Sıkılaşma endişeleri artış kaydetti

FED’e yönelik güç kazanan sıkılaşma beklentileri, geçen hafta küresel risk iştahı üzerinde baskı oluşturdu. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası gibi büyük merkez bankalarının da önümüzdeki aylarda sıkılaşma eğilimlerini sürdürecek olması, halihazırda yavaşlamanın gözlendiği küresel ekonomilere ilişkin resesyon korkularını da gündemde tutuyor.
12.07.2023 13:37 GÜNCELLEME : 13.07.2023 00:01

ONURCAN BAL Geçen hafta çarşamba günü yayınlanan FOMC tutanaklarında, bazı üyelerin faiz artırımını haziran toplantısında da sürdürmek istediği ve neredeyse tüm yetkililerin 2023'te daha fazla faiz artışına sıcak baktığı görüldü. Yetkililer bu yıl ek faiz artışlarının uygun olduğunu değerlendirirken, faiz artışlarının daha yavaş hızda olacağı beklentisi öne çıktı. Hafta içerisinde FED üyelerinden de faiz artışlarının devam edeceğine yönelik açıklamalar geldi. New York FED Başkanı John Williams, FED'in haziran ayında faizi sabit tutmasının doğru karar olduğunu ancak devam eden ekonomik güçlenme karşısında faizlerin yeniden artırılmasının gerekli olabileceğini söyledi. Dallas FED Başkanı Lorie Logan, daha fazla faiz artışına ihtiyaç olduğunu ve FOMC üyelerinin üçte ikisinin bu yıl en az iki kez daha faiz artışı öngördüğünü ifade etti. Perşembe günü ABD'de açıklanan ADP istihdam değişimi haziran ayında 497 bin artarak Şubat 2022'den bu yana en yüksek artışı kaydetti. Piyasadaki beklentiler 225 bin artış olması yönünde şekillenirken, açıklanan veri beklentilerden ciddi ölçüde bir sapma gösterdi. Geçen hafta başında piyasalar FED'in temmuz toplantısında 25 baz puan faiz artışına gitmesini yüzde 70 civarında bir ihtimalle fiyatlarken, geçen hafta yayınlanan FOMC tutanaklarındaki şahin ton ile FED üyelerinin faiz artışlarının devam etmesi gerektiğine ilişkin açıklamalar piyasalardaki FED'e yönelik faiz artış beklentilerini güçlendirdi. Ayrıca güçlü gelen ADP istihdam verisi sonrasında perşembe günü piyasada temmuz ayı için faiz artış beklentisi yüzde 95 oranına yükselirken, eylül ayında faiz artışına gidilebileceğine ilişkin beklentiler de yüzde 30'lara ulaştı. Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam ise ADP istihdam değişiminin aksine piyasa beklentilerinin altında kaldı. Tarım dışı istihdam 230 bin artış olan piyasa beklentisinin altında haziran ayında 209 bin artış kaydederken, işsizlik oranı yüzde 3.7'den yüzde 3.6'ya geriledi. Ortalama saatlik kazançlar aylık bazda yüzde 0,4 oranında yükseliş gösterdi. Piyasaların beklentisi yüzde 0,3'lük bir artış olması yönündeydi.

KÜRESEL RİSK İŞTAHINDA ZAYIF GÖRÜNÜM

FED'e yönelik güç kazanan sıkılaşma beklentileri geçen hafta içerisinde küresel risk iştahı üzerinde baskı oluşturdu. FED'in yanında Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) gibi büyük merkez bankalarının da önümüzdeki aylarda sıkılaşma eğilimlerini sürdürecek olması, halihazırda yavaşlamanın gözlendiği küresel ekonomilere ilişkin resesyon korkularını da gündemde tutuyor. Hafta genelinde zayıf bir risk iştahıyla işlem gören küresel hisse piyasalarında sıkılaşma ve resesyon kaynaklı endişelerle perşembe günü satışların derinleştiği görüldü. Perşembe günü Avrupa borsalarında yüzde 3'leri bulan kayıplar ve ABD borsalarında zayıf bir seyir etkili oldu. Son dönemde hem tahvil getirilerinde hem de hisse piyasalarında yükselişler gözlenirken, bu durumun sürdürülebilirliğine ilişkin tartışmalar öne çıkmaktaydı. Sıkılaşma endişelerinin güç kazanmasıyla geçen hafta tahvil getirilerindeki yükseliş eğilimi gücünü korurken, hisse piyasalarında hafta genelinde satış ağırlıklı bir fiyatlama kaydedildi. Önümüzdeki süreçte ekonomik veri akışları ve merkez bankalarının kararları risk iştahı ve fiyatlamalar üzerinde belirleyici olmaya devam edecektir. Aynı zamanda küresel çapta bu ay içerisinde gelecek finansal sonuçlar hisse ve sektörel ayrışmaları da beraberinde getirebilir. Piyasaların seyri açısından küresel ölçekli büyük şirketlerin ikinci çeyrek performansları son derece önemli olacaktır.

ABD'DE ENFLASYON VERİLERİ YAKINDAN İZLENECEK

ABD'de istihdam piyasasının genel olarak gücünü korumaya devam etmesi, hizmet sektöründe enflasyonist baskıların varlığını sürdürmesi ve son dönemdeki yönlendirmeler dikkate alındığında FED'in yılın kalan bölümünde ek faiz artışlarına gitmesine kesin gözüyle bakılıyor. Ek sıkılaştırmanın boyutunu ise enflasyonun izleyeceği seyir belirleyecektir. Bu bağlamda yeni haftada 12 Temmuz Çarşamba günü ABD'de açıklanacak TÜFE rakamı ve 13 Temmuz Perşembe günü gelecek ÜFE verisi FED'e yönelik beklentiler üzerinde etkili olacaktır. FED Başkanı Powell, çekirdek TÜFE'de istenilen iyileşmenin sağlanamadığını ve burada anlamlı bir iyileşme görmek istediklerini vurgularken, açıklanacak TÜFE rakamında manşet rakamdan daha ziyade çekirdek TÜFE'nin performansı piyasalar için kritik olacaktır.

