Faiz artışına kapıyı açık bıraktı

Finansal koşulların önemli ölçüde sıkılaştığına işaret eden TCMB, politika faizini yüzde 50’de sabit tuttu. TCMB, aylık enflasyonda belirgin ve kalıcı düşüş olana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğini, enflasyonda bozulma öngörülmesinde ise para politikasının sıkılaştırılacağını kaydetti.
01.05.2024 11:59 GÜNCELLEME : 02.05.2024 00:01

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşulların önemli ölçüde sıkılaştığını vurgulayıp, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 50 düzeyinde sabit tuttu. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkilerinin yakından takip edildiğinin altını çizen TCMB, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelediğini kaydetti. TCMB, Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında yayınladığı politika metninde, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğini vurguladı. TCMB, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşunun sıkılaştırılacağına dikkat çekti. Banka, "Para politikasındaki kararlı duruş; yurtiçi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir" ifadelerini kullandı.

YURTİÇİ TALEPTE DİRENÇ SÜRÜYOR

TCMB'den yapılan açıklamada, Mart ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin, devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek gerçekleştiği vurgulanırken, tüketim malı ve altın ithalatındaki seyrin cari dengedeki iyileşmeye katkı verdiği, yakın döneme ilişkin diğer göstergelerin yurtiçi talepte direncin sürdüğüne işaret ettiği kaydedildi. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılığın, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları canlı tuttuğunu ifade eden TCMB, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunun yakından takip edildiğinin altını çizdi.

Makro ihtiyati politikaların, piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulanmasının sürdürüldüğüne dikkat çeken TCMB, bu çerçevede, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının desteklenmeye devam edileceğine işaret etti.

ZORUNLU KARŞILIK HAMLESİ

TCMB, faiz kararının ardından TL zorunlu karşılıklara uygulanacak faizi yükseltti. Türk lirası mevduat ve kur korumalı mevduat hesapları (KKM) için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık tutarına yenileme ve TL'ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan faiz oranı üst sınırı politika faiz oranının yüzde 60'ı, TL mevduat için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık tutarına TL'ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan faiz oranı üst sınırı ise politika faiz oranının yüzde 80'i olarak belirlendi. TCMB, parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi, Türk lirası mevduat payının artırılması ve kur korumalı mevduattan Türk lirası mevduata geçişin desteklenmesi amacıyla, belirlenen koşulları sağlayan bankaların KKM için tesis edilen zorunlu karşılıklarına faiz uygulamasını 5 Şubat 2024'te duyurmuştu.

TÜKETİCİ GÜVENİNDE TOPARLANMA VAR

Şimdi de geçen hafta açıklanan yurtiçi verilere bir göz atalım. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve TCMB işbirliğiyle yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi Nisan'da bir önceki aya göre yüzde 1.4 artarak 80.5 oldu. Tüketici güven endeksinin 100'den küçük olması tüketici güveninde kötümser duruma işaret ediyor. Nisan'da tüketici güvenindeki artışta gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisinin yüzde 5, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisinin ise yüzde 4.4 artması etkili oldu. Mevcut dönemde hanenin maddi durumunun yüzde 2.3, gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesinin yüzde 1.2 azalması ise tüketici güvenindeki artışı baskıladı.

"İŞ HACMİ-SATIŞLARIN" ARTMASI BEKLENİYOR

TÜİK, geçen hafta hizmet, perakende ticaret ve inşaat güven endekslerini de açıkladı. Mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre Nisan'da bir önceki aya göre güven endeksi hizmet sektöründe yüzde 2.8 azalışla 117.1 oldu. Bu gerilemede, son üç aylık dönemde iş durumunun yüzde 2.1, son üç aylık dönemde hizmetlere olan talebin yüzde 3.6, gelecek üç aylık dönemde hizmetlere talep beklentisinin yüzde 2.6 azalması etkili oldu. Nisan'da bir önceki aya göre güven endeksi perakende ticaret sektöründe yüzde 1.9 artışla 115.5 düzeyinde gerçekleşti. Bu artışta son üç aylık dönemde iş hacmi-satışların yüzde 3.3, gelecek üç aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisinin yüzde 2.9 artması etkili oldu. Güven endeksi inşaat sektöründe ise değişim göstermeyerek 88.6 düzeyinde gerçekleşti. Güven endeksinin 100'den büyük olması sektörün mevcut ve gelecek döneme ilişkin iyimserliğini, 100'den küçük olması ise kötümserliğini gösteriyor.

