Turizmde yeni trend lavanta yetiştirmek
PARA ARAŞTIRMA/ MERVE YILMAZ GERGİN Göz alıcı rengi ve kokusuyla dikkat çeken lavantanın ekonomisi, her geçen yıl hızlı bir şekilde gelişiyor. Hem görselliğiyle ekoturizme katkısı hem de kullanım alanları başta olmak üzere kozmetik, gıda, ilaç, temizlik ve sağlık sektörlerinde birçok alanda kullanılabiliyor. Sulamaya elverişsiz ve kıraç yerlerde yetiştirmeye uygun olan bu bitki, çiftçiler tarafından da oldukça talep görüyor. Üreticilerin son yıllarda ekonomik girdisinin yanında turizme katkısı dolayısıyla da tercih ettiği lavantalar, güzel görüntüsü ve kokusuyla insanları kendisine çekiyor. Öyle ki üreticiler, tarlalarını doğal stüdyo alanına çevirmiş durumda. Başta fotoğraf sanatçıları olmak üzere gelin, damat, nişanlı çiftler, lavantalar arasında bol bol fotoğraf çektiriyor. Yerli ve yabancı turistler, mis kokulu bahçelerde dolaşarak vakit geçiriyorlar. Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, geçen yıl bölgeyi 150 binden fazla ziyaretçinin ziyaret ettiğini, bu yıl ise bu rakamın 1 milyonu geçeceği bilgisini paylaşıyor. Lavanta yetiştiriciliğine devlet tarafından da destek veriliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın sağlamış olduğu teşvikler sayesinde üreticiler, daha kolay ekonomik koşullarda lavanta yetiştirebiliyor. Isparta Kültür ve Turizm Müdürü Ali Göçer, lavantaların normal şartlarda Haziran ayında çiçeklenmeye başladığını, çiçeklenmenin 45-50 gün sürdüğünü, Ağustos ayının ise hasat dönemi olduğunu söylüyor. Üretici ve girişimci olan Zeliha Mert ise elindeki ürünü değerlendirmeyi bilip riski göz önüne alarak üreten üreticilerin bu pazarda kazanabileceğini söylüyor.
"195 DEKAR ALANA DESTEK SAĞLANDI"
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından lavanta yetiştiriciliği yapan kişilere Orman Genel Müdürlüğü Orman ve Köy İlişkileri Dairesi Başkanlığı (ORKÖY) kapsamında 'Lavanta Yetiştiriciliği Projesine' ekonomik olarak destek vermeye devam ediyor. Proje, orman köylülerine yeni iş alanlarının açılması, toplumda gelir dağılımının düzeltilmesi, sosyo-ekonomik yapının yükseltilmesine katkı sağlamak ve aynı zamanda, eğimli ve kıraç arazilerin değerlendirilmesi, lavanta yağı üretimi ile tarımın çeşitlendirilmesini sağlamak amacıyla uygulanıyor. ORKÖY'ün diğer bir amacı ise tarım ve tarımsal sanayi açısından yeni istihdam alanları sağlayarak köyden kente göçün de önüne geçebilmek.
ORKÖY'den aldığımız bilgilere göre lavanta, tür ve çeşitlerine göre iklim ve toprak koşullarına rakım ve yöreye göre değişmekle birlikte Temmuz ayı içerisinde tam anlamıyla çiçeklenme devresine ulaşıyor ve bu dönemde hasat ediliyor. Lavanta Yetiştiriciliği Projesi üretim alanı beş dekar ve 2022 yılı için kredi üst limiti 37 bin TL. Verilen desteğin yüzde 20'si hibe olup, geri kalan tutar faizsiz olarak üç yıl ödemesiz toplam altı yılda geri alınıyor. ORKÖY tarafından bugüne kadar Lavanta Yetiştiriciliği Projesi kapsamında 2015'ten bugüne kadar 39 aileye beşer dekar alanda Lavanta Yetiştiriciliği Projesi kapsamında destek verilmiş olup, toplamda 195 dekar alanda lavanta yetiştiriciliği desteği sağlanmış.
