Hizmet enflasyonunda iyileşme son çeyrekte

TCMB, politika faizini yüzde 50’de sabit tuttu. Banka, hizmet enflasyonunda iyileşme için son çeyreğe işaret etti. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda, karar metninde daha önce “parasal sıkılaştırmaya” gidileceği şeklinde olan ifade, “para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır” olarak değiştirildi.
27.09.2024 12:59 GÜNCELLEME : 27.09.2024 12:59

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını beklentilere paralel yüzde 50'de sabit tuttu. TCMB, daha önceki karar metinlerinde "yüksek seyri ve katılığına" dikkat çektiği hizmet enflasyonunda "iyileşme" için tarih verdi. 19 Eylül'de gerçekleştirilen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında yayınlanan karar metninde, Ağustos'ta aylık enflasyona dair göstergelerin bir bütün olarak incelendiğinde, ana eğilimin belirgin bir değişim sergilemediği değerlendirmesinde bulunan TCMB, üçüncü çeyreğe ilişkin göstergelerin yurtiçi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyonist etkisinin azaldığını teyit ettiğini kaydetti. TCMB, temel mal enflasyonunun sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesinin beklendiğini vurguladı. TCMB, bir önceki karar metninde mal enflasyonu düşerken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin gecikmeli olacağı değerlendirmesinde bulunmuştu. Son altı PPK toplantısında politika faizinde değişikliğe gitmeyen TCMB, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğini kaydetti.

SIKI DURUŞ SÜRECEK

Karar metninde, para politikasındaki kararlı duruşun; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşüreceği ve dezenflasyon sürecini güçlendireceği vurgulandı. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği yinelendi. Metinde, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçlarının etkili şekilde kullanılacağı belirtildi. Daha önceki metinlerde, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda atılacak adımın "para politikasının sıkılaştırılması" olacağı ifade edilmişti. Yeni ifadenin bir öncekine kıyasla piyasalarda ihtiyatlı güvercin olarak algılandığına dikkat çeken Ahlatcı Yatırım, yaptığı analizde gevşeme döngüsünün başlaması için henüz erken olduğunun altını çizdi. Ahlatcı Yatırım, "Ana beklentimiz, 2025 yılının başı itibarıyla faiz indirimlerine başlanabileceği tarafında iken, Eylül ve Ekim enflasyon verilerinin seyrine bakarak görüşümüzü revize edebileceğimiz düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

TCMB'nin faiz kararını değerlendiren Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulkadir Develi, "TCMB'nin amacı enflasyonu hedeflenen seviyeye indirmek ve ekonomik istikrarı sağlamak. Bu nedenle, enflasyonun kalıcı olarak düştüğünden emin oluncaya kadar sıkı para politikasına devam edecek. Enflasyon yeniden yükselmeye başlarsa, faiz oranlarını artırmak gibi ek önlemler alabilir. TCMB, enflasyonla mücadele etmek için dikkatli bir politika izliyor" dedi.

GEVŞEMENİN İLK ADIMINI ATTI

Bu arada ABD Merkez Bankası (FED), politika faizini 50 baz puan indirerek, yüzde 4.75-5.00 aralığına çekti. İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, FED'in bu sefer piyasanın şahin tarafını memnun etmiş göründüğünü vurgulayarak, 25 baz puan faiz indirimi bekleyen önemli bir kesim olduğunu, ancak toplantıya yaklaştıkça 50 baz puanlık indirim beklentilerinin arttığını hatırlattı. Noktasal grafiklere (Dot Plot) bakıldığında 2024 yıl sonunda toplam 100 baz puan indirim oylanmış göründüğünü dile getiren Özer, "Piyasa ileri tarihli beklentisini Kasım'da 25 baz puan ve Aralık'ta 25 baz puan olacak şekilde oluşturabilir" dedi.

