ALEV RİGEL/ İnsanın kanını donduran bir rakam. Dünyada yüz milyonlarca insan açlıktan kırılırken veya yetersiz beslenirken, bir milyar öğün yemeğin çöpe gitmesi akıl almaz bir gerçeklik. Birleşmiş Milletler raporuna göre, her gün 800 milyon ile bir milyar arası insan gece yatağına aç giriyor.
Buna karşılık dünya geçen yıl, 1.05 milyar ton yiyeceği tüketemeden israf etti. Evlerde yapılan israf, restoranların çöpe atılan yemekleri, perakende yiyecek sektörünün israfı, toptancıların kötü planlamadan kaynaklanan atıkları, bazı ülkelerde fiyatların düşmesini önlemek için hallerde sapasağlam ürünlerin kasten çöpe atılması, dağıtımdaki aksaklıklar, bu dengesizliği daha da körüklüyor.
Üretilen yiyecek maddelerinin yüzde 13'ü, tarladan çatalımıza/kaşığımıza gelene kadar kaybediliyor. Bu oran düşükmüş gibi görünse de gerçek aslında bambaşka. Üretim aşamalarındaki aksaklıklarla, israf yüzde 33'ü buluyor. Dünya nüfusunun üçte biri güvensiz yiyecek maddeleriyle doymaya çalışıyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı UNEP (United Nations Environment Programme) Direktörü Inger Andersen, iklim değişikliğinin ya da iklim krizinin hem üretimde hem dağıtımda aksaklıklara neden olduğunu belirtiyor. Andersen, şunları söylüyor: "Yiyecek israfı, küresel bir trajedi. Bu yüzden milyonlarca insan aç kalıyor, yetersiz beslenme eksikliği nedeniyle hasta oluyor, bünyesi zayıfladığından uzun bir yaşam süremiyor. Yiyecek kaybını iki ayrı şekilde düşünebiliriz. Birincisi, sebzeler ve et ürünleri, buzdolaplarında saklanmadığı için mutfağımıza bile gelemeden çürüyor, bozuluyor ve daha tüketime sunulmadan çöpe gidiyor. İkincisi, işlenen, hazırlanan, pişirilen ürünler, zamanında tüketilemediği için atılıyor. Evlerdeki yiyecek atığı, 640 milyon metrik tonu geçti. Bu da, israfın yüzde 60'ına yakın bir oran. Restoran, market gibi yerlerde israf yüzde 28, perakende satışlarda yüzde 12.
Konuyu daha iyi açıklamak için kişi başına yapılan israfın, yılda 79 kilo olduğunu söyleyebiliriz. Oysa orta gelirli ülke insanlarında israf, kişi başı sadece 7 kilo."
21 ülke, yiyecek israfında önde geliyor. Yiyecek kaybı ve israfında başı çeken bu ülkeler, aynı zamanda dünyamızın ısınmasına neden olan emisyonlarda yüzde 8-10 oranlarında pay sahibi. Her gün göklerde yüzlerce uçağın uçtuğunu düşünürsek, bunların da havanın kirlenmesinde önemli paya sahip olduğunu tahmin etmek zor değil. Buna rağmen, yiyecek israfıyla dünyaya yaptığımız kötülük, havacılık sektörünün havayı kirletme oranlarını beş kat aşıyor.
Sorun, bu kadarla da bitmiyor. Bozulan yiyeceklerin atıldığı devasa çöplük alanlarında çözünme sırasında metan gazı ortaya çıkıyor. Metan öyle bir gaz ki, dünyanın ısınmasından sorumlu tuttuğumuz karbondioksitten 80 kez daha fazla havayı kirletme ve ısıtma gücüne sahip. Oysa dünyamız bu kadar dirençli değil.
Gıdayı Sev, İsraftan Nefret Et
* Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı FAO (Food and Agriculture Organisation), gıda kaybını ve gıdanın israf edilmesini şöyle açıklar: Gıda kaybı, satış seviyesine gelmeden önceki tarımsal etkinlik, dağıtım, depolama ve bu zincirde öngörülemeyen kayıplardır. Satış aşamasını kapsamaz. Gıda israfı ise, gıdanın perakende olarak satışından tüketim seviyesine kadar olan kayıplardır.
* Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sırasında gıdayı israf etmeden değerlendirmek, her zamankinden daha önemliydi. O yıllarda (1914-1918 ve 1939-1945), savaşa girsin/girmesin her ülkede tasarruf tavsiyeleri veriliyordu: Bilinçli alın / Yakmadan dikkatlice pişirin / Daha az buğday ve et kullanın / Yerel pazarlardan satın alın / Yeteri kadar tüketin / Kalanları da değerlendirin / Savaş günleri ve kış şartları için tasarruf etmeye çalışın.
