Borsayı 4.500’lere taşıyacak 25 hisse

Borsa İstanbul, geçen hafta psikolojik sınır olan 4.000 seviyesini aştı. Hâlâ yükseliş potansiyeli bulunduğuna dikkat çeken analistler, bilançoları kuvvetli ve temel analizleri ‘al’ veren 25 hissenin portföylere dahil edilmek üzere takip edilebileceğini söylüyor.
02.11.2022 22:12 GÜNCELLEME : 03.11.2022 00:00

PARA BORSA/ İDİL TARAKLI Bilindiği gibi yılın 3. çeyrek bilançolarının açıklanmasında sona yaklaşmış bulunuyoruz. Bilanço açıklamak için konsolide olmayan finansal tablolar için 31 Ekim, konsolide olan şirketler ve konsolide olmayan bankalar için 9 Kasım ve konsolide bankalar için son tarih 21 Kasım olarak açıklanmıştı. Öte yandan bilanço beklentileri bir miktar fiyatlanmış olmasına rağmen yükselişi desteklemeye devam ettiği görülüyor. Nitekim Borsa İstanbul, geçtiğimiz hafta seans içinde psikolojik sınır olan 4.000 seviyesini aştı.

Borsada hala yükseliş potansiyeli olduğuna dikkat çeken analistler ilk durağın 4.200 puan olduğunu, daha sonra bilançoların gelmesi ve bilançoların fiyatlanma süreci ile beraber daha yüksek seviyelerin 4.500-5.000 bandının konuşulabileceğini söylüyor. Ancak uzmanlar, BIST-100 endeksinin bu seviyelerinin 2.000'li ya da 3.000'li seviyelere göre daha fazla risk içerdiğine ve risk iştahının buna göre ayarlanması gerektiğine de dikkat çekiyor. Diğer bir deyişle portföylerde hisse bulundurulması gerektiğini, ancak risk algısının iyi belirlenmesinin de önemine vurgu yapıyor.

Analistler, bu kapsamda bilançosunu açıklamış ya da açıklaması beklenen 25 hissenin portföylere dahil edilmek üzere takip edilebileceğini söylüyor.

"BORSADA HÂLÂ YÜKSELİŞ POTANSİYELİ VAR"

Borsa İstanbul'un bilanço beklentileri ve enflasyona karşı getiri arayışı nedeni ile yükselmeye devam ettiğini belirten Ahlatcı Yatırım Hazine Müdürü Arda Coşar, "BIST-100 endeksinde 4.000 puan üzerini gördük. Bundan sonraki süreçte kısa vadede olası durağın yaklaşık 225 dolar seviyesi, yani yaklaşık 4.200 puan olduğu söylenebilir. Daha sonra bilançoların gelmesi ve bilançoların fiyatlanma süreci ile beraber daha yüksek seviyeler, 4.500-5.000 bandı konuşulabilir. Ben borsada hala yükseliş potansiyeli olduğunu düşünüyorum" diyor.

Başta FED olmak üzere merkez bankaları para politikaları ve faiz artırım süreçlerinin piyasada yıl sonuna kadar trendi belirlemede önemli bir rol üstleneceğini düşünen Coşar; öncü göstergelere göre küresel ekonominin yavaşladığını ve yavaşlamanın büyüklüğünün çok önemli olduğunu da hatırlatıyor. Ayrıca yurtiçinde şirket bilançoları ile ekonomi yönetimi tarafından alınan makro ihtiyati tedbirlerin de takip edilmesi gerektiğini ifade ederek; bunlar dışında özellikle öngörülemeyen jeopolitik gelişmelerin de piyasanın yönünü belirleyebileceğini hatırlatıyor.

"4.500-5.000 BANDI TEST EDİLEBİLİR"

Endeks için ilk hedefin 4.200 seviyesi olduğunun altını çizen Coşar, "Daha sonra şirket bilançoları, bilançolar sonrası gerileyen hisse çarpanları, enflasyon ve düşük faiz çerçevesinde paranın getiri arayışının da hesaba katılması ile yıl sonuna kadar BIST-100 endeksi 4.500-5.000 bandını test edebilir. Tüm bu veriler ışığında 4.500-5.000 bandını olası buluyorum" diyor. Ancak BIST-100 endeksinin bu seviyelerinin 2.000'li ya da 3.000'li seviyelere göre daha fazla risk içerdiğini ve risk iştahının buna göre ayarlanması gerektiğine de dikkat çekiyor. BIST-100 endeksinin 2.000'li ve 3.000'li seviyelerde ekstra ucuz ve avantajlı olduğunu belirterek "Gelecek bilançolara göre 4.200 ve üzeri de makul kabul edilebilir. Ancak eskisi kadar fazla iskontosu bulunmuyor. Bence portföylerde hisse bulunmalı, risk iştahı yüksek yatırımcılar hisse ağırlıklı portföy tutabilirler, ama ağırlıklarını buna göre ayarlamakta fayda var" yorumunu yapıyor.

