Küresel piyasalarda volatilite devam ediyor

ABD’de bütçe açığı yüksek seyrini sürdürüyor. Bunun yanında ABD’de başkanlık seçiminin getirdiği belirsizlikler de devam ediyor. Önümüzdeki dönemde bazı büyük ölçekli şirketlerde (özellikle teknoloji hisselerinde) ralli alanının daralmasını ve ABD’de resesyon endişelerini yakından izleyeceğiz. Ayrıca Çin ekonomisinde süregelen zayıf görünümü ve jeopolitik gelişmeleri önemli risk faktörleri olarak takip etmeye devam edeceğiz…
12.09.2024 13:03 GÜNCELLEME : 12.09.2024 13:03

ONURCAN BAL/ Geçen hafta ABD'de açıklanan ekonomik veriler ile Nvidia hissesi öncülüğünde teknoloji hisselerinde artış kaydeden volatilite ön plandaydı. ABD'de salı günü açıklanan ISM İmalat PMI endeksi 46,8 seviyesinden 47,2 seviyesine yükselse de piyasa beklentisi olan 47,5 seviyesinin altında kaldı. (Bu yazı Para Dergisi'nin 08.09.2024 tarihli sayısına aittir) Yine salı günü ABD Adalet Bakanlığı'nın Nvidia'nın rekabet yasalarını ihlal edip etmediğine yönelik soruşturma kapsamında çip üreticisi ile diğer şirketlere ifade vermek üzere çağrı yapması, Nvidia hisselerinde %9,5'leri bulan kayıpların yaşanmasına ve diğer teknoloji hisselerinde de satışların derinleşmesine neden oldu. Büyük teknoloji hisselerindeki sert satışlar ve zayıf gelen imalat PMI rakamının ABD ekonomisine ilişkin resesyon endişelerini yeniden artırması küresel risk iştahı ve hisse piyasaları üzerinde baskı oluşturdu. Dow Jones Endeksi salı gününü %1,5 oranında, S&P500 Endeksi %2,12 oranında ve Nasdaq Endeksi Nvidia ve teknoloji hisselerindeki sert kayıpların da etkisiyle %3,26 oranında sert düşüşlerle tamamladı. Çarşamba günü ABD'de açıklanan JOLTS açık iş sayısı temmuzda bir önceki aya kıyasla 237 bin gerileyerek 7 milyon 673 bine indi. Piyasa beklentisi açık iş sayısının bu dönemde 8 milyon 100 bin seviyesinde gerçekleşmesi yönündeydi. JOLTS verisinin 2021 yılının başlarından bu yana en düşük seviyede gerçekleşmesinin ardından Fed'in faizleri daha hızlı bir şekilde indirebileceğine dair beklentiler güç kazandı. San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, işgücü piyasasının sağlıklı kalması için faiz indirimlerinin gerekli olduğunu söyledi. ABD'de perşembe günü açıklanan ADP özel sektör istihdam verisi de ağustos ayında 99 bin artışla piyasa beklentisi olan 145 bin artış öngörüsünün altında kaldı. Tarım dışı istihdam verisinden önce açıklanan gerek JOLTS açık iş sayısı, gerekse ADP özel sektör istihdam verisinin beklentilerin altında kalarak ABD'de istihdam piyasasına ve resesyona yönelik endişelerini gündemde tutmaya devam etti. Önceki yazımızda da Fed başta olmak üzere büyük merkez bankalarına dair faiz indirim beklentileri kısa vadede küresel risk iştahını desteklese de önemli risk başlıklarının gündemdeki yerini korumaya devam ettiğini ve yılın son çeyreğinde küresel çapta oynaklığın yüksek seyredebileceğini vurgulamıştık. Bu noktada ABD'de yüksek seyreden bütçe açığını, ABD'deki başkanlık seçiminin beraberinde getirdiği belirsizlikleri, bazı büyük ölçekli şirketlerde (özellikle teknoloji hisselerinde) ralli alanının daralmasını, ABD'de istihdam piyasasındaki yavaşlama ile resesyon kaynaklı endişeleri, Çin ekonomisinde süregelen zayıf görünümü ve jeopolitik gelişmeleri önemli risk faktörleri olarak takip etmeye devam edeceğiz.

