Orman yangınlarına “elektronik burun”

GİRİŞ TARİHİ: 28.06.2024 GİRİŞ TARİHİ: 12:24 SON GÜNCELLEME: 28.06.2024 12:24
Yaz mevsimiyle birlikte ülkemizde de orman yangını haberleri gelmeye başladı. Bu büyük yıkımın önüne geçmek için dünyanın birçok yerinde mücadele ediliyor. Bir Alman şirketin geliştirdiği Dryad isimli “ultra” erken uyarı sistemi, bu felakete çare olacağa benziyor…

PARA DÜNYA/ ALEV RİGEL 2021 yılının yaz aylarında, İtalya'nın Sardinya adası, orman yangınlarıyla harap oldu. 69 bin dönüm ormanlık alan küle dönüştü. Binlerce insan yerinden yurdundan oldu. Bu inanılmaz yıkım, adanın batı sahillerindeki Montiferru bölgesinde küçük bir ateşten kaynaklanmıştı. Montiferru bugün, sıra dışı bir elektronik aletle koruma altına alındı. Dünyada bir düzine kadar ormanda yapılan uygulama gibi. Bu, bir elektronik burun. İlk kez test ediliyor. Orman yangınlarına karşı erken uyarı sistemi değil. "Ultra" erken uyarı sistemi. "Ultra" deniyor, çünkü önce kullanılan uyarı sistemleri, yeteri kadar hızlı değil. Yetkilileri haberdar edene kadar yangın yayılıyor. Dolayısıyla bir işe yaramıyorlar. Bir Alman şirketinin geliştirdiği Dryad adlı yeni sistem, bu konuda umut verici (Dryad, ağaçlarla birlikte yaşadığına inanılan bir Yunan mitolojisi kahramanı). İklim değişikliği nedeniyle her yıl daha çok orman yangını görüyoruz. Geçen yıl yaz aylarında İtalya, yüzlerce orman yangınıyla mücadele etmek zorunda kalmıştı. Yangınların 2030 yılına kadar yüzde 14 oranında artış göstereceğine dair kötümser tahminler var.

Yangınlarda sadece dünyamız için gerekli yeşilliği kaybetmiyoruz, aynı zamanda atmosferimizin karbondioksitle (CO2) dolmasını da çaresizce seyrediyoruz. Zaten endüstriyel etkinliklerle atmosferimizi fazlasıyla CO2 gazıyla dolduruyoruz. Yangınlarda her yıl atmosfere 1 milyar 760 milyon ton CO2 gazı salınıyor.

Mevcut erken uyarı sistemleri, dumanı algılıyor. Kameralar ve uydu görüntüleri, yetkilileri uyarmaya çalışıyor. Ormanlarda gözcülük yapmak zorunda olan korucular ya yerlerinde olmuyor ya da yetkililere haber verene kadar kıymetli zamanı tüketiyor. Dryad'in kurucu ortağı ve CEO'su Carsten Brinkschulte, mevcut sistemlerin hepsinin yavaş olduğunu ileri sürüyor. Dryad'in gelişmiş bir burun olduğunu kaydeden Brinkschulte, "Yangını, için için yanma aşamasında tespit edebiliyoruz. Bu da itfaiyecilere ve yetkililere yeterli zaman veriyor" diyor. Ağacın için için yanmasıyla alevli yanması arasında 60 dakika geçebilir. Bu süre oldukça uzun. Sensörler, güneş enerjisiyle çalışıyor. Elektronik burunları ise en zayıf dumanı bile algılayabilecek kadar hassas. Ayrıca hidrojen, karbonmonoksit (CO) ve uçucu organik bileşikleri çok kısa zamanda tanıyabiliyor. Durumu, kendi içindeki anteni kullanarak ilgili birime aktarıyor. Sinyaller, uydu üzerinden internet ortamında 4G hızıyla naklediliyor. Cihazların ormanda ne kadar aralıklarla ağaçlara takılması gerektiği bilgisi, uzmanlık işi. Algılayıcılar, sıcaklık, nem ve hava basıncını da ölçebiliyor. Yetkililer elektronik burunlara, ağaçlardan gelen dumanla dizel kamyonlardan ve trenlerden çıkan duman arasındaki farkı "yapay zeka" yöntemleriyle "öğretiyor". Ağacın "tütme" aşamasında yetkililere haber verilmesi, neredeyse yangın çıkmadan itfaiyecilerin olay yerine ulaşması anlamına geliyor. Şirket, isteğe bağlı olarak kule kurup, tepesine 360 derece dönen kamera da takabiliyor. Böylece herhangi bir duman, anında saptanıyor.

Algılayıcılar 48 euro'ya satılıyor. Müşterileri şimdilik, belediyeler ve özel orman sahipleri. Elektrik ve demiryolu şirketleri de bu yeni yangın uyarı sistemlerine büyük ilgi gösteriyor. Ne de olsa orman yangınlarının bir bölümünde, istemeyerek de olsa, onların da payı var. Bu sistemler şimdiye kadar Almanya, Yunanistan, İspanya, İtalya, Portekiz, Türkiye, ABD ve Güney Kore'nin de aralarında bulunduğu bir düzine kadar ülkede monte edilmeye ya da kullanılmaya başlandı.

Almanya denemesini de yaptı. Saksonya eyaletinde bir ormanda birkaç ağaç kontrollü olarak yakıldı. Sistem 14 dakika içinde uyarıda bulunup, ekiplerin yangın yerine gitmesini sağladı. Bu, rekor derecede kısa bir zaman. 2030 yılına kadar dünyanın belli başlı ormanlık alanlarına bu sistem kurulursa, 3.9 milyon hektar ormanlık alan yanmaktan kurtarılacak. Şirket, bu tarihe kadar dünya genelindeki ormanlara 120 milyon adet "elektronik burun" takmayı hedefliyor. Böylece atmosfere 1.7 milyar ton CO2 salımı da önlenmiş olacak.

