Parasal sıkılık korunacak

TCMB yıl sonu enflasyon tahminini 2024 için yüzde 36, 2025 için yüzde 14 ve 2026 için yüzde 9 olarak korudu. TCMB Başkanı Fatih Karahan, enflasyonun Mayıs’ta yüzde 73 ile zirve yapacağını, ardından dezenflasyon dönemine girileceğini kaydetti. Faiz indirimi için henüz erken olduğunu söyleyen Karahan, politika faizinin mevcut seviyesinin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini kaydetti.
14.02.2024 12:49 GÜNCELLEME : 15.02.2024 09:25

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın ilk enflasyon raporunda enflasyon tahminlerinde değişikliğe gitmedi. Yıl sonu enflasyon tahminlerini 2024 için yüzde 36, 2025 için yüzde 14 ve 2026 için yüzde 9 düzeyinde korudu. Enflasyonun orta vadede yüzde 5 hedefinde istikrar kazanmasını öngördüklerini söyleyen TCMB Başkanı Fatih Karahan, enflasyonun Mayıs'ta yüzde 73 ile zirve yapacağını, Mayıs sonrasında dezenflasyon dönemine girileceğini kaydetti. TCMB'nin yeni Başkanı Fatih Karahan, önlerindeki bir numaralı riskin, beklentilerinin bir miktar üzerinde gerçekleşen asgari ücret artışı olduğunu aktardı. Yılın ilk yarısında, mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyonun ortalama olarak yüzde 4'ün altında, Ocak hariç ise yüzde 3 civarında seyredeceğini öngördüklerini belirten Karahan, enflasyonun tepe noktasına ulaşacağı Mayıs sonuna kadar, Ocak ayında olduğu gibi bazı geçici etkiler görüleceğini, Mayıs sonrasında yıllık manşet enflasyonda hızlı bir düşüş görüleceğini ifade etti.

GEREKİRSE SIKILAŞTIRILACAK…

TCMB Başkanlığı'na 3 Şubat'ta atanan Fatih Karahan, Banka'nın İdare Merkezi'nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında yaptığı sunumun ardından TCMB Başkan Yardımcıları Hatice Karahan ve Osman Cevdet Akçay ile soruları yanıtladı. Enflasyonun, hedeflerle uyumlu seviyeye gerileyene kadar parasal sıkılığı korumakta kararlı olduklarının altını çizen Karahan, enflasyon görünümünde herhangi bir bozulmaya izin vermeyeceklerini vurguladı. Karahan, politika faizinin Ocak'ta ulaştığı seviye ve parasal aktarımı güçlendirmek için atmakta oldukları destekleyici adımlarla dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını değerlendirdiklerini kaydetti. Politika faizinin mevcut seviyesinin gerektiği müddetçe sürdürüleceğinin altını çizen Karahan, indirime gitmek için gözetecekleri iki ana koşulu "aylık enflasyonun ana eğiliminin belirgin bir düşüş göstermesi" ve "enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığını yakınsaması" olarak ifade etti. Karahan, enflasyon beklentileri, fiyat belirme davranışları, kamu harcama ve vergi politikası, ücretler, özel tüketim gibi unsurların enflasyon görünümünde tahminlerinden belgin bir sapmaya yol açacağının anlaşılması durumunda ise para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını vurguladı. Politika faizinin ne zaman düşeceğine ilişkin soru üzerine Karahan, "indirimi konuşmak için fazlasıyla erken" ifadelerini kullandı.

KREDİ KARTLARINA DÜZENLEME!..

Yöneltilen bir soru üzerine, Aralık'ta kredi kartı harcamalarında yükselme olduğunu belirten Başkan Karahan, "Bunun geçici olup olmadığı henüz çok net değil. Asgari ücretin artacağı bekleniyordu. Bu nedenle bazı harcamalar öne çekilmiş olabilir ama bundan bağımsız olarak kredi kartlarında düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda birkaç fikrimiz var, çalışmalarımız sürüyor" dedi.

Bir soru üzerine döviz rezervi hedefleri bulunmadığını belirten Karahan, "Piyasa şartları elverdiği sürece bir miktar daha rezerv biriktirmemiz gerekiyor. Kasım ve Aralık aylarında ciddi şekilde yurtdışından giriş oldu. O dönem biz rezerv biriktirmiş olmasak kurda aşağı yönlü bir hareket muhtemeldi. Fakat dezenflasyon hedefini gözeterek bir taraftan rezerv biriktirmemiz gerektiği için bu yola başvurduk. Rezerv daha makul seviyelere gelene kadar bu şekilde devam edecek" diye konuştu.

