Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen "3. Finansın Geleceği Zirvesi" öğleden sonraki oturumlarla devam ediyor. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı İbrahim Halil Öztop, 2023 yılını sermaye piyasaları açısından 'yüksek performans yılı' olarak tanımlayarak hisse senedi yatırımcılarının yüzde 57'sinin portföyünün 10 bin lira ve altında olmasının ise sermayenin tabana yayıldığını gösterdiğini vurguladı.
2023 yılı 'yüksek performans yılı' oldu
Zirvede, TSPB Başkanı İbrahim Halil Öztop, "Sermaye Piyasalarında Görünüm" başlıklı özel sunumunda sermaye piyasalarında yeni rekorlara imza atılan bir yılın geride bırakıldığını dile getirerek "Başarılı geçen 2022 yılının ardından 2023 yılında da ülkemizde sermaye piyasalarına olan ilginin artarak devam ettiğini gördük. 2023'ü sermaye piyasaları açısından 'yüksek performans yılı' şeklinde özetleyebiliriz. 2024 yılında da bu yüksek performansın devam etmesini ve artan ilgiyi sürdürülebilir kılmayı temenni ediyoruz" dedi.
Geçen yılın sonunda 3,8 milyon olan pay senedi bakiyeli yatırımcı sayısının, 11 ayda 4,4 milyon artarak kasım sonu 8,2 milyona ulaştığını söyleyen Öztop, "Bu artışla birlikte, artık ülkemizdeki her 10 kişiden biri pay senedi yatırımcısı. Yerli bireysel pay senedi yatırımcıların önemli bir kısmının 34 yaş altı gençlerimizden oluştuğunu görmek bizim için oldukça sevindirici ve geleceğe daha güçlü bakmamızı sağlayan bir gelişme. Nitekim 2023 Kasım itibariyle, pay senedi yatırımcılarının yarıya yakını (yüzde 44) 34 yaş altı gençlerimizden oluşuyor. 2021 yılı sonundan itibaren baktığımızda ise yerli bireysel yatırımcı sayısındaki 5,8 milyon kişilik artışın 2,9 milyonu 34 yaş altı vatandaşlarımızdan oluşuyor" dedi.
Yatırımcıların yarıdan fazlasının yani yüzde 57'sinin portföyünün 10 bin liranın altında olduğunu ve bu anlamda sermayenin tabana yayıldığını söyleyen Öztop, yabancı yatırımcıları da Türkiye sermaye piyasalarına çekmeye odaklanmak gerektiğini vurguladı.
Yabancı yatırımcı payı eski seviyelerine dönecek
Öztop, yabancı yatırımcıların halka açık hisse senetlerindeki payının 2005-2019 yılları arasında yüzde 60-65 bandında olduğunu hatırlatarak, "Bu oran 2019 yılından itibaren düşüşe geçerek 2023 Kasım ayında yüzde 34'e kadar gerilemiştir. Sermaye piyasamız; güçlü altyapısı, ürün ve hizmet kalitesi, yatırım ekosistemi ve taşıdığı potansiyelle bir cazibe merkezi olma ayrıcalığına sahip. İstikrarlı ekonomi politikalarımız ile yabancı yatırımcıların zaten canlanan ilgilerinin önümüzdeki dönemde artacağını ve yabancı yatırımcıların sermaye piyasalarımızdaki paylarının eski seviyelerine döneceğini düşünüyoruz" dedi. 2021 yılında 53, 2022 yılında 40, 2023 yılında ise 54 şirketin halka arzının gerçekleştiğini 2021 yılından bugüne toplamda borsa yatırım fonları hariç 147 şirketin halka arz edildiğini söyleyen Öztop, "Şirketlerin halka arzlar yoluyla sermaye piyasalarımızdan sağladığı kaynak 120 milyar TL'ye ulaştı. Borsa İstanbul'da 2023 yılında toplam 54 adet şirket ihracıyla sermaye piyasalarından 79,3 milyar TL (3 milyar dolar) kaynak temin edildi. Halka arzlardaki performansıyla Türkiye dünya sıralamalarına da girdi. Bu sene dünya genelinde halka arz sayısı yüzde 8, elde edilen hasılat yüzde 33 azaldı. Bu ortamda, Borsa İstanbul 2023 yılında halka arz tutarına göre dünyada 11'inci sırada yer alırken, halka arz adedine göre 10'uncu sırada geliyor. Bölgesel olarak bakıldığında ise, Borsa İstanbul hem halka arz edilen şirket adedi hem de halka arz büyüklüğü açısından Avrupa'da birinci sırada yer aldı" diye konuştu.
