“Sürdürülebilir tarım projeleri arıyoruz”

Dört aydır Türkiye’de faaliyette olan Agrotaction şirketi, sahada uygulanabilir, gelecek vadeden sürdürülebilir tarım projeleri arıyor. Martico Group EMEA Ortağı Aziz Adadağ, “Gerek yurtdışındaki yatırımcılarımız gerekse bizler Agrotraction olarak destek vereceğiz” diyor.
02.11.2022 10:08 GÜNCELLEME : 02.01.2023 14:18

PARA RÖPORTAJ/ HAYRİYE MENGÜÇ Avrupalı yatırımcı firmalar, Türkiye'de sürdürülebilir tarım projeleri arıyor. Dört ay önce Türkiye'de hizmet vermeye başlayan İspanya merkezli Martico Group'a bağlı Agrotraction şirketi, desteklemek üzere 'gelecek vadeden' projeleri bekliyor.

İspanya merkezli Martico Group, lojistik ve taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren İspanya merkezli bir grup. Bünyesinde dört şirket bulunuyor. Bu şirketlerden biri olan Agrotraction, dünyanın birçok noktasındaki iş ortakları ve profesyonel çalışma ekibiyle birlikte tarımın her alanında faaliyet gösteren kişi ve kuruluşların ihtiyaçlarına, yüksek teknolojik yöntemler kullanarak inovatif çözümler sunuyor. Ayrıca start-up şirketlerine hem stratejik yatırımcı bularak gelişim süreçlerine katkıda bulunuyor hem de bu şirketleri küresel pazarda müşteri, distribütör ve alıcılar ile buluşturuyor.

Şirketin amacını; sürdürülebilir tarım teknolojileri için iyi bir fikir olan teknolojilere yatırım yapmak şeklinde açıklayan Martico Group Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) Ortağı Aziz Adadağ, "Gerek yurtdışındaki yatırımcılarımız gerekse bizler Agrotraction olarak destek vereceğiz" diyor. Türkiye'deki üniversite ve Ar-Ge merkezleriyle iletişim halinde olduklarını belirten Adadağ, "Son gelişmeleri yerinden takip ediyoruz. Gelişmiş ülkeleri geride bırakabilecek girişimcilerimizin olduğunu görmek, bu çalışmalarımız sırasında bizi gerçekten gururlandırıyor" diye konuşuyor.

Para Dergisi'nin Sürdürülebilir Yeşil Ekonomi podcast serisinin 10'uncu bölümüne konuk olan Martico Group Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Ortağı Aziz Adadağ, kullandıkları yüksek teknolojik yöntemleri ve destek için aradıkları kriterleri anlattı.

-Sürdürülebilir tarım teknolojileri nelerdir? Tarım topraklarının yüzde 74'ünde kuru tarım yapılan Türkiye gibi bir ülkede, sürdürülebilir tarım teknolojilerinin şansı nedir, sizce?

Öncelikle sürdürülebilir tarım teknolojileri veya tarım 4.0 olarak isimlendirdiğimiz yenilikler, her türlü iklim ve ürüne yöneliktir. Ve Dolayısıyla Türkiye için de olasıdır. Sulama olmayan veya kısıtlı olduğu bölgeler dahil, her türlü tarımsal ürün, hastalık ve zararlı tespit edilebilen cihazlarımız, bu cihazlar ile doğal mücadele yöntemlerimiz, yapay zeka kamerası ile meyve henüz ağaçtayken tonaj, boyut, sayı tahmin edebilen kameralarımız, tohumdan sofraya kadar olan süreci takip edebileceğimiz yazılımlarımız, arazilerin uydu üzerinden takibini sağlayan platformlarımız mevcut. Ayrıca Agrotraction firmasını sadece tarla, bahçede kapalı alan tarımı için değerlendirmemek lazım. Balık üretim çiftliklerinde, sualtı kamerasıyla sayım, tonaj ve ağırlık tespiti yapan kameralarımızda alternatif protein kaynaklı üretim tesislerine, inovatif geri dönüşüm tesislerine kadar çok geniş kapsamlı bir çalışma alanımız bulunmaktadır. Aslında burada amaç, birim alandan elde edebileceğim maksimum verimi alıp girdi maliyetlerini azaltarak uzaktan takibini sağlayıp uyarılar alabilmektir. Bu şekilde daha kazançlı bir üretim yapılabilir ve aynı zamanda gübre, mazot ve ilaç gibi giderlerin kullanımını azaltıp daha sağlıklı ürünler elde ederken ekolojik dengeyi de bir bakıma korumuş oluyoruz, diye düşünüyoruz.

