Cari denge fazla verdi

Cari işlemler hesabı Haziran’da 407 milyon dolar fazla verdi. Türkiye genelinde Temmuz’da yıllık yüzde 16 artışla 127 bin 88 konut satıldı.
21.08.2024 13:26 GÜNCELLEME : 22.08.2024 00:00

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Cari işlemler hesabı dokuz ay sonra fazla verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, Haziran'da cari işlemler hesabı 407 milyon dolar fazla kaydetti. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 4 milyar 549 milyon dolar fazla verdi. (Bu yazı Para Dergisi'nin 18.08.2024 tarihli sayısına aittir)

Haziran'da yıllıklandırılmış cari açık bir önceki aya göre, 361 milyon dolar artışla 24 milyar 833 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. 2024 yılı Ocak-Haziran döneminde ise cari işlemler hesabı yıllık yüzde 55 azalışla 16 milyar 494 milyon dolar açık verdi. Haziran'da ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 4 milyar 139 milyon dolar olarak gerçekleşti. Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 5.6 milyar dolar oldu. Bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 4 milyar 790 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Haziran'da doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler ise 447 milyon dolar olarak kaydedildi. Portföy yatırımları 591 milyon dolar tutarında net giriş kaydetti. Haziran'da diğer yatırımlar kaynaklı 972 milyon dolar net sermaye çıkışı gerçekleşirken, resmi rezervlerde Haziran'da 1.24 milyar dolar net artış oldu. Net hata ve noksan kaleminde Haziran'da 775 milyon dolar kaynağı belirsiz para girişi yaşanırken, yılın ilk yedi ayında ise 11.47 milyar dolarlık çıkış oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ikinci çeyrekte yıllık cari açığın milli gelire oranının yaklaşık yüzde 2.2'ye, üçüncü çeyrekte ise yüzde 2'nin altına gerilemesini beklediklerini vurguladı.

"İYİLEŞMENİN TEMEL NEDENİ EKONOMİK YAVAŞLAMA"

Ödemeler dengesi verilerini değerlendiren Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova, cari açıktaki manşet iyileşme olumlu gözükse de iyileşmenin temel unsurlarının ara malı ithalatındaki düşüş ve altın ve enerji ithalatındaki azalıştan kaynaklandığını ifade etti. Ara malı ithalatının azalmasının ekonomide özellikle imalat sanayinde yaşanan daralmayla doğru orantılı olduğunu dile getiren Arzova, "İhracatta ivme kaybı devam ediyor. Petrol fiyatlarının göreceli düşük gitmesi cari dengeye olumlu katkı sağlıyor. Bu iyileşmenin temel nedeni ekonomik yavaşlama. Türkiye'de geleneksel olarak hep böyle oluyor. Yapısal bir iyileşme göremiyoruz. Ancak yine de para politikasının istenilen ölçüde başarılı olması için bu iyileşme olumlu olarak görülebilir. Hizmetler sektörünün ana kalemi turizm gelirlerinden bu sene daha fazla bir giriş bekliyorduk. Şu ana kadar bunun beklentiler ölçüsünde gerçekleşmediğini görüyoruz. Aynı şey portföy akımları için de geçerli" diye konuştu.

"TURİZMİN KATKISI SINIRLI OLDU"

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Dinç, cari dengede ihracat rekorlarının ve döviz akımlarının belirleyici olduğu bir dönemin geride bırakıldığını belirterek, bu dönemde enerji fiyatlarındaki görece istikrarın da etkili olduğunu kaydetti. Yaz aylarının yıllara sari genel cari fazla karakterine turizmin bu sene katkısının sınırlı olduğunu belirten Dinç, şunları söyledi:

"Artan jeopolitik risklerin enerji fiyatlamalarına yukarı yönlü olası riskler, kışın başlaması ile yenilenebilir enerji üretiminde düşüşün artıracağı enerji ithalatı ile birleşirse iyileşmenin zor olabileceği de değerlendirilebilir. İhracat rekorlarında da bir yavaşlama beklenebilecekse mevcut fotoğraf cari açıktaki iyileşmenin ancak sermaye girişleriyle sağlanabileceğini gösterir."

İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 9.2

Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre, 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde mevsim etkisinden arındırılmış verilerle işsiz sayısı Haziran'da aylık 234 bin kişi artarak 3 milyon 305 bin kişiye, işsizlik oranı ise 0.7 puanlık artışla yüzde 9.2'ye yükseldi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, istihdam edilenlerin sayısı Haziran'da aylık 341 bin kişi azalarak 32 milyon 522 kişi, istihdam oranı ise 0.6 puan azalarak yüzde 49.3 oldu. İşgücü Haziran'da aylık 107 bin kişi azaldı. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı Haziran'da aylık yüzde 1.7 puan artarak yüzde 17.6 düzeyinde gerçekleşti. Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı Haziran'da 3.8 puan artarak yüzde 29.2 oldu. Bu arada Strateji ve Bütçe Başkanlığı 2024 yılı ikinci çeyrek kamu sektörü istihdam sayılarını açıkladı. Buna göre; 2024 yılı ikinci çeyrekte kamunun istihdamı bir önceki çeyreğe göre 24 bin 649 kişi artışla 5 milyon 263 bin 73 kişiye ulaştı.