NOTLAR

* Orman yangınlarının iki sebebi vardır. Birincisi doğaldır. Yıldırım düşmesi, volkanik patlamalar ya da lav akıntısı gibi. İkincisi yüzde 20 oranında insan kaynaklıdır. Bu oran, bazı ülkelerde yüzde 50-60'a kadar çıkabilmektedir. Kundakçılık ya da ihmalden kaynaklanır. Değişik sebeplerden dolayı çiftçiler, kasten yakarlar. Sebep, tarım alanı açmaktır. ABD'nin yangınlara hassas Kaliforniya eyaletinde yüzde 6-10 oranında orman yangınını insanlar çıkarır. Gerisi doğal sebeplerdendir. Çünkü Kaliforniya, ABD'nin en kuru eyaletidir. Bu eyaletteki motorlu araçlar, hiçbir zaman paslanmaz.

* Sık ağaçların olduğu ormanlar, yangınlara karşı daha dayanıklıdır. Çünkü ağaçların gölgesi, nemli bir ortam oluşturur. Bu da ormanı, yangınlara karşı çok daha az duyarlı yapar. Seyrek ağaçlı ormanlarda ise ortam daha kurudur. Yere düşen yapraklar da kuru ortamda kolayca parlar. Hele oraya buraya atılmış şişeler veya parçaları varsa. Mercek özelliği oluştuğundan yaprakların tutuşması kolay olur.

* Orman yangınlarıyla ilgili yazımıza örnek olarak Sardinya ile başlamamız tesadüf değildir. Bu ada halkı, tarihi boyunca yangınlarla boğuşmuştur. Dünyada ilk etkili önlemi de bu ada halkı almıştır. Ormanı, birkaç ağaç keserek birbirinden ayırmışlar, yangın da ilerleyememiştir.

* İspanya'nın 1550'lerde aldığı bir karar da orman yangınları için etkili bir önlem olmuştur. Kral II. Philip, koyunların çobanlar tarafından ormanlık alanda gezdirilmesini yasaklamıştır. Bu kararından dolayı kendisi "Tedbirli Philip" olarak adlandırıldı. Sadece İspanya'nın değil, aynı zamanda Portekiz, Napoli ve Sicilya'nın da kralıydı.

* "Taç yangını" ya da "koşan (kolayca kayan) taç yangını", pek çok dilde bulunan deyimlerdir. Ağaçların tepelerinin yanmasıyla hızla yayılırlar. Son derece kızgın ortam oluştururlar ve yangının ilerleyeceği yönü kestirmek mümkün olmaz.

* Dünya tarihinin en korkunç yangını, 1825'te ABD'nin Maine eyaletiyle, Kanada'nın New Brunswick eyaleti arasındaki ormanlarda meydana geldi. Hesaplamalara göre 16 milyar metrekarelik orman alanı yandı.

* Bütün dünyada günde 100 binden fazla şimşek çakar. Bunların yüzde 10-20'si orman yangınına sebep olur. Yıldırımlar aslında yerden bulutlara doğru yükselir. Ama biz "yıldırım düştü" deriz. Yüksek ağaçların sivri zirvesi, elektrik akımını bulutlara yönlendiren en uygun araçlar gibi çalışır.

* İnsanlar, orman içine ev yapmayı çok sever. Doğa ile bütünleşme düşüncesi cezbedicidir. Ama bir orman yangınına rastlama ihtimalleri, kent içinde bulunan evlerden çok daha fazladır. Bazı evler yangından zarar görmeden çıkar. Fakat kaçtığınız eve tekrar girmeden önce birkaç gün beklemeniz gerekir. Soğutma çalışması olmazsa yangın yeniden çıkabilir. Yanmış bir ağacın zayıflayıp evinizin üstüne düşme ihtimali de vardır.

* İnsanların sebep olduğu yangınlarda alevlerin ilerleme hızı günde iki kilometreyi bulabilir. Bu oldukça hızlı bir yayılmadır. Yıldırımların sebep olduğu yangınların yayılma hızı ise yarı yarıyadır.

* Orman yangınları, en büyük hava kirliliği sebebidir. ABD'nin havası en kirli 20 kentinden 19'u Kaliforniya eyaletindedir. Yangınla mücadele ederken duman ve değişik sebeplerden dolayı kirlenmiş havayı solumak, ölümle sonuçlanabilir. Ya maske takılmalı ya da amatörce mücadele hevesinden vazgeçilmelidir.

* Tepelik arazide orman yangınları daha hızlı yayılır. Yamaçlardan tepelere doğru esen rüzgarlar "anabatik", tepelerden yamaçlara doğru esen rüzgarlar da "katabatik" olarak bilinir. Her iki rüzgar türü de yangını körükler.

* 21'inci yüzyılın en şiddetli orman yangınını, 2019'un son, 2020'nin ilk aylarında Avustralya yaşadı. Aylarca süren şiddetli kuraklığın ardından gelen ve çalıların tutuşmasıyla başlayan yangın, 186 bin kilometrekarelik bir alanı kavurdu. "Kara Yaz"da üç bin ev ve tesis, tamamen kül oldu. Düzinelerce insan ve üç milyar civarında hayvan öldü. Bunların arasında nesli tehlikede olan koalalar da vardı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.