"KENDİ MARKAMIZI OLUŞTURDUK"
Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından Konya genelinde çiftçilere yönelik tarımsal desteklemeler, özellikle kuraklığa dayanıklı bitkilerin üretimine teşvik anlamında artarak sürüyor. Konya Büyükşehir Belediyesi, geçen yıl 31 ilçede 33 milyon liralık tarımsal destek ve tarımsal sulama yatırımı gerçekleştirmiş. Büyükşehir tarafından ilçede toprak hazırlığı, lavanta dikimi, yetiştiriciliği, bakımı ve hasadı üzerine eğitimler gerçekleştiriliyor. 2019-2021 yılları arasında bu eğitimlere katılan ve lavanta dikmek isteyen çiftçilere 1.2 milyon metrekare alanda 1.8 milyon adet lavanta fidesi yüzde 85'e kadar hibe desteği verildiğinin altını çizen Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, desteklemeler kapsamında Güneysınır ilçesinde önemli çalışmalar yapıldığını dile getiriyor. Konya Büyükşehir Belediyesi ve Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi işbirliğiyle ilçeye lavantadan yağ çıkarma işleminin yapılacağı damıtma tesisi kazandırıldığını da sözlerine ekleyen Altay, ürünlerin kooperatif aracılığıyla satışa sunulduğunun bilgisini paylaşıyor. Yine Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya lavantasını markalaştırma çalışmaları kapsamında 'Lavonya' markasını tescil ettirerek üretmiş olduğu sabun, kolonya ve kremi piyasaya arz etmiş durumda.
Karatay Belediyesi tarafından 2019'da Konya'ya kazandırıldıktan sonra şehrin gözde mekanlarından birisi haline gelen Karatay Lavanta Bahçesi ise 90 bin metrekarelik alanda fotoğraf tutkunları için doğal bir stüdyo haline gelmiş durumda. Lavanta Bahçesi'ne uğrayan binlerce vatandaş; lavantalar arasına yerleştirilen salıncak, nostaljik mini traktör, köprü, saman balyaları, su kuyusu ile daha birçok objeleri kullanarak aynı zamanda Karatay Belediyesi ekipleri tarafından oluşturulan büfe, seyir terasları, yürüyüş yolları ve bahçenin daha birçok noktasında unutulmaz bir gün yaşıyor. Kaliteli zaman geçirmek isteyen binlerce vatandaşın yanı sıra evlenme hazırlığı yapan kimi çiftler de evlilik teklifi yapmak, nişan veya düğün fotoğraflarını çekmek için de yine Karatay Lavanta Bahçesi'ni tercih ediyor. Karatay Belediyesi bu bahçenin hemen yanına 300 bin metrekare daha ekleyerek daha da büyütmeyi hedefliyor.
BİNLERCE TURİSTE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR
Lavanta'nın ilk defa 1975 yılında Isparta'nın Kuyucak Köyü'ne getirildiğini söyleyerek konuşmasına başlayan Isparta Kültür ve Turizm Müdürü Ali Göçer, 30 aileye 15'er kök olarak dağıtılmasıyla üretime başlandığını dile getiriyor. Isparta'da Lavanta bahçeleri 2015 yılında 2 bin 200 dekarken, bugün yaklaşık 7 bin 32 dekarlık alanda Türkiye'deki toplam lavanta üretiminin TÜİK 2021 verilerine göre yüzde 20'sini karşılıyor. Türkiye genelinde toplam 35 bin 810 dekara ekim yapılırken Isparta 7 bin 32 dekarla yüzde 20'sini, yine Türkiye de 6 bin 108 ton üretimin bin 500 ton ile yüzde 23.5'lik kısmını karşılıyor. 'Türkiye'nin Gül Bahçesi' olarak kendini tanıtan Isparta, son yıllarda lavanta ile öne çıkarak yıl içinde binlerce turiste ev sahipliği yapıyor.Bölgeyi 2015 yılında 5 bin, 2016'da 21 bin, 2017'de 150 bin, 2018'de 250 bin, 2019'da 750 bin, 2020 yılında 400 bin ve 2021 yılında 450 bin kişi ziyaret etmiş. Lavanta bölgede özellikle haziran ayı içinde çiçeklenmeye başlıyor, çiçeklenme kademeli olarak yaklaşık 45-50 gün sürüyor. Çiçeklenme döneminde köyün adeta mora boyanmış bir hal aldığını da söyleyen Ali Göçer, bu görsel şölenin özellikle fotoğrafçıların dikkatini çektiğini ifade ediyor. Isparta Keçiborlu yöresinde Kuyucak başta olmak üzere Kuşcular ve Çukurören köylerinde lavanta tarımı yapıldığını sözlerine ekleyen Göçer, sezonu uzatmak anlamında Kuyucak köyünden başka Kılıç, Senir, Eğirdir Sorkuncak ve Sütçüler'de lavanta ekimleri yapıldığını vurguluyor. Özellikle alternatif turizm türleri içinde yer alan kırsal turizm potansiyeli açısından Isparta'nın zengin çeşitliliğe sahip illerden biri olduğunu da söyleyen Göçer, "Geniş bir kırsal alana sahip olması nedeniyle doğal alanlarda yapılabilecek aktiviteler çok fazla. Isparta il ve ilçelerdeki 98 konaklama tesislerimizde toplam 2 bin 698 oda ve 5 bin 564 yatak kapasitesi mevcut. Geçen yıl ise bölgede 331 bin 254 kişi konakladı" diyor.