"KÂR ARTIŞI SAĞLANIR"

Genel olarak 3. çeyrek bilançolarında sektörlerin geneline yayılan bir ciro ve kar yükselişleri olmasını beklediğini de ifade eden Coşar; sektörlerin önemli bir bölümünün az ya da çok kar artışı sağlayacağını düşünüyor. Reel sektör tarafında gıda enflasyonundan yararlanan gıda perakende ve gıda içecek sektörü, rafineri marjlarından faydalanan akaryakıt rafinaj, havacılık sektörünün kar artışları konusunda ön plana çıkabileceğini öngörüyor. Bununla beraber cam, kimyasal ve kompozit malzeme üreten sanayi şirketleri ile otomotivde tatminkar kar artışları görülmesini bekliyor. Demir çelik sektöründe çelik fiyatları kaynaklı kar azalışı görülebileceğini, beyaz eşya sektöründe de kar marjlarının düşük olduğunu hatırlatıyor. Bankalar tarafında ise daha önce olduğu gibi güçlü kar artışlarının devamını bekliyor.

Bu kapsamda Aselsan'ın beklentilerin üzerinde kar açıkladığını, Arçelik'in kar marjlarında azalma görüldüğünü, Ereğli'nin karı azalsa da beklenti üzerinde geldiğini, Tofaş ve Türk Traktör tarafında güçlü sonuçlar görüldüğünü, Akbank'ın beklenti üzerinde kar elde ettiğini, teknoloji sektöründe Mia Teknoloji'nin ise güçlü bir satış ve kar artışı bildirdiğine dikkat çekiyor.

Coşar; bilançosunu açıklamış ya da açıklaması beklenen Akbank, Aksa Akrilik Kimya, Aselsan, Brisa, Bim Birleşik Mağazalar, Çimsa, Ege Seramik, Ford Otomotiv, Kordsa, Koç Holding, Migros, Sabancı Holding, Şişe Cam, Türk Traktör, Vestel Elektronik, Yapı Kredi, Tüpraş, Logo Yazılım ve Türk Hava Yolları, ayrıca Coca Cola İçecek, Anadolu Efes ve Tat Gıda gibi gıda ve içecek şirket hisselerinin portföylere dahil edilmek üzere takip edilebileceğini söylüyor.

"ARÇELİK'TE 'AL' ÖNERİMİZİ KORUYORUZ"

3Ç22 finansallarını açıklayan Arçelik için Yapı Kredi Yatırım ise daha ziyade uzun vadeli beklentilere dayandırdığı 12 aylık 94,7 TL hedef fiyatla AL önerisini koruduğunu belirtiyor.

Arçelik'in 3Ç22 finansallarında 336 milyon TL net kar açıkladığını hatırlatan Yapı Kredi Yatırım araştırma departmanı; "Bu rakam yıllık bazda yüzde 48 daralırken bizim tahminimiz olan 345 milyon TL'ye paralel fakat piyasanın 390 milyon TL olan beklentisinin altında gerçekleşti" diyor. Yıllık bazda daralmanın hem faaliyet marjlarındaki düşüşten hem de ciddi miktarda artan finansal giderlerden kaynaklandığını belirterek şu yorumu yapıyor: "Şirket 3Ç22'de ertelenmiş vergi gelirinden kaynaklı olarak toplamda 264 milyon TL artı vergi bakiyesi yazdı. Bu artı vergi bakiyesi olmasa net kar bizim beklentimizin altında kalacaktı. Şirketin 3Ç22'deki faaliyet performansı ise genelde beklentilere paralel gerçekleşti. Satışlar 3Ç22'de 34,3 milyar TL olurken yıllık bazda yüzde 89 büyüdü ve çoğunlukla beklentilere paralel gerçekleşti. TL'de yıllık bazda ortalama değer kaybı ve ürünlerde gerçekleşen fiyat artışları düşünüldüğünde satış gelirlerindeki büyüme özellikle Türkiye'de ve Batı Avrupa'da görülen hacim daralmaları nedeniyle görece zayıf kaldı. Yurtiçi satışlar 10,1 milyar TL olurken yıllık bazda yüzde 88 arttı. Bu büyümede özellikle fiyat artışları ana etken konumundaydı. Yurtdışı satışları da kur etkisi ve fiyat artışları sayesinde yıllık bazda yüzde 89 büyüdü ve 24,1 milyar TL oldu. Öte yandan yurtdışı tarafta Batı Avrupa ve Asya-Pasifik bölgelerinde hacimler zayıf seyretti."

