PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye'nin cari işlemler hesabı Haziran'ın ardından, Temmuz'da da fazla verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, Haziran'da 330 milyon dolar fazla veren cari işlemler hesabı, Temmuz'da 566 milyon dolar fazlaya ulaştı. 2024 Temmuz'da altın ve enerji hariç cari işlemler hesabında 4 milyar 879 milyon dolar fazla gerçekleşti. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 5.1 milyar dolar oldu. Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 6.87 milyar dolar, seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 5.6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. TCMB verilerine göre, yılın ilk yedi ayında cari işlemler hesabı yıllık yüzde 62 oranında azalışla 16 milyar 48 milyon dolar olurken, yıllıklandırılmış cari açık Temmuz'da bir önceki aya göre 5 milyar 897 dolar azaldı ve 19 milyar 85 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler ise 670 milyon dolar olarak kaydedildi. Temmuz'da portföy yatırımlarında 3.73 milyar dolar tutarında net giriş oldu. Temmuz'da resmi rezervlerde 5.37 milyar dolar net artış oldu. Yine aynı ay net hata noksan kaleminde 1 milyar 186 milyon dolarlık kaynağı belirsiz para girişi yaşandı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Eylül ayı piyasa katılımcıları anketinde, katılımcıların 2024 yılı sonu cari açık beklentisi 22.2 milyar dolar oldu.
TCMB'nin Eylül ayı piyasa katılımcıları anketinde, katılımcıların 2024 yılı sonu büyüme beklentisi bir önceki ankete göre 0.2 puan azalışla yüzde 3.2 olarak gerçekleşti.
TCMB'nin Eylül ayı piyasa katılımcıları anketinde, katılımcıların Eylül ayı bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı beklentisi de yüzde 50 olarak korundu. 64 katılımcının yanıtlandığı ankette, katılımcıların Eylül ayı tüketici enflasyonu beklentisinin yüzde 2.22, yıl sonu enflasyon beklentisinin ise bir önceki ankete göre 0.17 puan azalışla yüzde 43.17 olduğunu, yıl sonu döviz kuru (dolar/TL) beklentisinin ise 37,28 liradan 37,16 liraya gerilediğini hatırlatalım.
AĞUSTOS'TA DA FAZLA BEKLENİYOR
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Temmuz'da 12 aylık cari işlemler açığının 2022 Nisan'dan itibaren ilk defa 20 milyar doların altına gerilediğini belirterek, cari işlemler hesabındaki büyük iyileşmenin makro ekonomik istikrarı pekiştirerek ekonominin geleceğine dair olumlu bir tablo sunmaya devam ettiğini kaydetti.
Ağustos'ta Ticaret Bakanlığı'nca açıklanan geçici dış ticaret istatistiklerine göre dış ticaret açığında yüzde 43.4 oranında güçlü bir gerileme görüldüğüne dikkat çeken Bolat, bu kapsamda Ağustos'ta yıllıklandırılmış cari işlemler açığının 16 milyar doların altına gerilemesinin öngörüldüğünü ifade etti.
2025-2027 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'da (OVP), daha önce 34.7 milyar dolar olarak belirlenen 2024 yılı sonu cari işlemler açığı beklentisinin, 22 milyar dolar olarak güncellendiğini hatırlatalım.
AYLIK SANAYİ ÜRETİMİNDE SINIRLI ARTIŞ
Büyümenin öncü göstergelerinden olan sanayi üretimi endeksi Temmuz'da mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilerle aylık yüzde 0.4 artarken, takvim etkisinden arındırılmış verilerle yıllık yüzde 3.9 geriledi. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde Temmuz'da madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi aylık yüzde 2.1, yıllık yüzde 3.3 artarken, imalat sanayi sektörü endeksinde aylık bazda artış yüzde 0.5 ile sınırlı kalırken, yıllık bazda ise yüzde 5.1 azalış dikkat çekti. Temmuz'da, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi aylık yüzde 1.9 azaldı, yıllık yüzde 8.2 artış gösterdi. Temmuz'da sanayi üretimi ara malında aylık yüzde 1.7 artarken, yıllık yüzde 4.3 geriledi. Temmuz'da sanayi üretimi sermaye malında aylık yüzde 4.1, yıllık 8.1 daraldı. Yüksek teknoloji üretimi ise Temmuz'da aylık bazda yüzde 7.9, yıllık bazda yüzde 20.2 azalış gösterdi.