KONUT SATIŞLARINDA ZİRVE

Konut satışları, Ağustos'ta yılın zirvesini gördü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Ağustos'ta Türkiye genelinde aylık yüzde 5.6, yıllık yüzde 9.9 artışla 134 bin 155 konut satıldı. Konut satışları Ocak-Ağustos döneminde yıllık yüzde 1.1 artışla 806 bin 317 düzeyinde gerçekleşti. İpotekli konut satışı yıllık bazda Ağustos'ta yüzde 17.1 azalışla 13 bin 574, yılın ilk sekiz ayında yüzde 49.8 azalışla 76 bin 485 oldu. Diğer satışlar ise Ağustos'ta yıllık yüzde 14.1 artışla 120 bin 581, Ocak-Ağustos döneminde yüzde 13.2 artışla 729 bin 832 düzeyinde gerçekleşti. Ağustos'ta ilk el konut satışları yıllık yüzde 18.7 artışla 41 bin 913, ikinci el konut satışları yüzde 6.3 artışla 92 bin 242 olurken, Ocak-Ağustos döneminde ilk el konut satışları yüzde 7.5 artışla 256 bin 21, ikinci el konut satışları yüzde 1.6 azalışla 550 bin 296 düzeyinde gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satışları Ağustos'ta yıllık yüzde 26.2 azalarak 2 bin 257, Ocak-Ağustos döneminde yıllık yüzde 40 azalarak 15 bin 68 oldu.

FİYATLAR REEL BAZDA GERİLEDİ

Konut fiyatlarında yıllık artış hızı yavaşlamaya, reel bazda ise gerilemeye devam ediyor. TCMB verilerine göre Türkiye'deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişiklerini izlemek amacıyla hesaplanan konut fiyat endeksi (KFE), Ağustos'ta aylık yüzde 3.6, yıllık yüzde 34.35 artışla 146.4 düzeyinde gerçekleşti. Ağustos'ta KFE yıllık bazda reel olarak yüzde 11.6 azalış gösterdi. KFE, Temmuz'da yıllık yüzde 38.7 artarken, bu dönemde reel olarak azalış yüzde 14.3 düzeyinde gerçekleşmişti. KFE Ağustos'ta İstanbul'da aylık yüzde 5.5, yıllık yüze 27.1, Ankara'da aylık yüzde 4.3, yıllık yüzde 35.6, İzmir'de aylık yüzde 2, yıllık yüzde 32.4 arttı.

BÜTÇE AĞUSTOS'TA 129.6 MİLYAR LİRA AÇIK VERDİ

Merkezi yönetim bütçesi Ağustos'ta 129.6 milyar lira, Ocak-Ağustos döneminde 973.6 milyar lira açık verdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre bütçe gelirleri Ağustos'ta yıllık yüzde 12.5 artışla 690.7 milyar lira, bütçe giderleri yıllık yüzde 45.8 artışla 820.3 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Faiz giderlerinin yüzde 11.4 artışla 97 milyar 46 milyon lira düzeyinde gerçekleştiği Ağustos'ta, faiz hariç giderler yıllık yüzde 52.1 artışla 723.3 milyar lira oldu. Geçen yıl Ağustos'ta 138.4 milyar lira fazla veren faiz dışı denge ise 2024 Ağustos'ta 32.55 milyar lira açık verdi. Yılın ilk sekiz ayında faiz dışı denge 209.55 milyar lira açık verdi.

Bütçe açıklarının yüksek seyrini koruduğunu belirten Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Öz, (2025-2027) Orta Vadeli Program'da (OVP) hedeflenen açığın gelişmesi için önümüzdeki aylarda bütçe açığının yatay bir seyir izlemesi gerektiğinin altını çizdi. Bu nedenle kamu tarafındaki sıkılaşma adımlarının önem arz ettiğini ifade etti. Yeni OVP'de 2024 yılı için bütçe dengesinde olumlu bir seyir öngörülerek bütçe açığı tahmininin 2 trilyon 652 milyar liradan 2 trilyon 149 milyar liraya düşürüldüğünü hatırlatan Öz, bütçeye yük getirecek, olağanüstü küresel ve ulusal gelişmeler olmaması durumunda bunun tutturulabileceğini kaydetti. Öz, revize edilen rakamların önümüzdeki yıllarda da belirgin bir sıkılaşma hedefine işaret ettiğini belirtti.

KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞINDA ARTIŞ

TÜİK'in yayınladığı hayvancılık istatistiklerine göre, 2024 Haziran'da Türkiye'nin büyükbaş hayvan sayısı 2023 yılı Aralık ayına göre yüzde 0.2 azalışla 16 milyon 554 bin 682 oldu. Alt kırılımlarına bakıldığında, bu dönemde sığır varlığı yüzde 0.2 azalışla 16 milyon 396 bin 168 başa, manda varlığı yüzde 2 azalışla 158 bin 514 başa geriledi. 2024 Haziran'da Türkiye'nin küçükbaş hayvan sayısı 2023 yılı sonuna göre yüzde 3.1 artışla 53 milyon 965 bini aştı. Bu dönemde koyun varlığı, yüzde 3.2 artışla 43 milyon 393 bin 709 başa, keçi varlığı yüzde 2.6 artışla 10 milyon 571 bin 297 başa yükseldi.

Seda YALÇINKAYA ÖZER / İntegral Yatırım Araştırma Müdürü

"TCMB'nin faiz indirimi için eli rahat değil"

TCMB, karar metninde önemli değişikliklere gitti. Aylık enflasyon görünümünü anlatan ilk paragrafta net, kararlı ve şahin tutumunu teyit edecek ifadeler yer aldı. İlk cümle oldukça kritik. Enflasyonunun ana eğiliminde belirgin bir değişim olmadığı ifade edildi. Bununla birlikte hizmet enflasyonundaki iyileşmenin henüz netleşmediği ve iç tüketimdeki daralmanın etkisiyle birlikte yılın son çeyreğinde daha belirgin olacağına yönelik atıf var. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiği ifade edilirken, faiz indirimine kapıyı kapatmış gibi görünüyor. TCMB'nin risklerden bahsediyor olması temkinli olmasını da gerektirir. Gerekmesi halinde para politikası duruşu sıkılaşacaktır ifadesi metinden çıkarıldı. Bunun yerine gerekmesi halinde para politikası araçları etkin bir şekilde kullanılacaktır ifadesi konuldu. Bu kısım oldukça önemli olmakla birlikte güvercin bir açıklama olarak algılanabilir. Ancak mevcut enflasyon dinamikleri sıkılaşma eğilimi ile örtüştüğünden bunu şimdilik faiz indirimine çok güçlü bir mesaj verildiği şeklinde okumuyoruz. TCMB'nin faiz indirim patikasına geçmesi için eli rahat değil. TCMB'nin karar metnindeki ifadelerinden de bunun farkında olduğunu anlıyoruz. TCMB temkinli, kararlı duruşunu koruyarak aylık enflasyon ana eğilimini izlemeye devam ediyor.

Prof. Dr. Ersan ÖZ / Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi

"Yıl sonu faiz beklentimiz yüzde 45-47 aralığında"

İnşaat maliyetleri, 2024 yılı Temmuz'da aylık yüzde 1.91 artarken, yıllık yüzde 46.35 artış gösterdi. Konut sektörüne ilişkin satış, fiyat ve maliyet gibi temel göstergelerdeki gelişmeler yatırımcıyı konuta yönelttiği görülüyor. Bir yandan maliyet artışlarının fiyata yansıyacağı beklentisi diğer yandan fiyat artışlarının reel olarak düşüşe geçmesi konuta talebin arttığını ifade ediyor. Ancak kredili satışlarda halen faiz oranlarının yüksek seyretmesi kredi kullanımıyla yapılan satışları ciddi şekilde azaltıyor. Yüksek oranda seyreden konut kredi faizi, konut sektöründe bir baskıya neden olsa da, fiyatların artış hızındaki yavaşlama ve faiz indirimi beklentisi konuta olan talebi arttırıyor. Önümüzdeki dönemde özellikle konut kredi faizlerinin düşme eğilimine girmesi halinde, konut sektöründeki bu yükselişin devam edeceğini söyleyebiliriz. FED 4.5 yıl sonra faiz indirimine gitti. 4.75-5.00 bandına çekti. Yıl sonuna kadar 75 baz puan daha indireceğine kesin gözüyle bakılıyor. Temel hedefleri ekonomik istikrarı sağlamak. TCMB ise, hem aylık-yıllık enflasyonun gidişatı hem piyasa beklentileri doğrultusunda faizi 50'de sabit tuttu. Eylül enflasyonu açıklanması sonrası yıllık enflasyon 50'nin altına ineceğinden her an faiz indirimi bekleyebiliriz. Yıl sonu enflasyon beklentimiz yüzde 42-43, faiz beklentimiz ise 45-47 aralığında.

