PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA BÜYÜMENİN öncü göstergesi sanayi üretimi, aylık bazda iki aylık gerilemenin ardından Mayıs'ta toparlandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, sanayi üretimi Mayıs'ta aylık yüzde 1.7 artarken, yıllık yüzde 0.1 azaldı. TÜİK'in güncellenmiş verilerine göre, sanayi üretimi aylık bazda 2024 Mart'ta yüzde 0.2, Nisan'da yüzde 5 gerilemişti. Yıllık bazda ise Nisan'da başlayan gerileme süreci (yüzde -0,7) Mayıs'ta hız kaybederek devam etti. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, Mayıs'ta aylık bazda madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 3.9 azaldı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 2.1 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1 arttı. Sanayi üretimi Mayıs'ta ara malında aylık yüzde 0.7, yıllık yüzde 0.3 artarken, sermaye malında aylık yüzde 5.1 artış, yıllık yüzde 3.3 azalış gösterdi. Sanayi üretim endeksi yüksek teknolojide aylık yüzde 5.2, yıllık yüzde 18 geriledi. Nisan'da yüksek teknolojide sanayi üretimi aylık yüzde 33.8 azalmış, yıllık yüzde 0.8 artmıştı.
TOPLAM CİRO ENDEKSİ AZALDI
Sıkılaşmanın ve talebin azaltılmasına yönelik alınan tedbirlerin etkileri görülmeye başlandı. Ticaret sektöründe faaliyet gösteren farklı tür ve büyüklükteki girişimlerin satış hacimlerini aylık olarak ölçen ticaret satış hacmi endeksi Mayıs'ta yıllık yüzde 3.8, aylık yüzde 3.4 azaldı. TÜİK verilerine göre, Mayıs'ta toptan ticaret satış hacmi yıllık yüzde 4.6, aylık yüzde 5.1 gerilerken, motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi yıllık yüzde 18, aylık yüzde bir azaldı. Mayıs'ta perakende ticaret satış hacmi yıllık yüzde 5.8 artış, aylık bazda yüzde 0.2 azalış gösterdi.
Geçen hafta ülkemizde ekonomik durumun değerlendirilmesinde kullanılan önemli bir kısa dönemli gösterge olan ciro endeksleri de açıklandı. TÜİK verilerine göre sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi Mayıs'ta yıllık yüzde 66.8, aylık yüzde 0.8 arttı. Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2024 Mayıs'ta aylık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 1.5, inşaat ciro endeksi yüzde 5.7, hizmet ciro endeksi yüzde 3.4 arttı, ticaret ciro endeksi yüzde 0.7 azaldı.
Verilere ilişkin yaptığı değerlendirmede Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Erdoğan, ticaret satış hacminde hem yıllık hem de aylık olarak gerilemenin olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, "Özellikle ihracatın dinamosu olan motorlu kara taşıtlarına ait ticaretteki olmadık düşüş ihracat rakamlarını yatay seyrinde devam ettireceği görünümü veriyor. Fakat gıda ve tekstil ürünlerindeki ticaret bazında ortaya çıkan artışın, bir miktar bu sınırlamayı durduracağı görülüyor. Enflasyonunda etkisi ile bütün sektörlerde (sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet) ciro kazançlarında yıllık bazda bir artışın olduğu gözleniyor. Ama özellikle inşaat ve hizmetler sektöründeki artış hızının fazla olması bu sektörlerin de ekonomik büyümede önümüzdeki dönemlerde lokomotif görevi göreceğini gösteriyor" dedi.
İŞSİZ SAYISI 3 MİLYON 11 BİN KİŞİ
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre, mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı Mayıs'ta bir önceki aya göre 0.1 puan azalarak yüzde 8.4, işsiz sayısı ise 27 bin kişi azalarak 3 milyon 11 bin kişi oldu. İşsizlik oranı bu düzeyi ile 2012 Eylül'den bu yana (yüzde 8.3) en düşük seviyesini gördü. İşsiz sayısı ise son 7 ayın en düşük seviyesinde gerçekleşti. TÜİK verilerine göre mevsim etkisinden arındırılmış verilerle işsizlik oranı erkeklerde yüzde 7 iken kadınlarda yüzde 11 olarak tahmin edildi. İstihdam edilenlerin sayısı Mayıs'ta bir önceki aya göre 273 bin kişi artarak 32 milyon 920 bin kişi, istihdam oranı ise 0.4 puan artarak yüzde 50 oldu. İstihdam ve istihdam oranı, bu gerçekleşmeyle en yüksek düzeylere ulaştı.
