PARA BORSA/ İDİL TARAKLI Borsa İstanbul'da 2021 Ekim ayında başlayan yükseliş eğilimi, önceki hafta tarihi seviyelerine ulaştı. Yükselişin yanı sıra artan enflasyon rakamlarının da etkisiyle hisse senedi piyasası, yatırımcılar için cazibe merkezi haline geldi. Yükseliş trendinin devam edeceğini öngören analistler ise her ne kadar her dönemde pozisyon açılabileceğini söylese de yatırımcıları uyarıyor. (Birinci Bölüm)
Yükselen piyasada hisse seçerken çok daha dikkatli olunması gerektiğini belirten uzmanlar, mevcut seviyelerde kademeli pozisyon biriktirme amaçlı alımların uygun olabileceğini söylüyor. Bir hisse senedinin önünde daha ne kadar yükseliş potansiyeli olduğunu, değerlemeleri inceleyerek görmenin mümkün olduğunu da belirten analistler, finansal okuryazarlığın yanı sıra profesyonel destek almanın altını çiziyor. Endeksin daha da yukarıları görebileceğini öngören uzmanlar; BIST-100'un 3.000 hareketi içerisinde olabileceğine dair teknik sinyallerin oluşmasının da tahminleri desteklediğini belirtiyor. Bu noktada yükselme potansiyelini hala koruyan 27 hisseye dikkat çekerek, alıma uygun seviyelerin tespit edilerek bu hisselerin portföylere dahil edilebileceğini söylüyorlar.
"BIST-100; 3.500-4.000 SEVİYELERİNE ULAŞABİLİR"
Yatırım Finansman Strateji ve Yatırım Danışmanlığı Müdürü Serhan Yenigün; Borsa İstanbul'da artan volatiliteye karşın devam eden yükselişin uzun süreli bir rallinin yakın dönemde bir miktar ivme kazanan ufak bir parçası olduğunu düşünüyor. 2021 yılının Eylül ayından itibaren döviz kurlarında başlayan yükseliş ve artış eğilimine giren enflasyon nedeniyle şirketlerin cirolarında ve buna bağlı olarak nakit akımları üzerinden hesaplanan geleceğe dair değerlemelerinde yüksek oranlı yukarı revizyon ihtiyacının hala devam ettiğini hatırlatıyor. Borsa'daki rallinin ise bu temel değerleme etkisinin yatırımcılar tarafından zamana yayılan bir fiyatlama sürecinden ibaret olduğunu söylüyor. Yenigün; 1990'lı yıllarda benzerlerini birkaç kere gördüğümüz bu fiyatlama dinamiğinin şirketlerin gelecek döneme dair çarpanlarında tarihi ortalamalarına ulaşılana kadar en az bir yıl daha devam edeceğini öngörüyor. Ve bu dönemde BIST-100 endeksinin 3.500-4.000 bölgesine ulaşabileceğini öngörüyor.
"HER DÖNEM POZİSYON AÇILABİLİR"
Yenigün; risk profili hisse senedi taşımaya uygun olan herkesin uygun giriş seviyesi aramak gibi bir maceraya girmeden, her dönem pozisyon açabileceğini ve bir portföy oluşturabileceğini de söylüyor. Ancak bu noktada teknik analiz yöntemleri, kırılım noktaları ve fiyatların ivme kazanma potansiyeline dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatıyor. Bu açıdan BIST-100 endeksinde yakın zamanda aşılan 2.560 direnci üzerinde yüklü bir alım yapılabileceğini hatırlatarak "Bu fırsatı kaçıran yatırımcılar için mevcut seviyelerde kademeli pozisyon biriktirme amaçlı alımlar uygun olabilir" diyor.
Bir hisse senedinin önünde daha ne kadar yükseliş potansiyeli olduğunu, değerlemeleri inceleyerek görmenin mümkün olduğunu da belirten Yenigün, "Nitekim aracı kurumların bünyesinde çok değerli analistler bulunuyor. Bu analistler düzenli olarak şirketlerin finansal ve operasyonel performanslarını ölçerek hedef değerlerini revize ediyor. Ancak piyasaların hızlı hareket ettiği dönemlerde, analist güncellemeleri bir miktar geriden gelebilir. Böyle zamanlarda şirket hisselerine yönelen para girişi, teknik trendlerin korunup korunmadığı, ortalamalara göre fiyatın konumu ve takas analizleri gibi farklı inceleme yöntemleri kullanılarak şirkete yönelik yatırımcı iştahının sürüp sürmeyeceğine dair tahminlerde bulunulabilir" açıklamasını yapıyor.
