ABD’de enflasyon rakamları beklentilerin üzerinde

Cuma günü ABD’de açıklanan ocak ayı ÜFE verisi aylık bazda yüzde 0.3 artış kaydetti ve yıllık değişim yüzde 0.9 olarak açıklandı. Piyasadaki beklenti yıllık ÜFE’nin yüzde 0.6 olması yönündeydi. TÜFE verisinin ardından ÜFE rakamları da beklentilerin üzerinde geldi.
22.02.2024 10:47 GÜNCELLEME : 22.02.2024 10:47

ONURCAN BAL/ Geçen hafta küresel çaptaki en önemli veri akışını, ABD'de açıklanan enflasyon rakamları oluşturdu. Salı günü açıklanan ocak ayı TÜFE rakamı aylık yüzde 0.3 oranında artış kaydetti ve yıllık TÜFE yüzde 3.4'ten yüzde 3.1 seviyesine geriledi. Piyasadaki beklentiler TÜFE'nin aylık yüzde 0.2 artış kaydetmesi ve yıllık TÜFE'nin yüzde 2.9'a gerilemesi yönündeydi. Çekirdek TÜFE de piyasadaki yüzde 3.7 beklentisine karşın yıllık bazda değişim göstermeyerek yüzde 3.9 olarak açıklandı. Beklentilerin üzerinde gelen enflasyon rakamı sonrasında FED'in mayıs ayında faiz indirime gideceğine dair beklentiler, yüzde 56 seviyelerinden yüzde 35 seviyesine geriledi. Enflasyon verisi sonrasında piyasalarda FED'in ilk faiz indirimine haziran toplantısında gideceği öngörülüyor. FED'in enflasyonla mücadelesinin kolay olmayacağına dair endişeler ve azalan faiz indirim beklentileri küresel risk iştahını ve piyasaları baskılarken, dolar ve ABD tahvil faizleri yükseliş kaydetti. Enflasyon verisi sonrasında yaşanan satışların ardından ABD borsaları teknoloji hisseleri öncülüğünde haftanın devam eden bölümünde kayıplarını geri aldı. ABD'de cuma günü açıklanan ocak ayı ÜFE verisi aylık bazda yüzde 0.3 artış kaydetti ve yıllık değişim yüzde 0.9 olarak açıklandı. Piyasadaki beklenti yıllık ÜFE'nin yüzde 0.6 olması yönündeydi. TÜFE verisinin ardından ÜFE rakamları da beklentilerin üzerinde geldi. Hatırlanacak olursa, piyasalar 2023 Aralık sonunda FED'in mart ayında yüzde 90 ihtimalle faiz indirimine gideceğini ve yıl içinde altı kez faiz indirimi yapılacağını fiyatlıyordu. ABD'de güçlü gelen ekonomik verilerle piyasalardaki faiz indirim beklentilerinin merkez bankalarının yönlendirmelerine yakınsadığı görülüyor. Enflasyon verileri sonrası piyasalarda, FED'in martta yüzde 90 ve mayısta da yüzde 65 ihtimalle politika faizini sabit bırakacağı fiyatlanıyor. Mevcut durumda piyasalar 2024 yılı için dört kez faiz indirimi fiyatlarken, FED üyeleri ise aralıkta yayınlanan projeksiyona göre 2024'te üç kez faiz indirimi öngörüyor.