İşgücü Mayıs'ta bir önceki aya göre 245 bin kişi artarak 35 milyon 931 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0.3 puan artarak yüzde 54.5 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı da bu düzeyi ile zirveye işaret etti.15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0.3 puan artarak yüzde 15 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı Mayıs'ta bir önceki aya göre 2 puan azalarak yüzde 25.2 düzeyinde gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, dezenflasyon sürecinde uygulanan istihdam dostu politikalar sayesinde ekonominin istihdam üretmeye devam ettiğini kaydetti. Yılmaz, "Dezenflasyon döneminde ilerlerken, gençler ve kadınlar başta olmak üzere toplumun her kesimini kapsayan, girişimciliği ve yenilikçiliği destekleyen kalkınma odaklı politikalarımızla istihdamı artırmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
MAYIS'TA CARİ AÇIK 1.2 MİLYAR DOLAR
Mayıs'ta cari işlemler hesabı 1 milyar 235 milyon dolar açık verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TBCM) verilerine göre Ocak-Mayıs döneminde cari işlemler açığı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 53 azalışla 17.6 milyar dolar olurken, Mayıs ayı itibarıyla yıllıklandırılmış son 12 aylık cari açık bir önceki aya göre 6.54 milyar dolar azalışla 25.2 milyar dolara geriledi. TCMB verilerine göre altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 3 milyar 263 milyon dolar fazla verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 4.2 milyon dolar olarak gerçekleşti. Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 4.7 milyon dolar oldu. Bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 3.9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Mayıs'ta doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 361 milyon dolar olarak kaydedildi. Portföy yatırımları 5.64 milyar dolar tutarında net giriş kaydetti. Resmi rezervler Mayıs'ta 17 milyar 593 milyon dolar net artış gösterdi. Net hata noksan kaleminde Mayıs'ta 4.47 milyar dolarlık para girişi izlendi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda yıllıklandırılmış cari işlemler açığının 57 milyar dolarla zirve yaptığı 2023 Mayıs'a göre 31.8 milyar dolar gerilediğini vurguladı. Dış ticaret dengesindeki olumlu gelişmelerin, ekonomik büyümeyi daha dengeli bir yapıya kavuşturduğunu ve cari işlemler hesabındaki iyileşmeyle birlikte makroekonomik istikrarı sağlamlaştırdığını belirten Bolat, "2024 yılı genelinde ihracattaki artış ve ithalattaki azalış eğiliminin sürmesi beklenmekte olup, dış ticaretin cari işlemler dengesine ve ekonomik büyümeye pozitif katkı yapacağı öngörülüyor" dedi.
AYLIK EN YÜKSEK REEL GETİRİ MEVDUATTA
TÜİK geçen hafta finansal yatırım araçlarının reel getiri oranlarını da açıkladı. TÜİK verilerine göre Haziran'da aylık en yüksek reel getiri, yurtiçi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 1.88, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 1.62 oranlarıyla mevduat faizinde (brüt) gerçekleşti. Devlet iç borçlanma senetleri (DİBS), Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 0.87, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 0.61 ile Haziran ayının kazandıran bir diğer finansal yatırım aracı oldu. Haziran'da külçe altın, BIST 100 endeksi, euro ve dolar ise yatırımcısına kaybettirdi. Üç aylık, altı aylık ve yıllık değerlendirmelerde en çok kazandıran finansal yatırım aracı BIST 100 endeksi oldu. En çok kaybettiren ise üç aylık dönemde euro, altı aylık ve yıllık değerlendirmede DİBS olarak kayda girdi.
"TÜRKİYE KALICI BİR DEZENFLASYON SÜRECİNİN EŞİĞİNDE"
TCMB yönetimi geçen hafta JP Morgan'ın yatırımcı toplantısında, yatırımcılara seslendi. TCMB Başkanı Fatih Karahan yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kalıcı bir dezenflasyonist sürecin eşiğinde olduğunu belirterek, sıkı para politikası duruşunun devam ettiğini vurguladı. Başkan Karahan, enflasyonun yılın ikinci yarısında düşeceğine dair artan bir konsensüsün olduğu belirterek, Haziran'da dezenflasyon döneminin başladığını ifade etti. Yurtiçi swaplardaki düşüşün parasal aktarım mekanizmasını güçlendirdiğini dile getiren Karahan, bireysel kredi büyümesindeki yavaşlamaya işaret etti. TL kredilerin etkisiyle ticari kredi büyümesinin de önemli ölçüde gerilediğini kaydetti. TL mevduatın payının yıl sonu hedefinin üzerinde gerçekleştiğini vurgulayan Karahan, döviz rezervlerindeki hızlı artışa dikkat çekti.