"RİSK ALAN KAZANIR"
Lavanta bahçesi Adana Feke'de bulunan girişimcilerden biri de Zeliha Mert. 10 dönümlük arazisinin sekiz dönümüne lavanta ekmiş. Bir dönümlük araziye 'angustifolia' ekilecekse 300-400 arasında fidenin yeterli olabileceğini söyleyen Mert, 'intermedia' içinse 200-250 tane ekilebileceğini söylüyor. Girişimci Mert, geçen yıl bir dönümden 390 kilogram lavanta aldıklarını söylüyor. Bu sene ise hedefleri 780 kilogram. Mert, her yıl iki katı büyüme öngördüklerinin altını çiziyor. Kilogram fiyatını net olmamakla birlikte 15 TL olarak düşündüklerini de söyleyen Mert, geçen sene 1,5 ton lavanta çiçeği topladıklarını bu sene de iki katını beklediklerini kaydediyor. Girişimci Mert, bahçe kurmanın maliyeti hakkında da şunları söylüyor: "Beş dönüm için 50 bin TL maliyeti var. İlk önce tarla bulunmalı, fide alınıp yerinin hazırlanması, damlama su borusu (ilk iki yıl sulanması gerekiyor), çapa makinesi ve lavanta biçme motoru gibi ürünlerin bulunması lazım" diyor. Lavanta festivallerinin bölge ekonomisini kalkındıracağı görüşünü de savunan Mert, "Farklı yerlerden insanların buralara gelip buralardan alışveriş yapıp bizi başkalarına da önereceğini, sonunda ise yerli ve yabancı turizme katkı sağlayacağını düşünüyorum" diyor. Lavanta ekimi için sulamaya elverişsiz, çorak ve kullanılmayan toprakların daha uygun olduğunu da sözlerine ekleyen Mert, tarlanın yayla bölgesinde daha iyi olabileceğini, elindeki ürünü değerlendirmeyi bilip riski göz önüne alarak üreten üreticilerin de bu pazarda kazanabileceğinin bilgisini paylaşıyor.