"FAVÖK BEKLENTİLERE PARALEL KALDI"

Yapı Kredi Yatırım araştırma departmanı yetkilileri, Arçelik'in 3Ç22'de FAVÖK marjının önceki çeyrekteki yüzde 7.2 gibi son derece düşük bir seviyeden özellikle Faaliyet Giderleri/Satışlar oranında bir miktar iyileşme sonucunda bu çeyrekte yüzde 8.5 düzeyine doğru yükseldiğine de dikkat çekiyor. Bu dönemde brüt kar marjında ise hammadde maliyetleri kaynaklı baskının ise devam ettiğini ve brüt kar marjının önceki çeyreğe göre 0,8 puan gerilediğine de vurgu yapıyor. FAVÖK marjında çeyreklik olarak yaşanan düzelmeye rağmen yıllık bazda ise 1,2 puan gerileme olduğunu ve FAVÖK marjının şirketin normal kabul edilebilecek seviyelerinin ise yaklaşık 2,0 puan altında kaldığını belirten yetkililer "FAVÖK 2,9 milyar TL olurken yıllık bazda yüzde 65 yükseldi ve genelde beklentilere paralel kaldı" diyor.

"YÜZDE 9 FAVÖK MARJI TAHMİNİMİZİ KORUYORUZ"

Arçelik'in 3Ç22'de net borcunun çeyreklik bazda 29,3 milyar TL'den 28,1 milyar TL'ye gerilediğini hatırlatan yetkililer "Net Borç/FAVÖK oranı da 3.3 seviyesinden 2.8'e indi. Net işletme sermayesi çeyreklik bazda bir miktar yükselirken net borçtaki düzelme yaratılan FAVÖK'ten kaynaklandı" yorumunu yapıyor

Şirket Yönetiminin 3Ç22 sonuçları sonrası 2022 için FAVÖK marjı beklentisini yüzde 10.0'dan yaklaşık yüzde 9.5'e indirdiğini de kaydederek "Marj beklentisinde özellikle maliyet tarafında devam eden baskı nedeniyle bir indirim bekliyorduk. Ancak 9A22 döneminde şirketin yüzde 8.7 FAVÖK marjına ulaştığı düşünülürse ve euro/dolar kurunun maliyetler üzerinde yarattığı baskının devam ettiği göz önüne alınırsa yeni beklentiyi de bir miktar iyimser olarak karşılıyoruz. Biz bu noktada daha muhafazakar olan yüzde 9 FAVÖK marjı tahminimizi koruyoruz" açıklamasını yapıyor.

Genel olarak zayıf bir görüntü çizmeye devam eden 3Ç22 sonuçlarının hisse üzerinde yakın dönemde olumsuz bir hava yaratabileceğini düşünen Yapı Kredi Yatırım araştırma departmanı, "Öte yandan hisse için daha ziyade uzun vadeli beklentilere dayandırdığımız 12 aylık 94,7 TL hedef fiyatla AL önerimizi koruyoruz" diyor.

"BİM'İN KARINDA ÖNEMLİ ARTIŞLAR BEKLENİYOR"

Arda COŞAR / Ahlatcı Yatırım Hazine Müdürü

BİM: Şirketin satış gelirleri 2. çeyrekte geçen sene aynı döneme göre yüzde 98 artarak 34 milyar 30 milyon, FAVÖK yüzde 82 artarak 1 milyar 516 milyon TL, net kar ise yüzde 131 artış ile 1 milyar 676 milyon TL olarak gerçekleşti.Yılın ilk 6 ayında ise kümüle olarak net kar yüzde 114 artarak 3 milyar 18 milyon TL olarak açıklandı. 2022 ikinci çeyrek kar rakamının beklentilerin hafif üzerinde olduğu söylenebilir.

Şirket ikinci çeyrekte 287 yeni mağaza ile mağaza sayısını büyütmüş ve 11 bin 65 adede ulaşmış. Mağaza sayısının artmasının yanı sıra mağaza başına satış yıllık yüzde 79.6 ve mağaza trafiğinde ise yüzde 14.4 yükseliş sağlanmıştır. Şirket hem mağaza sayısını hem de mağaza başı müşteri trafiğini artırarak büyüme gerçekleştirmiş. Öte yandan satışların yüzde 64'ünün şirketin kendi markalı ürünlerinden temin edildiği görülüyor. Bu bir önceki dönemde yüzde 60 seviyesindeydi. 2022 üçüncü çeyrek bilançosu henüz açıklanmadı. Ancak yüksek oranlı gıda enflasyonu gıda perakende sektöründe satış miktarının parasal bazda yükselmesi, dolayısı ile kar marjlarında azalma olsa bile şirket karlarında önemli artışlar oluşturması beklenmekte. Ayrıca artan fiyatlar tüketicide bütçe hassasiyetini ve dolayısı ile indirimli mağazalara yönelmesine sebep oluyor. Bu açıdan ülke çapında yaygınlığı sebebi ile bu durumdan en çok faydalanabilecek şirketlerden biri konumunda. File markası ile büyümesi, kendi markalı ürünlerin sattığı ürünler içinde payının artması ayrıca ekonomik dalgalanmalara kaşı defansif yapısı ile de ön plana çıkıyor. Şirket açısından en önemli risk ise kamu otoritesinin gıda sektörü ve gıda perakendeciliği ile ilgili olası yaptırımları. Şirket hisselerinde 180 TL hedef fiyatla yüzde 34 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