JP Morgan'ın yatırımcı toplantısında TCMB Başkan Yardımcıları Dr. Osman Cevdet Akçay ile Prof. Dr. Hatice Karahan da sunum yaptı. TCMB Başkan Yardımcısı Akçay, sunumunda sıkı para politikası duruşunun TL tasarrufları artırdığını ve enflasyon bekleyişlerinin çıpalanmasına yardım ettiğini ifade etti. TCMB Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hatice Karahan ise, çıktı açığının yılın 2. çeyreğinde halen pozitif alanda seyretmekle birlikte bir düşüş sergilediğini belirterek, yılın ikinci yarısında açığın negatif bölgeye geçeceğini öngördüklerini kaydetti.
"PROGRAMIMIZ SICAK PARAYA SIRTINI DAYAMIYOR"
TCMB'nin haftalık para ve banka istatistiklerine göre 5 Temmuz itibarıyla TCMB brüt döviz rezervleri 4 milyar 898 milyon dolar artışla 89 milyar 731 milyon dolara, altın rezervleri 640 milyon dolar artışla 58 milyar 717 milyon dolara yükseldi. Böylece TCMB'nin toplam rezervleri, 5 Temmuz haftasında bir önceki haftaya göre 5 milyar 538 milyon dolar artarak 148 milyar 448 milyon dolar oldu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede brüt rezervlerin 148.4 milyar dolarla tarihi zirvesine ulaştığını vurgulayarak, rezervlerde geçen yıl Mayıs'a göre 50 milyar dolar artış olduğuna dikkat çekti. Şimşek, rezervlerdeki bu eğilimin finansal istikrarı güçlendirerek dezenflasyon sürecine önemli katkı sağladığını kaydetti.
Bakan Şimşek, geçen hafta Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) 67. Genel Kurulu'nda yaptığı açıklamada, rezerv birikiminin en önemli kaynağının vatandaşların portföy tercihi olduğunu belirterek, "Programımız, bazılarının iddia ettiği gibi sıcak paraya sırtını dayamış bir program değildir, asla olmayacaktır" ifadelerini kullandı.
Şunu da hatırlatalım; vergi paketinin bu hafta TBMM'ye sunulması, en düşük emekli aylığının yükseltilmesine ilişkin çalışmaların da bu hafta tamamlanması bekleniyor.
Prof. Dr. Berrin Ceylan ATAMAN / İstanbul Topkapı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi
"Yatay bir gidiş var"
İşsizlikteki düşüşün bir sonraki dönemlerde de devam etmesi durumunda işsizliğin azalma eğilimi içinde olduğunu ifade edebiliriz. Sanayi üretiminin de aylık yüzde 1.7 artmış olması işsizlikteki düşüşü destekler nitelikte. Ancak sanayi üretiminin de yıllık bazda 0.1 puan düştüğünü göz ardı etmemek gerekir. Özellikle sermaye malı ve yüksek teknoloji kalemlerindeki düşüş istihdam açısından olumsuz bir tablo yaratabilir. İşsizlik ve sanayi verileri birlikte değerlendirildiğinde yatay bir gidiş olduğu söylenebilir. TÜİK'in işsizlik verileri daha kapsamlı incelendiğinde öne çıkan konuların başında yüzde 8.4 olan dar tanımlı işsizlik ile yüzde 25.2 olan geniş tanımlı işsizlik arasındaki farkın çok açık olması geliyor. Geniş tanımlı işsizlik geçen yılın aynı dönemine göre 3 puan artarak 10 milyon kişiye ulaştı. Özellikle daha fazla çalışma isteğinde olduğu halde haftalık 40 saatten az çalışanların sayısının son bir yılda 1 milyon kişi artarak 3.2 milyon kişi olması alım gücündeki düşüşün bir göstergesi. Mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre işsizliğin en yüksek olduğu kategoriler yüzde 33.9 ile geniş tanımlı kadın işsizliği ve yüzde 19.3 ile genç işsizliği oldu. Bu çerçevede işgücü piyasasında yapısal sorunlara yönelik bir çözüm olmadığına vurgu yapmak gerekir.
