Fed üyelerinin açıklamaları takip edildi

ABD’de ekonomik verilerde zayıflamanın devam etmesi ve özellikle ağustos ayı istihdam verilerinin de zayıf gelmesi durumunda eylül ayında 50 baz puanlık bir faiz indiriminin gündeme gelebileceğini ve kasım/aralık aylarında da 25’şer baz puanlık faiz indirimlerinin yapılabileceğini düşünüyoruz. Ek bir zayıflama görülmezse Fed’in eylül ayında faiz indirimlerine 25 baz puanla başlama ihtimali çok daha güçlü olacaktır...
21.08.2024 13:30 GÜNCELLEME : 22.08.2024 00:00

ONURCAN BAL/ Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, Fed'in sadece verileri değerlendirerek faiz politikalarını belirlemesi gerektiğini ifade etti. Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, işgücü piyasasındaki soğumanın yavaşlayan işe alımlardan kaynaklandığını belirtti. Barkin, Fed'in bir sonraki hamlesini belirlemek için yeterli zamana sahip olduğunu ve enflasyonun düşme eğiliminde olduğunu görmekten umutlu olduğunu söyledi. (Bu yazı Para Dergisi'nin 18.08.2024 tarihli sayısına aittir)

Kansas City Fed Başkanı Jeff Schmid, son verilerin enflasyonun soğuduğuna dair daha fazla güven verdiğini ve Fed'in faiz indirimine zemin hazırladığını dile getirdi. Fed üyesi Michelle Bowman, enflasyonun yüzde 2'lik hedefin rahatsız edici bir şekilde üzerinde kaldığını ve yukarı yönlü risklere maruz olduğunu belirtirken, enflasyon hedefe doğru sürdürülebilir bir şekilde ilerlerse para politikasının ekonomik faaliyet ve istihdam üzerinde aşırı kısıtlayıcı olmasını önlemek için federal fon oranını kademeli olarak düşürmenin uygun olacağını ifade etti. Boston Fed Başkanı Susan Collins enflasyonun aşağı yönlü seyrini sürdürmesi halinde Fed'in yakında faiz oranlarını düşürmeye başlayabileceğini belirtti. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, son ekonomik verilerin enflasyonun yüzde 2 hedefine geri döndürebileceğine dair daha fazla güven verdiğini ve eylül toplantında faiz indirimi için açık olduğunu söyledi. Enflasyon rakamları sonrasında açıklamalarda bulunan Chicago Fed Başkanı Goolsbee, hayal kırıklığı yaratan istihdam verileri nedeniyle enflasyondan ziyade işgücü piyasasına ilişkin endişelerinin arttığını söyledi. Goolsbee, mevcut faiz oranlarının çok kısıtlayıcı olduğunu ve bu duruşun ancak ekonominin aşırı ısınması durumunda uygun olacağını belirtti. St. Louis Fed Başkanı Alberto Musalem, enflasyon ve işsizlik risklerinin dengesinin değiştiğini, orta düzeyde kısıtlayıcı bir politikaya geçişin uygun olabileceği zamanın yaklaştığını ifade etti. Piyasalarda yaşanan çalkantının ardından oluşan daha hızlı faiz indirimi beklentilerine karşın Fed üyelerinden temkinli mesajlar gelmeye devam ederken, Fed'in ekonomik verilere dayanarak faiz kararlarını alacağı vurgulandı.