"REFORM İÇİN ORTAM HAZIRLANMALI"

İşgücü verilerini değerlendiren Prof. Dr. Dinç, para politikalarının işgücü istihdamı noktasında olumsuz etkilerini kendisini hissedilir ölçüde göstermeye başladığını belirterek, politikaların sermaye istihdamını azalttığını vurguladı. İşsizliğin verimli teknolojilerin istihdamının bir sonucu olarak olumlu taraftan görülemeyecek bir ekonomik yavaşlama göstergesi olduğunu dile getiren Dinç, "Bu göstergeyi sanayi üretiminde azalma da destekliyor. Zaten eksik kapasitede çalışırken sanayi üretiminde ilave azalışlar Türkiye'nin mevcut politika faizinin nötr seviyede olmadığını gösteriyor. Ekonomide reel kesimin tüm konsantrasyonunu verimliliği artırmaya vermesi gerekiyor fakat ortam bu türden adımlar atmaya elverişli değil. Bir önceki düşük faiz ortamında adımların atılması gerekiyordu. Bu nedenle yeni normale kadar Türkiye'nin atacağı adımlar bekleyecek. Enflasyonla mücadeleyi zamana yaymak ve reform için ortam hazırlamak sert bir inişe kıyasla daha makul olabilir" dedi.

TEMMUZ'DA 127 BİNİ AŞKIN KONUT SATILDI

Temmuz'da bu yılın en yüksek konut satışı gerçekleşti. TÜİK verilerine göre Temmuz'da Türkiye genelinde 127 bin 88 konut satıldı. Konut satışları yıllık yüzde 16, aylık yüzde 60.2 artış gösterdi. Konut satışları Ocak-Temmuz döneminde ise yıllık yüzde 0.5 azalışla 672 bin 162 oldu. İpotekli konut satışı Temmuz'da yıllık bazda yüzde 20.9 azalışla 11 bin 496 olurken, toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 9 olarak gerçekleşti. Ocak-Temmuz döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise yıllık yüzde 53.8 azalışla 62 bin 911 oldu.

İlk el konut satış sayısı Temmuz'da yıllık yüzde 28.9 artışla 40 bin 784, Ocak-Temmuz döneminde yıllık yüzde 5.6 artışla 214 bin 108 düzeyinde gerçekleşti. İkinci el konut satışları ise Temmuz'da yıllık yüzde 10.8 artarak 86 bin 304, yılın ilk yedi ayında yıllık yüzde 3.1 azalarak 458 bin 54 oldu. Yabancılara yapılan konut satışları Temmuz'da yıllık yüzde 16.1 azalarak 2 bin 350, Ocak-Temmuz döneminde yıllık yüzde 42 azalarak 12 bin 811 düzeyinde gerçekleşti.

Öte yandan, TÜİK verilerine göre Haziran'da inşaat maliyet endeksi, aylık yüzde 0.40, yıllık yüzde 66.12 arttı. İpotekli konut satışlarındaki düşüşe dikkat çeken Prof. Dr. Burak Arzova, "Satışların düşüşü alım gücündeki düşüşe, faizlerin yüksekliği nedeniyle alternatif getirinin konut getirisinden beklenen getiriden yüksek olmasına ve konut faizlerinin çok yüksek olmasına bağlı. Yabancı konut alımları kısmen de olsa devam ediyor. Ancak inşaat maliyetleri halen artmaya devam ediyor ve makas açılmış durumda. Sektörün bir krize gireceğini düşünmüyorum ancak şirketler açısından konsolidasyon yaşanabilir" dedi.

TOPLAM CİRO HAZİRAN'DA ARTTI

Haziran'da sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi yıllık yüzde 58, aylık yüzde 1.8 artış gösterdi.

Geçen hafta ticaret satış hacim endeksi verileri de açıklandı. TÜİK verilerine göre ticaret satış hacmi Haziran'da yıllık yüzde 1.1 azalırken, aylık yüzde 1 artış gösterdi. Haziran'da motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi yıllık 12.5 azaldı, aylık yüzde 0.8 arttı. Toptan ticaret satış hacmi ise Haziran'da yıllık yüzde 2.5 azaldı, aylık yüzde 0.8 artış gösterdi. Haziran'da perakende ticaret satış hacmi ise yıllık yüzde 8.6, aylık yüzde 1.7 arttı.

