ÜRÜN DİRİER/ İSVİÇRE 2024 EcoVadis Sürdürülebilirlik Derecelendirmesi'nde 100 üzerinden 80 puan alan Siemens, en yüksek performansı ifade eden Platin madalyayı almaya hak kazandı. Böylece Siemens, dünya çapında değerlendirmeye dahil edilen 73 bin şirket arasından ilk yüzde 1 içinde yer almayı başardı. Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarıyla dünya çapında önemli bir konumda bulunan Alman teknoloji devi, EcoVadis değerlendirmesi kapsamında çevre, işçi ve insan hakları, etik ve sürdürülebilir tedarik şeklindeki dört ana tema etrafında şekillenen 21 sürdürülebilirlik kriteri ile ele alındı.
Siemens'in bu başarısının ardında yatan dünya çapında birçok projesi var. Ama biz burada sadece küçük bir dağ kasabasında gerçekleştirdiği dönüşümü anlatacağız. Dağcıların favori destinasyonlarından biri olan İsviçre Alplerindeki Zermatt'taki yeni nesil enerji uygulamalarından... Kasaba, 4.478 metre yüksekliğindeki simgesel Matterhorn Dağı ile ünlü ve bu dağ Alpler'deki en yüksek zirvelerden biri. 2023 yılında kaydedilen yaklaşık 2.5 milyon gece konaklaması ile Zermatt, İsviçre'nin en popüler turistik destinasyonlarından biri olarak öne çıkıyor.
Ancak, doğa harikası bu kasaba uzak konumu ve engebeli arazisi nedeniyle birçok sorunla baş etmek zorunda kalıyor. Güvenilir ve sürdürülebilir bir altyapıya ihtiyaç duyulan kasabada, altyapıyı bozan ve güvenlik riskleri doğuran çığ tehlikesi ve aşırı hava olaylarını kusursuz yönetmek gerekiyor. Siemens'in ürettiği üstün teknolojiler de işte bu noktada devreye giriyor.
KENDİ KENDİNİ YÖNETEBİLEN DAĞ OTELİ
Önce, Monte Rosa Kulübesi de denen Monte Rosa Hütte Oteli'nden bahsedelim. Burası, Siemens tarafından yenilenebilir enerjinin geleceğine yön verecek, yeni nesil teknolojilerle yüzde 100 kendine yetecek şekilde tasarlanmış. Hiç abartmıyoruz, dünyaya UFO istilası bile olsa İsviçre Alplerindeki bu otele gelip kendinizi kapatıp dış şartlardan bağımsız olarak hayatınızı sürdürebilirsiniz. Yapay zekalı sistemlerle en verimli şekilde güç sağlayan güneş panelleri, medeniyete dair ihtiyaç duyulan hemen her şeyi dağcılara 2.883 metrede sunuyor. En zor şartlarda bile yaşamayı kolaylaştıracak akıllı bina teknolojileri ilk kez burada bir araya getirilmiş. Yani, geleceğin binaları için milat niteliğinde olan bir yapı. 2,7 ton lityum pil ile donatılan "GES bina", bu sayede otonom olarak insansız da haftalarca kendi kendini çalıştırmaya devam edebiliyor. Kısa süre önce "Building X" adlı açık ve esnek IoT platformunun devreye alındığı bina, sürdürülebilir projeler arasında parmakla gösterilen ilginç bir proje olarak öne çıkıyor. 120 misafiri aynı anda ağırlayabilen otel -ki bu yılda yaklaşık 8 bin geceleme demek- güney cephesine entegre edilmiş 215 kWh batarya kapasiteli fotovoltaik sistem ve termal güneş kolektörleri sayesinde enerji ihtiyacının yüzde 90'ından fazlasını karşılıyor. Tüm teknik sistemler dijitalleştirildiği için uzaktan kontrol edilebiliyor. Bu arada ilginç bir detay da verelim. Otelin suyu buzul kaynaklarından geldiği için çok kıymetli. Zira buzullar her geçen yıl daha çok eriyor ve tükeniyor. Bu nedenle su israfını önlemek amacıyla duşlar jetonla çalışıyor. Bir jeton 3 dakika su sağlıyor. Güneş enerjisi üretimi veya batarya performansı gibi tüm bina performans verileri de, bina performansı çözümü olan Siemens Navigator'da toplanıyor.