ABD'DE ENFLASYON RAKAMLARI ÖN PLANDAYDI

ABD'de 13 Ağustos Salı günü açıklanan ÜFE verisi aylık bazda %0,1 oranında artış kaydetti ve yıllık ÜFE %2,7'den %2,2'ye geriledi. Piyasa beklentisi aylık %0,2 oranında artış yaşanması ve yıllık ÜFE'nin %2,3 olarak gerçekleşmesi yönündeydi. Çekirdek ÜFE aylık bazda değişim göstermeyerek %3,0'dan %2,4 seviyesine geriledi. Haftanın en önemli veri akışını oluşturan ve çarşamba günü açıklanan temmuz ayı TÜFE rakamı beklentiler paralelinde aylık bazda %0,2 oranında artış kaydetti ve yıllık TÜFE %3,0 seviyesinden %2,9'a gerileme kaydetti. Dört aydır düşüşte olan yıllık TÜFE, Mart 2021'den beri en düşük düzeye geriledi. Çekirdek TÜFE'de beklentiler doğrultusunda aylık bazda %0,2 oranında artış göstererek yıllık bazda %3,3'den %3,2 seviyesine geriledi. Zayıf gelen temmuz ayı tarım dışı istihdam verileri ve artan resesyon endişeleriyle yılsonu kadar 125 baz puana kadar yükselen faiz indirim beklentilerinin, piyasalardaki türbülansın hafiflemesi ve ABD'de işsizlik başvurularının beklentilerden daha iyi gelmesiyle birlikte hafta içerisinde normalleştiği takip edildi. Hafta başında piyasalar Fed'den eylül ayında %48 ihtimalle 50 baz puan, %52 ihtimalle 25 baz puan faiz indirimi öngörürken, yılsonuna kadar toplamda 100 baz puan faiz indirimi fiyatlıyordu. ABD'de açıklanan ÜFE verisinin beklentilerden iyi gelmesi Fed'e yönelik faiz indirim beklentilerini desteklese de TÜFE rakamının beklentiler dahilinde gelmesi ve pozitif bir sürpriz yapmaması sonrasında Fed'e yönelik 50 baz puan faiz indirim iyimserliğinin zayıfladığı görüldü. Perşembe günü açıklanan haftalık işsizlik başvurularının üst üstte ikinci haftada da beklentilerden daha iyi gelmesi küresel risk iştahını desteklerken, 50 baz puan faiz indirim beklentileri zayıflamaya devam etti. Enflasyon ve haftalık işsizlik başvuru rakamları sonrasında piyasalar eylül ayında %27 ihtimalle 50 baz puan ve %73 ihtimalle 25 baz puan faiz indirimi fiyatlarken, yılsonuna kadar 75 - 100 baz puan aralığında faiz indirim öngörüyor.

ABD'de ekonomik verilerde zayıflamanın devam etmesi ve özellikle ağustos ayı istihdam verilerinin de zayıf gelmesi durumunda eylül ayında 50 baz puanlık bir faiz indiriminin gündeme gelebileceğini ve kasım/aralık aylarında da 25'şer baz puanlık faiz indirimlerinin yapılabileceğini düşünüyoruz. Ek bir zayıflama görülmezse Fed'in eylül ayında faiz indirimlerine 25 baz puanla başlama ihtimali çok daha güçlü olacaktır. Özellikle eylüldeki faiz kararı üzerinde ağustos ayı tarım dışı istihdam verisinin ortaya koyacağı performans belirleyici olacaktır. Enflasyon cephesinde ek bir bozulma görmediğimiz sürece Fed'in artık "enflasyon odaklı" değil "istihdam odaklı" olacağını düşünüyoruz. Ekonomik görünümde ciddi bir zayıflama yaşanmazsa Fed'in yılı 50 veya 75 baz puan toplam indirimle tamamlama ihtimalini de dışlamıyoruz. Bu noktada özellikle enflasyon ve işgücü rakamlarının seyri Fed'in faiz kararları ve küresel risk iştahının seyri üzerinde ana belirleyiciler olacaktır. Önümüzdeki dönemde ABD'de ekonomik veri akışlarına duyarlılığın artış kaydettiği ve ekonomik verilerin Fed'e yönelik beklentiler ile resesyon kaynaklı endişeler üzerinde belirleyici olduğu bir süreci takip edeceğiz. Önceki aylarda ABD'de zayıf gelen ekonomik veriler Fed'e yönelik faiz indirim beklentilerini güçlendirdiği şeklinde yorumlanırken, yeniden gündeme gelen resesyon endişeleriyle birlikte artık ABD'de zayıf gelebilecek ekonomik verilerin risk iştahını baskıladığı ve volatiliteyi artırdığı bir fiyatlama görebileceğimizi düşünüyoruz. Her yıl Kansas City Fed'in ev sahipliğinde düzenlenen ve merkez bankacılığına ilişkin önemli bir zirve olan Jackson Hole toplantısı yeni haftada 22 – 24 Ağustos tarihlerinde düzenlenecektir. Küresel merkez bankası başkanlarının vereceği mesajlar yakından takip edilecek olup, özellikle 23 Ağustos Cuma günü Fed Başkanı Powell'ın açıklamaları ve faiz indirim sürecine dair vereceği mesajlar son derece önemli olacaktır.