TÜRK TRAKTÖR: Türk Traktör'ün yılın ilk sekiz ayında traktör üretimi geçen sene aynı döneme göre yüzde 14 azalarak 26 bin 822 adet olarak gerçekleşti. Şirketin ihracat ve yurtiçi satışları yılın ilk sekiz ayında geçen sene aynı döneme göre yüzde 11 azalarak 27 bin 427 adet olarak açıklandı. Satışların yüzde 38'i ihracat olup, yurtiçinde pazar payı yüzde 44.3. Türk Traktör'ün satışlarında adet bazında görülen gerilemeye rağmen, yurtiçi traktör fiyatlarının seviyesi ve kur kaynaklı olarak ihracat gelirlerinin arttığı dikkat çekiyor. Bu kapsamda 2022 ilk dokuz ayda şirketin satış gelirleri yüzde 82 artarak 14 milyar 616 milyon TL, FAVÖK yüzde 86 artarak 2 milyar 223 milyon TL, net kar ise yüzde 94 artarak 1 milyar 612 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. Üçüncü çeyrek özelinde bakılınca ise geçen sene aynı döneme göre yüzde 178 oranında artışla 920 milyon TL seviyesinde FAVÖK ve yüzde 194 oranında yükselişle 653 milyon TL seviyesinde net kar görüldü. Satış ve kar rakamları piyasa beklentilerinin üzerinde. Fiyat etkisinin şirketin satış gelirlerini ve net karını artırmada ana etmen olduğu dikkat çekiyor. 2023 yılı beklentileri satışlar açısından daha yüksek. Aynı zamanda Eylül ayında Ziraat Bankası'nın traktör için destekleme kredisi faizini yüzde 6.3'e indirmesi, gelecek dönem satışlar için olumlu. Ayrıca şu anki cari fiyatlarla kıyaslandığından temettü yatırımcıları için cazip bir temettü verimi fırsatı sunuyor. Uzun dönemde bakıldığında ise tarım ürünleri fiyatlarındaki yükseliş, Türkiye traktör parkında yenilenme ihtiyacı, tarımsal destekler ve yurtdışı pazarda büyüme potansiyeli, şirketi cazip kılıyor. Şirketin hisse fiyatında son dönemde gördüğümüz yükselişe rağmen makul seviyede işlem gördüğünü düşünüyoruz. Türk Traktör hisselerinde 433 TL hedef fiyatla yüzde 23 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

ÇİMSA: Şirket yılın ikinci çeyreğinde satışlarını geçen sene aynı döneme göre yüzde 123 artırarak 2.240 milyon TL, FAVÖK miktarını yüzde 132 artışla 437 milyon TL olarak açıkladı. Yılın ilk altı ayında kümüle bakıldığında ise şirketin satışları geçen sene aynı döneme göre yüzde 119 artarak 3.595 milyon TL, şirketin FAVÖK miktarı yüzde 70 artarak 608 milyon TL olarak gerçekleşti. Özellikle artan hammadde ve enerji maliyetleri şirketin FAVÖK marjını kısmen baskılamış ve FAVÖK marjı yüzde 4.8 azalmıştır. Şirketin satışlarının yüzde 45'i yabancı para kaynaklıdır. Şirket beyaz çimento üretiminde yurtiçinde lider ve küresel bazda ilk üç içindedir. Beyaz çimento alanında yatırımları da devam etmektedir. Bununla beraber şirket temmuz ayında Kayseri ve Niğde üretim tesislerini Ankara öğütme tesisini yatırımlarda kullanmak üzere 110 milyon euro bedeli Türk lirası ile satmıştır. Şirketin varlık satışı yapması ve elde edilen kaynağı yeni yatırımlarda kullanacak olması, beyaz çimento alanındaki liderliği uzun dönem için dikkat çekicidir. Ayrıca yılın geri kalan çeyreklerinde kar artışlarına devam edeceğini düşünüyoruz. Bu durumda hissenin fiyat çarpanlarının daha makul seviyelere gelmesini ve şirketin hisse değerini desteklemesi beklenebilir. Çimsa hissesinin olası gerilemelerde portföylere eklenmek üzere takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

"BIST-100 HEDEFİMİZ 4.800"

Ata Yatırım, 12 aylık BIST-100 endeks hedefini 4.000'den 4.800'e yükselttiğini açıkladı. Hisse senedi portföyü oluştururken seçici olunması gerektiğini vurgulayan Ata Yatırım Araştırmadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş; bu kapsamda BİM, Coca Cola İçecek, Migros, Şişecam, Tav Hava Limanları, Tofaş Oto ve Turkcell'in, 'en beğenilen hisseler' listesinde yer aldığını belirtti.