-Siz, sürdürülebilir tarım teknoloji için fikri olan teknolojilere yatırım için dört aydır Türkiye'desiniz. Bunu hangi yöntemlerle yapacaksınız?

Öncelikle bu tür kararlar almadan önce dünyanın birçok noktasında bulunan işin uzmanı ekibimiz ile bir değerlendirme yapıyoruz. Karşı taraftan yeterli bilgileri aldıktan sonra işin artısı ve eksisini masaya yatırıyoruz öncelikle. Bizim bu fikri benimsememizden ziyade, gerçekten üretici ve sanayici bu teknoloji ile ilgili ne düşünüyor, sahada uygulanabilirliği nedir? Onu ele alıyoruz. Odağımıza her zaman üreticiyi alıyoruz, Bu değerlendirme sonrasında o fikirle yürümeye karar veriyoruz. Gelecek vadeden projeleri de kucaklamaya tabii ki çalışacağız. Bu anlamda gerek yurtdışındaki yatırımcılarımız gerekse bizler Agrotraction olarak destek vereceğiz.

-Peki, bulduğunuz bir proje var mı? Bu kısa süre zarfında? Anlatabilir misiniz? Ya da bulamadıysanız, kriterlerini belirtir misiniz? Türkiye'deki tarım yatırımcıları şirketinizden nasıl faydalanabilir?

Şu an işin aslında Türkiye'deki bir proje ile gerçek anlamda çalışmaya başlamadık. Fakat üniversiteler ve Ar-Ge merkezleri Türkiye'deki sürekli kontak ve iletişim halindeyiz. Son gelişmeleri yerinden takip ediyoruz. Gelişmiş ülkeleri geride bırakabilecek girişimcilerimizin olduğunu görmek de bu çalışmalarımız sırasında bizi gerçekten gururlandırıyor. Aynı zamanda farklı ülkelerden gelen yeni firmalar yeni fikirler ile ağımız hızlı bir şekilde büyümekte. Bu büyüme ile asıl amacımız olan çözüm üretme faaliyetlerimizi daha hızlı ve hatasız şekilde yürütebiliyoruz. Kriterlerimiz ise daha önce bahsettiğim gibi fiyat performans ve sahada kullanılabilirlik düzeyidir. Ve konularla ilgili kişiler bizlere direkt olarak ulaşabilirler.

-Türkiye'deki sürdürülebilir tarım uygulamaları hakkında şu ana kadar neler gözlediniz? Türkiye'deki durum ne, hangi aşamada sizce?

Son yıllarda artan kuraklık, nüfus ve savaş ortamlarından kaynaklı arzları azalması, tarım ürünlerine ulaşımın zorlaşması, bunlara bağlı fiyat artışlarının maalesef ülkemizde tarımın önemini yeni yeni anlaşılmaya başlanmasını sağlamıştır. Üniversiteler, bankalar, devlet destekli fonlar ve yatırım şirketlerinin de maddi destekleriyle sektör yavaş yavaş büyümeye başladı diyebiliriz. Mevcut durumda kullanılan çok eski ve bilinen tarımsal teknolojik ürünlerin yerini Türk firmaları aslında yavaş yavaş yerini almaya başladı. Agrotraction olarak bu firmaları sadece yurtiçinde değil, yurtdışında da ses getirebilmesi lazım. İşte biz de Agratraction olarak tam da bunun için aslında Türkiye'deyiz. Yani burada ürünlerimizi yeni gelişmeleri yurtdışına tanıtıp oradan yatırımcıları alıp Türkiye'ye getirmek, diyebiliriz.

-Peki Aziz Bey, son olarak Türkiye'deki tarım yatırımcılarına yönelik önerileriniz var mı?

Öncelikle şirketler yatırım yaparken kendilerine ve partner'larına değil aslında geleceğinize yatırım yaptıklarının bilince olmalıdırlar. Tarımsal arazilerin varlığı ile nüfus yoğunluğunun ters orantılı olarak büyüdüğü bu dönemlerde, tarımda kendi kendine yetebilen ülke olabilmeyi başarmak çoğu alanda ülke olarak ülke olarak refah seviyesine ulaşmasını da kolaylaştıracaktır. Bunun yanında sağlıklı besinler üretip kaynaklarımızı koruyabilmek, sürdürülebilirlik sağladığımız takdirde gelecek nesillere çok değerli bir hazine bırakmış olacağız. Bu sorumluluk bilinciyle hareket ederse yatırımcılarımız, hem yatırım alan hem de yatırım yapan firmaların başarılı olması bence kaçınılmazdır.

BİZE ULAŞIN