PARA FİNANS/ AYFER ARSLAN Dijitalleşmenin önem kazandığı günümüzde, hemen her sektörde bu alanda ciddi yatırımlara tanık oluyoruz. Bu alanda altyapılarını güçlendiren firmalar, müşterilerine daha hızlı ve daha ölçülebilir hizmet sunmayı amaçlarken, rekabette de büyük avantaja sahip oluyorlar.
Dijitalleşme yatırımlarının hızlanması, bankacılık sektöründe de adeta yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Teknolojinin gelişimi ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) yeni düzenlemeleriyle çok şubeli bankacılık modeli, yerini artık tamamen online kanallar üzerinden hizmet veren, şubesiz 'yeni nesil bankacılık' modeline bırakıyor. Bankacılıkta ezberleri bozan ve adeta bir 'devrim' yaratan bu yeni dönemde, yeni oyuncular ile birlikte sektörde rekabet artarken, tüketiciler de daha hızlı ve düşük maliyetli hizmet almanın avantajını yakalıyor.
BDDK'nın 2022 yılında yayınladığı "Dijital Bankacılığın Faaliyet Esaslarını" düzenleyen yönetmeliği, sektörde dönüşüm sürecini hızlandıran en önemli gelişmelerden biri oldu. Açık bankacılık ve servis bankacılığı ile ilgili düzenlemelerle desteklenen bu süreçte; perakende, telekomünikasyon, tekstil ve e-ticaret gibi sektörlerde faaliyet gösteren şirketler, banka kurmak için adeta sıraya girdi. Bu arada BDDK'nın dijital bankacılığa ilişkin düzenlemesine göre, Türkiye'de dijital bankacılık lisansı almak için gerekli sermaye miktarı en az 1 milyar TL. Bu sermaye şartı, dijital bankaların kurulması ve faaliyet göstermesi için zorunlu.
2 YILDA SEKTÖRE 7 YENİ OYUNCU KATILDI
Son 2 yıl içerisinde; Hayat Finans, TOM Bank, EnPara Bank A.Ş., Colendi Bank, FUPS Bank, Ziraat Dinamik Bank ve Adil Katılım Bankası dijital bankacılık yapmak üzere BDDK'ya başvuruda bulundu. Kuruluş izni onaylananlardan Hayat Finans, 23 Mart 2023 tarihinde faaliyet iznini de alarak dijital bankacılığa adım atan ilk kuruluş olurken, Tom Bank da 30 Mart 2023 tarihinde BDDK'dan aldığı faaliyet izni ile sektöre giriş yaptı. EnPara Bank A.Ş. ise 15 Ağustos 2024 tarihinde faaliyet izni alan üçüncü dijital banka olurken, Colendi Bank, FUPS Bank, Ziraat Dinamik Bank ve en son Mayıs 2024 tarihinde kuruluş izni onaylanan Adil Katılım Bankası şimdi faaliyet izni için sırada bekliyor. Bankacılara göre dijital bankacılığa olan yeni girişler önümüzdeki dönemde de devam edecek. Çünkü geleneksel bankacılığa göre sunduğu avantajlar ve müşteri alışkanlıklarındaki değişim, yeni nesil bankacılığın yıldızını parlatmış durumda. Ayrıca finansal piyasaların çeşitlendirilmesi ve derinleştirilmesi açısından da değerlendirdiğimiz zaman dijital bankacılığın gelişimi oldukça önemli. Uzmanlar, yeni oyuncuların katılımının, Türkiye'deki bankacılık sektörü için yeni fırsatlar yaratacağını ve ülke ekonomisine de olumlu katkılar sağlayacağını savunuyor.