AVRUPA'NIN EN YÜKSEK TELEFERİK İSTASYONU
Kasabadaki bir diğer çalışma ise teleferik sistemiyle ilgili. Zermatt Bergbahnen AG, İsviçre'nin en büyük teleferik şirketi. Deniz seviyesinden 3.883 metre yükseklikte olan "Matterhorn buzul cenneti" teleferik istasyonu, Avrupa'nın en yüksek teleferik istasyonu olarak biliniyor. Şirket, 54 teleferik ve toplamda 360 km'lik pist sunuyor. Siemens ve Zermatt Bergbahnen, düşük voltajlı güç kaynağı ve son teknoloji kontrol çözümleri gibi alanlarda uzun süredir devam eden başarılı bir ortaklığı paylaşıyor. Bu ortaklık, Matterhorn Alpine Crossing'in tamamlanması ve Matterhorn Glacier Paradise'dan İtalya'daki Testa Grigia'ya bağlantının gerçekleştirilmesini kapsıyor. Siemens çözümleri, sistemin tamamen şeffaf ve izlenebilir olmasını sağlayarak, bütün altyapının sorunsuz bir enerji yönetimi ile optimize edilmesine olarak sağlıyor. Tüm enerji değerleri, kontrol ünitelerinde doğrudan yönetilebilir ve modern bir ekran/HMI veya SCADA'da grafiksel olarak görüntülenebiliyor. En önemlisi de, farklı üreticiler tarafından sağlanan farklı altyapı sistemlerinden gelen veriler, standartlaştırılmış arayüzler aracılığıyla kolayca genel sisteme entegre edilebiliyor.
TREN YOLU
Bu küçük kasabaya dair en önemli proje ise bu yıl 125'inci yılını kutlayan ve Alplerin en eski tren hatlarından biri olan Gornergrat Demiryolu (GGB) ile Matterhorn Gotthard Demiryolu'nun (MGB) dijitalizasyonu. 20 Ağustos 1898'de, İsviçre'nin ilk elektrikli dişli demiryolu olarak faaliyete başlayan Gornergrat Demiryolu (GGB), 3.089 metre yükseklikte ve Avrupa'nın en yüksek ikinci dağ demiryolu olarak öne çıkıyor. GGB, Siemens Mobility tarafından uygulanan ve dünyada bir ilk olan bulut tabanlı operasyon modelini kullanıyor. Kesintisiz ve güvenilir bir işletim sağlayan bu yenilikçi yaklaşım, yerinde sunucu altyapısı ihtiyacını ortadan kaldırarak, kritik sistemlerin uzaktan yönetimini mümkün kılıyor. Iltis olarak adlandırılan entegre kontrol ve bilgi sistemi, operasyonel verimliliği ve güvenliği artırıyor. Bu sistem, sinyalizasyonun uzaktan kontrolünü, operasyonların izlenmesini ve yolcu bilgi sistemlerinin yönetimini sağlıyor.
Tarihi 1891 yılına dayanan Matterhorn Gotthard Demiryolu'nda da bulutta ilk mobil depo kontrol sistemini uygulayan Siemens, yerel manevra faaliyetlerinin yönetimi ve depo operasyonlarını kolaylaştırmayı başarmış. Tablet tabanlı kontrol arayüzleri, sahada doğrudan manevra faaliyetlerinin basit ve verimli yönetimini mümkün kılıyor.
1894'ten beri İsviçre'de
Siemens, 1894 yılından beri İsviçre'de faaliyet göstermekte olup, sanayi, enerji, sağlık, ulaşım ve altyapı sektörlerine odaklanarak, İsviçre'nin ekonomik yapısına derinden entegre olmuş bir firma. Bern yakınlarındaki Wynau'da bulunan hidroelektrik santrali, İsviçre'de Siemens'in doğuşunu simgeleyen uygulamalardan biri. Sürdürülebilirlik alanında şirketin İsviçre'nin birçok şehrinde uyguladığı önemli işler arasında, biyogazla ısınan binalar, yeşil çatılar, hidroelektrik ve fotovoltaik sistemlerle donatılmış yenilenebilir enerji platformları yer alıyor.