Word 40 yaşında…
ALEV RİGEL Tam 40 yıl görünmez bir el, bize yazı yazmayı zevkli hale getirdi. Elektronik mektuplaşmayı öğretti, karakterleri çeşitlendirdi, renklendirdi. Yazılarımıza görüntü, grafik, karikatür eklememizi sağladı, el yazısıyla mektup yazma dönemini sonlandırdı. Arkadaşlık, akrabalık ilişkilerini geliştirdi. Bu görünmez el, Microsoft'un yazı yazma programı "Word".
1983 yılının ekim ayında piyasaya çıktığında, pek çok kişi burun kıvırmış, yetersiz bulmuştu. O zamanlar adı, "Multi-Tool Word"dü. Yani Çok Özellikli Yazı Programı. Ama adı kısa sürede "Microsoft Word" olarak değişti. Kullanmak için bilgisayarınız, disk işletim sistemi olan Dos'la donanımlı olmalıydı. Çığır açan bir yenilik gibi görünmüyordu. Çünkü söz konusu yılda 300'den fazla kelime işlem yazılımı vardı. "WordStar", "WordPerfect" gibi. Ama "Word", aradan bir yıl bile geçmeden, piyasanın yüzde 90'ını ele geçirmişti bile. Yazılım tarihinin en başarılı, en bilinen programı olmuştu. Word'ü bütün dünyada kaç kişi kullanıyor, hesaplanamıyor. Ama dünyanın en büyük 500 şirketinin yüzde 90'ı, Word'u tercih etmiş durumda. Word ve ona bağlı uygulamalar, her ay bir milyar 400 milyon kez kullanılıyor. Bu rakamın üçte biri bile Kuzey Amerika nüfusundan daha fazla.
Bugün kullandığımız Word programı, elbette ki, 40 yıl öncekinden çok daha gelişmiş, çok daha akıllı, çok daha donanımlı. Onu piyasada üstün kılan faktör, geniş bir yelpazede ikonların kullanılmış olmasıydı. Ekranda çıkan pencerelerde gerekli gördüğünüz ikonu (sembolü) tıklıyor, herhangi bir renk, karakter değişikliğini yapabiliyordunuz. ABD'nin Irvine kentindeki Kaliforniya Üniversitesi'nden Enformatik Profesörü Gloria Mark, "Word, insanlar arasındaki iletişimde bir standart oluşturdu. El yazısıyla mektup yazıp, zarfla postaya verdiğimiz günleri, yıllar önce geride bıraktık" diyor.
Meg Ryan ve Tom Hanks'in oynadığı 1998 yapımı "Mesajınız var" (You've Got Mail) filminde, sıradan bir aşk hikayesi mi işleniyordu? Hayır. Word ve bağlantılı kolaylıklar öğretiliyordu. 1940 yılında çekilen "Köşedeki Dükkan" (The Shop Around The Corner) filminin senaryosu günümüze uyarlanmıştı. Bu filmde de James Stewart ve Margaret Sullavan, sadece fiziki mektuplarla yakınlık kurmaya çalışıyorlardı.
KÜRESEL DİL OLARAK KABUL ETTİRDİ
Word, 40 yılda gelişti, yeni eklemeler yapıldı, yeni özellikler kazandırıldı. İş dünyasına küresel dil olarak İngilizce'yi kabul ettirdi. Amerikan İngilizcesi'ni dominant dil haline getirdi. Her ne kadar İngilizler için herhangi bir yabancılık olmasa da programda kullanılan kelimelerin bazıları sizi adeta Amerikan İngilizcesini kullanmaya teşvik ediyor. Her ülkenin kendi dilinde Word kullandığı yıllar, çok eski tarihlere dayanmıyor.
Babbel platformundan dil uzmanı Noel Wolf, "Word, öncelikle İngilizce'de çalışır. İş dünyası, giderek küresel bir hale geldiğinde profesyonel ve teknik anlamda Word'un kullanımı hızla yayıldı" diyor. Örneğin Amerikalılar işletim sisteminde "çöp kutusu"na "geri dönüşüm kutusu" (Recycle Bin) adını verdiler. "Trash" (Çöp) diyebilirlerdi. Oysa İngilizler "Rubbish" kelimesini kullanıyor. Çöp kutusuna farklı bir isim verilerek kavram kargaşası önlenmiş oluyor.
BABBEL ADI TESADÜFEN SEÇİLMEDİ
Az önce Babbel platformundan söz ettik. Bir Amerikan şirketi değil, Alman. Babbel GmbH, 2008'de kurulmuş, bir dil öğrenme yazılımı ve e-öğrenme platformu. Babbel adı da tesadüfen seçilmiş bir kelime değil. Bundan beş bin yıl önce bugünkü Irak'ta Babil kulesi inşa edilmişti. Kule, Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri olan Babil'in Asma Bahçeleri'nin içindeydi. MÖ 3000'lerde dünyada herkes aynı dili konuşuyordu. Ancak Babil Kulesi'nden dağılan insanlar, dünyanın değişik kesimlerinde kendi dillerini oluşturdular. Bu nedenle Babil Kulesi'ne "Diller Karmaşası"nın (Confusio Linguarum) odağı gözüyle bakılıyor.
