Finansmanda eylül piyangosu

Krediler tarafında BDDK ve Merkez Bankası’nın eylül başında attığı adımlar, iş dünyasının ve ihracatçının finansmana erişimini kolaylaştırdı. Net ihracatçı ve KOBİ’ler tarafında yeni adımlar beklenirken, limitlerin artırılması da tüm sektörlerin ortak istekleri arasında.
21.09.2023 13:37 GÜNCELLEME : 22.09.2023 00:01

PARA FİNANS/ BARIŞ ERGİN Geçen hafta iş dünyası ve ihracatçılar için hareketli bir hafta oldu. Finansmana erişim konusunda ardı ardına düzenlemeler geldi ve finansmana erişimde sorun yaşayan firmalar için yeni bir dönemin başladığını söylemek mümkün. Atılan adımlar, hem Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumu (BDKK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından atıldı. Önce BDDK'dan kredilerin amacına uygun kullandırılmasına ilişkin karar geldi. Döviz pozisyonundan dolayı kredi alamayan şirketler, yabancı para pozisyonunu limitin altına düşürmeyi taahhüt ederse artık kredi kullanabilecek. Karar kapsamında, yabancı para (YP) nakdi varlıklarının Türk lirası (TL) karşılığının 10 milyon TL'nin üzerinde olması ve bu şirketlerin YP nakdi varlıklarının aktif toplamından veya son bir yıllık net satış hasılatından büyük olanının yüzde 5'ini aşması durumunda bu şirketlere TL cinsinden yeni bir nakdi ticari kredi kullandırılmamasına karar verildi.

GÜNLÜK LİMİT ARTIŞI 3 MİLYAR LİRA OLDU

Merkez Bankası'ndan ihracatçılar için yeni bir kredi kararı da geldi. Merkez Bankası, ihracatçılara günlük reeskont kredisi limitini 1.5 milyar liradan 3 milyar liraya yükseltti. Böylece günlük limit artışı temmuza göre 10 katına ulaştı. Merkez'den yapılan açıklamada "Reeskont kredilerinin kullandırılmasında KOBİ payının artırılmasına ve ihracat performansının dikkate alınmasına devam edilecektir" dendi. TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan da iş dünyası temsilcileriyle görüşmesinde, "Yol haritamızı kademeli ve kararlı adımlarla uygulamaya devam ediyoruz" ifadesini kullanmıştı.

KOBİ'LER İÇİN ÖZEL DÜZENLEMELER

2024-2026 dönemini kapsayan yeni Orta Vadeli Program'da (OVP) da KOBİ'ler için de önemli hedefler kondu. Üretim, finansmana erişim ve dijitalleşme destekleri sayesinde, önümüzdeki üç yılda KOBİ'lerin katma değerli üretimle kapasitelerini geliştirmeleri hedefleniyor. Finansman kaynaklarını geliştirmek için KOBİ'lerin kredi garanti limitleri zaten artırılmıştı. OVP'de de finansman kaynaklarının gelişimine yönelik ek faaliyetlere yer verildi. Önümüzdeki üç yılda, girişim ekosisteminin ve KOBİ'lerin krediye ulaşım şartları kolaylaştırılacak, kurumsal ve bireysel girişim sermayesi, kitle fonlaması, melek yatırımcılık gibi alternatif ve yenilikçi finansman imkânları artırılacak ve kullanımları yaygınlaştırılacak. Bu çalışmaların önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde devreye alınması planlanıyor.