12 aylık BIST-100 endeks hedefini 4.000'den 4.800'e yükselterek, bu hedefin mevcut endeks seviyesine göre 12 aylık dönemde yüzde 25 yukarı potansiyeli işaret ettiğini de vurgulayan ATA Yatırım Strateji Raporu'nda "1Y22'deki güçlü özel tüketim ve ihracat kaynaklı yüzde 7,5 GSYİH büyüme, tüm makro göstergelerin tek parlak yanı. Ancak küresel ekonomik yavaşlama Türkiye'yi de etkileyeceği için 2Y22 ve 2023'te bir yavaşlama kaçınılmaz görünüyor. Türk Lirası ise enerji fiyatlarıyla oluşan yüksek cari açık nedeniyle kırılgan durumda" yorumunu yaptı.

Hisse senetleriyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Ata Yatırım Araştırmadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş; "2022, Türk hisse senetleri için harika bir yıl oldu. Çünkü BIST-100, TL bazında yılın başından bu yana yüzde 109 artarken, piyasa, gelişmekte olan ülkeler endeksinin yüzde 93 üzerinde performans sağladı. 1Y22'de BIST-Bankacılık net kârı yıllık bazda yüzde 418, BIST-Sanayi net kârı ise yıllık yüzde 162 artarken, BIST-Bankalar endeksi, BIST-Sanayi endeksinin yüzde 40 üzerinde performans gösterdi" dedi.

2022 sonu TÜFE tahminlerinin yüzde 68 ve 2023 TÜFE tahminlerinin yüzde 30 seviyesinde olduğunu da aktaran Demirtaş, konu ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı "Makro risklerin yanı sıra enflasyon risklerini ve belirsizlikleri göz önüne aldığımızda 12 aylık yüzde 25 yukarı potansiyel, yeni girişler için uygun zaman olmayabilir. Son çeyrek belirsizliklerine ilişkin gelişmeler, daha düşük seviyelerden giriş fırsatı verebilir. Hisse senedi seçimlerinde seçici olunmalı. Yüksek enflasyonun ekonomi için en önemli risk unsuru olduğunu ve sıkı para politikasında sabırlı olunmadıkça enflasyonun tek haneye geri gelmesinin zaman alacağını düşünüyoruz."
Hisse portföyü oluştururken seçici olunması gerektiğinin de altını çizen Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti: "Önümüzdeki 12 aylık dönemde Türk hisse senetleri için ana temamız, enflasyonist ortamda güçlü ihracat potansiyelinin yanı sıra, iç pazarda güçlü bir konuma sahip şirketlere yatırımdır. Daha çok bilançosu güçlü, nakit akışı olan ve küresel yavaşlamaya karşı dirençli şirketlere odaklanıyoruz. 2022 yılında takibimizdeki şirketler için yüzde 192.7 kâr artışı beklerken, 2023 yılında yüzde 11.4 net kâr düşüşü bekliyoruz. 2022 için takibimizde olan banka dışı şirketler için yüzde 95.3, bankalar için yüzde 331.1 net kâr büyümesi öngörmekteyiz."

BEYAZ EŞYA SEKTÖRÜ İHRACATINI KORUDU

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), sektörün 2022'nin ilk dokuz ayında aldığı sonuçları değerlendirdi. Türkiye'nin önde gelen beyaz eşya ve küçük ev aletleri şirketlerini (Arçelik, Arzum, BSH, Dyson, Electrolux, Haier Europe, Miele, SEB, Silverline ve Vestel) temsil eden TÜRKBESD'in paylaştığı bilgilere göre 2022'de altı ana üründe beyaz eşya ihracatı, adet bazında 2021'in aynı dönemine göre korundu. TÜRKBESD'e üye firmaların Türkiye satışları ise bu dönemde yüzde 5 düştü.

TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, "Geçen yıl pandeminin etkisinin azalmasının ardından ertelenen taleplerin de satın almaya dönüşmesiyle yılın ilk dokuz ayında tüm ürün gruplarında iç satış ve ihracatta yüzde 23'lük bir artış gerçekleşmişti. 2022'nin ise tüm dünyadaki ekonomik gelişmelere bağlı olarak daha zor bir yıl olacağını öngörmüştük. Eylül ayında ihracatımızın, 2021'in Eylül ayı ile kıyaslandığında yüzde 4 arttığını, iç satışlarımızın ise aynı seviyelerde seyrettiğini görüyoruz. İç satışların ilk altı aydaki düşüşün ardından, Ağustos ve Eylül aylarındaki kampanyaların da etkisiyle geçen yılki seviyeyi yakaladığını gözlemliyoruz. İç pazarın, ihracat üzerindeki olumlu etkilerini de izliyoruz. Eylül ayında ihracatımızdaki artış da buna işaret ediyor. Ülkemizin lokomotif sektörlerinden olan beyaz eşya sektörünün, tüm olumsuzluklara rağmen yılın son çeyreğinde toplam satışlarını artıracağına inanıyorum" dedi.

