17-19 Aralık tarihleri arasında Singapur'da düzenlenecek Küresel E-Spor Oyunları'nın düzenleyicisi GEF (Global Esports Federation), geçtiğimiz hafta Birleşik Arap Emirlikleri E-spor Birliği ile masaya oturdu. Dubai'deki törende, iki yapı arasında stratejik işbirliği mutabakatı imzalandı. Bu tip bölgesel hamlelerin geleceğini zaten biliyorduk. Özellikle Dubai gibi kritik öneme sahip yükselen bir coğrafi değerin, Asya ve Afrika'nın ortak noktasında bir geçiş güzergahı elde etmiş olması sürpriz olmadı. Pek yakında, bölgesel anlamdaki üniversitelerden de küresel turnuvaların Dubai'ye getirilmesini sağlama konusunda çalışmaların olabileceğini şimdiden görebiliyoruz. Çünkü aynı çabalar Batı'da da kendisini sıklıkla hissettiriyor.
E-SPOR YANDAL OLABİLİR Mİ?
Küresel anlamda öneme sahip federasyonlarla yapılan işbirlikleri, şüphesiz ülkelerin kendi düzenleyecekleri turnuvalarda önemli bir paya sahip. Aynı zamanda bu işbirlikleri üzerinden, farklı sektörlere de kapıların aralanması sebebiyle çok daha çeşitli getirileri olduğu söylenebilir. Ama e-spor dendiğinde armada konumuna sahip üniversitelerin tek başına gerçekleştirdikleri süreçler de dikkate alınmaya değer. Hazırsanız haberi veriyorum. Boston Herald'tan Bill Schackner'ın haberine göre, ABD'nin önde gelen isimlerinden West Virginia Üniversitesi, 2022 güz yarıyılında 15 kredilik yandal eğitimi başlatıyormuş. Aynı şekilde Ohio State Üniversitesi de benzer bir hamle üzerinde çalışıyormuş. Yandal, aslında aynı anda iki lisans bölümü okumanın biraz daha hafifletilmiş bir hali gibi düşünülebilir. Karşılığında diploma değil bir sertifika veriliyor. Tıpkı Yükseköğretim Kurulu tarafından uygulanan yandal programı gibi düşünebilirsiniz. Şimdi biraz geriye çekilip geniş perspektiften baktığımızda, büyüyen endüstrinin aslında temel üreticisi konumunda olan ABD'nin ne denli ciddiyetle işe sarıldığını rahatlıkla görebiliyoruz. Bendeniz de şu an E-Spor Ekonomisi dersini üniversite seçmeli olarak lisans seviyesine anlatan biri olarak; gençlerin bu konuya olan ilgilerinin çok yüksek olduğunu teyit edebilirim. Üstelik çok farklı disiplinlerden çok sayıda öğrenciyle yaptığım görüşmeler, ABD'nin niye bunu bir yandal uygulamasına dönüştürmeye başladığını da açıklar nitelikte. Süreç temel tasarım unsurlarından farklı olarak, eko-sistemi ve rekabetçi ortamın taraflarını öğreten bir sistem olarak inşa edildiğinde çok önemli bir gelecek vaadinde bulunuyor. Türkiye'nin bu anlamda e-spor için en önemli paydaşları olan üniversitelerin, sektördeki yetişen eleman ihtiyacını karşılamak için çok daha fazla çalışması gerekecek gibi duruyor. Sadece turnuvalar bazında değil, akademik anlamda da çalışmaları daha ileriye taşıyacak nitelikte imzaların atılması gerekiyor. Üretenlerin, üretecek olanların, üretme potansiyeli olanların akademik yapı içerisinde tutulması ve yeni nesillerin yetiştirilme sürecinde aktör olarak konumlandırılması lazım.
INTEL'DEN ÜNİVERSİTE TURNUVASI
GGTech Entertainment isimli İspanya merkezli teknoloji şirketi, Intel ve Amazon gibi pek çok dev isimle kurduğu işbirlikleri üzerinden University Esports adıyla turnuvalar düzenliyor. Bunlardan biri Türkiye'ye geldi. Yerli bilgisayar üreticisi Monster, oyun ve e-spor ajansı Gaming in Turkey ile ödeme sistemleri şirketi Ozon'un sponsorlar arasında yer aldığı Intel University Esports 2000'den fazla oyuncuyla 100'den fazla üniversiteyi karşı karşıya getiriyor. Intel'in i5, i7 ve i9 model sürümlerindeki işlemcilerini tanıttığı turnuvanın galipleri, Avrupa'da mücadele etmeye de hak kazanabilecekler. University Esports'un temel oyunları, bu tip turnuvaların özellikle Amazon'un üstlendiği halinde Clash Royale, League of Legends, Valorant, Legends of Runeterra, Teamfight Tactics, Counter Strike: Global Offensive, Overwatch, Rainbow 6: Siege, Rocket League isimli oyunlar yer alıyor. Yine aynı şekilde Amazon'un organize ettiği turnuvalara toplam 25 bin kişinin katılım gösterdiği biliniyor. Bu çapta büyüklüğe sahip bir organizasyonun Türkiye özelinde de gerçekleştiriliyor olması, oldukça heyecan verici. Özellikle de üniversitelere odaklanmış bir yapının böylesine akademik bir dikkati çekme ihtiyacı olduğu da göz önünde bulundurulursa, tarihin çok anlamlı da bir yanı olduğunu söylemeden geçemeyiz. Dilerim, bu tip turnuvalarda daha çok yerli perakendeci ya da sanayicinin ana sponsorluğunu üstlendiği ya da kendi başında düzenlediği e-spor turnuvalarına şahit oluruz.
