Dünyadaki pek çok olumsuz gelişmenin ardından 11 ilimizde yaşanan deprem felaketinin de sigorta sektörünü büyük bir krizin içine soktuğunu söyleyen Doğan Sigorta Brokerlik CEO'su Selcen Gür, aracı kurumlar olan broker ve acentelerin sigortalılarına teminat bulmakta zorlandıklarının altını çiziyor. Özellikle sanayi işletmelerinin sigorta yenilemelerinin zorlu geçtiğini, teminat bulunsa dahi fiyat ve muafiyetlerin ciddi anlamda yükseldiğini ifade eden Gür, "Depremden sonra poliçelerini banka şubeleri aracılığıyla yapmış pek çok sigortalı yaşadıkları mağduriyetlerle ilgili bize başvuruyor" diyor.
6 Şubat'ta yaşanan ve 11 ilimizi etkileyen deprem felaketi sigortanın önemini bir kez daha ortaya çıkardı. Deprem sonrasında DASK ve konut sigortalarına olan talepler arttı. Depremden önce yüzde 49 olan DASK sigortalılık oranında ve yüzde 21 olan konut poliçesi oranında deprem sonrasında artışlar gözlemlendi. "Son yıllarda dünya sigorta piyasalarında fiyatlar zaten yükseliyor, kapasiteler daralıyordu. Enflasyon, pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı ve iklim değişikliğine bağlı hasarlardan fazlasıyla etkilenen dünya sigorta pazarındaki bu değişimler elbette ki ülkemize de yansıdı. Tüm bunların üzerine yaşadığımız deprem felaketi sigorta sektörünü daha büyük bir krizin içine soktu" diye anlatan Doğan Sigorta Brokerlik CEO'su Selcen Gür, aracı kurumlar olan broker ve acentelerin sigortalılarına teminat bulmakta zorlandıklarının altını çiziyor.
"SİGORTALILAR HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYOR"
Özellikle sanayi işletmelerinin sigorta yenilemelerinin zorlu geçtiğini, teminat bulunsa dahi fiyat ve muafiyetlerin ciddi anlamda yükseldiğini ifade eden Gür, şöyle devam ediyor: "Bütün bu zorluklar içerisinde maalesef bir de banka şubelerinin sigorta sektörüne verdiği zararla mücadele etmek durumunda kalıyoruz. Kredi verdikleri müşterilerini sigortalamak için kredi enstrümanını kullanan banka şubeleri sigortalıları mağdur etmeye devam ediyor. Banka şubeleri kendilerine verilen satış hedefini gerçekleştirmek adına hiçbir risk analizi yapmadan ve müşterinin ihtiyaçlarını anlamadan poliçe kesme yoluna gidiyorlar. Risk analizi ve gerekli ekspertizler olmadan, doğru teminatlar verilmeden, sırf en düşük prim hedeflenerek poliçe yapıldığında sigortalılar hasarda hayal kırıklığına uğruyor."
"SİGORTA SEKTÖRÜNE OLAN GÜVEN ZEDELENDİ"
Deprem felaketinin ardından, poliçelerini banka şubeleri aracılığıyla yapmış pek çok sigortalının yaşadıkları mağduriyetlerle ilgili kendilerine başvurduğundan da bahseden Gür, şunları anlatıyor: "Maalesef deprem teminatı bile verilmemiş poliçelerle karşılaşıyoruz. Sigortacılık bir uzmanlık alanıdır, banka şubeleri uzmanı olmadıkları konularda sorumluluk almamalıdır. Hasarda mağdur olan müşteri, sorunun sigortacılardan kaynaklandığını sanıyor. Oysa burada sorun eksik teminatlı poliçe kesen ve kredi avantajını kullanarak müşteriyi kendi aracılığıyla sigorta yapmaya zorlayan banka şubesindedir. Sigorta aracılığı broker ve acentelerin uzmanlık alanı. Banka şubelerinin kestiği eksik teminatlı poliçelerden dolayı sigorta sektörüne olan güvenin zedelendi. Her işin uzmanına bırakılması gerekiyor."