"EN SIK KULLANILAN RASYOLAR"
Yükselen piyasada şirketlerin değerleri hakkında hızlıca fikir sahibi olmak ya da benzer alanda faaliyet gösteren şirketleri birbirleriyle kıyaslamanın önemini de vurgulayan Yenigün, şu bilgileri aktarıyor: "Bu kapsamda en sık kullanılan finansal rasyolar F/K (fiyat/kazanç), F/DD (fiyat/defter değeri) ve FD/FAVÖK (firma değeri/faiz amortisman vergi öncesi kar) rasyolarıdır. F/K; bir şirketin beklenen yıllık karının kaç katından işlem gördüğünü, FD/DD; şirketin piyasa değerinin özsermayesine olan oranını, FD/FAVÖK ise kapsayıcı bir şekilde şirketin borçlarıyla beraber hesaplanan değerinin operasyonel karlılığına olan oranını verir. Bunlar dışında özsermaye karlılığı, faaliyet giderlerinin net satışlara oranı, brüt kar marjı, FAVÖK marjı, net kar marjı gibi sıklıkla kullanılan ve basit formülleri olan finansal rasyolar da kullanılabilir"
Yenigün; Ereğli Demir Çelik, Kardemir, Tüpraş, Aksa Enerji, Şişe Cam, Vestel Beyaz Eşya, Tekfen Holding, Migros, Yapı Kredi, Akbank, Türk Traktör, Emlak Konut GYO, Koza Altın İşletmeleri, MLP Sağlık Hizmetleri ve Türk Telekom hisselerinin yükselme potansiyelini hala koruduğunu ve alıma uygun seviyelerin tespit edilerek portföylere dahil edilebileceğini söylüyor.
"TEKNİK SİNYALLER YÜKSELİŞİ DESTEKLİYOR"
Borsada yeniden yukarı yönlü hareketleri izlediğimiz bir ortam oluştuğunu belirten NoorCM Araştırma Uzmanı Enis Şenol, aslında Ekim 2021'den bu yana önemli bir yükseliş hareketi içinde olduğumuza dikkat çekiyor. Dönem dönem dinlenmeler ve düzeltmeler yaşadığımızı hatırlatarak; içinde bulunduğumuz yükseliş ortamının da yine bir düzeltme hareketinden sonra başladığını söylüyor. Yükseliş hareketinin devam etme ihtimalinin, devam etmeme ihtimaline göre hayli yükseldiğinin de altını çizen Enis Şenol, "Endeksin daha da yukarıları görebileceğini düşünüyorum . BIST-100'un 3000 hareketi içerisinde olabileceğine dair teknik sinyallerin de oluşması tahminleri destekliyor" diyor.
Ancak borsa nasıl olsa yükseliyor diye "herhangi" bir hisseyi almanın kesinlikle doğru olmadığının da altını çizen Şenol, "Yükseliş potansiyeli mevcut, temeli sağlam ve teknik olarak hareket sinyali oluşmuş hisseleri almak, çok daha doğru bir yol olacaktır. Genel itibariyle borsanın iyi olduğu dönemlerde hisseler dirençleri kolay geçmeye meyillidirler ve tüm hisseler bu pozitif ortama eşlik ederek yükselebilir. Fakat uzun süredir yatay veya negatif seyreden hisselerin aynı görünümlerini koruyabileceği de unutulmamalı. Borsanın yükselişine eşlik etmeyebilir ve hisse için arka planda temel durumu etkileyecek faktörler olabilir" açıklamasını yapıyor.
"TEMEL VE TEKNİK ANALİZDEN FAYDALANILABİLİR"
Bir hissenin ne kadar yükselme potansiyeline sahip olduğunu belirlemek için hem temel hem de teknik analizden faydalanılabileceğini de hatırlatan Şenol; ancak ralli zamanları özellikle teknik gerekçelerin bir miktar ağır bastığını söylüyor. Teknik olarak yükseliş hareketi içinde bir hissenin daha çok yükselme ihtimali bulunduğunu da dile getirerek "Yani grafiği incelediğinizde; eğer bir hisse, anlamlı bir bölgeden yükseliş hareketi başlattıysa sonraki hareketlerinin de yükselişle devam etme ihtimali çok daha fazladır. Aynı şekilde grafik anlamlı bir bölgeden düşüş hareketi başlatmış ise düşme ihtimali çok daha yüksek sayılabilir" yorumunu yapıyor.