Bu yılın ilk dokuz ayında TÜRKBESD üyesi firmalarının toplam satışlarının 25 milyon 378 bin 672 adet olduğunu söyleyen TÜRKBESD Başkanı Dinçer, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye dünya beyaz eşya üretiminin yüzde 7'sini karşılıyor ve beyaz eşyada dünyanın en büyük ikinci üreticisi konumunda. Dünyanın en büyük beyaz eşya ihracatçısı ülkeleri arasında pek çok ürün için ilk üçte yer alıyoruz. Sektörümüz 15 bin adet bayi, 3 bin 500 adet yetkili servisi, yan sanayisi ve tedarikçileri ile büyük bir ekosistemi temsil ediyor. Bu dönemde üretim tarafında, ihracatta rekabet gücümüzü etkileyebilecek gelişmelerle, Dijital Pasaport ve AB'nin Genel Veri Koruması Tüzüğü (GDPR) gibi sektörümüzü yakından ilgilendiren regülasyonları yakından takip ediyoruz"

YERLİ YATIRIMCILARIN PAY SENEDİ VARLIKLARI 1 TRİLYON LİRAYI AŞTI

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB), 2022 yılı Eylül ayı "Finansal Piyasa Özet" verilerini açıkladı. TSPB verilerine göre, yerli yatırımcıların pay senedi varlıkları 1 trilyon lirayı aşarak tarihi rekor seviyeye ulaştı. TSPB verileri, 2021 yılı sonunda 524.7 milyar lira olan yerli yatırımcıların pay senedi varlıklarının, dokuz ayda yüzde 97.4 artarak 2022 yılı Eylül ayı sonunda 1 trilyon 36 milyar liraya çıktığını ortaya koydu. TSPB'nin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) kaynaklarından derleyerek hazırladığı "Finansal Piyasa Özet" verilerine göre, yerli yatırımcıların pay senedi varlıkları, Eylül 2021- Eylül 2022 dönemini kapsayan bir yılda ise yüzde 157 büyüdü.

Yerli yatırımcıların pay senedi varlıklarındaki söz konusu büyüme, gerek yıllık (TÜFE yıllık yüzde 83.45) gerekse dokuz aylık (TÜFE dokuz aylık yüzde 52.40) enflasyonun üzerinde gerçekleşti. Başka bir ifadeyle TSPB verileri, gerek yıllık bazda gerekse bu yılın dokuz ayı itibariyle pay senetlerine yatırım yapan yerli yatırımcıların, tasarruflarının enflasyon karşısında korunduğunu gösterdi. Bu yıl Eylül sonu itibariyle 1 trilyon 36 milyar lira olan yerli yatırımcıların pay senedi varlıklarının, 498 milyar lirası kurumsal yatırımcılar ve tüzel kişilere, 537 milyar lirası ise bireysel yatırımcılara ait.

Öte yandan Borsa İstanbul pay senedi piyasasında, bakiyeli yatırımcı sayısı da artmaya devam ediyor. 2021 yılı sonunda 2 milyon 355 bin olan Borsa İstanbul pay senedi piyasasındaki bakiyeli yatırımcı sayısı, dokuz ayda 313 bin artarak, Eylül ayında 2 milyon 688 bine çıktı.

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği 2022 yılı Eylül ayı "Finansal Piyasa Özet" verilerine göre, geçen yılsonunda 7 trilyon 757 milyar lira olan yurtiçi yerleşiklerin (yerli yatırımcılar) finansal varlıkları, dokuz ayda yüzde 60.1 büyüyerek, bu yıl Eylül ayı sonu itibarıyla yaklaşık 12 trilyon 420 milyar liraya yükseldi. Eylül 2021 ve Eylül 2022'yi kapsayan bir yıllık dönemde ise yerli yatırımcıların finansal varlıkları yüzde 103.5 büyüdü.

TSPB verilerine göre, bu yılın dokuz ayında yerli yatırımcıların finansal varlıklarında en yüksek oranlı büyüme, pay senetlerinin yanı sıra TL mevduatlarda yaşandı. Kur Korumalı Mevduat uygulamasının etkisiyle bu yılın başından itibaren yerli yatırımcıların TL mevduatları, istikrarlı bir şekilde büyüdü. 2021 yılı sonunda 1 trilyon 829 milyar lira olan yerli yatırımcıların TL mevduatlarındaki varlıkları, dokuz ayda yüzde 97.5 artarak Eylül 2022 sonunda 3 trilyon 613 milyar liraya çıktı. TSPB verilerine göre, geçen yılsonunda 682.8 milyar lira olan yurtdışı yerleşiklerin (yabancı yatırımcı) finansal varlıkları ise dokuz ayda yüzde 41.7 artarak bu yıl Eylül ayı sonu itibariyle 967.9 milyar liraya çıktı.