TÜFE'DE AYLIK BAZDA YÜZDE 3.92 ARTIŞ

Yurtiçinde geçen hafta çarşamba günü açıklanan haziran ayı TÜFE rakamı, piyasa beklentilerinin bir miktar altında aylık bazda yüzde 3.92 artış kaydetti. Yıllık TÜFE ise baz etkisiyle birlikte yüzde 39.59 seviyesinden yüzde 38.21 seviyesine geriledi. Haziran verisiyle beraber yıllık enflasyonda sekiz ay üst üste düşüş kaydedildi ve yıllık enflasyon 18 ayın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Memur ve emekliye yapılacak zam oranını etkileyecek altı aylık enflasyon ise yüzde 19.77 oldu. ÜFE ise haziran ayında aylık bazda yüzde 6.50 oranında artış kaydetti. Bu rakam mayıs ayında yüzde 0,65 olarak gerçekleşmişti. ÜFE haziran ayında yıllık bazda yüzde 40.76 seviyesinden yüzde 40.42 seviyesine geriledi.

VERGİ ORANLARINDA DÜZENLEME

Geçen hafta TBMM Başkanlığı'na sunulan torba yasa teklifinde bir dizi vergi düzenlemesi de yer aldı. Düzenlemeler içerisinde en dikkat çekeni Kurumlar Vergisi'ne yönelik düzenlemeydi. Yasa teklifinde daha önce 2023 için yüzde 20 olarak öngörülen Kurumlar Vergisi, yüzde 25 olarak uygulanacak. İhracatın teşvik edilmesi amacıyla ihracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına 1 puan indirimli olarak uygulanan kurumlar vergisi oranının 5 puanlı indirimli uygulanması sağlanacak. Yüzde 25 olarak uygulanacak kurumlar vergisi, banka ve finansal kuruluşlar için yüzde 30 olacak. Kurumlar vergisindeki artışın şirketlerin net kârı üzerindeki etkisini sınırlı negatif olarak yorumluyoruz. Cumhurbaşkanlığı Kararı ile tüketici kredilerindeki banka ve sigorta muameleler vergisinin (BSMV) oranı yüzde 10'dan yüzde 15'e yükseltildi. Harçlar Kanunu'na bağlı tarifelerde yer alan maktu harç tutarı yüzde 50 artırıldı. Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile mal ve hizmetlere uygulanan Katma Değer Vergisi'nde (KDV) artış yapıldı. Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararına göre; mal ve hizmetlerde uygulanan yüzde 8'li̇k KDV dilimi yüzde 10'a, yüzde 18'liik KDV dilimi ise yüzde 20'ye çıkarıldı. Şubat ayında Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve birçok ilimizi etkileyen deprem afetinin bütçe üzerinde oluşturduğu etkiyi hafifletebilmek ve deprem kaynaklı harcamaların finansmanı için bütçeye ek katkı sağlayabilmek amacıyla vergi gelirlerini artırmaya yönelik düzenlemelere gidildi.

BIST-100 Endeksi'nde zirve yenilemeleri devam etti

22 Haziran'da gerçekleşen TCMB toplantısında kademeli normalleşme adımlarının başlaması ve normalleşme konusunda verilen mesajların katkısıyla Borsa İstanbul'da pozitif bir seyrin etkili olduğu görülüyor. BIST-100 Endeksi'nde son dönemde oluşan olumlu havanın geçen hafta içerisinde de korunduğu görüldü. Haziran ayının son bölümündeki bayram tatilinin ardından pazartesi günkü ilk işlem gününe güçlü bir yükselişle başlayan ve 6.000 puan seviyesini aşan BIST-100 Endeksi, hafta boyunca zirve yenilemelerini sürdürdü. Küresel çapta risk iştahının zayıf seyrettiği süreçte BIST-100 Endeksi pozitif ayrışarak haftayı yüzde 7.43 oranında güçlü bir yükselişle 6.187,09 puandan tamamladı. Tarihi zirvesini 6.223 seviyesine taşıyan endekste kısa vadede önemli bir direnç olarak izlediğimiz 6.200 üzerinde tutunma sağlanabilir ve mevcut zirve seviyesi (6.223) aşılabilirse 6.300 – 6.350 bölgesine doğru yükselişler yaşanabilir. Bu bölge üzerindeki kapanışlarda ise 6.500'lü seviyeler telaffuz edilmeye başlanacaktır. Orta vadede hem tarihsel ortalamalara göre hem de dolar bazlı iskontonun korunmaya devam ettiğini değerlendirdiğimiz Borsa İstanbul'a karşı pozitif görüşümüzü sürdürüyoruz. Ancak son dönemdeki güçlü yükselişlerin ardından kısa vadede yaşanabilecek olası kâr satışlarına karşı da hazırlıklı olunmalıdır. Kısa vadeli düzeltmelerin gözlenmesi durumunda 6.100 ve 6.000 seviyeleri ilk önemli destek noktalarıdır. Psikolojik açıdan önem taşıyan 6.000 puan altında olası kapanışlarda düzeltme eğiliminin hız kazandığı görülebilir. Bu durumda 5.890 – 5.750 ve 5.630 seviyeleri kademeli olarak gündeme gelebilir.

BİZE ULAŞIN