TCMB'NİN FAİZ ORANLARINDA DEĞİŞİM BEKLENMİYOR

Yeni haftada 20 Ağustos Salı günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) toplantısı ve faiz kararı takip edilecektir. Piyasadaki genel beklentiler ve bizim beklentimiz TCMB'nin bu toplantısında da faiz oranlarında değişime gitmeyeceği ve politika faizini %50,0 olarak koruyacağı yönünde bulunuyor. TCMB son toplantılarında enflasyonda kayda değer bir iyileşme sağlanana kadar sıkı duruşun korunacağına ilişkin yönlendirmelerini sürdürmektedir. Yakın dönemde TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay'ın şu anda faiz indirim döngüsünün değerlendirilmediği ve indirimler başladığında da sıkı duruşun korunacağına dair açıklamaları ile 8 Ağustos'ta gerçekleştirilen yılın üçüncü Enflasyon Raporu toplantısında para politikasında sıkı duruşun fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdürüleceği mesajları ön plana çıkmaktadır. Haziran ayı enflasyon verisinin beklentilerden iyi gelmesi sonrası piyasalarda erken bir faiz indirim beklentisi oluşsa da TCMB'nin son yönlendirmelerinin erken bir faiz indirimine gidilmeyeceği mesajını verdiğini düşünüyoruz. Elbette TCMB'nin son toplantılarındaki sıkı duruşun korunacağına dair güçlü mesajların önümüzdeki toplantılarda ne kadar süreyle sürdürüleceği önemli olacaktır. TCMB'nin karar metninde "enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı söylemi" korunurken, bu ifade de bir yumuşama görmeden faiz indirim ihtimalinin çok düşük olduğunu ve faiz indirimden önceki toplantılarda ek sıkılaştırmaya gidilebileceğine dair ifadenin kaldırılacağını düşünüyoruz. Karar metnindeki bu değişimin hangi toplantıda olacağını yakından izleyecek olup, böyle bir değişimi ağustos toplantısında görmeyi beklemiyoruz. Mevcut enflasyon görünümünün aralık ayından önce faiz indirim sürecinin başlatılmasını desteklemediğini düşünmeye devam ediyoruz.

BIST-100'DE ZAYIF GÖRÜNÜM ETKİSİNİ SÜRDÜRÜYOR

Önceki hafta başında küresel gelişmeler kaynaklı sert satışların yaşandığı Borsa İstanbul'da devam eden süreçte yurt dışı piyasalarda gözlenen toparlanmaya anlamlı bir katılımın sağlanamadığı ve zayıf görünümün geçen hafta içerisinde de etkisini sürdürdüğü takip edildi. Yurt içinde kısa vadede önemli bir katalizörün bulunmayışı, zayıf geçen ikinci çeyrek finansal sonuç dönemi ile önemli destek noktaları altında yaşanan kapanışlar, tepki çabalarının satışlarla karşılanmasına ve zayıf teknik görünümün devam etmesine neden oluyor. BIST-100 Endeksi geçen haftayı %0,86 oranında kayıpla 9.822 puandan tamamladı. Endeksin tepki çabalarında psikolojik öneme sahip 10.000 üzerinde tutunma sağlayamaması ve haftalık kapanışını da bu seviye altında gerçekleştirmesi satıcılı seyrin devam edebilme ihtimalini teknik olarak gündemde tutmaktadır. 10.000 altında kalındığı sürece yaşanabilecek geri çekilmelerde 9.760 ve 9.700 seviyeleri kısa vadeli ilk destek noktaları olup, 9.700 altındaki günlük kapanışlarda 9.610 ve 9.500 seviyelerine doğru satışların hız kazandığı bir fiyatlama yaşanabilir. Güçlü bir destek olarak karşımıza çıkan 9.500 seviyesi de kırılacak olursa 200 günlük ortalamanın belirlediği kabaca 9.300 bölgesine doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir. Tepki alımlarında ise 9.900 ve 10.000 seviyeleri ilk güçlü direnç noktalarıdır. 10.000 üzerinde kalıcılık sağlanabilirse 10.090 ve 100 günlük basit hareketli ortalama (10.208) direnç konumunda bulunmaktadır. Endekste toparlanma çabasının güç kazanabilmesi için ilk olarak 10.000 üzerinde bir tutunmaya ve devamında 100 günlük ortalamanın aşılmasına ihtiyaç olduğu görüşümüzü sürdürüyoruz. Aksi halde dalgalı ve zayıf görünüm etkisini sürdürebilir. Son iki haftadır güçlü bir direnç olarak çalışan 100 günlük ortalama (10.208) üzeri kapanışlarda 10.310 fibo seviyesi ve 50 günlük basit hareketli ortalamaya (10.535) doğru yükselişler güç kazanabilir.
BİZE ULAŞIN