TÜİK verilerine göre, gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) 2024 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 2.5 artarken, sanayi sektörü GSYH'sı zincirlenmiş hacim endeksine göre 2024 yılı birinci çeyreğinde yüzde 4.2 arttı, ikinci çeyreğinde ise yüzde 1.8 azaldı. Temmuz ayına ilişkin veriler de sanayide belirginleşen yavaşlamanın devam ettiğini ortaya koydu. Bu arada, yeni OVP'de Türkiye ekonomisinin büyüme beklentisi aşağı yönlü güncellendi. Daha önce 2024 yılı sonu için yüzde 4 olarak öngörülen büyüme tahmini, yeni OVP'de yüzde 3.5 olarak revize edildi.
TOPLAM CİRO YILLIK YÜZDE 39.8 ARTTI
Geçen hafta açıklanan verilerden biri de ciro endeksleri oldu. TÜİK verilerine göre sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2024 Temmuz'da yıllık yüzde 39.8 arttı, aylık yüzde 0.4 daraldı.
Geçen haftanın öne çıkan bir diğer verisi ise ticaret satış hacim endeksiydi. TÜİK verilerine göre, ticaret satış hacmi Temmuz'da yıllık yüzde 3.4 azaldı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi yüzde 10.8, toptan ticaret satış hacmi yüzde 5.6 azaldı, perakende ticaret satış hacmi ise yüzde 5.4 arttı.
Ticaret satış hacmi Temmuz'da aylık yüzde 0.6 azaldı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi yüzde 1.4 azaldı, toptan ticaret satış hacmi yüzde 1 azaldı, perakende ticaret satış hacmi ise yüzde 0.8 arttı.
İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 8.8'E GERİLEDİ
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; mevsim etkisinden arındırılmış verilerle 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2024 Temmuz'da aylık 112 bin kişi azalarak 3 milyon 167 bin kişi, işsizlik oranı ise 0.4 puan azalarak yüzde 8.8 seviyesinde gerçekleşti. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 Temmuz'da bir önceki aya göre 235 bin kişi artarak 32 milyon 712 bin kişi, istihdam oranı ise 0.3 puan artarak yüzde 49.6 oldu. İşgücü 2024 Temmuz'da aylık 123 bin kişi artışla 35 milyon 879 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0.1 puan iyileşmeyle yüzde 54.4 olarak gerçekleşti. 15-24 yaş grubuna kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı aylık 1 puan azalarak yüzde 16.6 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2024 Temmuz'da aylık 2.7 puan azalarak yüzde 26.5 oldu.
Önceki Orta Vadeli Program'da (OVP) 2024 yılı sonu yüzde 10.3 olan işsizlik oranı tahmini, 2025-2027 yıllarını kapsayan OVP'de yüzde 9.3 olarak güncellendi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda işgücü göstergelerinin Orta Vadeli Program hedefleriyle uyumlu seyrettiğini belirterek, ekonomide dengelenmenin sürdüğünü, yılın ilk yedi ayında istihdamın yaklaşık 600 bin kişi arttığını kaydetti.
EN YÜKSEK REEL GETİRİ KÜLÇE ALTINDA
Ağustos'ta aylık en yüksek reel getiri yurtiçi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 4.82, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 4.01 oranlarıyla külçe altında gerçekleşti. TÜİK'in açıkladığı finansal yatırım araçlarının reel getiri oranlarına ilişkin bültene göre, en yüksek reel getiri üç aylık değerlendirmede mevduat faizinde (brüt), altı aylık ve yıllık değerlendirmede külçe altında gerçekleşti. Yatırımcısına en çok kaybettiren finansal yatırım aracı aylık ve üç aylık değerlendirmede BIST 100 Endeksi, altı aylık değerlendirmede Amerikan doları, yıllık değerlendirmede devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) oldu.
TÜİK, dış ticaret endekslerini de açıkladı. Temmuz'da yıllık bazda ihracat birim değer endeksi yüzde 0.9, ihracat miktar endeksi yüzde 12.8 arttı. Bu dönemde ithalat birim değer endeksi yüzde 3.1 artarken, ithalat miktar endeksi yüzde 10.5 azaldı.
İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2023 Temmuz'da 90 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 1.9 puan azalarak, 2024 Temmuz'da 88.1 oldu.
FAİZ KARARI BEKLENİYOR
Bu hafta gözler TCMB'nin faiz kararında olacak. Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını 19 Eylül'de gerçekleştirecek olan TCMB, son beş toplantıda politika faizini yüzde 50'de sabit tutmuştu. Piyasanın beklentisi TCMB'nin politika faizinde yine değişikliğe gitmeyeceği yönünde. Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcı Tonguç Erbaş, TCMB'nin politika faizini yüzde 50'de sabit tutacağı görüşünde. 3. Göz Danışmanlık CEO'su Hikmet Baydar da, aylık enflasyonun hala yüksek olması nedeniyle TCMB'nin politika faizini bu ay da pas geçeceği görüşünü dile getirdi. D Macro Research & LLC Kurucusu, ekonomist Dr. Tolga Dağlaroğlu ile A&T Bank Baş Ekonomisti Ayşe Özden de TCMB'nin politika faizini Eylül'de sabit tutacağı beklentisinde.