REEL SEKTÖR GÜVENİ DE ARTIŞTA

Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi (RKGE) Nisan'da bir önceki aya göre değişmeyerek 103.5 oldu. Endeksin 100'ün üzerinde olması, anketin kapsadığı reel kesim temsilcilerinin ekonomik faaliyetlere ilişkin güveninin arttığı görünüme işaret ediyor. TCMB'nin imalat sanayinde faaliyet gösteren bin 727 iş yerinin yanıtladığı iktisadi yönelim anketi sonuçlarından elde ettiği verelere göre endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, sabit sermaye yatırım harcaması, gelecek üç aydaki üretim hacmi, genel gidişat ve mevcut toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkiledi. Son üç aydaki toplam sipariş miktarı, gelecek üç aydaki toplam istihdam, mevcut mamul mal stoku ve gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endekse azalış yönünde yansıdı. Mevsimsellikten arındırılmamış reel kesim güven endeksi aylık 1.7 puan artarak 106.1 seviyesinde gerçekleşti.

Bu arada Nisan'da finansal hizmetler güven endeksi (FHGE) aylık 3.8 puan artarak 154.7 oldu. Son üç aydaki iş durumu ile hizmetlere olan talep FHGE'yi artış, gelecek üç aydaki hizmetlere talep beklentisi ise FHGE'yi azalış yönünde etkiledi.

SANAYİDE KAPASİTE KULLANIMI YÜKSELİYOR

Mevsimsel etkilerden arındırılmış imalat sanayi kapasite kullanım oranı (KKO) Nisan'da bir önceki aya göre 0.2 puan azalarak yüzde 77 seviyesinde gerçekleşti. TCMB'nin iktisadi yönelim anketi sonuçlarından elde ettiği verilere göre mevsimsel etkilerden arındırılmamış KKO bir önceki aya göre 0.5 puan artarak yüzde 76.7 oldu.

Geçen hafta açıklanan verilerden bir diğeri ise Türkiye'deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan konut fiyat endeksi (KFE) oldu. TCMB verilerine göre KFE, Şubat'ta bir önceki aya göre yüzde 2.2 artarak 1216 seviyesinde gerçekleşti. Yıllık yüzde 58.3 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 5.1 oranında azalış gösterdi. Şubat'ta yeni konutlar fiyat endeksi ise yıllık yüzde 57 arttı.

YATIRIMLARIN ARTACAĞI BEKLENTİSİ GÜÇLENDİ

TCMB geçen hafta 2024 yılı bahar dönemi yatırım eğilimi istatistikleri de yayınladı. Bahar dönemi yatırım eğilimi istatistikleri, KKO ve RKGE verilerinde olduğu gibi imalat sanayinde faaliyet gösteren bin 727 işyerinin Nisan'da iktisadi yönelim anketine verdikleri sonuçların değerlendirilmesinden elde edildi. TCMB verilerine göre; 2024 yılı bahar döneminde, 2023'te yapılan brüt yatırım harcamalarının bir önceki yıla göre arttığı yönündeki değerlendirmelerin güçlenerek devam ettiği görüldü. Bahar dönemi anketi sonuçlarına göre, 2024'te yapılması öngörülen yatırım harcamalarının bir önceki yıla göre artacağı yönündeki değerlendirmelerin güçlenerek devam ettiği görüldü. 2024'te yapılması öngörülen yatırımların bir önceki yıla göre değişimi işyerlerinin büyüklük grupları itibarıyla değerlendirildiğinde, tüm büyüklük gruplarında artış beklentilerinin 2023 yılı Güz dönemindeki ilk değerlendirmelere göre yukarı yönlü revize edildiği gözlendi. 2024'te yapılması öngörülen brüt yatırım harcamalarındaki gelişmeler alt kalemler bazında değerlendirildiğinde, bir önceki yıla göre en yüksek artış beklentisinin yüzde 29.6 artış ile makine ve ekipman kaleminde olduğu, maddi olmayan duran varlıklar ile arsa arazi, bina ve alt yapı kalemlerinde ise sırasıyla yüzde 26 ve yüzde 12.6 oranında artış öngörüldüğü görüldü.

