"Spekülasyon yapılan hisselere dönüşebilirler"
ABD merkezli bir varlık yönetimi ve yatırım şirketinin Yaşam Bilimleri Departmanı Direktörü olan Dr. Kemal Oğuz Kalafat, Teknoloji Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı (GSYO) oluşumlarının Türkiye'de dünyadakilerden farklı yapılandırıldığını belirtti. Bu şirketleri halka açan aracı kurumların, bunları kendi toplam portföyleri için kaldıraç olarak gördüklerini ifade eden Kalafat, bu GSYO'ların spekülasyon yapılan hisselere dönüşebileceğini, bireysel ve kurumsal yatırımcıların ileride bunlara yatırım yapmayacaklarını savundu.
Teknoloji GSYO'larını gelişmiş ülkelerde çoğunlukla venture capital (risk sermayesi) şirketlerinin kurduğunu hatırlatan Kalafat, "Bunlar teknoloji geliştirme safhasındaki 8-10 start up'ı seçerler. Türkiye'de ise bu, bir iki girişimi kapsayan, derinliği olmayan, sığ GSYO'lar ile yapılmakta. Bunlar kısa vadede para kazanabilir ama uzun vadede kaybeder. Bu iş dünya standartlarında olmazsa, dış finansallarla da yeni yeni beslenen milli teknolojilerimizin önü kesilir, bireysel yatırımcı zarar görür" dedi. New York ve Tokyo gibi borsaların, bu oluşumları takip eden özel birimlerinin olduğunu söyleyen Kalafat, bu şirketleri Sermaye Piyasası Kurulu, Borsa İstanbul ve yatırımcıların izlemesi gerektiğini, teknoloji analizlerinin, pazar büyüklüklerinin, geleceklerinin ve finansallarının incelenmesinin çok önemli olduğunu vurguladı.
BAĞIMSIZ DANIŞMA KURULU ŞART
Diğer gelişmiş ülkelerdeki teknoloji GSYO benzeri oluşumların, bir diğer özelliğinin de kendi içlerindeki bağımsız danışma kurulları olduğunu vurgulayan Kalafat, bu kurulların saygınlığı olan profesyonellerden oluştuğuna dikkat çekti. Kalafat, "Bu kurullar çok önemli bir bilim insanı, emekli bir CEO, eski bir finans direktörü gibi isim yapmış kişilerden oluşturulur. Bu üyelere sembolik bir maaş ödenir ancak GSYO'lardan hisse verilir. Çünkü erken safhada olan yatırım yapılacak teknolojiye inanmaları gerekir. Aldıkları hisse ileride milyonlarca dolar edebilir. Bu yüzden de o teknolojinin geliştirilmesine kafa yorarlar. Yönetim kurulu onları, onlar yönetim kurulunu izler. Gerekirse müdahalelerini yaparlar. GSYO'nun geleceği, herkesin geleceğidir" dedi.
Türkiye'de ise bu sistemin olmadığının altını çizen Kalafat, küçük borsa yatırımcılarının bunu bilmediklerine işaret etti. Kalafat, "Sabancı gibi birkaç vakıf üniversitemiz böyle finansal yapılar oluşturmaya başladılar. Daha önce Koç Üniversitesi Inventram üzerinden yapmaya çalıştı ancak başarı gelmedi. Çok iyi bilim insanlarımız var fakat dünya klasmanında ilk 500'de üniversitemiz yok. Çinli GSYO'lar, bu kurullarına Amerika ve Avrupa'daki profesyonelleri kattılar. Kendi sanayicilerini entegre ettiler ve büyük ilerlemeler kaydettiler. Japonya, İsrail, Güney Kore, Singapur, İrlanda bu yolla başardı" diye konuştu.