Hissenin bir trend içinde hareket etmesinin önemini de vurgulayan Şenol; hissenin yükseliş potansiyelini belirleme konusunda da şunları söylüyor: "Öncelikle hisse bir trend içerisinde mi hareket ediyor, bu durum incelenmeli. Çünkü bu trendin görünümüne göre potansiyel saptanabilir. Temel anlamda ise F/K, PD/DD gibi rasyolar ve bunların sektör ile tarihsel ortalamaları hisse için potansiyel belirleyici faktörlerden olabilir. Yine bir şirketin geleceğe yönelik 'hisse başı kar' tahminleri de potansiyel belirleme açısından önemli olabilir."
Şenol; Şişe Cam, Karsan, Petkim, Akbank, Yapı Kredi, Tüpraş, BİM, TAV Havalimanları, İş Bankası, Sabancı Holding, Ford Otomotiv, Alkim Kimya, Türkiye Sigorta, Odaş Elektrik ve Çimsa hisselerinin yükselme potansiyelini hala koruduğunu ve alıma uygun seviyelerin tespit edilerek portföylere dahil edilebileceğini söylüyor.
YÜKSELEN PİYASADA HİSSE SEÇERKEN DİKKAT!
Piyasada beklenmeyen negatif bir gelişmede dahi şirket hissesini en azından orta vadede taşıyabilmenin önemli olduğunu hatırlatan NoorCM Araştırma Uzmanı Enis Şenol; bu kapsamda yatırımcıların yükselen piyasalarda hisse seçerken aşağıdaki başlıklara dikkat etmelerini öneriyor;
*İlk dikkat edilmesi gereken unsur, şirketin temeli olmalı.
*Endeksteki yükselişe eşlik etmiş hisseleri seçmek önemlidir. Çünkü bu durumun aksi yaşandığı takdirde hissede henüz bilinmeyen bir durum olabilir ve hisse yükseliş hareketine dahil olmayabilir.
*Özellikle yükselen piyasalarda çok fazla hisse değiştirmenin para kayıplarına yol açabileceği unutulmamalı. Diğer bir deyişle sürekli bir hisseden diğerine hareket etmek ve bir hissede bekleyememek, ralli zamanlarında kazançları azaltan en önemli unsurudur.
*Elbette hikayesi olan ve enflasyona yenilme ihtimali daha düşük sektör ve hisseleri seçmek daha uygun olacaktır.
"HİSSE SENEDİ PİYASALARI RİSKLİDİR"
Hisse senedi piyasalarında, yüksek volatiliteye (fiyat oynaklığına) maruz kalınabileceğini dolayısıyla da riskli piyasalar olduğunu hatırlatan Yatırım Finansman Strateji ve Yatırım Danışmanlığı Müdürü Serhan Yenigün; özellikle yükselen piyasalarda çok daha dikkatli olmak gerektiğini söylüyor ve yatırımcılara şu önerilerde bulunuyor;
*Yatırımcılar öncelikle kendi risk profillerini doğru belirlemeli. Diğer bir deyişle işler yolunda gitmez ve portföylerinde bir kayıp oluşursa bunu ne ölçüde tolere edebileceğini önceden ölçmeli.
*Hisse riski almaya uygun yatırımcılar; en iyi bildikleri iş alanlarında faaliyet gösteren şirketleri incelemeli.
*Yukardaki tanımda bir sektör belirleyemeyenler, analist raporlarından faydalanmalı.
*Yüksek enflasyon ve zayıf TL dönemlerinde; ürün ve hizmetlerini dövizle fiyatlayan (ya da dövize endeksli olarak fiyatlama yapabilen) ve enflasyon artışını tarifelerine yansıtabilen şirketlerin tercih edilmesi akılcı olacaktır.
*Büyümenin hız kestiği dönemlerde, tüketici tercihlerinde yüksek dalgalanma göstermeyen sektör hisseleri, büyümenin güçlü olduğu dönemlerde ise yüksek kaldıraç kullanan ve hızlı ciro artışı yakalayabilen şirketler tercih edilmeli.
*Mevcut konjonktür coğrafi olarak faaliyetlerini yurt dışına yayan, gelir-gider dengesi açısından gelirlerinde döviz, giderlerinde TL ağırlığı yüksek şirketlerin uygun fırsatlar sunacağı da göz önünde bulundurulmalı.