Prof. Dr. Erhan ASLANOĞLU / İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektör Yardımcısı

"Kamuda tasarruf çok büyük hacimli ve kalıcı olmalı"

Karar metnine baktığımızda, TCMB'nin enflasyon dinamikleri konusunda hala kaygıları olduğunu görüyoruz. Doğrusu da bu. TCMB, risklerin ve iç talebin yeterince soğumadığının farkında. TCMB'nin öne çıkan mesajı faiz artışına kapıyı açık bırakması oldu. TCMB'nin önümüzdeki dönemde sıkılaşma yapma ihtimali yüksek. TCMB, sıkılaşmayı erkenden yapsa daha iyi olurdu. Bu hafta enflasyon verisi takip edilecek. Nisan'da aylık enflasyonun yüzde 3-3.5 bandında olmasını bekliyorum. Tüketici güvenindeki artış daha çok geleceğe ilişkin hanenin maddi durumu ve genel ekonomik durum beklentilerindeki artışla alakalı. Özellikle gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesinde gerileme var. Dolayısıyla tüketici güven endeksinden sıkı para politikasının çalıştığına dair sinyaller geliyor. Reel kesim güvenindeki olumlu tablo daha çok dünya ekonomisinin büyümesi ve ihracat siparişlerinin canlılığı ile ilgili diye düşünüyorum. Reel kesim güven endeksinde tablo daha çok dünyadaki toparlanmanın yansımaları. Kapasite kullanım oranlarının seyrini daha çok dış talep gelişmeleri belirleyecek. Kamuda tasarruf tedbirlerine yönelik önlemler gündemde. Burada kritik nokta kamuda tasarruf önlemlerinin çok büyük hacimli ve kalıcı olması.

Seda YALÇINKAYA ÖZER / İntegral Yatırım Araştırma Müdürü

"TCMB kararlı duruşunu sürdürmeye devam ediyor"

TCMB, piyasa beklentisine paralel olarak faizi yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu. Karar metninde Mart ayı enflasyonunun ana eğiliminde zayıflama olduğu vurgulanırken TCMB'nin öngörüsünden yüksek gerçekleştiği ifade edildi. TCMB, enflasyon dinamiklerini ifade ederken enflasyon risklerinin yukarı yönde olmaya devam ettiğini, aylık zayıflamanın izlendiğini kaydetti. Enflasyonda zayıflamanın henüz yeterli boyutta olmadığı ve yıl sonu enflasyon beklentisi içinde daha yüksek bir yerde kaldığını anlıyoruz. Dolayısıyla TCMB, kararlı duruşunu sürdürmeye devam ediyor. Genel olarak metinde sıkı duruşun korunması olumlu. Sürpriz bir ifade yok. Merkez Bankası enflasyon patikasını izlemeye devam ediyor. Finansal koşulların daha da sıkılaşmasıyla önümüzdeki günlerde tüketim ithalatında yavaşlama görülebilir. Dolayısıyla birinci çeyrekte önden yüklemeli devam eden iç talebin ikinci çeyrekte tüketime dayalı sektörlerde yavaşlayabileceği görüşündeyiz. Faiz kararına piyasa reaksiyonu çok güçlü olmadı. Kararlı duruşun sürdürülmesi ve güçlü bir şekilde ifade edilmesi olumlu. Bu açıdan piyasanın reaksiyonun stabil olması normal. TCMB'nin karar metni sonrası zorunlu karşılıklara yönelik attığı adımlar önemli. İç talepteki dengelenmenin sağlanması durumunda çok güçlü zorunlu karşılık adımları gelmeyebilir.