TCMB Başkan Yardımcısı Osman Cevdet Akçay, yüzde 36'lık yıl sonu enflasyon hedefini "İddialı ama erişilebilir bir hedef" olarak ifade etti. "İddiasız hedef koyan merkez bankası bence oksimorundur" diyen Akçay, son dönemde attıkları adımlarla fonlama maliyeti ile mevduat faizi, politika faizi ile enflasyon oranı, faiz ile kur arasındaki bağlantıları yeniden kurmaya çalıştıklarını kaydetti.

YILLIK TÜFE ARTIŞI YÜZDE 64.86

Şimdi de kısaca geçen haftanın önemli yurtiçi verilerine bir göz atalım. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Ocak'ta aylık yüzde 6.70 artarken yıllık enflasyon 0.9 puanlık artışla yüzde 64.86 oldu. Aylık enflasyon yüzde 6.70'lik artış performansıyla son beş ayın en yüksek düzeyinde gerçekleşti. TÜFE ana harcama gruplarına göre aylık artışın en yüksek olduğu ana grup yüzde 17.68 ile sağlık olurken, bu grubu yüzde 12.17 ile lokanta ve oteller, yüzde 10.25 ile çeşitli mal ve hizmetler izledi.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE (B) aylık yüzde 6.85 artarken yıllık enflasyonu 0.34 puan azalışla yüzde 67.68, enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE (C) aylık yüzde 7.58 artarken yıllık enflasyonu 0.16 puan azalışla yüzde 70.48 düzeyinde gerçekleşti. Yurtiçi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) Ocak'ta aylık yüzde 4.14 artarken, yatay bir seyir izleyen yıllık enflasyonu 0.02 puan azalışla yüzde 44.20 oldu.

TCMB'nin aylık fiyat gelişmeleri raporunda, Ocak'ta gerçekleşen yükselişin ardından, izleyen dönemde enflasyonun ana eğiliminin zayıflayacağı değerlendirildi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyon verilerine ilişkin olarak sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Ocak'ta aylık enflasyonun geçici etkiler kaynaklı yükseldiğini vurgulayarak, Şubat'tan itibaren aylık enflasyonun kayda değer şekilde düşerek tahmin patikasıyla uyumlu seyredeceğini öngördüklerini kaydetti. Yıllık enflasyonda ise yılın ikinci yarısında belirgin bir gerileme göreceklerini belirtti.

SANAYİ ÜRETİMİ ARTTI

Büyümenin öncü göstergelerinden sanayi üretimi 2023 Aralık'ta aylık yüzde 2.4, yıllık yüzde 1.6 arttı. TÜİK verilerine göre sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 Aralık'ta aylık bazda madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 0.7 azaldı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 2.9 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi ise yüzde 0.1 azaldı.

2024 yılı Ocak'ta en çok reel getiri sağlayan finansal yatırım aracı külçe altın oldu. TÜİK verilerine göre aylık en yüksek reel getiri Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 0.35 oranında külçe altında gerçekleşti. TÜFE ile indirgendiğinde ise külçe altın yatırımcısına yüzde 2.06 oranında kaybettirdi.

TÜRKİYE NÜFUSU 85 MİLYON 372 BİN 377

Türkiye'de ikamet eden nüfus, 31 Aralık 2023 itibarıyla bir önceki yıla göre 92 bin 824 kişi artarak 85 milyon 372 bin 377 kişi oldu. TÜİK verilerine göre, erkek nüfus 42 milyon 734 bin 71 kişi, kadın nüfus 42 milyon 638 bin 306 kişi düzeyinde gerçekleşti. Toplam nüfusun yüzde 50.1'ini erkekler, yüzde 49.9'unu ise kadınlar oluşturdu. Yıllık nüfus artış hızı 2022'de binde 7.1 iken, 2023'te binde 1.1 oldu.

İstanbul'un nüfusu, 2023'te bir önceki yıla göre 252 bin 27 kişi azalarak 15 milyon 655 bin 924 kişi oldu. Türkiye nüfusunun yüzde 18.34'ünün ikamet ettiği İstanbul'u, 5 milyon 803 bin 482 kişi ile Ankara, 4 milyon 479 bin 525 kişi ile İzmir, 3 milyon 214 bin 571 kişi ile Bursa ve 2 milyon 696 bin 249 kişi ile Antalya izledi. Türkiye'de ikamet eden yabancı nüfus) bir önceki yıla göre 253 bin 293 kişi azalarak 1 milyon 570 bin 543 kişi oldu.

Türkiye'nin 2007 ve 2023 yılı nüfus piramitleri karşılaştırıldığında, doğurganlık ve ölümlülük hızlarındaki azalmaya bağlı olarak, yaşlı nüfusun arttığı ve ortanca yaşın yükseldiği görüldü. Türkiye'de 2022'de 33.5 olan ortanca yaş, 2023'te 34'e yükseldi. Çalışma çağı olan 15-64 yaş grubundaki nüfusun oranı, 2007'de yüzde 66.5 iken 2023'te yüzde 68.3 oldu.

