Assan Alüminyum bu kez kum zambakları için harekete geçti
Kibar Holding grup şirketlerinden Assan Alüminyum, sürdürülebilirlik faaliyetleri kapsamında hayata geçirdiği "Biyoçeşitliliği Koruma Projesi" ile nesli tehlike altında olan endemik türleri yaşam döngüsüne kazandırıyor. Türkiye'deki en önemli endemik türlerden Mavi Yıldız'ı Kocaeli Üniversitesi ile iş birliği gerçekleştirerek yok olma tehlikesinden kurtaran şirket, bu yıl da "Kum Zambağı" için harekete geçti. Florada korunması gereken türler arasında gösterilen bitki yeniden doğayla buluşurken, şirket Zorlu PSM'de sahnelenen aynı adlı oyunun da ana destekçisi olarak sanata destek verdi.
Türkiye'nin öncü sanayi kuruluşlarından Kibar Holding, sürdürülebilir gelecek için sorumluluk almaya devam ediyor. Grubun çatısı altında "Geleceği Tüketmeden Üretiyoruz" felsefesiyle faaliyet gösteren, yassı alüminyum sektörünün küresel ölçekte lider üreticilerinden Assan Alüminyum, Kibar Holding'in sürdürülebilirlik odaklı faaliyetleri içinde önemli rol oynuyor. Çervesel sürdürülebilirliğin en önemli alt başlıklarından 'Biyoçeşitliliğin Korunması' alanında 3 yıldır yoğun bir şekilde çalışan şirket, Kocaeli Üniversitesi iş birliğiyle türü tükenme tehlikesi altında olan "Amsonia orientalis – Mavi Yıldız" bitkisini biyoteknolojik yöntemlerle çoğaltıp yaşam döngüsüne kazandırmıştı. Projenin devamında yine florada kesinlikle korunması gereken türler arasında yer alan "Pancratium maritimum – Kum Zambağı" bitkisi için çalışma başlatıldı ve proje olumlu sonuç verdi. Türkiye'nin zengin biyoçeşitliliğinin sürdürülebilmesi için önem taşıyan proje kapsamında laboratuvar ortamında çoğaltılan Kum Zambakları'nın doğaya aktarımı gerçekleştirildi.
"Tüm faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik ekseninde şekillendiriyoruz"
Yürütülen projenin biyoçeşitliliğin devamlılığı ve doğal kaynakların korunması açısından ekolojik yaklaşımlara örnek teşkil edeceğine inandığını söyleyen Kibar Holding CEO'su Haluk Kayabaşı, "Sürdürülebilirlik Kibar Grubu için kurum kültürü. 20'yi aşkın Grup şirketimizle Kibar Holding 2025 Sürdürülebilirlik Stratejisi'nin yol göstericiliğinde daha yaşanılası bir dünya için çalışıyoruz. Çevremize, ülkemize, dünyamıza sunduğumuz katkının kapsamını genişletecek adımlar atıyoruz. Assan Alüminyum şirketimizin 'Biyoçeşitliliği Koruma Projesi' gurur duyduğumuz bir süreç. Biyoçeşitlilik dünyanın geleceği için en kritik bileşenlerden biri. Böyle bir sorumluluğu sanata destekle taçlandırmaktan ayrıca memnuniyet duyuyoruz" dedi.
Mavi Yıldız'ın ardından Kum Zambağı da yaşama dönüyor
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Biyoloji Bölümü ile çevresel sürdürülebilirlik ve biyoçeşitliliğin korunması konusunda üniversite-sanayi iş birliğinde örnek bir projeye imza attıklarını kaydeden Assan Alüminyum Genel Müdürü Göksal Güngör ise proje hakkında şunları söyledi, "Küresel sürdürülebilirlik prensiplerine uygun çalışmalarımızın önemli bir çıktısı olarak, global alüminyum sektörü inisiyatifi ASI'dan (Aluminium Stewardship Initiative) sürdürülebilirliğimizi tescil edici nitelikte olan Sürdürülebilirlik Performans Standardı Sertifikası'nı da aldık. Tüm faaliyetlerimizi küresel sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda devam ettirirken kurumsal sosyal sorumluluk projelerimizle de dünyamızın geleceğine katkı sunuyoruz. Sürdürülebilirlik ana değerimiz, vizyonumuz ve çevreye duyarlılığımız doğrultusunda, sürdürülebilirliğin önemli alt başlıklarından biri olan biyoçeşitliliği korumaya yönelik, sosyal sorumluluk bilinciyle çalışmalarımızı başlattık. Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Biyoloji Bölümü iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz "Biyoçeşitliliği Koruma Projesi"nde çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlamayı amaçladık. İlk olarak Avrupa Konseyi tarafından "Florada kesinlikle korunması gereken türler" arasında gösterilen ve Türkiye ile Yunanistan haricinde dünyanın başka hiçbir bölgesinde doğal olarak bulunmayan Mavi Yıldız bitkisinin biyoteknolojik yöntemlerle çoğaltılıp doğaya kazandırılmasını sağladık. Şimdi de ülkemizdeki popülasyonları koruma altında olan bir diğer bitki Kum Zambağı'nın neslinin tükenmemesi için çok önemli adımlar attık ve yeniden yaşam döngüsüne kazandırdık. Biyoçeşitliliği korumanın sürdürülebilir gelecek için önemli bir konu olduğunun bilinciyle çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz."