ALİAĞA BİSKÜVİLİK BUĞDAYI, ÜLKER ÜRÜNLERİYLE BULUŞTU

Ülker'in sürdürülebilir hammadde tedariki için, bisküvilik un üretimine uygun buğday türü geliştirmek amacıyla 2007 yılında Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü'yle başlattığı "Aliağa Bisküvilik Buğday" projesinde yeni bir aşamaya geçildi.

Geçen yıl Ankara, Konya, Çankırı, Kırıkkale, Kırşehir, Yozgat, Kayseri, Eskişehir, Tekirdağ ve Çorum olmak üzere 10 ildeki 80 bin dekar arazide ekilen buğdaylar, bu yıl hasadın ardından Ülker Ankara Un fabrikasında toplandı. Buğdaylar Ülker'in Pötibör, Halley, Çizi, Çubuk Kraker, Dokuz Kat Tat, O'lala, Dankek gibi ürünlerinin tariflerine girmek üzere hazırlandı. İlk kez Ekim ayı itibarıyla Aliağa Bisküvilik Buğdayı'nın içinde yer aldığı ürünler raflarda yerini almaya başladı.

İklim değişikliği ve beraberinde getirdiği su stresi gibi çevresel sorunların, küresel gıda sistemlerinin üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çeken Ülker CEO'su Mete Buyurgan, "Bu nedenle iklim değişikliğine dayanıklı sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak büyük önem taşıyor" dedi.

Buyurgan, yerli üretimi ve sürdürülebilir hammadde tedarikini desteklemek için büyük önem taşıyan Aliağa Bisküvilik Buğday Projesi'yle ilgili şu bilgileri aktardı: "Buğday, bizim önemli hammaddelerimizin başında geliyor. Yıllık ortalama 280 bin ton buğday alıyoruz. Sürdürülebilir hammadde tedariki ve yüksek kalitede üretim için ideal buğday çeşidi geliştirmek amacıyla 2007 yılında Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü'yle ortaklaşa hayata geçirdiğimiz, ilk hasadını 2020 yılında gerçekleştirdiğimiz Aliağa Bisküvilik Buğday projesinde tohum yaygınlaştırma çalışmalarımız devam ediyor. Bu seneki hasadın sonunda da buğdayımızı ürünlerimizle ilk kez buluşturmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz Sonuna yaklaştığımız yeni ekim döneminde de Ankara, Konya, Çankırı, Kırıkkale, Yozgat, Çorum, Eskişehir, Kayseri, Kırşehir illerinde yaklaşık 120 bin dekar alanda buğdayımız ekiliyor."

Buyurgan, buğdayın faydalarıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

"Mevcut buğday türlerine göre sulak arazide dekar başına yüzde 17-20, kurak arazide yüzde 35-40 arası, ortalamanın üzerinde verim sağlıyor. Çiftçilerin bu sayede minimum yüzde 20 gelir artışı yaşamaları bekleniyor. Aliağa Bisküvilik Buğdayı'nın kurak arazilerde mevcut buğday türlerine kıyasla daha verimli olmasının bir diğer avantajı da daha az suya ihtiyacı olması. Yüksek kalite standartlarında bir bisküvilik buğday türüyle üretim güvence altına alınabilecek. Ayrıca çiftçilerimiz de Aliağa Bisküvilik Buğdayı'nın verimliliğinin kendilerini son derece mutlu ettiğini söylüyor. Buğdayın yüksek kaliteli sapından hayvancılıkta da yararlanılabiliyor."

Öte yandan yeni bisküvilik buğday çeşitleri elde etmek için Enstitü'yle birlikte 'Bisküvilik Buğday Geliştirme Programı'nı hayata geçirdiklerini hatırlatan Buyurgan, "Bu program kapsamında geliştireceğimiz yeni çeşitler sayesinde çiftçilerimize yaşadıkları bölgenin iklim ve toprak yapısına uygun, verimli ve kaliteli tohum çeşitleri arasında seçim yapma imkânı sunacağız. Böylece bisküvilik buğdayların daha geniş bir coğrafyada yüksek verimli ve kaliteli olarak üretim devamlılığı sağlanacak" dedi.

Özel sektör-kamu iş birliğinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü çatısında yer alan Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nün Müdürü Dr. Fatih Özdemir, Ülker'le birlikte hayata geçirilen Aliağa Bisküvilik Buğday projesinde elde edilen sonuçların gelecek adına son derece ümit verici olduğunu belirtti.

