Bireysel Emeklilik Sistemi'ndeki (BES) katılımcı sayısı geçen sene başından bu yana 1 milyon 510 bin kişi artarak 14.5 milyon kişiye ulaştı. Katılımcı sayısındaki büyüme yüzde 10.4 oranında gerçekleşti. BES' te fon büyüklüğü ise OKS dahil 430 milyar TL seviyesini aştı. Bu büyümede devlet katkısının yüzde 25'ten yüzde 30'a çıkartılmasının büyük payı olduğunu belirten Doğan Sigorta Reasürans Brokerliği CEO'su Selcen Gür, 2023 yılında da BES'e olan ilginin devam etmesinin beklendiğini söyledi.
Geçen yıl hayat sigortasında da yüzde 60'ın üzerinde bir artış yaşandığını belirten Gür, "Ürün bazında incelediğimizde, sektörde birikimli hayat sigortalarında yaşanan artış dikkat çekici seviyelere ulaştı. Sektör genelinde ulaşılan birikimli hayat sigortaları prim üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık 2.2 kat artış gösterdi. BES'te olduğu gibi hayat sigortalarında da büyümenin devam edeceğini öngörüyoruz" dedi.
"GİDİLECEK DAHA ÇOK YOLUMUZ VAR"
Ancak bu artışa rağmen Türkiye'de sigortalılık oranının Avrupa'ya nazaran halen çok düşük seviyelerde olduğunun altını çizen Gür, gelişmiş ülkelerde yüzde 8-9 seviyesinde olan bu oranın Türkiye'de yüzde 2 düzeyinde olduğunu hatırlattı. Bu yüzden Türkiye'de sigorta sektöründe daha gidilecek çok yol olduğunu vurgulayan Gür, "Ekonomiye bankacılıktan sonra en yüksek katkıyı sağlayan sektörün sigorta sektörü olduğunu düşünürsek, sigortalılık oranının artmasının ülkemiz ekonomisi için ne kadar önemli olduğunu görebiliriz. Hali hazırda yüzde 2 seviyelerinde olan sigortalılık oranının yüzde 3'ün üzerine çıkması bile ülkemiz ekonomisine daha yüksek oranda katkı sağlayacak" diye konuştu.
"SİGORTAYA BAKIŞ DEĞİŞTİ"
Yaşanan tüm zorluklara rağmen, Türkiye'de bireysel emeklilik ve hayat sigortası ürünlerinde sektörün 2022 yılında başarılı bir performans sergilediğini dile getiren Gür, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunda kuşkusuz devlet katkısının artırılmasının, 18 yaş altına BES yapılabilmesinin, birikimlerin kredi ihtiyaçları için teminat olarak gösterilebilmesinin de katkısı olduğunu ifade edebiliriz. Fırsatların nispeten azaldığı, ticari hacimlerin küçüldüğü, maddi kıymetlerin değerinin arttığı dönemlerde sigorta güvencesine daha çok ihtiyaç vardır. Elimizdeki kıymetleri kaybetmemiz durumunda tekrar yerine koyma bedeli çok daha yüksek olacağı için sigorta bu anlamda vazgeçilmez bir güvence. Yapılan araştırmalar, pandemi döneminde değişen ihtiyaçlar neticesinde tüketicilerin sigortaya bakış açısının da yeniden şekillendiğini gösteriyor. Tüketiciler pandemi sonrasında otonun yanı sıra konut, hayat ve sağlık ürünlerine daha çok talepte bulunmaya başladı.
Dünya ekonomilerinde pandemi sonrası enflasyon ve fiyatlama sorununun yaşandığını gözlemlemekteyiz. Bu dönemde tüketicilere tavsiyemiz öncelikle sigortasız kalmamaları ve bununla birlikte sigorta bedellerini kur artışlarını göz önünde bulundurarak mutlaka güncellemeleridir."
"MAL VE KIYMET SİGORTALARININ ÖNEMİ ARTACAK"
Yayınlanan ekonomik raporlarda dünya ekonomilerinde yüksek enflasyon oranlarının benzer şekilde seyretmeye devam edeceğine işaret ettiğini ifade eden Gür, "Büyüme oranlarının yavaşlayacağı, hammadde, emtia ve diğer kaynaklara ulaşımdaki sorunlar açısından yine zorlu bir yılın bizi beklediği öngörülüyor. Bu gelişmeler bir yandan da mevcut kıymetlerin değerini artırıyor ve sigorta güvencesine olan ihtiyacı daha da kritik hale getiriyor. Buradan hareketle 2023'te mal ve kıymet sigortalarının öneminin artacağını söyleyebiliriz" şeklinde konuştu.
