Enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlama sürüyor

TÜFE Temmuz’da aylık yüzde 3.23 artarken, yıllık enflasyon yüzde 61.78’e geriledi. Enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlamanın sürdüğüne işaret eden TCMB, 2024 yılı sonu enflasyon hedefini yüzde 38’te sabit tuttu. TCMB Başkanı Fatih Karahan, enflasyonu düşürme konusundaki kararlılıklarının altını çizdi…
15.08.2024 12:03 GÜNCELLEME : 15.08.2024 12:03

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) enflasyon tahmininde değişikliğe gitmedi. TCMB, yıl sonu enflasyon tahminini 2024 için yüzde 38, 2025 için yüzde 14, 2026 için ise yüzde 9 seviyesinde korudu. Orta vadede enflasyonun yüzde 5'te istikrar kazanacağı öngörüsünü yineledi. TCMB, 2024 yılı sonu enflasyon tahmin aralığını da yüzde 34-42 olarak korudu. Merkez Bankası'nın İdare Merkezi'nde yılın üçüncü enflasyon raporunu açıklayan ve Başkan Yardımcıları Hatice Karahan ve Osman Cevdet Akçay ile soruları yanıtlayan TCMB Başkanı Fatih Karahan, yıl sonunun yaklaşması nedeniyle 2024'e denk gelen tahmin aralığının mekanik olarak daralması gerektiğine işaret ederek, son dönemde jeopolitik gelişmeler ve küresel finansal oynaklıklar neticesinde artan belirsizlikler nedeniyle 2024 yılı sonu tahmin aralığında değişikliğe gidilmediğinin altını çizdi. Başkan Yardımcısı Akçay ise bir soru üzerine yaptığı açıklamada, tahmin aralığının alt bandının yüzde 32 yerine 36'ya çıkarılması konusunu çok tartıştıklarını belirterek, belirsizliğin iki yönlü artması nedeniyle tahmin aralığını daraltmadıklarını kaydetti.

"GERİLEME 2025'TE DE DEVAM EDECEK"

TCMB Başkanı Karahan, yılın üçüncü çeyreğinde geçen yıldan gelen olumlu baz etkisinin de katkısıyla enflasyonun belirgin şekilde gerileyeceğini vurgulayarak, para politikasındaki kararlı duruş, yurtiçi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelmenin aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edeceğini söyledi. Mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2.5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1.5'in bir miktar altına gerileyeceğini öngördüklerini belirten Karahan, "Parasal duruşun sürdürülmesi ve hizmet enflasyonundaki katılığın zayıflamasıyla, enflasyonun ana eğiliminde gerileme 2025'te de devam edecek. Para ve maliye politikalarının eşgüdümü de bu sürece katkı sağlayacak. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu süreçte iki ana koşul gözetiyoruz: Birincisi, aylık enflasyonun ana eğiliminin, belirgin ve kalıcı bir düşüş göstermesi. İkincisi ise, enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsaması. Her iki kriterde de alınacak bir miktar mesafe olduğunu değerlendiriyoruz. Bu nedenle, para politikasında sıkılığı korumaya devam edeceğiz. Haziran'da başlayan dezenflasyon sürecinde, enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"SIKI DURUŞ FAİZ İNDİRİMİNDE DE SÜREBİLİR"

Sıkı para politikası duruşu sonucunda kredi büyümesindeki yavaşlamanın son dönemde belirginleştiğini söyleyen Karahan, yurtiçi talebin ikinci çeyrekten bu yana azaldığını, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergelerin iç talepteki normalleşmenin devamına işaret ettiğini kaydetti. Talepteki dengelenmenin güçlenerek devam edeceğini öngördüklerini belirten Karahan, bunun da etkisiyle cari işlemler açığında düşüşün sürdüğünü ifade etti.

Bir önceki rapor döneminden bu yana değişmeyen tek unsurun para politikasındaki kararlı duruşları olduğunu dile getiren Karahan, gelecek dönemde de bu duruşlarını sürdüreceklerini ve dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde hareket edeceklerinin altını çizdi. 2026 sonunda da tek haneli bir enflasyon hedefleri olduğunu belirten Karahan, "Bununla birlikte de uzun süre sıkı duruşu korumamız gerekecek. Bu demek değildir ki faiz, bu süreçte asla inmeyecek. Faiz indirimi döngüsüne girildiği zaman da sıkı duruş korunabilir" dedi.