UÇTAN UCA DİJİTAL VE ÇEVİK HİZMET
Hayat Finans Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Galip Karagöz'e göre, ülkemiz dijital bankacılık yetkinliği ile dünyada son derece ileri seviyede ve Türk bankacılık sektörünün yenilikçilik hızı çok iyi. Ancak pandemi sonrası artan dijitalleşmenin etkisiyle dijital bankacılık yetkinliğinin yanı sıra dünyadaki gibi uçtan uca dijital ve çevik yapıların bankacılık sektöründe var olması ihtiyacı doğdu. Zaten açık bankacılık ve finteklerle olan iş birliklerinin sektörün dijitalleşme rasyosunu iyi bir seviyeye çıkardığını savunan Karagöz, dijital bankaların kurulmasıyla birlikte artık çok daha farklı bir dünyanın konuşulmaya başlandığını dile getiriyor. Karagöz'e göre, dijital bankacılık kabiliyeti iyi olsa da eğer geleneksel yani yerleşik bir yapının parçasıysanız yeteri kadar esnek olamazsınız. Şubeli bir yapı olmanın getirdiği maliyet yükünün kaçınılmaz olarak müşterilere yansıdığını ve ayrıca gereksiz prosedürlerle karşı karşıya kalındığının altını çizen Karagöz, "Ancak tamamen dijital bir banka olduğunuzda, yani Ocak 2022'de yürürlüğe giren Dijital Bankaların Faaliyet Esaslarıyla ilgili yönetmeliğin ardından kurulan BDDK lisanslı dijital bir bankaysanız, tüm süreçleriniz çok daha esnek, hızlı ve maliyet avantajıyla ilerler. İşte şu anda yeni dijital bankaların mevcut bankalar üzerinde yarattığı rekabet baskısı da bundan kaynaklanıyor" görüşünü aktarıyor.
ŞUBEYE GİTME ALIŞKANLIĞI AZALDI
TOM Bank Genel Müdürü Onur Özkan da dijital bankacılığın, geleneksel bankacılığa göre tüketicilere birçok avantaj sunduğunu belirtiyor. Tüm dünyada insanların şubeye gitme alışkanlığının yüzde 40'a kadar gerilediğini ve Türkiye'de de benzer bir durumun söz konusu olduğunu belirten Özkan, bu nedenle, çok şubeli bankaların artık şubeye gelmeyen müşterilerine ulaşmanın yollarını aradığını, bu sürecin ise dijitalleşmeyle mümkün hale geldiğini vurguluyor.
Dijital bankacılığın sunduğu maliyet avantajlarına da işaret eden Özkan, şunları ekliyor: "İyi ve merkezi bir yerde şube açmak, o şubede en iyi hizmeti verecek, sektörün en yetkili kişilerini istihdam etmek gibi büyük maliyet kalemlerine ihtiyaç duyulmuyor. Bu tür maliyetlerden tasarruf etmek, müşterilerimize doğrudan avantaj olarak geri dönüyor. Daha düşük katılım oranları, daha iyi vadeli hesapları ve daha cazip finansal çözümler sunmamıza olanak tanıyor. Dijital bankacılık, bu sayede hem bankalar hem de kullanıcılar için daha verimli ve kazançlı bir model haline geliyor."
BANKA HESABI OLMAYANLAR RADARDA
Yeni nesil bankacılık modeli, bankacılık sektörünün geniş kitlelere ve tabana yayılması açısından da önemli fırsatları beraberinde getiriyor. Dijital bankaların hedef kitlesine baktığımız zaman da sektörün bu konudaki misyonu daha iyi anlaşılıyor. "Türkiye'de bankacılık sektörünün ihtiyacı olan zihinsel dönüşümü başlatmak ve bunun lideri olmak hedefiyle yola çıktıklarını ifade eden Galip Karagöz, müşterilerinin, finansal anlamda zihinlerinde oluşan bariyerleri aşmalarına destek olacaklarını dile getiriyor. Bir bankanın şube sayısı ve tabelası ile kabul gördüğü günlerin geride kaldığını söyleyen Karagöz, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Türkiye'de 15 yaş üstü herhangi bir bankada hesabı olmayan yüzde 26'lık büyük bir kesim mevcut. Bu nedenle biz, dijital bankalara büyük görev düşüyor. Dijital bankalar; çevik iş yapış biçimleri, masrafsızlıkları ve güvenli olmaları gibi birçok yönüyle özellikle genç nüfusun bankacılık yönüyle taleplerine karşılık verebilir ve beklentileri tam olarak karşılanmayan kitleleri finansal sisteme kolaylıkla dahil edebilirler. Sadece bireyleri değil Türkiye'de ticaretin döndüğü her yerde lider firmalarla iş birlikleri yapacak, kendi ekosistemlerinin bankası gibi konumlanmalarına olanak tanıyacağız. Bu sayede ticareti büyütecek, birbiriyle ticari ilişkileri olan firmaları ortak bir çatı altında bir araya getireceğiz."
Onur Özkan da TOM Bank'ın hedef kitlesinin; öncelikli olarak bankacılık hizmetlerine erişimi olmayan bireylerden oluştuğuna değinerek amaçlarının; bu kitlenin finansal sisteme dahil olmasını sağlamak ve onlara hızlı, güvenli ve kolay bankacılık çözümleri sunmak olduğunu ifade ediyor.