BÜTÇE TEMMUZ'DA 96.8 MİLYAR LİRA AÇIK VERDİ

Merkezi yönetim bütçesi Temmuz'da 96.8 milyar lira, yılın ilk yedi ayında 843 milyar 960 milyon lira açık verdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre Temmuz'da bütçe giderleri yıllık yüzde 81.6 artışla 827.7 milyar lira, bütçe gelirleri yıllık yüzde 44.9 artışla 8 milyar 437.1 milyon lira oldu. Temmuz'da, faiz dışı denge 4.2 milyar lira açık verdi. Geçen yıl Temmuz'da faiz dışı denge 86.3 milyar lira fazla vermişti. Temmuz'da vergi gelirleri yüzde 35.8 artışla 611.7 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Ocak-Temmuz döneminde bütçe giderleri yıllık yüzde 91.8 artarak 5.4 trilyon lira, bütçe gelirleri yüzde 91.3 artışla 4.6 trilyon lira oldu. Yılın ilk yedi ayında faiz dışı denge 176 milyar 997 milyon lira açık verdi. Vergi gelirleri yüzde 86.4 artışla 3.8 trilyon lira düzeyinde gerçekleşti.

3. Göz Danışmanlık CEO'su Hikmet Baydar, 2023 Temmuz'da 48.6 milyar lira fazla veren bütçenin, 2024 Temmuz'da 96.8 milyar lira açık verdiğine dikkat çekerek şunları kaydetti:

"Tasarruf tedbirlerinin bolca konuşulduğu, vergi gelirlerinde ciddi artışların yaşandığı, kayıt dışılıkla mücadele adı altında bol bol cezaların kesildiği böyle bir ortamda hala bütçe açığını görmemiz ciddi şekilde düşündürücü. Kamu harcamaları konusunda disiplinin elden kaçmış olabileceği kaygısını taşıyoruz."

"İNDİRİM SİNYALİ PİYASAYI RAHATLATIR"

Bu hafta gözler 20 Ağustos'ta gerçekleştirilecek Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında olacak. Bilindiği üzere TCMB, son dört toplantısında politika faiz oranını yüzde 50'de sabit tuttu. Beklenti politika faizinde değişikliğe gidilmeyeceği yönünde. TCMB'nin politika faizini sabit bırakacağını dile getiren Prof. Dr. Burak Arzova, metnin yine her zamanki gibi önemli olacağını kaydetti.

Ekonomist Hikmet Baydar ise, TCMB'nin en son yaptığı açıklamada aylık enflasyona vurgu yaptığını ve yeni ek enstrümanlarla da parasal sterilizasyonu artırarak devam edeceği sinyali verdiğini vurguladı. Baydar, "Aylık enflasyonda hedeflere uygun makul seviyelere ulaşılmadıkça faiz indirimlerine gidebileceğini düşünmüyoruz. Önümüzdeki PPK toplantısında herhangi bir karar değişikliği beklemiyoruz" dedi.

Prof. Dr. Yusuf Dinç de, TCMB'nin büyük ihtimalle faizi pas geçeceği görüşünde. TCMB'nin artık ekonomiyi sözlü yönlendirme ile faiz indirimlerine hazırlaması gerektiğini belirten Dinç, "İndirimi 2025'in ilk çeyreğine ertelemek isteyeceği tahmin edilebilir. Fakat indirim sinyali piyasayı rahatlatacaktır. Mevduat faizleri politika faizinin gerisine düştü. Hem kısa vadeli hem uzun vadeli sterilizasyon araçlarının kullanılabileceği geniş bir alan yok. Bu şartlarda reel kesimi de rahatlatacak şekilde sözlü yönlendirme faydalı olabilir. Söylem sertliğinin katkı veremeyeceği bir zamandayız" diye konuştu.

Dünyanın önde gelen yatırımcı firmalarına çağrı…

Cumhurbaşkanı başkanlığında, dünyanın önde gelen çokuluslu şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin, uluslararası kuruluşların ve Türkiye'deki özel sektör çatı kuruluşlarının katılımıyla 28 Eylül'de Yatırımcı Danışma Konseyi toplantısı gerçekleştirilecek. Geçen hafta (13 Ağustos) Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında gerçekleştirilen Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİİKK) toplantısı sonrasında yapılan açıklamada, Eylül'de yapılacak Yatırım Danışma Konseyi toplantısı hazırlıklarının ele alındığı ifade edildi. Yılmaz, yaptığı açıklamada, Yatırım Danışma Konseyi toplantısına dünyanın önde gelen yatırımcı firmalarının üst düzey yöneticilerini davet ettiklerini vurguladı. Bu arada On İkinci Kalkınma Planı hedefleri doğrultusunda hazırlanan Orta Vadeli Program'la (OVP) ilgili gelişmeler ve 2025-2027 dönemi OVP çalışmaları da YOİKK'nin gündem maddelerinden biri oldu. Yılmaz, 2025-2027 yılarını kapsayacak olan OVP için katılımcı bir anlayış ile istişarelere başladıklarını belirterek, "Bir önceki OVP'de yer alan ana yaklaşımı bu OVP'de de koruyacağız. Özellikle fiyat istikrarı, enflasyonla mücadele en önemli politika hedeflerimizin başında yer almaya devam ediyor, bunu maliye politikası ve yapısal reformlarla da destekliyoruz" dedi.