Borsa İstanbul'un piyasa değeri 4 yılda 9 kat arttı
Öztop, 2020 yılı sonunda borsaya kote şirket sayısının 394 olduğunu, bu sayının 2023 Kasım ayında 532'ye ulaştığını dile getirerek, "Borsa İstanbul'un piyasa değeri 2019 sonuna göre 9 kat, 2022 yılı sonuna göre ise yüzde 72 artarak bu yıl kasım sonunda 11 trilyon liraya dayandı. Bu tutar dolar cinsinden 370 milyar dolara tekabül ediyor" dedi.
Fonlara da ilginin arttığına dikkat çeken Öztop, portföy yönetim şirketlerimizin yönettiği toplam varlık büyüklüğü Kasım sonu itibariyle yaklaşık 3 trilyon TL seviyesine yaklaştığını söyledi. Öztop, hane halkı finansal varlıklarında, 2020 yılında yüzde 27 olan pay senedi, tahvil, fon ve sigorta sözleşmeleri gibi sermaye piyasası varlıklarının toplamdaki payının, Haziran 2023 itibarıyla yüzde 35'e yükseldiğini de söyledi.
"Yeni Bankalar ve Yatırım Bankacılığının Güçlendirilmesi Açılımı ile Bölgesel Bankacılık" başlıklı bölümde Misyon Yatırım Bankası Genel Müdürü/ Türkiye Finans Yöneticileri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Önder Halisdemir, zirvedeki konuşmasında yeni bankaları 'bebek' olarak nitelendirdi. Sektöre yeni girişlerin teşvik edilmesi gerektiğini ve böylece yerli finansın artacağını, pazarın büyüyeceğini belirten Önder Halisdemir, yeni bankaların erişkin bankaların düzenlemelerine tabi olmaması gerektiğini söyledi. Halisdemir şöyle devam etti: "Ülkemizde bankaların yaş ortalaması 35 olduğunu düşündüğünüzde birçoğunun süreçlerini tamamladığını ve erişkin bankalara ulaştığını görüyoruz. Sektörümüzün gelişmesine katkı sağlayacak bebek bankaların erişkin bankalarla aynı düzenlemelere tabi olması, pazardaki etkin faaliyetlerini güçleştirmektedir. Sektöre yeni girişlere izin verilerek hedeflediği faydaları elde etmesi zorlaşmaktadır. Banka ihtiyaçlarına yanıt veren düzenlemeler etkin rekabetin sigortası olacaktır. Yatırım bankacılığıyla dünyayı karşılaştırdığımızda hakikaten alacağımız çok yol olduğunu görüyoruz. Yatırım bankalarının, konumlandırılması ve güçlenmesi yeni yüzyılımızda bölgesel güç bileşenlerimizin finansal saç ayağını oluşturmalıdır."
'Finans sistemindeki payımızı arttıracağız'
Banka dışı finans kesiminin toplam finans sektörü içindeki payına vurgu yapan Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Başkanı Ali Emre Ballı, "Bu noktada istediğimiz seviyede değiliz.
Sektörümüzün sürdürülebilir bir şekilde büyümesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ama banka dışı finans kesiminin toplam finans sistemi içinden aldığı pay Avrupa'da yüzde 40 seviyesindeyken, bizde bu oran henüz yüzde 14 seviyesinde" dedi. Bu oranı yukarı çekmek için sektörün bazı düzenlemelere ihtiyacı olduğuna değinen Ali Emre Ballı, "Türk finans ekosistemini bir evren olarak düşünürsek, hedefimiz bu evrenin tamamlayıcısı olan banka dışı finansı olması gereken resimlere yerleştirmek. Ancak şu an banka dışı finans kurumlarımızın yüksek potansiyellerini tam olarak kullanamadığını görüyoruz" diye konuştu.
Sektörlerinin ekonomiye katkısını arttırma ve finansman imkanlarını çeşitlendirmeye yönelik adımların atılacağına inançlarının tam olduğuna değinen Ballı, "Bu düzenlemeler ile üreten her kesime olan desteğimiz daha da artacak. Finansal Kurumlar Birliği olarak beklentimiz finansman şirketleri için ortak ve uzun vadeli bir kaynak oluşturulması ve bankalar tarafından oluşturulan kredilere dahil edilmemiz. Tüm bunlar rekabetin serbest piyasa şartlarında gerçekleşmesi bağlamında sektörümüzün önünü açacaktır. Ve finans piyasaları içindeki payımız Avrupa'daki seviyelere yaklaşacaktır" dedi.