SEKTÖRDE DÖRDÜNCÜ BİR KULVAR AÇILDI
Dijital bankacılığın geleceğine ilişkin beklentiler ise olumlu. Geleneksel bankacılığın köklerinden koparak dijital bankacılığa evrildiğini söyleyen Galip Karagöz, "Türkiye'de geleneksel mevduat bankaları var, katılım bankaları ve yatırım bankaları var. Biz, dijital bankalar olarak Türkiye'de dördüncü bir kulvar açtık. Ülkemizde yasa düzenleyicilerin, finansal hizmetlerdeki dijitalleşme iştahını görmesi çok değerli. Tüketicilerin bankacılık hizmetlerinden beklentileri özellikle pandemi sonrası artan dijitalleşme ihtiyacıyla birlikte çok değişti" diyor.
Karagöz, Hayat Finans olarak yaptırdıkları bir araştırmaya atıfta bulunarak, banka müşterilerinin neredeyse yarısının, beklentilerinin tam anlamıyla karşılanmadığını ileri sürerek, şu açıklamaları yapıyor:
"Dolayısıyla ülkemizde dijital bankalar gibi yenilikçi iş modellerinin önünü açan çalışmaların artmasını son derece olumlu buluyoruz. Beklentimiz de bu yönde. Dijital bankacılık ekosistemine yeni oyuncuların dahil olması, Türkiye'de bankacılık sektörünün gelişimine olumlu katkılar sağlayacak ve sektördeki rekabeti artıracak. Böylece her yeni oyuncu daha iyisini yapmaya odaklanacak. Bunun kazananı ise tabii ki müşterilerimiz olacak. Yeni oyuncuların da sektöre girmesiyle sürekli olarak kendimizi geliştirmeye ve müşterilerimize pürüzsüz bir deneyim sunmaya kararlıyız. Özetle sektöre yeni oyuncuların katılmasıyla beraber, Türkiye'nin bankacılık hizmetleri anlamında ihtiyacı olan zihinsel dönüşümün gerçekleşmesine hep birlikte katkı sunacağız."
MEVDUATIN YÜZDE 10'U DİJİTALE KAYACAK
Dijital bankacılığın gelecek potansiyelini, global çerçeveden de değerlendiren Karagöz, önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde sektörün toplam mevduatının, yüzde 10'unun dijital bankalara kayacağını öngörüyor. Bu durumun, sektörde daha yoğun bir rekabeti beraberinde getireceğini vurgulayan Karagöz, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Rekabet, daha cazip kar payı ve faiz oranları, yenilikçi ürün ve hizmetler demek. Ayrıca, finteklerle yapılan iş birlikleri artacak, mikro girişimler daha hızlı ve kolay bir şekilde fonlanacak. Ekonomik büyüme, üreticilerin desteklenmesi ve kullanıcı deneyiminin kişiselleştirilmesi gibi olumlu etkiler sayesinde kazanan taraf müşterilerimiz olacak. Mevcut yapılar çok daha dijital olmaya çalışsalar da bağlı bulundukları geleneksel yapılar sayesinde çok fazla ilerleyemiyorlar. Günümüzde bazı yerleşik bankaların kendilerinden bağımsız dijital banka başvurusunda bulunmalarının nedeni de bu."
Onur Özkan ise, gelecek dönemde sektöre yeni katılımlar bekliyor ancak ulusal çapta başvuru ve talebin yüksek olmasına rağmen, anlamlı büyüklüğe ulaşan dijital bankaların sayısının beşi geçmeyeceğini öngörüyor. Önümüzdeki 3-4 yıl içinde, dijitalin baskın olduğu bir finansal sistemin Türkiye'de yerleşeceğine inanan Özkan, yeni dönemde sektörde fark yaratanların ayakta kalacağının altını çiziyor. Özkan'a göre, bir bankanın farklı ve faydalı olabilmesi için şu sorulara tatmin edici cevaplar verebilmesi çok önemli. Teknoloji altyapısı ne kadar güncel ve bu alana yapılan yatırım ne düzeyde? Müşteri odaklı bir yaklaşım sergiliyor mu ve fayda eksenli düşünebiliyor mu? Ölçek ekonomisinde anlamlı bir büyüme hedefi var mı? İşte, Özkan'a göre, bütün bu sorulara olumlu yanıt verebilenlerin sektördeki yolculuğu da uzun soluklu olacak.