Prof. Dr. Burak ARZOVA / Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi

"İstihdam kaybına yönelik destekler açıklanmalı"

Türkiye ekonomisi yavaşlıyor. Haziran ayı sanayi üretim verileri moralleri epey bozdu. Sanayi üretimi Haziran'da yıllıkta yüzde 4.7 azaldı. Bir önceki ay ki gerçekleşmenin 0.1 olduğu dikkate alındığında oldukça sert bir düşüş denilebilir. İmalat sanayi sektöründeki yıllık daralma ise yüzde 6.9 olarak gerçekleşti. Aylık bazda baktığımızda orada da sert bir daralma var. Mayıs 2024 verisi aylıkta yüzde 1.8 gelmişti. Haziran ayı gerçekleşmesi ise yüzde -2.1. İmalat sanayi sektöründeki daralma ise yüzde 3.1. Sanayi bu kadar daralırken işgücü kaybının olmaması şaşırtıcı olurdu. Nitekim mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranının Haziran'da yüzde 9.2 seviyesinde gerçekleştiğini gördük. Daha da kötüsü; önceki ay yüzde 25.4 olan mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı Haziran'da yüzde 29.2 oldu. Bu gelinen nokta beklenen bir gelişme. Maliye politikasının burada devreye girmesi lazım. OVP'de bu yönde atılacak adımların sıralanmasını bekliyorum. Hem şirket iflasları hem de istihdam kaybına yönelik destekler, yardımlar, yapılandırma süreçleri açıklanmalı. Geçmişte şirket yapılandırmaları için İstanbul yaklaşımı adı altında yapılandırma süreçleri yaşanmış ve bunlar başarıya ulaşmıştı. Şimdi bu türden politikalara ihtiyaç var.

Prof. Dr. Yusuf DİNÇ / İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi

"Sıkışan elindeki konutu satıyor"

Konut satış adedindeki artış, sıkışanların mallarını elinden çıkarmasından kaynaklı. Ağustos'ta muhtemelen konut satış adetlerinde daha büyük bir artış göreceğiz. Bu noktada aslında maliyetlerle satış adetleri arasında bir bağ olmadığını da görüyorum. Hanehalkı gelirlerine bakarak mevcut konut piyasasında sosyal konut dışındaki bir imalatın büyük bir deprem riskine rağmen satışının mümkün olmadığını değerlendiriyorum. Türk Lirası cinsinden taksitli olursa başka. Konut sektörü bir krizde değil, depremin yaralarının sarılmasına dönük harcamalar nedeniyle de krize girmez. Fakat Türkiye bir barınma krizi yaşıyor. Bu krizin sorumlularından birisi de özel teşebbüsler. Ev ürettiklerini unuttular ve piyasada kapitalist güdülerle hareket ettiler. Büyük ihtimalle ellerindeki lüks konutları satmayacak ve bilakis kiraya vererek hayatlarına devam edecekler. Çünkü lüks konut alanların mobilite tercihleri de daha güçlü.

Hikmet BAYDAR / 3. Göz Danışmanlık CEO'su

"Yılı yüzde 3 büyüme ile tamamlayabiliriz"

Son açıklanan makro veriler ekonomide soğuma olduğu sinyali veriyor. Toplam cirodaki yıllık artış yüzde 67.3'ten yüzde 58'e düşerken, perakende satış hacminin otomotiv sektörü öncülüğünde yıllık yüzde 1.1 azalması, ihracat miktar endeksinin yüzde 8, birim değer endeksinin ise yüzde 0.6 azalması, sanayi üretiminin yüzde 4.7 azalması, özellikle imalat sanayinde üretimin yüzde 6.9 gerilemesi piyasaların yavaşladığını çok açık bir şekilde gösteriyor. Kaldı ki kapasite kullanım oranı da alt bant olan yüzde 75'lere yakın seyrediyor. Bu veriler ışığında büyüme konusunda son çeyrekte piyasanın yavaşlamasına paralel beklenin altında bir rakamın çıkma ihtimali de arttı. Çünkü alınan tedbirlerle iç talepte daralma sağlanmakta, ancak ihracatta da fiyat düşüşleri nedeniyle çok da istenilen sonuç elde edilememekte. Bu şekilde giderse yılı 3 civarı bir büyüme ile tamamlayabiliriz.

BİZE ULAŞIN