Sanatla doğayı bir araya getiren tesadüf
Proje devam ederken Zorlu PSM prodüksiyonları arasında Kum Zambakları oyununun yer aldığını öğrendiklerine ve büyük heyecan duyduklarına dikkat çeken Güngör, "Bu harika tesadüfün ardından ülkemizin kültür-sanat hayatında önemli bir gücü temsil eden Zorlu PSM'deki Kum Zambakları oyununun ana destekçisi olma kararı aldık. Hayata kazandırdığımız bitkiler dünyamızın oksijen kaynağı, sanat da toplumun zihinsel ve duygusal açılardan yaşam kaynağı. Sürdürdüğümüz toplumsal ve çevresel sürdürülebilirlik faaliyetlerimizin yanı sıra sanatın toplumun gelişiminde oynadığı kritik rolün bilinciyle de sanatı desteklemeye devam edeceğiz. Sanatın birleştirici, doğanın iyileştirici gücüne inanıyoruz" diye konuştu.
Doğada tükenme tehlikesi altında bulunan bitkilerin sayısında son 15 yılda yüzde 123 artış yaşandı
Artan kentleşme, insan baskısı, sanayileşme ve küresel ısınma gibi faktörlerden dolayı dünyanın biyolojik çeşitliliğindeki azalma buna karşı alınacak önlemleri de beraberinde getiriyor. Dünya üzerinde 2004-2020 yılları arasında, toplam 16 bin 460 bitki türü Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından Tehdit Altındaki Türlerin Kırmızı Listesi'ne eklendi. Aynı listede 1994-2004 yılları arasında 8 bin 321 bitki türünün bulunması son yıllarda bitki biyoçeşitliliği üzerindeki tehdidi net bir şekilde gösteriyor. Belirtilen bu dönemde, çok tehlike altında (CR) olarak kaydedilen yani doğada tükenme tehlikesi altında bulunan bitkilerin sayısı bin 490 olarak belirtilirken, bu sayı 2004-2020 arasında yaklaşık yüzde 123 artışla 3 bin 325 olarak belirlendi.
Kibar Grubu'nda "36 Hedef" için çalışmalar sürüyor
Kibar Grubu Sürdürülebilirlik Komitesi, CEO Haluk Kayabaşı'nın Başkanlığında geniş katılımla belirlediği 2025 Stratejisi'ne doğru kararlılıkla ilerliyor. Birleşmiş Milletler 2030 Gündemi'ni esas alan ve karbon nötr döngüsel ekonomiye geçişe temel teşkil eden bu strateji kapsamında belirlenen 36 hedef, 92 performans göstergesiyle izleniyor. Kibar Holding 2025 Sürdürülebilirlik Stratejisi, Türkiye'de bir Holding tarafından bu detayda hazırlanan en yakın sürdürülebilirlik takvimi olmasının yanı sıra, ilerleme yönünden de dikkat çekiyor. Grubun 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda karbonsuzlaşma yol haritasının oluşturulması için çalışmalar devam ediyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlarla, Grubun enerji yoğun şirketi Assan Alüminyum'da elektrik tüketimi kaynaklı emisyonlar 2021 yılı itibarıyla nötrlendi. Son 2 yılda, iklim değişikliği ile mücadele ve döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak 18 yeni proje hayata geçirildi. Geçtiğimiz yıl, önceki yıla göre hasıla bazında sera gazı yoğunluğu yüzde 39 su yoğunluğu ise yüzde 46,5 oranında düşürüldü. Asım Kibar Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Atık Su Geri Kazanım Tesisi yatırımıyla ise yılda 500 bin metreküpe yakın suyun geri kazanımı sağlanıyor. Geri dönüştürülerek yeniden kullanılan hammadde miktarı son altı yılda yüzde 50 oranında artırılırken, geri kazanılan atık miktarı yüzde 99'a yükseldi.
Kum Zambağı hakkında: Ülke dışına çıkarılması ve koparılması yasak olan Kum Zambağı (Pancratium maritimum), nergisgiller (Amaryllidaceae) familyasına ait, kıyı kumullarında yetişen soğanlı bir bitki türü. Cins adı Antik Yunanca "her şeyi güçlü" anlamına gelir. İsim ilk kez bir Yunan doktor, farmakolog, botanikçi ve 1.500 yıldan fazla bir süredir geniş çapta okunan, bitkisel ilaçlar ve ilgili tıbbi maddeler hakkında 5 ciltlik bir Yunan ansiklopedisi olan De materia medica'nın yazarı Dioscorides tarafından kullanılmıştır. Türkiye'de Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz Sahil kumullarında yetişmektedir. Çiçeklerİ beyaz, gösterişli ve çok hoş kokulu olan bu bitki daha çok sabit kumulları tercih etmektedir. Kum zambağı bir güneş bitkisidir. Bu nedenle kumulların ıslak olmadığı, kararlı (stabil) kumullarda ve diğer bitki türlerinin zayıf olduğu açık alanları tercih etmektedir. Turizm baskısı, sahillerin yerleşime açılması ve endüstriyel vb. amaçlarla kumulların tahrip edilmesi, bitkiyi tehdit eden faktörlerdir.