Olası faiz indirimine ilişkin sorular üzerine Karahan, "İki koşul gözetiyoruz. Yıllık enflasyona değil aylık enflasyona vurgu yapıyoruz. Son aylara baktığımızda aylık enflasyonda bir düşüş olduğu ve bunun belirgin olduğu net. Bunun kalıcı olduğundan emin olmak istiyoruz. Diğer bir husus ise beklentiler. Burada da dezenflasyona katkı alacağımızdan emin olmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Faiz indirimine yönelik mesajları değerlendiren A&T Bank Baş Ekonomisti Ayşe Özden, TCMB'den Kasım ayında başlamak üzere bu sene iki faiz indirimi beklentisini koruduğunu ifade etti.

KİRA ENFLASYONUNUN SEYRİ YÜKSEK

Başkan Karahan, enflasyon raporu bilgilendirme toplantısında tüketici enflasyonunun Temmuzda yüzde 61.8 ile önceki enflasyon raporunda öngördükleri tahmin aralığının içinde gerçekleştiğini vurguladı. Yıllık enflasyonla birlikte, aylık enflasyon gelişmelerini de yakından takip ettiklerini belirten Karahan, "Çeşitli göstergelerin yakın dönem seyrine baktığımızda, enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlamanın sürdüğünü görüyoruz. İkinci çeyrekte fiyat artışları B endeksini oluşturan alt grupların tümünde yavaşlarken, temel mallardaki zayıflama ön plandaydı. Temmuz ayında ise ana eğilim Haziran ayına göre sınırlı bir artış gösterdi. Ancak Nisan ve Mayıs aylarıyla kıyaslandığında, yavaşlamanın sürdüğünün altını çizmemiz gerekiyor. Temmuz'da tüketici enflasyonu, para politikasının görece etki alanı dışında kalan, yönetilen-yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamaları gibi unsurlar neticesinde geçici olarak arttı. Bu unsurların, aylık tüketici enflasyonu üzerindeki etkisinin 1.4 puan olduğunu hesaplıyoruz. Buna karşın, bu dönemde başta temel mallar olmak üzere çekirdek göstergelerdeki yükseliş daha sınırlı oldu. Hizmet enflasyonu son dönemde yavaşlıyor olsa da bu gruptaki fiyat artışlarının, temel mallara kıyasla güçlü olduğunu görüyoruz. Hizmet alt kalemleri arasında ise özellikle kira enflasyonu yüksek ataleti ile ön plana çıkıyor. Nitekim, kira yıllık enflasyonu tüketici fiyatları ana grupları arasında halen yüksek seyri ile dikkat çekiyor. Buna karşın, öncü göstergeler bir süredir yönünü aşağı çevirdi" diye konuştu.

Karahan, manşet enflasyondaki düşüşle birlikte, tüm sektörlerin beklentilerinin gerileyeceğini öngördüklerini vurgulayarak, sıkı para politikası duruşuyla, beklentilerin dezenflasyon sürecine katkı verecek şekilde oluşmasını sağlamakta kararlı olduklarını dile getirdi.

"ASIL AYRIŞMA 2025 TAHMİNİNDE"

TCMB'nin yıl sonu enflasyon tahminlerini değerlendiren İş Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Nilüfer Sezgin, TCMB'nin enflasyon konusunda ihtiyatlı duruşunu koruduğunu ve buradaki değerlendirmelerinin gerçekçi bir tabloyu yansıttığını vurguladı. Sezgin, "Merkez Bankası'nın önümüzdeki yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 14 seviyesinde. Bizim 2025 yıl sonu için enflasyon tahminimiz ise yüzde 30. Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre ise (Temmuz verisi) yüzde 25.4. Banka'nın bu yıl sonu enflasyon beklentisinin üst bandı olan yüzde 42 genel beklentiye görece yakın seviyede olsa da, piyasa ile asıl ayrışmanın 2025 tahmininde olduğunu görüyoruz. Gerçekleşmesi zor bir tahmin olsa da beklenti yönetiminin enflasyonun belini kırmada oynayacağı kritik rol nedeniyle TCMB'nin bu tahmininde ısrarcı olduğunu değerlendiriyoruz. Ancak, enflasyon beklentilerinde önemli bir düşüş kaydedilmesiyle birlikte 2025 sonu enflasyon tahmini de bir miktar yukarı revize edilebilir" dedi.