ABD Merkez Bankası'nın (FED), faiz kararı toplantısı ise 18 Eylül'de olacak. FED son toplantısında, politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek yüzde 5.25-5.50 aralığında sabit tutmuştu. Ekonomist Ayşe Özden, FED'den gelen enflasyon verisi sonrası 25 baz puan indirim beklediğini ifade etti. Son veriler ve açıklanan enflasyon rakamlarına işaret eden Ekonomist Hikmet Baydar da, FED'in 25 baz puan indirim yapacağı görüşünde. Tonguç Erbaş ve Dr. Dağlaroğlu da FED'in 25 baz puanlık faiz indirimine gideceği beklentisini dile getiren ekonomistlerden.
Öte yandan Avrupa Merkez Bankası (ECB), geçen hafta yılın ikinci faiz indirimine gitti. ECB, mevduat faiz oranını 25 baz puan indirerek yüzde 3.50'ye çekti.
İslam MEMİŞ / Altın ve para piyasaları uzmanı
"Elinde altın olanlar satmak için acele etmemeli"
2024 yılına 2.050 lira seviyesinden başlayan gram altın, serbest piyasalarda 2.830 liraya kadar yükseldi. Dokuz ayda yüzde 38 kazandıran gram altın, Ağustos'ta en çok kazandıran unvanını aldı. 2024'te gram altın hem ons hem de dolar/TL'den destek gördü. Eylül itibarıyla merkez bankalarının faiz indirme süreci, merkez bankalarının fiziki talebini sürdürmesi ve küresel ekonomiye dair belirsizlikler altın fiyatlarındaki yükselişi destekler. Bu yıl sonuna kadar ons altında 2.600 devamında 3.000 dolar seviyesiyle öngörüm geçerliliğini sürdürüyor. 2.600 dolara kadar merkez bankalarının faiz indirimlerini, 2.600-3.000 dolar arasında jeopolitik gerilimleri fiyatlayabilir. Gram altın tarafında da 3.000-3.500 lira aralığında yükseliş beklentim devam ediyor. 2025'te de yükseliş trendinin korunacağını düşünüyorum. Elinde altın bulunduranlar nakit ihtiyacı yoksa satış için acele etmemeli. Alım için fırsat kollayanlar Eylül'deki her geri çekilmeyi fırsata çevirebilir. Euro için yılın son çeyreğini negatif görüyorum. EUR/USD paritesi 1,12 seviyesini test ettikten sonra satış baskısında kaldı.1,10 seviyesinde olan parite, yılın son çeyreğinde 1,05 seviyesine gerileyebilir ve en az kazandıran yatırım aracı olabilir. Dolar, FED'in faiz indirimiyle uluslararası piyasalarda değer kaybetmesini bekliyorum. Dolar endeksi (dxy), 97-92 dolar aralığına kadar gerileyebilir. Dolar da yılın son çeyreğinde az kazandıran yatırım aracı olabilir.
Hikmet BAYDAR / 3. Göz Danışmanlık CEO'su
"Arz azalırken enflasyon nasıl düşecek?"
Sanayi üretiminin detaylarına bakıldığında madencilik ve taş ocakçılığı, elektrik, gaz, buhar ve enerji dışında tüm alt kalemlerin yıllık bazda ekside olduğunu görülüyor. İç talebi durduralım derken adeta iç üretim ciddi şekilde fren yapmaya başlamış görüntüsü var. Arz azalırken enflasyon nasıl düşecek merak ediyorum. Bu arada baz etkisini son olarak hissedeceğimiz Eylül ayı enflasyon verisi sonrası enflasyonla gerçek mücadele başlayacak. Üretim, ciro, ticaret hacmi gibi önemli göstergelerin aşağı yönlü olması resesyon kaygılarını artıracak mahiyette. Bu durum tabi ki önümüzdeki dönem büyüme üzerinde de olumsuz etkiler yapacak. Zaten 2024 yılı ikinci çeyrek büyüme verisinde net vergi de ciddi artış varken sanayi büyümesinin eksi yüzde 1.8 olması düşündürücü. Son açıklanan yüzde 8.8 işsizlik oranı verisi üzerinde işsizlik verilerinin OVP'de dile getirilmesi de önümüzdeki sürecin ne kadar zorlu geçeceğini de bize gösteriyor.