Banka dışı finans sektörünün temsil ettiği gücü de anlatan Ballı, şunları söyledi: "FKB'nin temsil ettiği beş sektörün 2023 yılı 9 aylık konsolide verilerine göre; işlem hacmi 804 milyar TL, aktif toplamı 573 milyar TL, öz kaynak büyüklüğü 95 milyar TL, müşteri sayısı ise 6,1 milyon olarak gerçekleşti." Ballı, geçtiğimiz günlerde lansmanını gerçekleştirdikleri FKB Ekonomik Görünüm Endeksi'nin de ticaret ve yatırım alanlarında önemli bir kaynak haline geleceğini belirtti.
Halka arzlardaki heyecan 2024'te azalacak
Zirvede "Sermaye Piyasalarının Geleceği Paneli", Apara Araştırma Müdürü Erdoğan Turan'ın moderatörlüğünde, Phillip Capital Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Yılmaz, İntegral Yatırım Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Taşdoğan, Info Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mert Yılmaz, A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Baki Atılal ve Bizim Menkul Değerler Genel Müdürü Fatma Selçuk'un katılımıyla gerçekleştirildi.
Fatma Selçuk, sancılı bir 2023 yılı yaşandığını belirterek, "Yaşanan sıkıntılı günlerin ardından muazzam geri dönüş olduğunu düşünüyorum. 2023 yılı her zaman krizlere gebe ülke olduğumuzu, ama çok hızlı aksiyon alarak bıraktığımız yerden devam edebileceğimizi gösterdi" dedi. Sermaye piyasalarında 2023 yılında bir halka arz furyası yaşandığını söyleyen Selçuk şöyle konuştu: "O da çok pozitif görünmekle birlikte özellikle 2023 yılında yaşanan halka arzların maalesef hormonlu bir tarafı da var. Sonuçları da yavaş yavaş görülmeye başladı. Halka arzlara başvurular yapıldığında bir aile 18 yaşını doldurmamış çocuğuna da hesap açtırdı ve rakamlar büyüdü. Bireysel yatırımcıda 2024'te yine iyi noktada olacağız, ama 11,5 milyon rakamı biraz fazla olabilir. Türkiye'deki orta ölçekli büyük şirketleri düşününce halka arz bu şiddetle devam edecektir ve etmelidir. Ama sanki son halka arzlarla birlikte oradaki heyecan biraz azalacak gibi görünüyor."
Halka arz yatırımcısı hayal kırıklığı yaşıyor
Oğuz Yılmaz, yeni ekonomi politikalarının kabul görmesinin son bir iki ayda yabancı yatırımcı artışını beraberinde getirdiğini vurgulayarak önemli olan kısmın da bu olduğunu dile getirdi. Yabancıların yeni ekonomi politikalarına ilgi göstermelerini kendilerinin de ayrı ayrı yabancı hesapların açılmasının artmasıyla da gördüklerine işaret ederek 2024 yılı çok daha pozitif etkilerinin görüleceğini ifade etti. Yatırımcı sayısında yatırım denebilecek seviyenin altındaki hesaplar yoğunlukta olduğunu, halka arzlara katılabilmek için açılmış 1.000 – 2.000 TL'lik hesaplar bulunduğunu söyleyen Oğuz Yılmaz, 7 milyonun üzerinde de yatırımcının bakiyesinin 100 milyon liranın altında olduğunu kaydetti. Oğuz Yılmaz, tabana yayılmanın piyasanın geneline gelen bir yayılma olmadığını, bir fırsatı kaçırmamaya çalışan kişilerin talebinin gözlendiğini belirtti. Oğuz Yılmaz, bu yatırımcıların süreç ilerledikçe her yaptıkları halka arz yatırımında para kazanamadıklarını gördüklerinde hayal kırıklığı yaşadığını söyledi.
İbrahim Taşdoğan ise "Reel sektörün kaynak temini ve finansmana erişim konusunda sermaye piyasası araçlarının ön plana çıktığını düşünüyorum. MKK verilerine baktığımızda 2019 yılında 1 milyonu aşan bireysel yatırımcı sayısının bugün 8,5 milyona geldiğini görüyoruz. Bu da farkındalığın arttığını gösteren gelişmelerden biri. Servis kalitesinin artması sermaye piyasalarına ilgiyi de artırıyor. 2023'teki halka arz performansımız, Avrupa'da halka arzlar açısından bizi ilk sıralara getirdi. Bu da sermaye piyasalarının derinleşmesini sağlayan bir diğer etken olarak karşımıza çıkıyor. Sermaye piyasası ürünlerinin köprü vazifesi görmeye başlaması çok önemli. Halka arzlarda derinlik açısından baktığımızda ivmenin yukarı yönlü olduğunu, yabancı yatırımcı açısından ise önümüzdeki sürecin daha olumlu geçeceğini öngörüyorum" dedi. Yatırımcının fırsat görünce geldiğini, bunun dün halka arz, bugün mevduat olabileceğini dile getiren Taşdoğan, sermaye piyasası paydaşlarının ise gelen yatırımcıyı doğru değerlendirip, bu yatırımcının uzun vadeli olması için neler yapılabileceğinin yol haritasını belirlemesi gerektiğini vurguladı.
