ONURCAN BAL/ Geçen hafta pazartesi günü Euro bölgesinde açıklanan öncü PMI rakamları beklentilerin altında kalarak zayıf seyrini sürdürdü. Özellikle Avrupa'nın en büyük ekonomisi olan Almanya'da imalat PMI rakamları uzun zamandır eşik değer olan 50,0 seviyesinin altında düşüş eğilimini sürdürerek üretim cephesinde ciddi bir zayıflığa işaret ediyor. Almanya'da eylül ayına ilişkin açıklanan öncü imalat PMI rakamı 42,4'ten 40,3 seviyesine, öncü hizmet PMI rakamı da 51,2 seviyesinden 50,6 seviyesine geriledi. Euro bölgesinde ise öncü imalat PMI 45,8'den 44,8 seviyesine, öncü hizmet PMI 52,9'dan 50,5 seviyesine ve bileşik PMI da 51,0'dan 48,9 seviyesine gerileme gösterdi. Avrupa'nın en büyük ekonomisi olan Almanya'da düşüşünün derinleştiği ve Euro birliğinin ikinci büyük ekonomisi olan Fransa'da ağustos ayındaki olimpiyatlar nedeniyle yaşanan artışın ardından daralmaya geri döndüğü görüldü. Avrupa ekonomilerindeki zayıflama ve PMI verilerindeki daralma işaretleri Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) ilerleyen süreçte faiz indirim hızını artırabileceğine dair piyasadaki beklentileri de kuvvetlendirdi. Zayıf gelen PMI rakamları sonrasında piyasalarda ECB'nin ekim ayı toplantısında 25 baz puanlık bir faiz indirimine gidebileceğine dair beklentiler yüzde 50'ye yükseldi. Önceki hafta bu beklentiler yüzde 20 civarındaydı. Zayıf gelen ekonomik veriler ve Fed'in eylül toplantısında 50 baz puanlık faiz indirimine gitmesi, ECB'nin faiz indirim döngüsünü ivmelendireceğine dair beklentileri canlı tutuyor.
FED ÜYELERİNİN AÇIKLAMALARI ÖN PLANDAYDI
Önceki hafta gerçekleşen ve 50 baz puanlık faiz indiriminin geldiği Fed toplantısı sonrasında Fed üyelerinin hafta içerisindeki değerlendirmeleri ve açıklamaları da piyasaların odağında yer aldı. Fed Başkan Yardımcısı Christopher Waller, Fed'in 50 baz puanlık faiz indirim kararını desteklediğini, enflasyonun hızla düşüş eğiliminde olduğunu ve bu durumun faiz indirimini haklı kıldığını belirtti. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman ise aynı faiz indirimi kararına muhalif kaldı. Bowman, enflasyonla mücadelede henüz hedefe ulaşılmadığını ve büyük bir faiz indirimi yerine daha küçük bir kesinti yapılması gerektiğini savundu. Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari yılın kalanında 50 baz puanlık faiz indirimi çağrısı yaptı. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, ABD ekonomisinin beklenen enflasyon ve işsizlik oranlarına yakın olduğunu ve bu sebeple para politikasının da normalleşmesi gerektiğini ifade etti. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, faizleri on yılın en yüksek seviyesinde tutmanın mantıklı olmadığını belirtti. Fed'in önceki hafta gerçekleşen toplantısında yayınlanan projeksiyonlarda Fed üyeleri medyan beklentilere göre yılsonuna kadar kalan iki toplantıda 25'şer baz puanlık olmak üzere toplamda 50 baz puan faiz indirimi öngörüyor. Piyasalardaki beklentiler ise yılsonuna kadar 75 baz puanlık bir faiz indirimi olacağı yönünde şekilleniyor. Yani piyasalar yılsonuna kadar kalan iki toplantıdan birinde 50 baz puanlık bir faiz indirimi daha öngörüyor. Mevcut durumda kasım toplantısı için piyasalar 50 baz puan faiz indirimini %55 ihtimalle, 25 baz puan faiz indirimini %45 ihtimalle fiyatlıyor. Fed, eylül toplantısıyla birlikte faiz indirim döngüsüne başlarken, yılın son çeyreğinde ve 2025 yılında faiz indirimlerinin devamını bekliyoruz. Bu noktada faiz indirimlerinin boyutu ve hızı ABD ekonomisindeki gelişmelere bağlı olacaktır. Özellikle istihdam cephesinde zayıflama eğiliminin devam etmesi faiz indirimlerinin Fed üyelerinin halihazırda öngördüğünden daha hızlı olmasına neden olabilir. Bu noktada yeni haftada ABD'de açıklanacak eylül ayı ISM PMI rakamları ile piyasanın odağında yer alacak eylül ayı tarım dışı istihdam raporu yakından takip edilecektir. Özellikle tarım dışı istihdam verisinin performansı Fed'e yönelik kasım ayı beklentileri ve küresel risk iştahı üzerinde belirleyici olacaktır.