"MUTLUYUZ AMA RAKAMLAR YUKARI ÇIKMALI"

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, Orta Vadeli Program'a bağlı olarak büyüme hedeflerini hatırlatarak, "İhracatın ekonomiye olan katkısı kaçınılmaz. Bundan dolayı da Merkez Bankası'nın şu dönemdeki imkanlarıyla bu rakamları göstermesinden dolayı mutluyuz ama ileriye doğru bu rakamların daha yukarılara çıkmasını bekliyoruz. İhracatçının daha fazla desteklenmesini, kaynaklara ve finansmana daha kolay ulaşması için daha fazla çalışmalar yapılmasını bekliyoruz. Bizler de İhracatçılar Birliği olarak daha çok ülkeye ihracat yapmak için elimizden gelen tüm çabayı sarf etmeye devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

"EKONOMİ YÖNETİM KARARLARINI DESTEKLİYORUZ"

İş dünyasında, reel sektörde ve ihracatçılar tarafında ise kararlar olumlu karşılandı. İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, şunları söyledi:

"Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumdan çıkılabilmesi için sıkı ve disiplinli bir ekonomi politikası gerekiyor. Gözlemlediğimiz kadarıyla da bu konuda Sayın Bakanımız Mehmet Şimşek kararlı görünüyor. Onun, bu şekilde kararlı olmasını biz, iş dünyası olarak tamamıyla destekliyoruz. Çünkü, bazı şeylerin düzelip tekrar yoluna girebilmesi için belli bir ıslaha ihtiyacı var. Gerekirse daralıp, küçülüp ondan sonra tekrar daha planlı ve programlı bir şekilde büyümesi gerekiyor olabilir. Dolayısıyla böyle bir sıkılaşmayı biz doğru buluyoruz ve destekliyoruz. Ama tabii ki şöyle bir realitemiz de var. Gözlemlediğimiz kadarıyla özellikle üretici ve ihracatçıya karşı mevcut kabine belirli bir pozitif ayrımcılık içerisinde. Bu da hoşumuza gidiyor. Fakat, biz bunun özellikle daha da fazla artarak devam etmesini istiyoruz. Böyle bir sıkılaştırma politikası içerisinde en önemli unsurlardan biri yurtdışından gelecek döviz. Bu ülkede üretim gerçekleştirerek yapmış olduğu üretimi de yurtdışına satarak dövizin gelmesine sebebiyet veren firmaların daha da fazla korunup kollanması gerekiyor."

"Net ihracatçı konusunda bir değişim gerekiyor"

Çetin TECDELİOĞLU / İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı

BDDK'nin geçtiğimiz hafta aldığı kararlar, kredilerin önünün açılmasına fırsat verdi. Ancak bu noktada net ihracatçı konusunda bir değişim gerekiyor. Örneğin grup şirketleri içerisinde KOBİ olanların tüm grubun kredi kullanamamasından dolayı yararlanamaması gibi konulara düzenleme beklentimiz bulunuyor. Bu aşamada KOBİ tanımının revize olması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, Merkez Bankası'nın açıklamış olduğu rakam bizi çok sevindirdi. Türkiye ihracatı biliyorsunuz günlük 700 milyon dolarla 1 milyar dolar arası değişmekte. Aylık açıklamış olduğumuz rakamlar 20 milyar doların üzerinde ve hedefimiz 25 milyar dolarlara çıkmak, yani günlük ihracatımızı çalışma günü /ay olarak baktığımız zaman 1 milyar dolar gibi rakamlara ulaştırmak. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçılar Birliği (İDDMİB) olarak bakır, alüminyum, döküm, hırdavat, armatür, metal ambalaj, metal mutfak ve yapı malzemeleri şeklindeki alt sektörlerimizle dış girdimiz çok fazla. Özellikle bakır ve alüminyumun Türkiye'de üretilmemesi, dışarıdan aldığımız hammaddemizin yüzde 70'ten fazlasında dış kaynak ihtiyacı doğuruyor. Ve bundan dolayı da sadece demir ve demir dışı metaller sektörümüzün ihtiyacı bugün yapmış olduğumuz günlük 1 milyar dolarda yaklaşık 3 milyar TL karşılığı 100 milyon dolarlık bir girdiyi karşılıyor. O sebeple özellikle sektörümüzün kaynaklar dahilinde biraz daha yüksek rakamlar için beklentisi var. Bu paraya ihtiyacımız var. Kendi öz kaynağımız yetmediği için dış kaynak kullanmak zorundayız.

