ZEYNEP CANDAN AKTAŞ Bireysel emeklilik sisteminde (BES) son dönem gerçekleşen getiriler göz kamaştırıyor. BES havuzundaki birikim 675 milyara ulaşırken, havuzun toplam getirisi de TÜFE'nin üstünde seyrediyor. Bu görünüm, bireysel emeklilik sistemindeki katılımcıların portföylerini iyi yönetmeye gayret ettiğini, piyasalara uyum sağlamaya çalıştığına işaret ediyor.
Otomatik katılım tarafında ise durum tam tersi. Katılımcılar çoğu zaman birikimlerinin nasıl değerlendiğinin farkında olmadığı gibi, fonlarını yönetme yetkisinin kendilerinde olduğunun da ayırdında değiller. Birikimleri değer kazanmadığında sistem veya BES şirketlerini suçluyorlar. Bir kısmı kızgınlıkla sistemden ayrılırken, bir kısmı da getirisini nasıl artıracağının arayışına başlıyor. Mevcut durumda gönüllü BES yılbaşından bu yana yüzde 50 getiri sağlarken, otomatik katılım sistemi (OKS) tarafındaki getiri yüzde 31'de kalıyor. Arada 19 puanlık getiri farkı var. Otomatik katılım tarafında da gönüllü BES tarafındaki getiri sağlansaydı BES havuzunun da getirisi artacaktı.
Peki, OKS'deki düşük getiri sorunu nereden kaynaklanıyor? Sorunu gidermek için neler yapılabilir?
ÇALIŞANLAR SİSTEMİN FARKINDA DEĞİL
Bilindiği gibi OKS'de çalışanlar işverenleri tarafından sisteme dahil ediliyor. Sisteme dahil edildiklerini ancak bordrolarındaki maaş kesintisinden anlıyorlar. BES şirketiyle herhangi bir temasları yok. Dolayısıyla da başlangıçta herhangi bir bilgilendirme, yönlendirme yapılmıyor. Evet, BES şirketleri çalışanlara daha sonra telefon mesajları veya e-posta üzerinden ulaşmaya çalışıyor ama bu bilgilerdeki eksiklikler, hatalar BES şirketiyle çalışan arasındaki bağı koparıyor. Bir de katkı payı kesintilerinin bankalara ödenmesi, katılımcılarda birikimlerin bankaya yattığı gibi bir algıya sebep oluyor. Yani, çalışanlar nerede ve nasıl birikim yaptıklarının farkında değil. Birikimlerin fonlar aracılığı ile piyasalara yöneltildiğini bilenlerin sayısı, neredeyse bir elin parmakları kadar az.
BES ŞİRKETLERİ BİLGİLENDİRMEDE YETERSİZ
OKS'de BES şirketleri bir işvereni sözleşme yapmaya ikna ettiğinde işin muhasebesel kısmı, katılımcıların bilgilendirilmesinin önüne geçiyor. İşverenler de hem işin operasyonel maliyetleri, hem de sistemi kendileri de bilmediğinden çalışanlarına sorularında yardımcı olamıyor.
FONLARIN YATIRIM STRATEJİSİ ANLAŞILAMIYOR
Geleneksel olarak halkın yatırım tercihleri faiz, döviz, hisse altın olarak şekilleniyor. Gönüllü bireysel emeklilik tarafındaki fonların ünvanlarından bu tercihlerden hangisine hitap ettiği anlaşılabiliyor. Örneğin; hisse fon, kıymetli maden fonu, yabancı değişken fon veya kamu dış borçlanma araçları fonları gibi. Ama otomatik katılım tarafında çalışanlara sunulan fon grupları başlangıç fonu, standart fon ve değişken fonlar. Bu fonların ünvanlarında geleneksel yatırımı ifade eden hiçbir ifade yok. Hisse senedi yatırımı yapmak isteyen, altın yatırımı yapmak isteyen veya döviz yatırımı yapmak isteyen hangi fonu alacağını bilmiyor. Bilmediği gibi, OKS tarafında özellikle altın ve döviz cinsi varlıklara yatırım yapan fon da hiç yok.