TARIM DIŞI İSTİHDAM VERİSİ BEKLENTİLERİN ALTINDA KALDI

Geçen haftanın hatta eylül ayının en önemli veri akışının oluşturan ABD'deki tarım dışı istihdam raporu cuma günü açıklandı. 6 Eylül Cuma günü açıklanan ağustos ayına ait tarım dışı istihdam verisi 142 bin kişi artış kaydederken, 165 bin olan piyasa beklentisinin altında gerçekleşti. Tarım dışı istihdam artışı haziran ayı için 179 binden 118 bine, temmuz için 114 binden 89 bine revize edildi. İşsizlik oranı ise ağustos ayında piyasa beklentileriyle uyumlu bir şekilde %4,3'ten %4,2'ye geriledi. Veri sonrasında ilk fiyatlamalarda ABD borsalarında alımlar gözlense de devam eden süreçte resesyon kaynaklı endişelerle ABD borsaları öncülüğünde küresel hisse piyasalarında satışların derinleştiği bir fiyatlama takip edildi. Haziran ve temmuz ayı için yapılan aşağı yönlü revizyonları da dikkate aldığımızda istihdam piyasasında zayıflama eğiliminin devam ettiğini ve önümüzdeki süreçte istihdam piyasasındaki görünümün yakından takip edileceğini değerlendiriyoruz. Tarım dışı istihdam verisinin ardından piyasalar Fed'den eylül ayında 50 baz puan faiz indirimini %49 ihtimalle, 25 baz puan faiz indirimini ise %51 ihtimalle fiyatlıyor. Piyasalar yılsonuna kadar Fed'den 100 baz puanlık bir faiz indirimi öngörürken, bu durum eylül dahil olmak üzere yılsonuna kadar her toplantıda faiz indirimi ve en azından bir toplantıda 50 baz puanlık bir indirim beklentisini ortaya koyuyor. Ekonomik verilerde ve özellikle istihdam cephesinde zayıflamanın devam etmesi durumunda Fed'e yönelik faiz indirim beklentileri güçlü kalmaya devam edecektir. Böyle bir durumda Fed'in yılı toplamda 100 baz puan faiz indirimiyle tamamlama ihtimalini güçlü görüyoruz. Ancak istihdam piyasasında zayıflama eğilimi derinleşmezse Fed'in 25'şer baz puan faiz indirimleriyle yılı toplamda 75 baz puan faiz indirimiyle de tamamlama ihtimalini de göz ardı etmiyoruz. Bu noktada enflasyon ve işgücü rakamlarının seyri Fed'in faiz kararları ve küresel risk iştahının seyri üzerinde ana belirleyiciler olacaktır. Yeni haftada 11 Eylül Çarşamba günü açıklanacak ağustos ayı TÜFE rakamı ile 12 Eylül Perşembe günkü ÜFE verisi piyasaların yakın takibinde yer alacaktır.

ECB'DEN 25 BAZ PUAN İNDİRİM BEKLENİYOR

Yeni haftada 12 Eylül Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) toplantısı yakından takip edilecektir. Ağustos ayında gerçekleşen Jackson Hole Sempozyumunda Finlandiya MB Başkanı Olli Rehn, Litvanya MB Başkanı Martins Kazaks, Hırvatistan MB Başkanı Boris Vujcic ve Portekiz MB Başkanı Mario Centeno haziran ayındaki faiz indiriminin ardından eylül ayından da faiz indirimini destekleyeceklerini belirttiler. Piyasalar, ECB'nin eylül ayında 25 baz puan faiz indirimine gideceğini ve yılsonuna kadar bir faiz indiriminin daha söz konusu olabileceğini fiyatlıyor. Euro Bölgesi'ndeki ekonomik yavaşlama, son aylarda eşik değer olan 50,0 seviyesinin altında zayıflama eğilimi gösteren imalat PMI rakamları ve enflasyonda kaydedilen iyileşme göz önüne alındığında ECB'nin haziran ayının ardından eylül toplantısında ikinci kez 25 baz puanlık bir faiz indirimine gidebileceğini değerlendiriyoruz. Daha önceki yazılarımızda ECB'nin Fed ile olan ayrışmasının derinleştirmemek için eylül ayından önceki toplantılarını pas geçeceğini ve eylül ayında ikinci faiz indirimine gideceğini belirtmiştik. Eylül ayındaki 25 baz puanlık faiz indiriminin ardından ECB'den aralık ayında da ek bir faiz indirim ihtimalinin masada kalmaya devam ettiğini düşünüyoruz.