Doç. Dr. Atılım MURAT / TOBB ETÜ Öğretim Üyesi

"Yılsonu enflasyon tahmininde yukarı yönlü revizyon beklemiyorum"

TCMB, Mart ayındaki yaptığı 500 baz puanlık faiz artışının etkilerini görmüş olacak ki, Nisan'da politika faiz oranını sabit tuttu. PPK metni oldukça şahin görünüyor. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılığa, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları canlı tuttuğuna vurgu yapan TCMB, faiz artırımlarına kapıyı açık bıraktı. Yeni faiz artırımlarına gidilebileceğinin sinyalini verdi. Bu önemli, çünkü 'şahin metin' piyasaları dengede tutacaktır. Hatırlanacağı üzere Mart'ta 500 baz puanlık artırımdan önce ciddi dolar talebi vardı. Faiz artırımı ile dolar talebi kesildi. TCMB, karar metninde Mart ayı enflasyonunun beklentinin üzerinde geldiğine vurgu yaptı. Nisan ayında da enflasyon beklentilerin üzerinde gelebilir. TCMB'nin 9 Mayıs'taki enflasyon raporunda orta noktası yüzde 36 olan yıl sonu enflasyon tahmininde yukarı yönlü revizyona gitmesini beklemiyorum. TCMB'nin zorunlu karşılık hamlesini finansal istikrarın sağlanması, makro ihtiyati tedbirlerin devam etmesi ve bankaların aracılık maliyetlerinin düşürülmesi yönünde bir hamle olarak yorumluyorum. Sıkı para politikasının yanına sıkı maliye politikası da gelecek.

Ayşe ÖZDEN / A&T Bank Baş Ekonomisti

"Enflasyon ikinci yarıda düşüş eğilimine girer"

TCMB seçim öncesi yaptığı son faiz artışı ile öncelikle mevcut ekonomi yönetimi ve politikalarının devamlılığı ile ilgili olumlu sinyal vermişti. Nisan ayı toplantısında TCMB son bir yıldır alınan istikrarlı, sabırlı ve güçlü tedbirlerin etkisini görmeyi tercih ederek faizi sabit tuttu. Hepimiz için önemli olan konu karar metninde önümüzdeki dönem için bir faiz artırımı sinyalinin verilip verilmeyeceğiydi. TCMB, enflasyon görünümü konusunda temkinli görüşünü koruyor ve sıkı duruşun enflasyon görünümde belirgin bir iyileşmeye kadar devam edeceğini tekrarlıyor. Para politikasındaki sıkılaşma ve atılan ilave sıkılaştırma adımları iç talebi ve maliyet yönlü baskıları sınırlayarak enflasyon beklentilerini olumlu etkilerken, aynı zamanda kredi büyüme hızındaki yavaşlamayla da hem cari açık hem de enflasyon üzerinde pozitif etki sağlıyor. Dolar/TL'de ciddi bir hareketlenme olmadığı sürece ve özellikle faiz artışlarının finansal koşullarda yarattığı sıkılaşmayı da dikkate alırsak ilave bir faiz artışı olmayacağını düşünüyorum. Baz etkilerini dikkate aldığımız zaman enflasyonun Mayıs/Haziran aylarında tepe noktasına ulaştıktan sonra yılın ikinci yarısında düşüş eğiliminde olmasını bekliyorum. Baz seneryomuzda yer alan yüzde 45 yılsonu enflasyon, USD/TL kuru 41.75 ve yılın son iki ayında TCMB'den faiz indirimi gelmesi beklentimi koruyorum.

BİZE ULAŞIN