ÇALIŞANLAR PLAN DEĞİŞİKLİĞİ YAPAMIYOR
Otomatik katılım tarafında çalışanlar işverenleri aracılığıyla sisteme dahil edildikleri için, ana sözleşme işveren tarafından imzalanıyor. Çalışanlar bu sözleşmeye bağlı sertifikalarla sisteme yatırım yapıyor. Dolayısıyla çalışanın bireysel olarak bu sertifikanın sağladığı olanakların dışına çıkması mümkün değil. Çalışan sadece faizli/faizsiz sertifika değişikliği yapabiliyor. Sözleşme imzalayan işverenin tercih ettiği plana bağlı fonlarla yatırımına devam ediyor.
BAŞLANGIÇ FONLARI DEĞİŞTİRİLMİYOR
Çalışanlar sisteme işveren tarafından dahil edilirken, ilk iki ay para kaybetmemeleri için kendilerine başlangıç fonları sunuluyor. Başlangıç fonları risk ve getirisi çok düşük fonlar olduğu gibi, ilk iki ay boyunca bu fonlar değiştirilemiyor. Fonlarını değiştirmeyi deneyip de değiştiremeyenler, fonlarını sonrasında da değiştiremeyeceğini düşünüyor ve birikimlerini kendi haline bırakıyor. Peki, kendi halinde bırakınca ne oluyor? Çalışan sisteme dahil edildikten sonra bir yıl boyunca birikimleri başlangıç fonlarında değerlenmeye devam ediyor. Bir yıl tamamlanınca otomatik olarak birikimin tamamı standart fonlara aktarılıyor. Böyle olunca çalışanların birikimlerinin getirileri enflasyon altında kalıyor, şikayetler artıyor.
BEFAS'TAN FON SEÇİMİ ÇOK KISITLI
BEFAS uygulaması çalışanlara kendi şirketlerinin fonlarının dışında, başka BES şirketlerinin de fonlarını seçme olanağı sağlıyor. Ancak fon dağılımını değiştireceğini bilmeyen çalışanların zaten BEFAS'tan fon arayışı olmuyor. Ayrıca BES şirketlerinin OKS tarafında BEFAS'tan da çok sınırlı fon seçimine izin verdiğine dair şikayetler var.
NE YAPMALI?
BES şirketleri sisteme dahil edilen çalışanlara yönelik sistemi tanıtan, çalışanın haklarını ve sorumluluklarını gösteren bilgilendirmeler, fonları tanıtıcı eğitimler, videolar ile çalışana dokunulabilir, çalışan bilgilendirilebilir, sadakat sağlanabilir. Fonların yatırım stratejileri ile çalışanın yatırım stratejisinin hangi fonlarda buluşacağı; örneğin, hisse senedine yatırım yapmak isteyen çalışanın hangi fonu alacağı anlatılabilir. Çalışanlara ilk iki aylık süreyi başlangıç fonlarında tamamladıktan sonra uyarı mesajıyla diğer fonlardan seçim yapılabileceği bildirilebilir. Çalışanlara model portföy örnekleri hazırlanabilir. Orta vadeli programda fon türlerinin yeniden tasarlanacağından söz ediliyor. Yapılacak değişiklik ile OKS'deki çalışanların da gönüllü BES tarafındaki fonlara yatırımına izin verilebilir.
Uyanış; OKS'deki çalışanların da getirisini artırma sorumluluğunun kendilerinde olduğu ve bunun ilk adımının fonlarını değiştirmek olduğunu fark etmeleriyle başlayacak. OKS çalışanları da fonlarını yönetmeye başladığında BES havuzunun toplam getirisi de artacak ve daha hızlı büyümeye başlayacaktır.