"DÖVİZ ÜZERİNDEN İŞLEM GÖRÜYOR"
Bahçesi, Çerkezköy Tekirdağ'da bulunan Liya Lavanta Bahçesi kurucularından Furkan Yaran ise iki dönümlük bir bahçede üretim yaptıklarını söylüyor. Kıraç arazilerinin bir bölümünü lavanta tarımı için ayırdıklarını söyleyen Yaran, bir dönümlük araziye yaklaşık iki bine yakın lavanta fidesi ekildiğinin bilgisini veriyor. Ekimden itibaren üçüncü yılda bir dönümden yaklaşık 300 kilogram çiçek hasat edilebileceğini de vurgulayan Yaran, bu verimde bakım ve yağışların oldukça önemli olduğunu söylüyor. Lavanta yağının satışının döviz üzerinden işlem gördüğünü ve sezondan sezona değişiklik gösterebileceğinin altını çizen Yaran, iki dönümlük arazilerinden ortalama 600 kilogram lavanta hasat ettiklerini de söylüyor. Lavantanın diğer bitkilere göre en büyük avantajı ise gübre ve ilaç maliyetinin olmaması. Çapalama ve yabancı otla mücadele, lavanta tarımında oldukça çok önemli. Lavanta çok yıllık bir bitki ve her iklimde yetişebiliyor. Lavanta ekildikten sonra tam verimine üçüncü yılda başlıyor. Lavanta bahçesi kurmak için gerekli prosedürlerin ne olduğuna da değinen Yaran, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Öncelikle fidelerin dikileceği alanın koruma altına alınması gerekiyor. Bahçe çitle çevrilip yabani hayvanların zararlarından korunmalı. Sonrasında toprak hazırlığının iyi yapılması gerekiyor. Toprak hazırlığıyla beraber toprak analizi yaptırılıp dönüme atılacak gübre miktarı belirlenmeli. Toprak hazırlığı ve gübrelemeden sonra fideler dikilebilir. Sonbaharda dikimi yapılabilir" diyor. Hasat, bölgelere göre de değişik gösterebiliyor. Lavanta bitkisi, cinsine ve gelişimine göre Trakya Bölgesi'nde haziran ayının sonu ve temmuz ayında hasat edilebiliyor. Lavanta festivallerinin lavantanın tanıtımında ve bölgeye gelen ziyaretçiler açısından turizme oldukça katkı sağladığı görüşünü de savunan Yaran, sözlerini şöyle sonlandırıyor: "Çevre illerden gelen ziyaretçiler bahçemizde mis gibi lavantalar eşliğinde fotoğraflar çekiyor, bölgenin gastronomisinden yararlanıyor. Tarımda emek ve sabır oldukça önemli. Lavanta tarımında; yağından, yağdan elde edilen yan ürünlerden, agro turizm ve foto safari etkinliklerinden kazanç sağlanabilir."
"LAVANTANIN TEKİRDAĞ TURİZMİNE KATKISI BÜYÜK"
Ahmet HACIOĞLU / Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürü
Bölgemizde bin 200 dönümde lavanta ekiliyor. Tekirdağ, lavanta ekimi için uygun topraklara sahip. Topraklarımızın yüzde 65.8'i tarıma elverişli. İnsanlar evlerinde iki yıl kapalı kaldılar ve şimdi özgürce gezmek istiyorlar. Tekirdağ, İstanbul'a bir saat uzaklıkta ve İstanbul'a en yakın yerlerden biri. Lavanta ekimi, Tekirdağ için çok büyük bir öneme sahip. Vakti sınırlı olanlar, en yakın noktayı tercih edip buradaki lavanta tarlalarını gezmeye geliyorlar. Gelenler de burada sadece tarlaları görmeyip şehrin gerek denizine, gerek tarihi kültürel güzellikleri görmeye, bağ rotalarını görüp gastronomisinden faydalanıyorlar. Ayrıca Uçmakdere'de yamaç paraşütü de yapıyorlar. Bulgarlar özellikle yelken sporlarına çok meraklılar, Haziran ve Temmuz aylarında çok gelen oluyor. Dağ konsepti, deniz konseptli yerlerimiz, donanımlı bahçelerimiz var. Bu bahçeler için QR kod bastırdık, tıklanıp konumuna ulaşılabiliyor. Bin 200 dönüm arazinin 12'sine lavanta ekiliyor. Sırada 20 tane daha var. Lavanta ekilmesinin iç turizme katkısı büyük. Geçen yıl 150 binden fazla ziyaretçi, tarlalarımızı ziyarete geldi. Bu yıl bu rakam 1 milyonu geçecek. Lavanta ekilmesi Tekirdağ turizmine büyük katkı sağlıyor. Haziran Temmuz'da geliyorlar. Ağustos'ta da hasadı gerçekleşiyor. İki dönümlük bir araziyi, ortalama günde 50 araç ziyaret ediyor. Hafta sonu bu rakam 100 aracı buluyor. Bu tarlalarda ayrıca düğün, sünnet, nişan, evlilik teklifi gibi özel günlerin fotoğraf çekimleri de gerçekleşiyor. Ayrıca kolonyasını yağını esansını sabununu araba kokusunu alarak da bölge ekonomisine katkı sağlıyorlar. Süleymanpaşa olmak üzere bütün ilçelerinde bu tarlalar var. Bu yıl ikincisini gerçekleştirdiğimiz tarlalara ilgi çok büyük. Salt bir ekonomiden çok eğlenceye dönüşüyor. Müzikler, halk oyunları, pilates gösterileri bile gerçekleşiyor. Hatta bu yıl ilk defa lavanta tarlalarında defile düzenlendi. Turizmi, denize atılan bir taşın dalgası gibi düşünebiliriz. Turizm de bütün bir şeydir. Ziyaretçi bölgeye tek bir şey için gelmez, mutlaka yanındaki güzellikleri de görmek ve yaşamak için gelir.