KÜRESEL PİYASALARDA DALGALI SEYİR

ABD'de güçlü gelen ekonomik veriler ve FED üyelerinin temkinli açıklamalarıyla son haftalarda FED'e yönelik faiz indirim iyimserliğinin azaldığı bir süreç takip ediliyor. Mart ayından itibaren FED'in faiz indirim döngüsüne başlayacağı ve 2024 yılında 150 baz puanlık bir indirime gideceğine ilişkin piyasalarda oluşan aşırı iyimserlik normalleşme kaydederken, faiz indirim iyimserliğinin azalmasıyla küresel risk iştahında zayıflama ve riskli varlıklarda bir düzeltme görmeyi beklerdik. Çünkü 2023 Kasım'dan itibaren küresel piyasalarda yaşanan yükselişlerin ana katalizörü, faiz indirimlerine ilişkin güç kazanan iyimserlikti. Ancak son haftalarda da belirttiğimiz üzere ABD'de güçlü gelen ekonomik veriler yumuşak iniş beklentilerinin güç kazanmasına katkı sağlarken, şirket kârlılıklarının da beklentilerden daha iyi gelmesi risk iştahını ve piyasaları destekleyen gelişmeler oldu. Aynı zamanda büyük teknoloji hisselerinde devam eden yükseliş eğilimi de ABD borsalarında daha güçlü bir görünümü ve zirve yenilemelerini beraberinde getirdi. Ancak belirli hisselerdeki yoğunlaşmanın oluşturduğu riskleri yazımınızın ilerleyen bölümünde ayrıca ele alacağız. Şu an küresel piyasalardaki ana tema yumuşak iniş senaryosu ve şirket kârlılıklarının gücünü koruyacağı yönünde şekillenirken, özellikle merkez bankalarının faiz oranlarını sabit tutacağını düşündüğümüz yılın ilk yarısında risk iştahında ve piyasalarda zaman zaman zayıflama ve dalgalanmaların yaşanabileceğini değerlendiriyoruz. Bu noktada parasal sıkılaşmanın gecikmeli etkileriyle ekonomik verilerdeki olası zayıflamanın resesyon tartışmalarını yeniden gündeme getirmesi, enflasyondaki gelişmelere bağlı olarak merkez bankalarının daha sınırlı faiz indirimlerine gitmesi, jeopolitik risklerde yaşanabilecek artışlar ve ABD'de likidite sıkışıklığı ile ticari gayrimenkuller kaynaklı oluşabilecek zararlara bağlı olarak küçük orta ölçekli bankalara ilişkin ilerleyen süreçte yeniden gündeme gelebilecek endişeler küresel piyasalarda satış baskısını artırabilecek önemli risk başlıklarıdır.

ABD PİYASALARINDAKİ YOĞUNLAŞMA RİSKİ

ABD'de Muhteşem Yedili olarak adlandırılan Apple, Alphabet, Amazon, Meta, Microsoft, Nvidia ve Tesla şirketlerinin piyasa değeri açısından ulaştıkları büyüklük ve piyasalar üzerindeki etkileri dikkate değer boyutta. 2023 yılında bu şirketlerdeki değer kazanımları ABD borsalarındaki yükselişin ana tetikleyicisi olurken, 2024 yılının ilk aylarında da bu tablo önemli bir değişim göstermedi. Özellikle yapay zekâ alanındaki yüksek yatırımcı ilgisi, çip üreticisi Nvidia ve Meta gibi yapay zekâyla ilgilenen teknoloji şirketlerinin hızlı değer kazanımları sadece ABD borsaları değil küresel piyasaların seyri üzerinde de belirleyici oluyor. Bu şirketlerin piyasa değerleri S&P'deki diğer 493 şirkete kıyasla çok daha hızlı bir şekilde artarak endeksin aşırı derecede yoğunlaşmasına neden oluyor. Muhteşem Yedili'nin piyasa değeri tek başına dünyanın en büyük ikinci ulusal borsasını oluşturacak bir büyüklükte bulunuyor. Üstelik bu yedi hisse küresel çapta dördüncü sırada olan Japonya borsasının büyüklüğünü ikiye katlıyor. Bu yüksek yoğunlaşma ve ulaşılan ciddi piyasa büyüklükleri nedeniyle bu hisselerdeki yükselişler ABD ve küresel piyasalarda pozitif fiyatlamaları beraberinde getirirken, bu hisselerde yaşanabilecek olası düzeltmelerin de aynı yükselişlerde olduğu gibi küresel risk iştahı üzerinde daha ciddi bir baskı oluşturabileceği de göz ardı edilmemelidir. Ulaştıkları büyüklük nedeniyle bu şirketlerdeki gelişmeler ve fiyatlamalar birçok varlık sınıfı etkileyebilecek bir boyuta gelmiş durumdadır.