YURT İÇİNDE BÜYÜME, ENFLASYON VE OVP AÇIKLANDI

Geçen hafta hem küresel çapta hem de yurt içinde yoğun bir makro ekonomik veri akışını takip ettik. Türkiye Ekonomisi 2024/2Ç'te çeyreklik bazda %0,1 ve yıllık bazda %2,5 oranında büyüme kaydederken, piyasa beklentisi olan %2,8 rakamının altında kaldı. 2021 yılından itibaren büyümenin ana motoru konumundaki özel tüketim harcamalarında 2. çeyrekte belirgin bir yavaşlama olduğu görülüyor. 2023 yılının tamamında yıllık %13,6'lık büyüme kaydeden özel tüketim harcamalarındaki yıllık büyüme temposu ilk çeyrekte %6,8'e, ikinci çeyrekte de %1,6'ya geriledi. 2. çeyrek GSYH büyümesinin kırılımı iç talepteki yavaşlamanın daha fazla belirginleştiğini gösterirken, öncü göstergeler bu yavaşlamanın önümüzdeki dönemde de devam edebileceğine işaret ediyor. Salı günü açıklanan ağustos ayına ilişkin TÜFE verisi aylık bazda %2,47 oranında artış kaydetti ve yıllık TÜFE %61,78 seviyesinden %51,97 seviyesine geriledi. Piyasadaki beklentiler TÜFE'nin aylık %2,63 oranında artış kaydedeceği yönündeydi. Çekirdek TÜFE aylık bazda %3,0 oranında artış gösterdi ve yıllık bazda %60,23'ten %51,56 seviyesine geriledi. ÜFE rakamı da aylık bazda %1,68 oranında artış gösterdi ve yıllık ÜFE %41,37'den %35,75 seviyesine geri çekilme kaydetti. TCMB'nin dikkat çektiği ve son çeyrekte %1,5 civarına gerilemesini beklediği aylık enflasyon eğiliminin de %2,5-3,0 seviyelerinde kalmaya devam ediyor. TCMB'nin mevcut enflasyon görünümü altında kasım ayından önce faiz indirim sürecine başlama ihtimalini düşük görmeye devam ediyoruz. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz 2025-2027 dönemine ilişkin enflasyon, istihdam, büyüme gibi temel makro ekonomik hedeflerin yer aldığı Orta Vadeli Programı (OVP) perşembe günü açıkladı. Buna göre, 2024 yılı büyüme beklentisi %4'ten %3,5'a çekilirken enflasyon beklentisi bu yıl için %33'ten %41,5'e çıkarıldı. 2025 yılı büyüme tahmini %4,5'ten %4,0 seviyesine çekilirken, enflasyon tahmini %15,2'den 17,5'e yükseltildi.

BIST-100 ENDEKSİ'NDE ZAYIF GÖRÜNÜM ETKİSİNİ SÜRDÜRÜYOR

Eylül ayına yükselişle başlayan Borsa İstanbul'da hafta içerisinde ABD'deki veri akışlarının resesyon endişelerini artırarak küresel risk iştahını baskılamasının etkisiyle yeniden satışların yaşandığı bir fiyatlama takip edildi. Cuma günü yurt dışı piyasalardaki satışların etkisiyle endekste kapanışa doğru satışlar hız kazandı. BIST-100 Endeksi geçen haftayı %0,63 oranında kayıpla 9.771 puandan tamamladı. Cuma günü piyasa kapanışından sonra açıklanacak Fitch'in Türkiye'ye yönelik not kararı yeni haftadaki fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacaktır. Fitch'in yapacağı değerlendirmede Türkiye'nin kredi notunu artırmasının kısa vadede Borsa İstanbul için destekleyici olabileceğini düşünüyoruz. BIST-100 Endeksi'nde 9.900 seviyesi ile 100 günlük üssel ortalama (10.049) kısa vadeli direnç noktaları olup, ortalama üzerindeki tutunmalarda son dönemde güçlü bir direnç bölgesi olarak karşımıza çıkan 10.150 – 10.200 aralığı yeniden test edilebilir. 10.200 direnci üzerinde kalıcılık sağlanabilirse alımların güç kazanabileceği endekste 10.300 – 50 günlük basit hareketli ortalama (10.388) ve 10.500 seviyelerine doğru yükselişler yaşanabilir. Endekste zayıf görünümün etkisini sürdürmesi ve 9.800 altında fiyatlama eğiliminin devam etmesi halinde ise 9.733 ve 9.700 seviyeleri kısa vadeli destek olarak izlenecektir. 9.700 altında günlük kapanışlar yaşanacak olursa hız kazanan satışlarla 9.500 seviyesi ile 200 günlük basit hareketli ortalamaya (9.374) doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir. Güçlü bir destek konumunda bulunan 200 günlük ortalama (9.374) da kırılacak olursa teknik görünümdeki zayıflamanın ve satış baskısının derinleştiği görülebilir.

BİZE ULAŞIN