Dr. Tolga DAĞLAROĞLU / D Macro Research & LLC Kurucusu, ekonomist
"İşsizlikte artışın görülmesi kaçınılmaz"
Sanayi üretim endeksinin yıllık bazda gerilemesinde imalat sanayi üretimindeki yüzde 5.1'lik düşüş̧ etkili oldu. Madencilik ve taş ocakçılığı sektörü̈ ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme sektörlerindeki artışlarda ana endeksteki gerilemeyi sınırlandırdı. Temmuz'da mevsim etkilerinden arındırılmış̧ işsizlik oranı aylık 0.4 puan düşüşle yüzde 8.8'e geriledi. Yine bu dönemde, en geniş̧ tanımlı işsizlik oranı olarak kabul edilen atıl işgücü oranı da 2.7 puan azalarak yüzde 26.5 olarak gerçekleşti. Önümüzdeki aylar da PMI verileri ve sanayi üretim verilerinden gördüğümüz gibi ekonomik soğumanın daha belirleşmesi ile işsizlikte artışın görülmesi kaçınılmaz gibi duruyor. Öte yandan, önceki hafta Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu B+'dan' 'BB-'ye yükseltirken, not görünümünü durağana çevirdi. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere baktığımızda 'not döngüsü' ile ilgili kararlarda not indirimlerinin çok hızlı olduğunu ve seviye düşürmenin gerçekleştiğini görüyoruz. Not artırımı konusunda ise tam tersine bir durum söz konusu. Genel olarak akademik çalışmalardan hareketle konuya yaklaşırsak gelişmekte olan ülkelerin kredi notunu belirleyen temel makro ekonomik değişkenler, büyüme, enflasyon, dış borcun sürdürülebilirliği. Ülkelerin kredi notununum belirleyen en önemli faktörlerden bir diğeri de uluslararası döviz rezervlerinin seviyesi. Bu bağlamda; sıkı para ve maliye politikaların sürdürülmesi, belirsizliklerin yüksek olduğu makro-finansal ortamda dayanıklılığı koruyacak politikaların uygulanması ve yapısal reformları içerecek politikaların hayata geçirilmesi son derece önemli.
Prof. Dr. Murat FERMAN / İstanbul Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi
"40 yıllık ihracat modeli tıkandı"
Yaz aylarını, gıda fiyatlarında geriye dönüş senaryosunu göremeden tamamladık. Hizmetler sektöründe katılık devam etti. Enflasyonda görece iyileşme, baz etkisi kaynaklı yaşandı. OVP'de yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 25 oranında yukarı yönlü revize edilerek yüzde 41.5 olarak öngörüldü. Beklentilerle uyumlu bu revizyon kabul edilir bulunurken, 2025 yılı için sadece yüzde 5 oranında yukarı yönlü revizyonun çok gerçekçi olmadığı görüldü. Enflasyon beklenti yönetimi açısından yapılacak çok iş, alınacak çok mesafe var. İkinci çeyrek büyüme rakamlarının açık ve net ortaya koyduğu üzere bir yavaşlama var. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe yüzde 0.1 büyüdü. Bu büyüme, genel anlamda resesyon ve stagfilasyon eğilimlerinin yönünü çevirecek bir güçte değil. Üçüncü ve dördüncü çeyreklerde, çeyreklik bazda negatif büyüme rakamlarının ortaya çıkması, çok imkan dışı değil. Sanayi üretiminde baz etkisi kaynaklı görece iyileşmeler, sanayide daralmaya çare olmaz. TÜİK dış ticaret endeksi verilerine baktığımızda dış ticaret haddi 88.1 oranıyla 100'ün altında. Dış ticarete konu malların ihracat fiyatları, ithalat fiyatlarına göre düşük kalmaya devam ediyor. Teşvik ve sübvansiyonların çalışmadığı görülüyor. Daha düşük fiyatla daha çok malı satarken, daha az malı daha yüksek fiyata alıyoruz. Dış ticaret haddinde en yüksek oran 'yüzde 90' düzeyi ile geçtiğimiz Temmuz'da görüldü. 40 yıllık ihracat modeli artık tıkanmıştır. Yeni açılımlara ihtiyaç var. Gümrük Birliği revizyonu, serbest ticaret anlaşmaları, tercihli ticaret anlaşmalarında mesafe alınmalı. BRICS gibi yeni katılımların gündeme geldiği bir ortamda da bu tablo mutlaka dikkate alınmalı. Ödemeler dengesinde görece iyileşme görülüyor. Fakat bu yapısal ve sürdürülebilir kalıcı bir iyileşmeye işaret etmiyor.