ÇİN'DEKİ TEŞVİK ADIMLARI RİSK İŞTAHINI DESTEKLEDİ
Çin'de son yıllarda devam eden emlak krizi, tüketici güvenindeki zayıflama ve tüketim harcamalarındaki düşüş Çin ekonomisine dair büyüme endişelerini gündemde tutmakta ve Çin'in ortaya koyduğu %5'lik büyüme hedefinin yakalanamayacağına ilişkin endişelerin artış kaydetmesine neden olmaktaydı. Daha önceki dönemlerde belirli teşvik paketleri açıklansa da bu paketlerin çok sınırlı etkileri olurken, Çin'in teşvik adımlarının zayıf kaldığına ve ekonomiyi desteklemeye yönelik gerekli adımların atılmadığına ilişkin eleştiriler ön plandaydı. Ayrıca zayıflayan talep ortamında Çin'in ekonomik büyümeyi üretimi destekleyerek sağlama çabası da arz artışı ve zayıf talep koşullarının birleşimiyle deflasyonist bir ortam oluşturmaktaydı. Çin cephesinde atılan teşvik adımlarının bu zamana kadar sınırlı kalmasının nedeni ise yüksek döviz borçluluğu dikkate alındığında kendi para birimi olan yuanın dolara karşısında değer kaybetmesinin istenmemesiydi. Ancak önceki hafta Fed'in 50 baz puanlık güçlü faiz indirimiyle faiz indirim döngüsüne başlaması ve para biriminde değer kaybı endişelerinin azalması, ekonomik sorunların artış kaydettiği Çin'in daha güçlü teşvik paketleri ve ekonomiyi destekleyici adımlar atmasını kolaylaştırdı. Böylece geçen hafta boyunca Çin cephesinden gelen yeni teşvik paketleri, faiz indirimleri ve yapılan olumlu açıklamalar Çin başta olmak üzere Asya piyasalarını ve küresel piyasaları olumlu etkiledi. Çin Merkez Bankası, ülkenin bu yılki yüzde 5 büyüme hedefini tutturma yolunda en kapsamlı teşvik paketini salı günü açıkladı. PBoC Başkanı Pan Gongsheng yedi günlük ters repo faizinin yüzde 1,7'den yüzde 1,5'e indirildiğini, zorunlu karşılıkların 0,5 yüzde puan düşürülerek 1 trilyon yuanlık (142 milyar dolarlık) likidite sağlanacağını duyurdu. Banka böylece zorunlu karşılıkları 2020'den bu yana en düşük seviyesine çekti. PBOC konut kredi faizlerini indirirken ikinci konut alımlarını düzenleyen kuralları yumuşattı ve ikinci kez konut alanlar için asgari peşinat oranı yüzde 25'ten yüzde 15'e düşürüldü. Kredi faiz oranında %0,2-0,25'lik bir indirimin mümkün olduğu ifade edildi. Çin'in ekonomiyi canlandırmak ve kapasiteyi artırmak için en büyük devlet bankalarına 1 trilyon yuana (142 milyar dolar) kadar sermaye enjekte etmeyi düşündüğü belirtildi. Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, ekonominin gidişatını değerlendirmek için üst düzey liderlerden oluşan sürpriz bir toplantı düzenledi. Politbüro'da alınan kararla Çin'in güçlü faiz indirimleri uygulayacağı açıklandı. Çin'de uzun süredir devam eden emlak krizinin ve bu durumun getirdiği sıkıntıların kısa sürede çözülmesi beklenmese de Çin'in ekonomiyi destekleme konusunda önceki döneme kıyasla daha istekli olması önemli bir değişim olarak karşımıza çıkıyor.