"Düzenlemeler ihracatçının hareket kabiliyetini rahatlatacak"

Kazım TAYCI / İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı

Bankalarla ilgili, finansa ulaşım ile ilgili öncelikli sorunumuz şu; firmaların bu kurlardan kaynaklı bankaların belirlemiş olduğu limitler hep dolu vaziyette. Dolayısıyla bankalar şu anda limit artırırken çok fazla temkinli davranıyorlar. İkinci sorunumuz tabii ki ihracatta, yurtdışıyla rekabet edebilmek aynı zamanda üretimde ve inovasyonda bu rekabetten kopmamak için yatırım yapmamız gerekiyor. Şu anda hem işletme sermayesi kullanımında hem yatırım kredisi kullanma noktasında bu krediler bizim için çok pahalı. Yani, maliyetleri ağır. Dolayısıyla bizim talebimiz şudur; 'Üretici ve ihracatçılara bu konuda özel bir uygulama yapılabilir mi? Hem limitler konusunda hem daha uygun finansal maliyetlerle para tahsis edilebilir mi?' şeklinde bir talebimiz var. Finansa ulaşım noktasında halen bir rahatlık sağlayamadık. Çünkü, üyelerimizle görüşmemizde hepsinin söylediği şey; 'artmış olan kurlardan dolayı limitlerimiz dolu.' Bunu çok dile getiriyorlar. İhracatçı olmamız sebebiyle ihracatçının nabzını çok iyi tutabiliyoruz. Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) olarak da bizim net ihracat oranımız oldukça yüksek. Katma değeri yüksek olan bir birliğiz. Bu ülkede üreterek yurtdışına mal satan tüm ihracatçıların birbirinden değerli ve kıymetli olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla bunların finansa ulaşımının kolaylaştırılması ve maliyetinin daha uygunlaştırılması noktasında talebimiz var. Bizce, reeskont kredilerinin limitlerinin artırılması da ihracatçı firmalara oldukça yarayacak. Hareket kabiliyetlerini oldukça rahatlatacak bir adım, çok olumlu karşılıyoruz.

"400 milyar dolar hedef için finansman şart"

Fatih DURSUN / Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Yönetim Kurulu Başkanı

Bu çok olumlu bir adım. Devamının da geleceğini düşünüyorum. Bunlar güzel adımlar ama ihracatçının krediye ulaşabilmesi, krediyi bulabilmesi çok önemli. İlk önce krediye ulaşımın kolay olması gerekiyor. Bu krediyi bankalar mı verecek yoksa Eximbank mı verecek? Hangi şartlarda verilecek? Bu detaylar da çok önemli. Bu süreçte ülkenin dezenflasyon sürecinde ihracat destekler. Bizler de ihracatı artırmayı hedefliyoruz. 2028 yılında 400 milyar dolar ihracat hedefi koyduysak ihracatçının bu anlamda krediye ulaşımı, finansa erişimi çok kolay olmalı ki burada ihracat artışı sağlayabilelim.

DÜNYA BANKASI'NDAN 35 MİLYAR DOLARLIK PAKET

Dünya Bankası da Türkiye'de devam etmekte olan 17 milyar dolarlık programına ek olarak, önümüzdeki üç yıl içinde 18 milyar dolarlık paket sunacak. Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, "Gerçekten de ekonomiyi istikrara kavuşturacak politikaların uygulanmasında Türkiye'ye eşlik etmeye kararlıyız. Devam etmekte olan 17 milyar dolarlık programımıza ek olarak, önümüzdeki üç yıl içinde Dünya Bankası Grubu Yönetim Kurulu'na 18 milyar dolarlık yeni operasyonlar hazırlamayı ve sunmayı öngörüyoruz. Bu miktar hükümete doğrudan kredi verilmesini ve özel sektöre destek verilmesini kapsamaktadır" diyerek paketin detaylarını açıkladı.

BİZE ULAŞIN