TCMB'NİN FAİZ ORANLARINI SABİT TUTMASI BEKLENİYOR

Yeni haftada 22 Şubat Perşembe günü (bugün) gerçekleşecek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) toplantısı ve faiz kararı yakından takip edilecektir. Ocak toplantısında piyasa beklentileriyle uyumlu olarak 250 baz puan faiz artırımına giden ve politika faizini yüzde 45 seviyesine çıkaran TCMB, hatırlanacağı üzere ocak toplantısında dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini yönlendirmesinde bulundu. Önceki hafta gerçekleşen yılın ilk Enflasyon Raporu toplantısında da TCMB Başkanı Fatih Karahan para politikasının gerekli sıkılık düzeyine ulaştığını, politika faizinin mevcut seviyede gerektiği müddetçe kalacağını ancak enflasyon görünümünün bozulması halinde yeniden sıkılaştırmaya gidilebileceğini belirtmişti. Son dönemdeki yönlendirme ve açıklamalara bağlı olarak bu toplantıda faiz oranlarında bir değişime gidilmesini beklemiyoruz. Piyasadaki beklentiler de politika faizinin yüzde 45 olarak korunacağı yönünde şekilleniyor. TCMB önümüzdeki süreçte enflasyon gelişmelerini yakından izleyecek olup, enflasyon görünümünde bir bozulma görülecek olursa ek adımlar atabilir. TCMB'nin karar metnindeki yönlendirmeleri ve toplantı sonrasındaki olası miktarsal sıkılaşma adımları yakından izlenecektir.

BIST-100 Endeksi zirve yenilemelerini sürdürdü

2024 Ocak'tan itibaren pozitif bir fiyatlamanın etkili olduğu ve ocak ayının son bölümünden itibaren yeni bir ivme kazanan alımlarla zirve yenilemelerinin gözlendiği BIST-100 Endeksi'nde, geçen hafta yükseliş eğilimi korunmakla birlikte dalgalı bir seyrin öne çıktığı görüldü. Psikolojik açıdan önem taşıyan ve kritik bir seviye olarak izlediğimiz 9.000 üzerinde önceki haftayı tamamlayan BIST-100 Endeksi, geçen haftaya da pozitif bir başlangıç yaptı. Ancak salı günü hacimli satışların yaşandığı endekste haftanın ikinci yarısında 9.000 üzerinde tutunma çabası ve yeniden güç kazanan alımlar dikkat çekti. BIST-100 Endeksi, haftayı yüzde 2.26 oranında değer kazanımıyla 9.250 puandan kapatmayı başardı. Yaşanan güçlü yükselişlerin ardından kısa vadeli düzeltmelerin ve yorulma emarelerinin olağan karşılanması gerektiğini düşünüyoruz. Bununla birlikte psikolojik öneme sahip 9.000 üzerinde kalıcılık korunduğu sürece yükseliş eğiliminin devam edebileceği düşüncemizi de sürdürüyoruz. Endekste kısa vadede yeni zirve seviyesi olan 9.306 ilk direnç noktası olup, devamında 2023 Ekim – Aralık dönemindeki düzeltmelere çektiğimiz fibonacci düzeltme seviyelerinin yüzde 161.8'lik seviyesine denk gelen 9.400 ile yine psikolojik öneme sahip 9.500 seviyesi direnç olarak önem kazanacaktır. 9.500 bölgesine doğru zorlanmaların görülebileceği endekste eğer 9.500 üzeri kapanışları takip edebilirsek pozitif momentumun korunduğu bir fiyatlama izleyebiliriz. Bu durumda 9.750 – 9.800 bölgesi ile 10.000 puan seviyesine doğru yükselişler güç kazanabilir. Olası düzeltmelerde ise beş günlük üssel ortalama (9.145) ile 9.088 ve 9.000 seviyeleri kısa vadeli güçlü destek noktalarıdır. 9.000 puan altında düzeltme eğiliminin hız kazanabileceği endekste salı günü test edilen 8.917 ve ocak ayından itibaren yaşanan yükselişlere çekilen fibonacci seviyelerinin yüzde 23.6'lık kısmına denk gelen 8.810 seviyesi destek konumunda bulunmaktadır. 8.810 altında satış baskının artış kaydedebileceği endekste 8.680 – 8.563 ve fibo yüzde 38.2'lik kısma denk gelen 8.500 seviyesine doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir.

BİZE ULAŞIN