Prof. Dr. Abdulkadir DEVELİ / Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi

"Konut piyasasında toparlanma hızlanabilir"

Ağustos'ta konut satışları yüzde 9.9 oranında artış göstererek 134 bin 155'e ulaştı. Ancak bu artışın altında yatan detaylar, sektördeki karmaşık durumu ortaya koyuyor. İpotekli konut satışlarında yaşanan düşüş, en dikkat çekici gelişmelerden biri. Yüksek faiz oranları ve artan kredi maliyetleri, konut finansmanına erişimi zorlaştırarak ipotekli satışları yüzde 17.1 oranında geriletti. Küresel ekonomik koşullar ve Türkiye'deki gayrimenkul fiyatlarındaki artış, yabancı yatırımcıların ilgisini azalttı. Öte yandan, ilk el konut satışlarında yüzde 18.7 oranında bir artış gözlemlendi. Bu durum, yeni konut projelerine olan talebin sürdüğünü gösteriyor. İnşaat maliyetlerindeki artış, konut fiyatlarını yukarı yönlü etkileyen önemli bir faktör. Bu, malzeme maliyetlerindeki artış, döviz kurundaki dalgalanmalar ve hammadde fiyatlarındaki yükselişle açıklanabilir. Ayrıca, yüksek enflasyon ve işçilik maliyetleri de inşaat maliyetlerini artırarak yeni konut projelerinin maliyetlerini yükseltti. Bu durum, müteahhitlerin ve gayrimenkul geliştiricilerinin fiyatlandırma stratejilerini yeniden gözden geçirmelerine neden oldu. Konut fiyatlarında artış, talebi baskılayabilir. Konut finansmanı sorunları ve yabancı talebindeki düşüş sektördeki büyümeyi olumsuz etkileyebilir. Konut sektöründe yaşanan sorunların çözümü için sunulan öneriler arasında faiz oranı indirimi, yeni konut projelerini teşvik edecek vergi indirimleri ve yabancı alıcılara yönelik iyileştirmeler yer alıyor. Özellikle faizlerde yapılacak iyileştirmeler ve teşvikler, konut piyasasında toparlanmayı hızlandırabilir.

Doç. Dr. Hakkı Arda TOKAT/ TOBB ETÜ Öğretim Üyesi

"2024 bitmeden FED'den en az 50 baz puan daha indirim gelir"

FED Başkanı Jerome Powell, önceliklerinin hala enflasyonu hedef seviyeye çekmek olduğunu vurguluyor. Powell, iş gücü piyasasının sağlam olduğunu ancak enflasyon risklerinin devam ettiğini ifade ediyor. Powel'ın açıklamalarından, enflasyon kontrol altında kaldığı sürece 2024 bitmeden en az 50 baz puan daha indirime gidileceği anlaşılıyor. FED'in piyasaları rahatlatan indirim kararından hemen sonra TCMB'nin, beklentilere paralel olarak politika faizinde bir değişiklik yapmaması, enflasyon kontrol altına alınana kadar kararlı duruşunun devam edeceği algısını destekliyor. Reuters'in beklenti anketi, Kasım ayında bir faiz indirimini işaret ediyor olsa da, TCMB'nin 2025'e kadar faizleri sabit tutması, diğer merkez bankalarının faiz indirimlerine başlamalarının da etkisi ile Türkiye'ye fon girişini arttıracak ve TCMB'nin enflasyonla mücadele programında elini güçlendirecektir. Bölgesel ve küresel jeopolitik riskleri değerlendirme dışı bırakırsak, Avrupa Merkez Bankası'nın ardından, FED'den gelen faiz indirimi, 2025 ile birlikte küresel olarak bir rahatlama ve genişleme dönemine gireceğimizi göstermektedir.

BİZE ULAŞIN