TÜFE AYLIK YÜZDE 3.23 ARTTI

Şimdi de geçen haftanın öne çıkan yurtiçi verilerine bir göz atalım. Yıllık enflasyon güçlü baz etkisiyle Temmuz'da gerilerken, aylık enflasyon maktu vergi güncellemeleri ile yönetilen ve yönlendirilen kalemlerdeki fiyat artışlarının etkisiyle bir önceki aya göre güçlendi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Temmuz'da aylık yüzde 3.23 artarken, yıllık enflasyon bir önceki aya göre 9.82 puan azalışla yüzde 61.78 seviyesinde gerçekleşti. TÜFE'deki değişim Temmuz'da on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65.93, 2023 Aralık ayına göre yüzde 28.76 artış şeklinde oldu. Enflasyon verisinin açıklanmasıyla birlikte, Ağustos'ta kira sözleşmesi yenilenecek konut ve işyerlerinin kira artış oranı da belirlendi. Bilindiği üzere konut ve işyerlerinin kira artış oranı enflasyon rakamlarının on iki aylık ortalaması baz alınarak belirleniyor. Buna göre ev sahipleri, Ağustos'ta kira sözleşmesi yenilenecek olan kiracıları için en yüksek yüzde 65.93 oranında zam yapabilecek.

TÜİK verilerine göre Yİ-ÜFE Temmuz'da aylık yüzde 1.94 artarken, yıllık enflasyonu bir önceki aya göre 8.72 puan azalışla yüzde 41.37 oldu.

SANAYİ ÜRETİMİ DARALDI

Büyümenin öncü göstergesi sanayi üretimi Haziran'da yıllık yüzde 4.7, aylık yüzde 2.1 azaldı. TÜİK verilerine göre sanayinin alt sektörleri incelendiği Haziran'da yıllık bazda madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 8.6, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 15.2 arttı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 6.9 azaldı. Aylık bazda ise Haziran'da madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 1.8, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 7.8 arttı, imalat sanayi sektörü endeksi ise yüzde 3.1 azaldı. TÜİK verilerine göre sanayi üretimi Haziran'da ara malında aylık yüzde 3.3, yıllık yüzde 6.1, sermaye malında aylık yüzde 1.7, yıllık yüzde 5.6 azaldı. Sanayi üretimi yüksek teknolojide aylık bazda yüzde 2.7 artarken, yıllık bazda yüzde 24.8 daraldı.

A&T Bank Baş Ekonomisti Ayşe Özden, sanayi üretimindeki daralmanın bu yılın ikinci çeyreğinde ekonomik aktivitedeki zayıflamayı teyit ettiğini vurgulayarak, "İkinci çeyrek büyümesinin sınırlıda olsa negatif bir büyüme olacağını tahmin ediyorum. Özellikle yılın ikinci yarısında büyümedeki yavaşlamanın belirginleşeceğini düşünüyor ve 2024 yılı için yüzde 3 büyüme tahminimi koruyorum" dedi.

"TÜİK'in inandırıcılığı önemli"

TCMB Başkanı Fatih Karahan, enflasyon raporu bilgilendirme toplantısında, enflasyon ölçümüne ilişkin kamuoyundaki tartışmaların sorulması üzerine, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) inandırıcılığının önemli olduğunu vurguladı. TÜİK'in uluslararası metodolojiye uygun şekilde veri açıkladığını vurgulayan Karahan, "EUROSTAT'ın normlarına göre hareket ediyor. Dönem dönem denetleme çalışmaları bağımsız denetçiler tarafından yurt dışından gerçekleşiyor. Bu, işin bir boyutu. İkinci boyutu, bizim ay içinde fiyat gelişmelerini anlamak için belli çalışmalarımız var. Çok daha küçük ölçekte de olsa bir miktar fiyat topluyoruz. Bir de ay içi diğer gelişmeleri de kullanarak bir tahminde bulunuyoruz. Son dönemde TÜİK gerçekleşmeleriyle kendi ay içi tahminlerimizi karşılaştırdığımızda ciddi fark görmüyoruz. Ortalamada oldukça yakın. Hatta bazı aylarda ciddi yukarı yönlü sürprizler olduğunu da söyleyebilirim. Şubat ve Mayıs ayları bunun örnekleri" diye konuştu.