Doç. Dr. Savaş ERDOĞAN / Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi
"Ekonomik büyümeyi net ihracat göğüsleyecek"
Sanayi üretim endeksi Mayıs'ta yıllık yüzde 0.1 oranında azalış göstermesine rağmen Nisan 2024'e göre ise yüzde 1.7 oranında arttı. Bu oranlar ekonomik büyüme açısından incelendiğinde sanayi sektörünün büyümeye katkısının yine sınırlı düzeyde kalacağını gösteriyor. Özellikle ihracata konu olan düşük ve orta teknolojik ürünlerdeki devam eden büyüme rakamları ise ihracatın ekonomik büyümeye katkısını devam ettireceğini ortaya koyuyor. İleriki dönemlerdeki ekonomik büyümeyi yine hizmet sektörü ile azalan dış ticaret açığından dolayı net ihracatın göğüsleyeceğini söyleyebiliriz. İşsizlik rakamı Mayıs 2024 itibarıyla düşme eğilimi sürdürerek yüzde 8.4 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik rakamlarının düşük olmasına karşılık cinsiyet ayrımının hala devam ettiği görülüyor. Ayrıca işgücüne dâhil olmayanların sayısının yüksek düzeyde olması işsizlik oranın azalmasına yardımcı oluyor. Bu düzeyin aynı kalması işsizlik oranlarındaki seyri yatay devem ettirmekle birlikte yaşam koşullarından dolayı çözülmelerin başlaması işsizlik rakamlarını yukarı yönde oluşmasına neden olabilir. Özellikle takip edilmesi gereken işsizlik oranlarından birisi olan genç işsizlik düzeyi ise yüzde 15 seviyelerinde ve artışa devam ediyor.
Prof. Dr. Murat ÇETİNKAYA / Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi
"Cari açıktaki iyileşme sürdürülebilir"
Nisan'da ay 5.4 milyar dolar açık veren cari işlemler hesabı Mayıs'ta 1.24 milyar dolar açık verdi. Cari açık tarafındaki belirgin iyileşme olması oldukça önemli. Daha da önemlisi bu azalmanın sürdürülebilir olmasıdır. 12 aylık kümülatif değer cari işlemlerin finansmanında ciddi bir iyileşme işaret ediyor. Bunu destekler nitelikte finans hesabında 14.3 milyar dolarlık sermaye girişi olduğu görülüyor. Haziranda dış ticaret açığı geçen yıla göre 1.1 milyar dolar artış kaydettiğinden cari açık 26 milyar dolar seviyesine yükselebilir. Sıkılaşan politikalar ile birlikte üretimde önümüzdeki dönemde bir ivme kaybı ortaya çıkması muhtemeldir. Cari açıktaki iyileşmenin önemli bir etkeni sanayi üretimindeki cansızlığın enerji talebini azaltmış olması. Üretim arttığında dış açıklarımız da artıyor, üretim zayıfladığında dış açıklarımız azalıyor. Aslında bu olgu, ülkemizde üretimin ve ihracatın temel sorunudur. Bizim bu döngüden kurtulmamız gerekiyor.
İslam MEMİŞ / Altın ve para piyasası uzmanı
"Sıkı para politikası yatırım araçlarında etkili oldu"
Ekonomi yönetiminin aldığı tedbir ve kararlar, finansal yatırım ataçlarında farklı getirilere neden oldu. Türk lirasını destekleyen politikalar ön plana çıktı. Özellikle mevduat faiz getirisi yatırımcılar için risksiz ve kazançlı görüldü. Faiz politikası, kur korumalı mevduattan (KKM) çıkanları mevduat faizine yöneltti. Borsa 10 bin puan seviyesinin üzerinde beklenen performansı gerçekleştiremedi. Borsa-faiz yarışında faiz kazandı. Jeopolitik gerilimin azalması, nakite olan ihtiyaç ve dolar varlıklarının güçlenmesi altın gibi değerli metallerin değer kaybetmesine neden oldu. 14 Nisan'da İran-İsrail gerilimiyle beraber ons altın 2.431 dolar, gram altın 2.731 liraya yükselmişti. Gerilimin yatışmasıyla beraber ons altın tekrar 2.300 dolara kadar geriledi. Ons'un gerilemesi, dolar/TL'nin yükseliş hızının kesilmesi gram altının Haziran'da tekrar 2.420 liraya gerilemesine neden oldu. Ondan sebep Haziran'da altın yatırımcısına kazandırmadı. Yılın ikinci yarısında getirilerde tam tersi rüzgar bekliyorum. Altın yeni rekorlarla yatırımcısının yüzünü güldürmeye devam edebilir. Mevduat faizlerinden gerileme kaçınılmaz olur. Eylül ayı itibariyle faizlerin gerilemesi ve kredi musluklarının açılması benim için sürpriz olmaz.