* 2022 yılında BM Biyoçeşitlilik Konferansı'nda 2030 yılına kadar gıdalardan yüzde 50 oranında tasarruf edilmesi konusunda karar alındı. Ama bu karara kaç ülke uydu acaba?
* Gıdanın çöpe atılmasını önlemek için bazı yöntemlere başvurulur. Birincisi, "gıda bankaları"dır. Zenginler bu kurumlara yiyecek bırakır. İhtiyacı olanlar da alır. "Too Good to Go", "Olio" ve "Foodsharing" gibi cep telefonu uygulamaları sayesinde marketler, satılmayan ürünlerini on-line olarak ihtiyaç sahiplerine bildirir. Özellikle Avrupa, Kuzey Amerika ve Güneydoğu Asya'da görülen bu uygulamalar sayesinde çöpe giden gıda miktarı minimuma indirilmiştir.
* Gıda maddelerinin üzerinde yazan "son kullanma tarihleri" güvenilir değildir. En güvenilir olanı, bu ibarenin yazıldığı, ısıya duyarlı mürekkeptir. Mürekkep renk değiştirdiğinde, gıdanın son kullanma zamanı gelmiş demektir. Bu mürekkep, 1970'lerde kullanılmaya başlanmıştır. Aradan 50 yıl geçmiş olmasına rağmen, bugün hala yaygın olmadığını görüyoruz. İlk kez hangi ürünlerde kullanıldı dersiniz? Oyuncaklarda.
* İngilizlerin 2007'de başlattığı "Gıdayı Sev, İsraftan Nefret Et" kampanyası oldukça etkili olmuştur. Bu sayede ülkede iki milyon hanede gıda israfı azalmıştır. Bu, 137 bin ton gıdanın çöpe gitmesinin engellenmesi ve 300 milyon sterlin para tasarruf edilmesi anlamına gelmektedir. Bugün Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada da bu kampanyayı yürütmektedir.
* Brezilya'nın güneyindeki Curitiba kentinde, "Cambio Verde" (Yeşil Değişim) adlı bir kampanya başarıyla yürütülmektedir. Bu kampanyada çiftçi, ürettiği ürünü, fiyatı düşük olduğu gerekçesiyle çöpe atamaz. Bu ürünler, cam ve metal eşyaları yeniden dönüşüm merkezlerine getiren halka bedava verilmektedir. Böylece bir taşla iki kuş vurulmaktadır.
* Bazı ülkeler, 19'uncu yüzyıl sonlarından itibaren yiyecek atıklarını toplamış, kızgın buharla sterilize etmiş ve hayvan yemi olarak çiftliklere vermiştir. Biz, çöpe çöp deriz. Ama Batı'da çöpün değişik anlamları vardır. "Garbage", mutfak artıklarıdır. "Trash" ise kırık mobilya, eski lastik, çöpe gidecek ev eşyası ve eski elbiselerdir.
* Çin Bilimler Akademisi, ülkede 18-20 milyon ton yiyeceğin atıldığını hesaplamıştır. 2013'te başlatılan "Temiz Tabak Kampanyası", vatandaşa tabağındaki yiyeceği tamamen bitirmesi gerektiğini hatırlatır.
* Rus asıllı Danimarkalı aktivist Selina Juul, "Yiyecek İsrafını Durdurun" hareketiyle 2010-2015 arasında israfı, tek başına yüzde 25 oranında azaltmayı başarmıştır. 44 yaşındaki Juul, daha önce kendi ülkesi Rusya'da da benzer etkinliklerde bulunmuştu. Juul, sayısız ödül aldı.
* Markete giden bir Amerikalı, cömertçe alışveriş yapmayı sever. Sonuç mu? Yılda 179 milyar dolar değerinde yiyecek, paketi bile açılmadan çöpe gider. Arizona Üniversitesi'nin araştırmasına göre, Amerikalılar ihtiyaçlarından o kadar fazla besin maddesi alır ki, milyonlarca paket gıda, "açılmadan, dokunulmadan" atılmaktadır.
* Çöpe atılan ürünleri yetiştirmek için harcanan su miktarı, inanılmaz miktarlardadır. Bu su miktarı, günde dokuz milyar nüfusun, kişi başı 200 litre su kullanmasına yeter. Bir başka deyişle taze su kaynaklarının yüzde 25'i, hiç yenmeyen ürünlerin yetiştirilmesine harcanmaktadır.