Nilüfer SEZGİN / İş Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı

"5 puanlık faiz indirimine olanak var"

Rapor sunumunda Merkez Bankası yönetiminin enflasyon beklentilerine belirgin bir önem atfettiği gözlendi. Enflasyon ana eğiliminde kalıcı bir düşüş tesis edilene ve enflasyon beklentileri TCMB tahminleriyle uyumlu seviyelere gerileyene kadar sıkı para politikası duruşunun korunacağı mesajı verildi. Diğer yandan sıkı duruş ifadesinin faiz indirimine kapıyı kapamadığını not etmek gerekiyor. Zira Merkez Bankası Başkanı faiz indirilirken de sıkı duruşun devam edebileceğini belirtti. Enflasyon düştükçe, beklentilerin de bundan etkilenerek düşeceğini öngören Merkez Bankası'nın ekonominin yavaşlamaya devam ettiği ve hatta yılın kalanında ve 2025 yılında potansiyel altı bir ekonomik büyümenin oluştuğu bir senaryoyu esas alması önemliydi. Enflasyonun arzu edilen seviyelere gelene kadar sıkı para politikası duruşunda kararlı olacağını değerlendiriyoruz. Eylül ayında Orta Vadeli Program'da belirlenecek büyüme hedefinin de bu senaryoyu teyit etmesi halinde yatırım ortamı açısından katkısı olabilir. Yılın kalanında piyasa beklentisi ile uyumlu şekilde enflasyonda gerileme olmasını ve yılı yüzde 44.5 seviyesinde sonlandırmasını bekliyoruz. Bu çerçevede, Kasım ve Aralık aylarındaki toplantılarda 2.5 puanlık olmak üzere toplam 5 puanlık faiz indirimine alan olduğunu düşünüyoruz. Ancak, bu indirimler için elbette enflasyon verileri ve iç talebin yavaşladığına dair göstergeler belirleyici olacak.

Doç. Dr. Ata ÖZKAYA / Galatasaray Üniversitesi Öğretim üyesi

"Arz yönlü sorunlar başat rol oynuyor"

Temmuz ayı enflasyon verilerinde temel mal grubunun fiyat artışının oldukça yavaşladığını, ancak hizmetler sektöründe katılığın devam ettiğini gözlemledik. Hizmetlerde yüzde 4.37 enflasyon gerçekleşti. Gıda enflasyonunda ise, işlenmiş gıdada fiyatlar yüzde 2.55 seviyesinin altına inmesinin zor olduğunu görüyoruz. Bu konuda arz yönlü sorunlar başat rol üstleniyor. TUİK'in ölçümünün kapsayıcılığı ve ülkedeki fiyat dinamiklerini temsil etmediği yönünde tartışmalar güçleniyor. TCMB'nin, Federal Reserve'in faiz patikası ve Avrupa Merkez Bankası'nın faiz patikasına dair beklentisi oldukça iyimser. ABD Merkez Bankası'nın Ocak 2025'te faiz seviyesini yüzde 4'e çekmesi bekleniyor. Bu oldukça iyimser bir beklenti. TCMB'nin kendi patikasını buna göre şekillendirmek istediğini değerlendiriyorum. TCMB Ağustos ayında maksimum yüzde 2.45 enflasyon bekliyor. Ayrıca, aylık enflasyon seyrinde dördüncü çeyrekte ortalama enflasyonu aylık yüzde 1.5'in altında öngörüyor. 2025 için yıllık enflasyon beklentisini ise yüzde 14 olarak koruyor. Bu beklentinin gerçekleşmesi için gerekli gördüğü varsayımlar, talep koşulları (iç-dış) ve çıktı açığı, özellikle bu koşulların belirli bir dönem sağlansa bile, stabil şekilde sürdürülebilmesinin mümkün olmadığını değerlendiriyorum.

BİZE ULAŞIN