinde açıklayacağını duyurdu.
AGESA: Agesa yüzde100 bağlı ortaklığı Medisa Sigorta'nın sermayesini 500 milyon TL'den 650 milyon TL artırarak 1.15 milyar TL'ye yükseltme kararı aldığını açıkladı.
EMLAK KONUT GYO: Emlak Konut, Batı Yakası Projesi'nde asgari şirket payı toplam gelirini 1.09 milyar TL'den 2.22 milyar TL'ye yükselttiğini bildirdi.
EKOS TEKNOLOJİ: Ekos Teknoloji, General Electric ile devam eden stratejik iş birliği çerçevesinde, bir güç transformatörü üreticisi müşteriden Suudi Arabistan projelerinde kullanılmak üzere 5.5 milyon dolar tutarında sipariş alındığını açıkladı.
OTOKAR: Otokar Otomotiv, 4Ç24'e ilişkin finansal sonuçlarını 4 Şubat'ta kamuya duyuracağını bildirdi.
RAL YAPI: Ral Yapı'nın yüzde 51 oranında bağlı ortaklığı MC Müteahhitlik, uhdesine kalan 2 ihalede toplam 6.1 milyar TL tutarında iş için sözleşme yapmak üzere davet edildiğini bildirdi. Ek olarak şirketin yüzde 100 bağlı ortaklığı Ral Yapı Mühendislik ise uhdesine kalan ihalede 1.61 milyar TL tutarında iş için sözleşme yapmak üzere davet edildiğini açıkladı.
SANİFOAM SÜNGER: Sanifoam Sünger, Hendek 2. Organize Sanayi Bölgesi'nde gerçekleştirilecek fabrika yatırımı kapsamında Gün İnşaat ile sözleşme imzalandığını duyurdu. Sözleşmenin toplam bedeli 130 milyon olup, 75 milyon TL avans ödemesi yapılacak. Fabrika inşaatının 240 gün içerisinde tamamlanarak teslim edileceği bildirildi.
TOFAŞ OTOMOBİL: Tofaş Otomotiv, 4Ç24'e ilişkin finansal sonuçlarını 12 Şubat'ta kamuya duyuracağını bildirdi.
YATAŞ: Yataş, İncesu Organize Sanayi Bölgesi'nde yer alan yaklaşık 200.000 metre kare büyüklüğündeki arsa üzerindeki Sünger Tesisinde inşaat çalışmalarının tamamlanma aşamasına geldiğini açıkladı.
ANADOLU EFES: Şirket olağan üstü genel kurul toplantısına ilişkin Esas Sözleşme Tadil Tasarısı Metnini yayınladı, buna göre kayıtlı sermaye tavanının 900 milyon TL'den 10 milyar TL'ye yükseltilmesinin onaylandığını bildirdi.
DAGİ: Dagi Giyim, yüzde 208 oranında bedelsiz sermaye artırım kararı aldığını açıkladı.
GERSAN ELEKTRİK: Gersan Elektrik, tahsisli sermaye artırımına ilişkin SPK'ya başvuruda bulunduğunu bildirdi.
HAREKET PROJE TAŞIMACILIĞI: Hareket Proje Taşımacılığı, bağlı ortaklığı Hareket Rüzgar Enerji A.Ş.'nin, YEKA RES-2024 kapsamında Sivas'ta yer alan 90 MW kapasiteli Gürün RES projesi ihalesine katıldığını duyurdu.
ÖZATA DENİZCİLİK: Özata Denizcilik, 9 Ocak tarihinde 1.2 milyon euro olarak açıklanan siparişin, müşterinin ilave talepleri sebebiyle 1.55 milyon euroya yükseltildiğini ve geminin teslim edildiğini duyurdu.
ANATOLİA TANI VE BİYOTEKNOLOJİ: Anatolia Tanı ve Biyoteknoloji Ürünleri, 2024 yılında satılan Real-Time PCR kitler içinde Influenza A virüsü ve alt tiplerine ait ürünlerin adetsel oranının yaklaşık yüzde 11.6 olduğunu duyurdu.
DOĞUŞ OTOMOTİV: Doğuş Otomotiv, iştiraki olan Doğuş Bilgi İşlem ve Teknoloji Hizmetleri'nin 241.9 milyon TL olan ödenmiş sermayesinin 272.5 milyon TL'ye çıkarılacağını duyurdu. Artırılan nakdi sermayenin nominal bedel üzerinden 6.7 milyon TL'lik kısmının şirket tarafından karşılanacağı bildirildi.
DOFER YAPI: Dofer Yapı, 7.5 milyon TL tutarlı 3 yıl süreli yatırım teşvik belgesi aldığını duyurdu.
EGE PROFİL: Ege Profil, mevcut sermayesinin yüzde 572 oranında artışla 81 milyon TL'den 545 milyon TL'ye yükseltilmesine ilişkin yaptığı başvurunun tescil edildiğini duyurdu.
KARSAN OTOMOTİV: Karsan Otomotiv, Romanya Köstence Belediyesi ile toplam 22 adet 12 metre e-ATA araç ve 29 adet şarj istasyonu için yaklaşık 10.6 milyon euro bedelli bir sözleşme imzalandığını duyurdu. Araçların teslimatının 2025 yılında gerçekleştirilmesinin planlandığı bildirildi.
KÜTAHYA ŞEKER: Kütahya Şeker, 27 Eylül 2024 – 15 Ocak 2025 tarihleri arasında 374.6 bin ton pancar işleyerek 47.6 bin ton A şekeri ve 5.4 bin ton C şekeri ürettiğini açıkladı. Toplam üretimin 53 bin ton olarak gerçekleştiği bildirildi.
NETAŞ: Netaş, Türkiye'de yerleşik bir müşteri ile süregelen iş ilişkisi çerçevesinde 2024-2029 dönemlerinde gerçekleştirilmek üzere yerli sunucu ürünlerinin satış, kurulum ve bakım/onarım desteğinin verilmesine yönelik 629 bin dolar tutarında sözleşme imzalandığını açıkladı.
SANICA ISI: Sanica Isı, Türkiye'deki mevcut bayilerle gerçekleştirilen görüşmeler çerçevesinde toplam 157 milyon TL tutarında satış sözleşmesi imzalandığını duyurdu.
GLOBAL YATIRIM HOLDİNG: Global Yatırım Holding, aralık ayı liman istatistiklerini yayınladı. Buna göre, Aralık 2024 yolcu hareketleri, Aralık 2023'e kıyasla yüzde 45, gemi sayısı ise yüzde 56 arttı. Liman doluluk oranları yüzde 95 seviyesinde gerçekleşti.