Galip KARAGÖZ / Hayat Finans Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü
"1 milyon müşteriye ulaşacağız"
Bireysel veya tüzel, tüm müşteri segmentlerine hizmet veriyoruz. Ticaretin, üretimin ve reel sektörün olduğu her yerde ekosistemimizi destekliyor, ağımızı genişleterek 7 gün 24 saat her an ve her yerde varlık gösteriyoruz. Dijital bankacılığın sunduğu avantajlar, müşteri deneyiminde rekabet çıtasını yükseğe çıkaracak, bu da tüm sektörün çok daha avantajlı koşullarda hizmet sunmasına olanak tanıyacak. Dijital bir banka olarak tüm iletişim çalışmalarımızda da dile getirdiğimiz "Şube yoksa masraf yok, masraf yoksa fayda çok" yaklaşımımız, bu faydaların net bir ifadesidir.
Sadece 10 aydır faaliyette olan genç bir banka olarak özellikle mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz reklam kampanyamızla birlikte son 3 ayda müşteri sayımızı 5 katından yukarıya çıkardık. Cüzdan ürünümüz de dahil olmak üzere tüm bankacılık ürünlerimizi kullanan müşteri sayısı 160 bini geçti. Haziran sonu itibarıyla ilk 6 aylık dönemde bilançomuz, planladığımız hedefler doğrultusunda son derece başarılı bir performans sergiledi. Sadece müşteri sayımızla değil, kredi ve mevduatlarda da büyüme gösterdik. Toplam kredi hacmimizi 3.7 milyar TL'ye, aktiflerimizi 6.4 milyar TL, toplanan fonlarımızı 4.7 milyar TL seviyesine yükselttik. İlk yarı yılda elde ettiğimiz bu sonuçlar, ülkemizin dijital bankalara verdiği olumlu cevabın çok net bir göstergesidir. 2025 yılı hedeflerimiz arasında 1 milyon müşteriye ulaşmak var. Bunun en az 30 bininin KOBİ'ler olmasını hedefliyoruz. Ar-Ge çalışmalarımız ve alt yapı yatırımlarımız sürekli olarak devam ediyor, hızlı ölçeklenmenin verdiği etkiyle beraber 3 yıl içinde karlılığımıza odaklanmak gibi bir planımız var.
Onur ÖZKAN /TOM Bank Genel Müdürü
"Mikro krediler ile avantaj sağlıyoruz"
TOM olarak dijital bankacılığın öncüsü olma vizyonuyla, müşterilerimize geniş yelpazede yenilikçi finansal çözümler sunuyoruz. Bankamız, Para Yükleme, Para Çekme, Para Gönderme, QR ile Ödeme ve Fatura Ödeme gibi temel bankacılık hizmetlerini en hızlı ve güvenli şekilde sunmanın yanı sıra, HADİ uygulamamız aracılığıyla tüm finansal işlemlerinizi kolaylıkla gerçekleştirme imkanı sağlıyor.
Hesaplarımız Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) güvencesi altındadır. Katılma Hesabı (Vadeli Hesap) ile müşterilerimize, kar-zarar ortaklığı çerçevesinde vade sonunda elde edilecek getiriyi paylaşma imkanı sunuyoruz. Esnek vade seçenekleri ve minimum açılış tutarı ile farklı yatırım ihtiyaçlarına hitap ediyoruz.
HADİ Kredi Kartı ile ömür boyu kart ücreti olmadan harcadıkça kazandıran kampanyalar sunuyoruz. HADİ Banka Kartı ve HADİ Sanal Kart ile tüm dünyada güvenle alışveriş yapabilir, ATM'lerden para çekme ve yatırma işlemlerini gerçekleştirebilirsiniz.
Gelecek planlarımızda ise küçük işletmeler ve KOBİ'ler yer almakta olup, onların ihtiyaçlarına yönelik özel çözümler geliştirmeyi hedefliyoruz. Uzun vadede, ticari ölçekli firmalar da hizmet yelpazemize dahil edilecek ve bu segmentte de etkin bir rol oynayacağız.
Henüz sadece 5 ay gibi kısa bir sürede, HADİ kartımızla 3 milyondan fazla veresiye alışveriş gerçekleştirdik. Hedefimiz, ilk 3 yıl içinde müşteri tabanımızı ve kredi kartı kullanımını önemli ölçüde artırmak. Özellikle mikro krediler aracılığıyla sunduğumuz avantajları daha geniş kitlelere hissettirmeyi planlıyoruz. Müşteri sayımız her geçen gün hızla artıyor ve bu ivmeyi daha da yukarılara taşımayı hedefliyoruz.
İşte yeni nesil bankalarımız