BORSA ŞİRKETLERİNDE NELER OLDU?

ÖZAK GYO: Özak GYO, Bodrum Ortakent'te yapılacak bir gelir paylaşımı projesi için Emlak Konut ihalesine katıldı. Söz konusu arsa, 179 bin metrekare alana ve 600 milyon TL ekspertiz değere sahip.

DAP GAYRİMENKUL GELİŞTİRME: DAP Gayrimenkul yüzde 51 pay sahibi olduğu ortak girişim, Bodrum Ortakent'te yapılacak bir gelir paylaşımı projesi için Emlak Konut ihalesine katıldığını bildirdi.

GİRİŞİM ELEKTRİK SANAYİ: Girişim Elektrik, ADM Elektrik Dağıtım tarafından açılan ihalede 22,6 milyon TL tutarında iş aldığını bildirdi. Tutar, şirketin 2021 yılı hasılatının yaklaşık yüzde 2'sine karşılık geliyor.

PASİFİK GYO: Pasifik GYO Bodrum Ortakent'te yapılacak bir gelir paylaşımı projesi için Emlak Konut ihalesine katıldığını bildirdi.

SAY YENİLENEBİLİR ENERJİ: Say Yenilenebilir Enerji, Enercon'un açtığı ihalede 0,6 milyon euro tutarında iş aldığını bildirdi. Tutar, şirketin 2021 yılı hasılatının yaklaşık yüzde 3'üne karşılık geliyor.

TÜMOSAN MOTOR VE TRAKTÖR SANAYİ: Tümosan Motor ve Traktör, Milli Savunma Bakanlığı ile Çekici Vasıta (Katır) Tahrik Sistemi Değişimi Tedarikine yönelik sözleşme imzalandığını bildirdi.

ALKİM KAĞIT: Alkim Kağıt sermayesi geçen hafta 52,5 milyon TL'den yüzde 250 oranında bedelsiz olarak 131,25 milyon TL artışla 183,75 milyon TL'ye yükseltildi.

AYDEM YENİLENEBİLİR ENERJİ: Aydem Enerji, piyasada işlem gören 800 bin dolar nominal değerli Eurobondu 607 bin dolar bedelle aldığını bildirdi.

SÖKTAŞ TEKSTİL SANAYİ: Söktaş sermayesinin 153,8 milyon TL'den yüzde 50,7 oranında bedelsiz olarak 78 milyon TL ve yüzde 44,3 oranında bedelli olarak 68,2 milyon TL artışla 300 milyon TL'ye yükseltilmesine karar verildi.

KONTROLMATİK: Kontrolmatik şirket ortaklarından Sami Aslanhan ve Ömer Ünsalan'ın kurumsal yatırımcılara yapmış oldukları pay satış işlemlerinden elde edilen tutarın 500.000.000 TL'sinin, şirketin teknoloji odaklı büyüme planları, iştiraklerin sermaye ihtiyacı, işletme sermayesinin güçlendirilmesi ve yatırım projelerinin finansmanında kullanılacağı ve bu amaçla Kontrolmatik'e faizsiz borç olarak verildiğini bildirdi. Projeler: 1-Pomega Enerji Depolama Teknolojileri A.Ş.'nin kapasite artışı, 2-Amerika'da teşvik başvurusu yapılan 2+1 GWh kapasiteli LFP batarya hücresi projesi, 3-IoT (Controlix) departmanın şirketleştirilmesi ve seri üretim hattının kurulması.

MİA TEKNOLOJİ: Mia Teknoloji ile Katar menşeili AVEY arasında sağlık alanında yapay zeka destekli erken kişisel hastalık teşhisi ve MIA-MED HBYS sistemi entegrasyonuna ilişkin olarak ortak projeler geliştirilmesi adına iş birliği sözleşmesi imzalandığı bildirildi.

SUWEN TEKSTİL SANAYİ: Suwen Tekstil, Ürdün'de faaliyete geçmek üzere münhasır bayilik sözleşmesi imzalandığını ve 2023-2027 döneminde beş mağaza açılmasının planlandığını bildirdi.

FORD OTOMOTİV: Ford Otomotiv, hisse başına 5,7 TL (Net: 5,13 TL) temettü ödeme teklifini 28 Kasım'daki olağanüstü genel kurul toplantısında görüşecek. Kabul edilmesi durumunda, toplamda 2 milyar TL ödenecek. Temettü verimi, bu son ödeme için yüzde 1,16 (Net: yüzde 1.4). Şirketin Mart ayında hisse başına 13,00 TL brüt temettü dağıttığı da dikkate alındığında bu yıl için Ford Otomotiv'in sağladığı toplam temettü verimi yüzde 6.3 olarak hesaplanıyor.

BİZE ULAŞIN