LAVANTALI ÜRÜN PAZARI OLUŞTU
Lavanta üreticisi, lavantayı birçok ürüne katarak çeşitlendiriyor. Lavantanın suyu, kurusu, çayı, balı, yağı, sabunu, kolonyası, şampuanı, kremi ve yastığı bulunuyor. Özellikle bitkilere özlerini çıkarmak için uygulanan bir yöntem olan tentür ile ışıl işlem görmeyen bitkinin etken maddesi efektif bir şekilde kullanılıyor. Lavantanın dondurması, gazozu, kahvesi, lokum ve şekerlemesi ise büyük ilgi çekiyor.
"HAYALİMDİ İŞİM OLDU"
Sibel ASNA / A&B İletişim Yönetim Kurulu Başkanı – İzmit Akmeşe Köyü Amatör Lavanta Yetiştiricisi
Kuruluş hikayem doğa sevdamla başladı. Öncelikle bir çiftlik kurma hayalim vardı ve bunu 25 yıl önce hayata geçirmeye soyundum. Araziyi almak, su, elektrik getirmek, ağaçlandırmak derken seneler geçti. Fransa'ya özellikle de Provence Bölgesine yaptığım ziyaretler, bana lavanta aşkını bulaştırmıştı. Dekorasyon amaçlı diktiğim lavantalar, iyi sonuç verince seracı dostum Ünal Vural'a danıştım. Toprak analizi vs. de uygun gözükünce aslen bölgeli olan ve buraya uygun türü tanıyan Ünal Bey, bana üç bin fide yolladı ve neye uğradığımı şaşırdım. Birçok hata yaparak acemice diktik. 20 yıldır lavanta yetiştiriyorum. Tarlam, İzmit'in Akmeşe Köyü civarında ve üç dönüm. Bu bölgeye ilk kez lavantayı ben getirdim. Buranın iklimine uygun bir tür ektim. Amacım bölge köylüsüne yeni bir gelir kapısı açmaktı. Benim başladığım dönemde Türkiye, lavanta yağını ithal ediyordu. Bölge ise tarım açısından arpa buğdaya mahkum, yağmur yağınca hasat alabilen bir durumda. Halbuki lavantanın getirisi çok daha yüksek olacaktı onlar için. Hem lavantanın getirisi hem de bitkinin getirdiği estetik turizm açısından Akmeşe Köyü'ne büyük fayda yaratacaktı. Ama ne yazık ki köylümüz bu vizyonu paylaşmadı. Buna karşılık Burdur ve Isparta civarı, bu fırsatı çok iyi gördü ve bunu değerlendirdi. Şimdilerde İzmit Belediyesi bu konuda öncülük ediyor ve bölgede lavanta yetiştiriciliği olması için çalışıyor. Hasat döneminde ortalama 200 kilogram lavanta alabiliyoruz. Lavantanın en karlı ürünü yağı. Pek çok sektörün kullandığı bir uçucu yağ. Ayrıca tohumlarından da gardırop aksesuarlarında, keseciklerde yararlanılıyor. Hasat şenliği, benim dostlarımla paylaştığım bir mutluluk günü. Lavantanın kokusu, görüntüsü, yarattığı o büyülü ortam, herkesi çok mutlu ediyor. Ben de bu mutluluğu sadece kendime saklamıyor dostlarımla paylaşıyorum. Bu yıl şenliğimiz üç gün sürdü ve yaklaşık 150 kişi katıldı. Konuklarımız arasında İzmit Belediye Başkanı ve yöneticileri de oldu ve böylece lavantayı bölgeye tanıtmış olduk. Belediye öncülüğünde lavantanın bölgede daha geniş bir üretim alanına kavuşacağına inanıyorum.