2024'te borsadan para kazanmak zorlaşacak
Mert Yılmaz, sermaye piyasalarına pandemi ile başlayan çok ciddi yatırımcı ilgisi bulunduğunu ancak bu ilginin sektördeki çalışan sayısına yansımadığını dile getirdi. Yatırımcı sayısı 1,5 milyon iken 7 bin çalışan olduğunu şimdi 8,5 milyon yatırımcı varken de 7 bin civarında çalışan olduğunu belirterek, hisse senedi yatırımının ise yanlış algıyla ana para garantili getiri varmış gibi algılandığını ifade etti. Yeni halka arzlarla gelen kitlenin finansal okuryazarlığının çok düşük olduğunu hep kazanacaklarını düşündüklerini ve BİST100 endeksinde düzeltme denilebilecek bir düşüşe bile isyan ettiklerini vurguladı. Borsaya likidite eksikliği olduğunu ve yabancı yatırımcı ihtiyacının endeksin yukarı taşınması için çok net ortada olduğunu kaydeden Mert Yılmaz, 2024 yılında borsadan para kazanmanın zorlaşacağını ve sabırlı olunması gerektiğini belirtti.
Baki Atılal ise sosyal medyadan alınan tavsiyelerle yatırım yapanların sıkıntılı dönemlerde aracı kurumlara yöneldiğini dile getirerek, sektörde tecrübeli eleman sayısının azlığının ise sıkıntı yarattığını ifade etti. Atılal, sektöre yeni gelenlerin yetersizliğine dikkat çekerek, çoğu yeni mezunun ise araştırma bölümlerinde değil satış ve pazarlamada görev almak istediğini söyledi. Atılal, yatırımcıların sosyal medyadan yaptıkları işlemlerin 2024 yılında daha fazla sorun yaratacağına da işaret ederek şirketlerin de sadece halka arz zamanlarında görüldüğünü, daha sonra ise yeterli tanıtım yapmadıkları için aracı kurumların da bunlar üzerine yeterli tanıtım yapamadığını belirtti.
Bankacılığın Tesla'sı bu topraklardan çıkabilir
Colendi Kurucu Ortağı ve CEO'su Bülent Tekmen, bankacılığın Tesla'sını Türkiye'den çıkarmak istediklerini söyledi. Türkiye'nin özellikle hızlı bir dijitalleşme özelliğine sahip olduğunu ve bu alanda ciddi bir potansiyel barındırdığını anlatan Bülent Tekmen, "Finansal teknolojilere daha fazla odaklanmalıyız. Satın alama gücündeki artışa dikkatli bakmamız gerekiyor. 10 yılda 1 trilyon dolardan fazla yatırım alabileceğimiz bir alandan bahsediyoruz. Ve bu alanda iddialı olacağız" dedi.
Son bir yıldır yurt dışında çok sayıda ciddi yabancı yatırımcı ile görüştüğünü vurgulayan Bülent Tekmen, "Türkiye'nin satın alma gücü projeksiyonları bize umut veren işaretler barındırıyor. Aynı zamanda da bizim potansiyelimizi gösteriyor. Bundan sonra her zamankinden daha fazla yabancı yatırımcının dikkatini çektiğimiz bir dönem olacak" diye konuştu.
İyi bir mühendislik takımı, entelektüel birikim ve sermaye ile iyi işler başarılacağını anlatan Bülent Tekmen, "Finans sektörü, özellikle de finansal teknolojiler ekonomik performansı daha da büyütecek. Biz de finans sektöründe önemli yerlere oynayacaksak ve burada önemli şirketler çıkaracaksak ekosistemde fark yaratacak girişimlere yatırım yapmamız lazım. Aynı zamanda da yurt dışından bu alanda yatırım almamız lazım. Türkiye'den çıkacak ve yurt dışına açılacak daha fazla şirket yaratmamız gerekiyor. Hem Türkiye hem de Colendi, start-up ekosistemindeki kar havuzundan daha fazla pay alabilir" ifadelerini kullandı.