*Bu tür nitelikli finansal bilgilere erişemeyen ya da kendi analizlerini yapabilecek yeterlilikte finansal okuryazarlığı olmayan yatırımcılar ise analist raporlarını inceleyerek mutlaka yatırım danışmanlığı hizmeti almalı.
"KARDEMİR BIST-100 ENDEKSİNİN ÜZERİNDE POTANSİYEL SUNUYOR"
Serhan YENİGÜN / Yatırım Finansman Strateji ve Yatırım Danışmanlığı Müdürü
KARDEMİR: Kardemir'in ton başına FAVÖK performansında ve operasyonel karlılığında yaşanan iyileşme, şirketin nakit yapısını ve temettü potansiyelini destekliyor. 2021 yılının tamamında 3,8 milyar TL net kâr elde eden şirketin 2022'nin sadece ilk çeyreğinde 1,2 milyar TL net kâr elde etmesi, yılın tamamında güçlü büyümenin süreceğine işaret ediyor. Özellikle son bir yılda şirketin hem TL hem de dolar bazında gelirlerinde artış görülmesi, marjlarında toparlanma ve güçlü karlılık büyümesiyle hisse başına kârında da belirgin bir artış yaşanması dikkat çekiyor. Şirketin net borç pozisyonundan net nakit pozisyonuna geçtiği ve yüzde 15-20 arasında temettü verimi sağlayabilecek potansiyele ulaştığı görülüyor. Kardemir'in değerleme bazında da BIST-100 endeksinin üzerinde cazip bir potansiyel sunduğunu düşünüyoruz. Şirket hisselerinde yüzde 39 yükseliş potansiyeliyle 20 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
KOZA ALTIN: Şirketin cari rezervleri üzerinden hesapladığımız değerlememize göre cazip iskontosu bulunuyor. Altın fiyatlarındaki potansiyel artıştan da ayrıca destek bulmasını bekliyoruz. Rezervlerde yükselişe yönelik beklentiler de olumlu yansıyacaktır. Değerleme çarpanları cazip seviyelerde devam eden şirketin, temettü veya olası bir stratejik ortaklık ya da satışa konu olabilmesinin önünü açan yasal düzenlemelerin de şirketi ayrıca desteklemesini bekliyoruz. Bu anlamda kısa vadeli katalistler görebileceğimiz Koza Altın'ın finansal performansına baktığımızda da 2018'den bu yana gelirlerinde düzenli bir artış eğilimiyle beraber brüt kâr ve net kâr büyümesinin de güçlendiğini, FAVÖK tarafının ise görece daha düşük ivmeyle de olsa yine güçlü kaldığını görüyoruz. Şirketin yüksek yüzdelerde istikrarlı şekilde devam eden marjları da oldukça cazip konumda. Hisse başına kârlılıkta son iki yılda iki katın üzerinde artış görülmesi de pozitif. Koza Altın için değerlememizi gözden geçirdiğimizden bir hedef fiyat paylaşamıyoruz, ancak revize hedef fiyatın yüksek bir getiri potansiyeli sunacağını düşünüyoruz. Şirket için Mayıs ayı içinde paylaşılan analist hedeflerinde 230-250 TL civarı ile yüzde 25'in üzerinde potansiyel görüldüğünü belirtelim.
EMLAK KONUT GYO: Yüksek konut fiyatları ve emlak yatırımlarına dair devam eden iştahı, şirket hisseleri için destekleyici buluyoruz. Konut kredilerine yönelik teşviklerin artması ve kredi maliyetlerinin rahatlaması, sektör ve şirket için önemli bir katalist sunuyor. 2022 ilk çeyrek sonuçlarına baktığımızda, yıllık yüzde 200'leri aşan karlılık büyümeleri ve çeyreksel bazda da yine güçlü artışlar çok dikkat çekiciydi. Emlak Konut GYO'nun yıl genelinde de bu güçlü büyüme ivmesini hem satış adetleri hem de satış gelirleri açısından sürdüreceğini, bu açıdan da emlak yatırımları yapmak isteyen yatırımcılar için de uygun bir alternatif sunacağını düşünüyorum. Emlak Konut GYO hisselerinde 12 aylık hedef fiyatımız 3,50 TL olup yüzde 31 yükseliş potansiyel sunuyor.