YURT İÇİNDE ENFLASYON RAKAMLARI AÇIKLANACAK
Yurt içinde 3 Ekim Perşembe günü açıklanacak eylül ayı enflasyon rakamları yakından takip edilecektir. TÜFE rakamının piyasadaki medyan beklentilere göre aylık bazda %2,20 oranında artış kaydetmesi ve yıllık TÜFE'nin %51,97 seviyesinden %48,30 seviyesine gerilemesi öngörülüyor. Bizim beklentimiz de medyan beklentilerle uyumlu olarak TÜFE'nin aylık bazda %2,20 oranında artış kaydedeceği yönünde şekilleniyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), perşembe günü yayınladığı Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti'nde öncü göstergelerin eylül ayında mevsimsel etkilerden arındırılmış tüketici enflasyonunun önceki aya kıyasla yavaşlayacağına işaret ettiğini belirtti. Bununla birlikte aylık hizmetler enflasyonunun yüksek seyrini koruduğunu, eylül ayında hizmet enflasyonu üzerinde okula dönüş etkisinin öne çıktığını ifade etti. Özetlerde enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiği vurgulandı.
BIST-100 KRİTİK 10.000 BÖLGESİ ÜZERİNDE KALICILIK SAĞLAYAMADI
200 günlük üssel ortalamanın da bulunduğu 9.400 bölgesinden gelen alımlarla son dönemde tepki çabasının gözlendiği BIST-100 Endeksi geçen hafta salı günü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın borsa ve kripto vergilerinin de gündemlerinden düştüğüne yönelik açıklamasından destek buldu. Hafta içerisinde ağustos başından bu yana güçlü bir direnç olarak çalışan 100 günlük üssel ortalaması (9.975) ile psikolojik öneme sahip 10.000 bölgesinin üzerindeki seviyeleri test eden BIST-100 Endeksi yükseliş eğiliminin devamlılığı açısından kritik olan bu seviyeler üzerinde kalıcılık sağlayamadı. Haftanın ikinci yarısında yeniden satışların hız kazandığı BIST-100 Endeksi haftayı %1,24 oranında düşüşle 9.778 puandan tamamladı. Endekste önemli seviyeler olarak izlediğimiz 100 günlük üssel ortalama (9.975) ve psikolojik öneme sahip 10.000 puan altında kalındığı sürece dalgalı seyrin devam edebileceğini değerlendiriyoruz. Kısa vadede belirttiğimiz bu seviyeler geçilmediği sürece temkinli yaklaşımın korunması faydalı olacaktır. Ancak orta – uzun vadeli bakış açısıyla mevcut seviyelerin ve olası geri çekilmelerin kademeli bir alım fırsatı oluşturduğunu, 2025 yılında TCMB'nin faiz indirimleri ile yabancıların Türk hisselerine yönelik artmasına beklediğimiz ilginin Borsa İstanbul için destekleyici olacağını düşünüyoruz. Özetle, 10.000 puan üzerinde günlük kapanışlar ve kalıcılık görmediğimiz sürece kısa vadede temkinli duruşumuzu koruduğumuz endekse karşı orta vadede ise pozitif görüşümüzü sürdürüyoruz. Endekse teknik olarak baktığımızda kısa vadede 9.850 altında kalındığı düzeltme eğiliminin devamı beklenebilir. Bu durumda 9.685 ve 9.600 seviyeleri kısa vadeli ilk destek noktaları olup, 9.600 altındaki kapanışlarda 9.500 – 200 günlük üssel ortalama (9.449) ve 12 Eylül'de kısa süreliğine de olsa test edilen 9.275 seviyesi destek konumunda bulunmaktadır. 200 günlük ortalama (9.449) son derece önemli bir destek olarak karşımıza çıkarken, ortalama altındaki günlük kapanışlarda satış baskısının derinleşebileceği dikkate alınmalıdır. Son dönemdeki düşüşlere çekilen fibonacci düzeltme seviyelerinin %23,6'lık kısmına denk gelen 9.740 üzerinde tutunmanın korunması ve tepki alımlarının gözlenmesi halinde ise 9.800 – 9.850 aralığı ilk güçlü direnç bölgesidir. 9.850 üzerinde 9.900 – 100 günlük üssel ortalama (9.975) ve 10.000 bölgesi güçlü direnç noktaları olarak izlenecektir. Kritik seviye olan 10.000 üzerinde günlük bazda kapanışlar sağlanabilirse 10.100 seviyesi ile 10.150 – 10.200 direnç bölgesi yeniden test edilebilir. 10.200 üzerinde 5 Ağustos'ta boşluğun doldurulacağı 10.415 seviyesine doğru yükselişler yaşanabilir.