TCMB'DEN YENİ ADIM

TCMB Başkanlığı'na Fatih Karahan'ın atanmasının ardından, Bankadan Türk lirasını destekleyen faiz adımı geldi. Yeni düzenlemeye göre, parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi, Türk lirası mevduat payının artırılması ve kur korumalı mevduattan (KKM) Türk lirası mevduata geçişin desteklenmesi amacıyla belirlenen koşulları sağlayan mevduat bankalarının bir aydan uzun vadeli Türk lirası mevduat ve kur korumalı mevduat hesapları için tesis edilen zorunlu karşılıklarına üç ayda bir faiz uygulanacak. Katılım bankalarının Türk lirası cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık tutarında benzer etkiyi sağlayacak şekilde indirim yapılacak. Bu arada Resmi Gazete'de 5 Şubat'ta yayımlanan tebliğ ile döviz dönüşümlü KKM'de tarih uzatıldı. Enflasyon raporu toplantısında yöneltilen bir soru üzerine zorunlu karşılıklarda bir düşüş planları olmadığının altını çizen Başkan Karahan, "Parasal aktarımın tesisi için likidite yönetimi oldukça önemli. Sistemik olanı yönetmek için zorunlu karşılıkları kullandık. Zorunlu karşılıklar 1 trilyon liraya ulaştı. Banka bilançoları için oldukça yüksek seviye. Faizin geldiği yüzde 45 seviyesini düşündüğümüzde bankaların bunu yönetmesi zorlaştı. Bankalar çözümü mevduat faizlerini aşağı çekmekte buldu. Bizim için mevduat faizlerinin seviyesi oldukça kritik. Yaptığımız düzenlemeyle zorunlu karşılıklara bankalara verdiğimiz hedefleri tutturmaları doğrultusunda faiz ödemesi yapmaya karar verdik. Aldığımız üç günlük veriler doğru yönde olduğumuzu gösteriyor" dedi.

Nilüfer SEZGİN / İş Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı

"Faiz indirim beklentileri ötelenebilir"

Merkez Bankası ilave bir faiz artırım ihtimalini masada tutmakla birlikte, ana senaryosunda mevcut faiz seviyesini koruyup bu faizin piyasada daha etkili bir rol oynaması için atılan adımlara ve atılabilecek yeni adımlara odaklandı. Mevduat faizinin para politikasının sıkılık düzeyiyle daha uyumlu hale gelmesi gerekliliği öne çıkarıldı. Ocak ayında enflasyonun ana eğiliminde bozulma olduğu, ancak bunun geçici olduğu mesajı verildi. Sene sonu yüzde 36 enflasyon tahminin korunmasıyla da bunun bir ara hedef olduğu yeniden vurgulandı ve enflasyon ara hedefinin değiştirilmesindense daha sıkı bir parasal duruşa geçilerek bu hedefe ulaşılmaya çalışılacağı vurgulandı. Enflasyonun ana eğiliminin düşmesi beklenen seviyelerin açıklanmasının öngörülebilirlik açısından olumlu olduğunu düşünüyorum. Bu seviyelere yakınsanamazsa TCMB ilave faiz artırımını gündemine alabilir. Ancak, bu karar Şubat ve Mart verileri gözlendikten sonra yani seçim sonrasındaki dönemde değerlendirilebilecek gibi bir çıkarım yapmak mümkün. Piyasada Ocak ayı ile birlikte enflasyonla ilgili endişeler artmıştı. Bozulmanın geçici olacağına dair ikna çabası ve gerekirse ilave adım atılacağı konusunda güven vermeye yönelik mesajlar öne çıktı. Ağustos'la birlikte faiz indirimlerinin gündeme gelebileceği beklentisindeydim. Yeni mesajlar çerçevesinde faiz indirimi daha geç gündeme gelebilir diye düşünüyorum.

Prof. Dr. Abdulkadir DEVELİ / Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi

"Sermayenin Türkiye'ye ciddi ilgisi olacak"