Word yazılımı hazırlanırken bütün mesele, bir ikona tıklamakla yazı karakterini değiştirmek değildi. İngilizce'nin kendi içinde bile bazı kelimeler, Word'ün hazırlanmasında baş ağrısı oldu. Örneğin deneme anlamındaki "trialing" kelimesine çoğunuz aşinasınızdır. Oysa bu kelimenin, yazılımı hazırlayan bilgisayarcılara ne büyük bir sorun oluşturduğunun farkında bile değildik. Amerikalılar kelimedeki l'yi tek, İngilizler çift yazıyor/telaffuz ediyor. Amerikalılar için bir sorun yok ama İngilizlerin Oxord Sözlüğü, "trialing" kelimesini tanımıyor. Çift "l" ile "trialling" olarak yazılmasını bekliyor. Bu ve buna benzer, ayrıntı o kadar çok ki. Çünkü geniş kapsamlı bir İngilizce sözlükte, 500 binden fazla kelime var. Dünyada konuşulan dil sayısı ise yedi bin. Bu dillere, sadece sekiz kişinin konuştuğu Busuu dili de dahil.
2000 YILI KORKUSU
1990'larda kelime işlem yazılımları piyasasında rekabet yoğunlaştığı sırada, bilgisayar dünyasını 2000 yılı korkusu sardı. Bütün yazılımlardaki programlama, 1900'lü yıllara göre düzenlenmişti. 2000 yılında ne olacaktı? Bütün sistem çökecek miydi? Bilgisayar diliyle yazılan Y2K (Y; year, K; 1000'i simgeliyor), bütün dünyada endişeyle beklenen tarih oldu. 1 Ocak 2000, adeta bir kıyamet günü olarak gösterildi. Korkulan olmadı ve bilgisayar dünyası, 21'inci yüzyıla başarılı bir geçiş yaptı. Yine de bazı küçük ve komik yanlışlar görüldü. Örneğin Fransa'da "Nantes Merkez Okulu"nun dijital tabelasında tarih, 1900 yılı olarak belirmişti.
2019'da Word'e son olarak bir dikte etme özelliği eklendi. İngilizceyi net ve düzgün bir şekilde konuştuğunuzda, Word bunları yazıya döküyordu. Artık buna da gerek yok. ChatGPT var. Yani diyalog konusunda uzmanlaşmış, yapay zeka sohbet robotu.
EN BÜYÜK SIKINTI, SÖZLÜK
Word'ün gelişmiş versiyonunda bile en büyük sıkıntı, sözlük. Hangi dilde olursa olsun, Word'ün altından kolay kolay kalkamayacağı bir özellik. İngilizce'de bile. Örneğin "set" (yaygın kullanımda ayarlamak) kelimesinin, geniş kapsamlı sözlüklerde çok farklı anlamları bulunuyor. İngilizce-Türkçe sözlüklerde bile tam 500 farklı anlamı çıkıyor. Yelken açmaktan pahalı yüzük takmaya kadar. Bir başka örnek. Yerel Alan Ağı demek olan "Local Area Network"ün kısaltmasını Word'e yazdığınızda şöyle ikaz edilirsiniz: Kaba sözcük. Üstelik sözlüklere dünya çapında her iki saatte bir yeni kelime ekleniyor. Bu da yılda, dört bin yeni kelime demek.
5.2 MİLYAR DOLARLIK SERVETİN SAHİBİ
Word, sanıldığı gibi Microsoft'un kurucusu Bill Gates tarafından hazırlanmadı. Şirket, 1981'de Charles Simonyi adlı bir yazılımcıyı işe aldı. Simonyi, ABD'de yaşayan bir Macar yazılımcı. Bugün 75 yaşında. 5 milyar 200 milyon dolarlık servetin sahibi. Kendisi sadece bilgisayar dünyasında değil, uzay programlarında da tanınan bir isim. 2007'de uzay turisti olarak dünya çevresinde 26 gün geçirmişti. İlk geliştirdiği Word'de karakterler, siyah (bold), italik, altı çizili (underline) yazılabiliyordu. Karakter (font) çeşitliliği yoktu. Word programını, WYSWYG olarak nitelemişti. "What You See is What You Get" ifadesi, "Ne Görüyorsun Onu Alırsın" demek. Daha açık ifadeyle, "ekranda ne görüyorsan yazıcıda (printer) onu alırsın" anlamındaydı. Bugün bize anlamsız geliyor ama o yıllarda ekrandaki yazıları aynen kağıda dökemiyordunuz. Başlangıçta popüler olduğu söylenemezdi. Kullanıcılar, daktilo ile yazılmış kağıda benzer bir çıktı alıyordu. Bir başka program olan WordStar'dan daha iyi değildi. Rob Barnaby adlı bir yazılımcı tarafından yazılan WordStar ile rekabet etmekten oldukça uzaktı. Fakat Microsoft Word, 2'den 5'e kadar olan versiyonlarıyla kendini sürekli yeniledi. O zamanlar Microsoft'a rakip Apple da bilgisayar dünyasında parlıyordu. Fakat Apple'ın Macintosh bilgisayarları grafik çalışmalar için daha uygundu. Word ile rekabet etmesine gerek yoktu (Macintosh da adını, McIntosh cinsi elmadan almıştı).