Enflasyon tahminleri korundu. Verilen ana mesaj, 'fiyat istikrarı ve enflasyon iyileşene kadar parasal sıkılaştırma devam edecek' şeklinde oldu. Politika faizinde mevcut seviye gerektiği sürece sürdürülecek, enflasyonun düşmesi ve beklentilerin aralığa yaklaşması beklenecek. Enflasyon tahmin aralığına yaklaşmazsa veya belirgin bir bozulma olursa parasal sıkılaştırma uygulanacak. Mevduat faizi ve kredi arzına ilişkin olarak, parasal aktarımı zayıflatan oynaklıklara izin verilmeyecek, likidite sterilizasyonunun güçlü bir şekilde devam edecek. Yeni Başkan hem eğitimi hem de tecrübe geçmişi ile yetkin olduğunu göstermişti. Toplantıdaki özgüvenli hali ve gerektiğinde yardımcılarına söz vermesi ile gayet başarılı bir başkanlık dönemi geçireceğini göstermiş oldu. Ekonomi koordinasyonu ve maliye politikası desteği ile para politikası kısa sürede başarılı sonuçlar verecek. Şaşırtıcı istifadan sonra bile tahminlerin değişmemesi, döviz kurunda oynaklık yaşanmaması da ekonomi yönetimine olan güveni gösterdi. Enflasyon tahminleri; hem uluslararası emtia fiyatlarındaki beklentiler hem de geçtiğimiz yıl vergi ve döviz kurunda yaşanan bir defalık artışın baz etkisi ile enflasyon patikasındaki düşüş, yüzde 36'lık enflasyonun gerçekçi olduğunu gösteriyor. Geçtiğimiz aydan itibaren reel faiz pozitif olarak gerçekleşti. CDS'ler ise 700'lü seviyeden 300'lü rakamlara indi. Hemen hemen bütün uluslararası yatırımcı kuruluşlar TL varlıklara yatırım tavsiyesinde bulundu. Bu üç başlık, sermayenin Türkiye'ye ciddi ilgisinin olacağını gösteriyor.

Prof. Dr. Burak ARZOVA / Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi

"İletişim açısından başarılı bir sınav verildi"

Yılın ilk enflasyon toplantısında güzel bir sunum gerçekleştirildi. Ancak söylenenler Ocak ayı Para Politikası Kurulu (PPK) metninden farklı değil. Yıl sonu TÜFE beklentileri de aynı kaldı. TCMB Başkanı Karahan, 'dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldı' diyerek daha önce konulmuş noktayı yeniden koydu. Başkan yanına başkan yardımcılarını da alarak 'birlik ve bütünlük' mesajı verdi. Başkan yardımcılarına söz verilmesi güzel ancak başkan yardımcılarının fazladan katkı sağlama çabası yeni TCMB Başkanını geride bıraktı. Önceki başkanı ön plana alan kişiselleştirilmiş sorulara cevap verilmemesi bence olumlu. Kurumsal kimlik ön plana çıkarıldı. Faiz indirimi konusunun hassaslığının farkındalar. Bu nedenle faiz indiriminin erken olduğunu söylemeleri bence önemli. Yabancı kuruluşların faiz artırım beklentilerinin kırılması da önemli bir nokta. Bence ilk toplantıda iletişim açısından başarılı bir sınav verildi.

Tonguç ERBAŞ / Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı

"Politika faizinde olası bir gevşeme sinyali yok"

Merkez Bankası'nın yeni Başkanı Fatih Karahan, Mayıs ayında enflasyonda yüzde 70-75 aralığında zirve yaşanacağı ve sonrasında yaşanacak dezenflasyon ile yıl sonunun yüzde 36 enflasyon ile tamamlanacağını öngördüklerini iletti. Politika faizinin mevcut seviyesinin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini, enflasyon görünümünde belirgin bir bozulma görülmesi halinde parasal sıkılığın gözden geçirileceğini açıklayan Karahan, dezenflasyonu tesis etmeye yönelik çalışmalara kararlılıkla devam edileceğini ifade etti. Büyümede beklenilen verimliliği alamadıklarını basın toplantısının soru cevap kısmında söyleyen Karahan, sıkılaşmanın talep üzerinde yarattığı etkinin büyüme üzerinde olmasının olağan olduğunu belirtti. Toplantıda son dönemde rezervlerdeki düşüşün sebeplerinden biri KKM hesaplarından yabancı paraya dönüşlerin artması olarak gösterildi. Özellikle gıda enflasyonunu gözetmek için komite oluşturulduğunu ve problemleri analiz ederek çaba gösterildiğini, fakat konunun yapısal reformlarla ancak sonuca erişilebileceğini paylaştı. Geleceğe yönelik olarak ana odak noktanın dezenflasyonist sürece ulaşmak olduğu vurgusu net bir dille ifade edildi. Gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşılmış olsa da görünümde bir değişiklik halinde politikanın gözden geçirilebileceğini söylemesi de ileriki dönemde politika faizinde olası bir gevşemeye yönelik sinyalin verilmediğini, gelişmelerin yakından takip edileceğini gösterdi. Yeni Başkanın açıklamalarında ve soru cevap kısmında enflasyon odaklı olması, mevcut başkan yardımcılarının kendi alanlarında soruları detaylı cevaplamasının olumlu bir görüntü verdiğini düşünüyorum.

BİZE ULAŞIN